CHP, HDP ve İYİ Parti’den seçim kanunu teklifine şerh: Kaybetme korkusuyla hazırlandı

CHP, HDP ve İYİ Parti’den, seçim kanununda değişiklikler öngören teklife şerh: “Garabet uygulama”, “Konu yap-boz yapılamayacak kadar ciddi”, “Artık oyların kaldırılması kendi lehine eğip bükme.”

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - AK Parti ve MHP’nin seçim kanunu teklifi, Anayasa Komisyonu’nda yaklaşık 17 saat süren ve muhalefetin tepkisini çeken görüşmenin ardından kabul edildi. CHP, HDP ve İYİ Parti, Cumhur İttifakı’nın Meclis’e getirdiği kanun teklifine karşı şerh düştü. Ana muhalefet partisi CHP, yüzde 7’ye düşürülmesi öngörülen seçim barajının kaldırılmasını talep ederken, HDP ise seçim barajını “Garabet uygulama” olarak niteledi. Teklifin “kaybetme korkusuyla” hazırlandığını belirten İYİ Parti, ‘artık oy’ düzenlemesinin yap-boz konusu yapılmayacak kadar ciddi olduğuna dikkat çekti.

CHP: YÜZDE 7 SEÇİM BARAJI ANAYASAYA AYKIRI

CHP hazırladığı muhalefet şerhinde, yüzde 10 seçim barajının yüzde 7’ye düşürülmesini değerlendirdi ve bu durumun anayasaya aykırı olduğunu belirtti. Söz konusu yüzde 7 ile yüzde 10 barajının getirildiği 1983 tarihinden daha fazla sayıda oyun Meclis dışında kalacağını belirten CHP, “Türkiye’de temsilde adalet ilkesinin ihlalinin ölçüsüzlük şiddetini MHP’yi kurtarmak için (ihtiyaten) belirlenen baraj eşiğine tabi kılmak; Türkiye demokrasisini, iki siyasi partinin ve onun liderlerinin varlıklarını ve koltuklarını idame arzularını her şeyin önüne geçiren vazgeçilmez iktidar tutkularına kurban etmek anlamına gelmektedir” dedi.

Cumhur İttifakı’nı “demokrat değil demagog” olduğunu belirten CHP, seçim barajının parlamenter sisteme dönüş öncesinde kaldırılmasını ve parlamenter sisteme geçildiğinde de yüzde 3 olarak öngörülmesini Türkiye’nin demokratikleşmesi ve temsilde adaletin etkili şekilde sağlanması açısından zorunlu bir adım olarak niteledi. Öte yandan CHP, yürütmenin yasama organından çıkmadığı güncel durumda seçim barajının kaldırılmasını önerdi.

ARTIK OYLARIN KALDIRILMASI: KENDİ LEHİNE EĞİP BÜKME

Cumhur İttifakı’nın hazırladığı kanun teklifinde, ittifaklar içindeki partilerin il bazında yüzde 7 barajını sağlama koşulu ve “artık oyların” ittifak üyelerine aktarılması sisteminin kaldırılması öngörüldü. 2018’de getirilen uygulamadan “vazgeçildiğini” belirten CHP, “Bu uygulama değişikliği, bir kez daha, AKP-MHP ortaklığının seçim mevzuatını seçimden seçime kendi lehine gördüğü şekilde nasıl eğip büktüğünün ve bu iki siyasi partinin Meclis çoğunluğunun, kanun oylamalarında ellerini kamu yararı ve yurt sevgisiyle değil, parti çıkarlarını temin etmek için kaldırıp indirdiğinin yeni bir örneğidir” dedi.

‘HUKUK DEVLETİ İLKESİNE AYKIRI’

Kanun teklifi yasalaşırsa 11 seçim kurulu başkan ve üyeleri ile ilçe seçim kurulu başkanları 3 ay içerisinde kura ile yeniden belirlenecek. Getirilen düzenlemenin seçim kurullarının yapısını tümden değiştirdiğini, kurul başkanlarını belirleme usulünde de, “nesnel” ölçütler yerine “kura” gibi “şaibe oluşturacak bir yönteme” başvurulduğunu belirten CHP, “Henüz oluşmuş ve iki yıl görev yapacak kurulların görevlerine son verilmesinin hukuki ve haklı hiçbir dayanağı olmamakla birlikte, seçim hukukunu uygulayan merciin yeni kanun araçsallaştırılarak görev süresi dolmadan lağvedilmesi, hukuk devleti ilkesinin ihlalidir” dedi.

‘CUMHURBAŞKANININ DA KAPSAMA ALINMASI GEREKİYOR’

Teklif ile seçim sürecindeki yasakları düzenleyen kanun maddesinden ‘Başbakan’ ibaresi kaldırılırken, yerine ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesi eklenmedi. Cumhur İttifakı’nın “bilinçli ve kasıtlı” ihmal ile Cumhurbaşkanı ifadesini koymadığını belirten CHP, “Cumhurbaşkanı, seçim yasaklarından muaf tutulmuştur. Cumhurbaşkanı’nın bu yasaklardan bağışık tutulması, hiçbir biçimde meşru ve haklı bir nedene dayandırılamaz. Yürütme yetkilerini tek başına elinde bulunduran ve uygulamada parti genel başkanı olan Cumhurbaşkanı’nın seçim yasakları kapsamına alınması gerekmektedir” ifadelerini kaydetti.

SEÇİM BARAJI: GARABET UYGULAMA

HDP şerhinde seçim barajıyla ilgili dünyanın farklı ülkelerinden örnekler verildi, Türkiye’deki uygulama için “kangrenleşmiş bir engel”, “garabet uygulama” denildi. HDP, uygulamanın demokratik talepleri olan birçok toplumsal dinamiğin parlamentoda temsilini “kasten” engellediğini savundu. HDP baraj uygulamasının tamamen kaldırılmasını talep etti.

‘GİZEMLİ KUR’A YÖNTEMİ SEÇİM GÜVENLİĞİNİ DAHA DA TARTIŞMALI HALE GETİRECEK’

HDP şerhinde seçim kurulları ile ilgili değişikliğe de tepki vardı. Seçim kurullarına başkanlık eden yargıçların “bağımsız ve tarafsız” davranabilmelerinin ön koşullarından birisinin bu göreve geliş yöntemleri olduğunu vurgulayan HDP, “Teklifle hakimlerin görevden alınarak yerlerine usulü dahi tarif edilmemiş gizemli bir kura yönteminin öngörülmesi, yürütmenin yargıyı kendisine daha fazla bağımlı kılma hamlesi olduğu kadar, seçim güvenliğini daha da tartışmalı hale getirecek yeni usulsüzlüklere kapı aralayacak niteliktedir” değerlendirmelerine yer verdi. HDP, “Yeni düzenlemeyle il ve ilçe seçim kurulu başkanlıkları iktidara daha bağımlı hale getirilmektedir. Böylece usulsüz kararların artmasının önü daha da açılmaktadır” denildi.

‘SEÇİMA KATILMADA GRUP KURMA ŞARTININ ORTADAN KALDIRILMASI EK BARAJ’

HDP, seçime girme yeterliliğinde Meclis'te grup kurma şartının kaldırılmasına da tepki gösterdi. Düzenlemeyi, “Pandemi koşullarında kongrelerini gerçekleştirememiş olan partilere konulmuş ek bir baraj” olarak niteleyen HDP, “Nitekim seçilme yeterliliğine esas alınan ‘ilçe, il ve büyük kongrelerini üst üste iki defadan fazla ihmal etmemiş olma koşulu’ çok sayıda partinin handikaplı hale gelmesine yol açacak bir düzenlemedir. Bu da bu partilere oy verecek olan kitlelerin temsil hakkının açık gaspı manasına gelecektir” değerlendirmesinde bulundu. Düzenleme, “nispeten daha az örgütlenmiş partilerin önünü kesme”, “seçimlere katılma haklarını ortadan kaldırma” teşebbüsü olarak nitelendi.

TEKLİFTE ‘CUMHURBAŞKANI’ İFADESİNİN YER ALMAMASINA TEPKİ

Cumhurbaşkanının seçim yasakları dışında bırakılmasına da itiraz eden HDP şerhinde, “İktidar partisi genel başkanının ‘cumhurbaşkanı’ sıfatından kaynaklı olarak hem kamu olanaklarından yararlanabilmesi hem de yasaklardan muaf tutulması adil bir şekilde seçime girilmesinin önünde engel olduğu kadar, yurttaşların ortak emeği ve vergileriyle oluşan cumhurbaşkanlığı bütçesinin bir aday veya siyasi parti lehine olacak biçimde harcanması usulsüzlüğünün olağan ve ‘yasal’ hale getirilmesidir. Bu engelin anayasaya aykırılığı ise tartışma dışıdır” denildi.

‘TEKLİF KAYBETME KORKUSUYLA HAZIRLANDI’

İYİ Parti şerhinde, Cumhur İttifakı tarafından hazırlanan teklifin hazırlık sürecinin “gizli bir şekilde” yapıldığı belirtildi, düzenleme, “İktidarın seçim mekanizmasını kendisinin ve ortağının şahsi siyasi ikballeri neticesinde şekillendirmeyi amaçladığı teklif” olarak nitelendi. İYİ Parti, siyasi iktidarın, “iktidarını kaybetme korkusuyla” bu teklifi hazırladığının ortada olduğunu savundu.

‘KONU YAP-BOZ YAPILAMAYACAK KADAR CİDDİ’

İYİ Parti, kanun teklifinde öngörülen, ittifaka verilen artık oylar ile milletvekili çıkarılmasının mümkün olmadığı düzenlemeye de şerh düştü. Söz konusu uygulamanın 2018 yılında iktidarın ihtiyaçları doğrultusunda çıkarıldığını ancak istenilen sonuçları elde edemediklerini belirten İYİ Parti, “İktidar bloğu temsilde adaleti değil, her ne şekilde olursa olsun seçim kazanmayı arzulamakta, bu yolda seçim yasalarında değişiklik yapmayı, amacına ulaşmakta kullanmaktan çekinmemektedir. Bu konu yap-boz konusu yapılmayacak kadar ciddi, Anayasal bir hak olan seçme ve seçilme hakkını yakından ilgilendiren önemli bir konudur” dedi.

Teklif edilen sistem fazla oy alan partilerin daha fazla milletvekili çıkarmasına imkân sağladığını, küçük partilerin parlamentoda temsilinin önüne geçmeyi amaçladığını belirten İYİ Parti’nin şerhinde, “Tüm siyasi tercihlerin parlamentoya yansıtılması açısından da olumlu sonuçlar vermeyecek; oy oranı ile meclis sandalye sayıları arasında önemli farklılıklara yol açacaktır” denildi.

‘ANAYASAYA AYKIRI’

İl ve ilçe seçim kurulunun oluşumunda kıdemli hâkim uygulamasının yerine il merkezinde görev yapan birinci sınıfa ayrılmış hakimler arasında ad çekme usulü ile kurulun oluşturulmasını öngören düzenlemeye de tepki gösteren İYİ Parti, “İl ve ilçe seçim kurulları nezdinde yaratılan kapalı devre sistem, tüm yurttaşlık itiraz haklarını tehlikeye düşürmektedir” dedi. İktidarın, “mülakat sistemi ve yandaşları kayırma politikalarıyla” aldığı hakimlerin seçim kurullarında görev alması talebinin seçimlerin güvenliğini tehlikeye düşüreceğini belirten İYİ Parti’nin şerhinde, “Buradaki amaç, İstanbul Belediye seçimlerinde olduğu gibi bir sandığa atılmış dört oydan üçünü geçerli, birini geçersiz sayabilen mantığı iş başına getirmektir” dedi.

İl ve ilçe seçim kurulu üyelerinin, kanun teklifinin yürürlüğe girmesinin ardından üç ay içerisinde yeniden belirlenmesi teklifine de tepki gösteren İYİ Parti, “Anayasanın 67. Maddesinin son fıkrasında “Seçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılacak seçimlerde uygulanmaz.” İfadesi yer almaktadır. Hüküm açık ve amirdir. Madde hükmü bu yönüyle şeklen Anayasaya aykırıdır. 5 ve 6. maddelerdeki gerekçelerimiz burada da geçerlidir. Bu maddelerle birlikte Teklif metninden çıkarılmalıdır” ifadelerine yer verdi.

‘TÜM BAŞBAKAN İFADELERİ CUMHURBAŞKANI OLARAK DEĞİŞTİRİLMELİ’

Seçim yasaklarını düzenleyen maddeden ‘Başbakan’ ifadesinin çıkarılırken yerine ‘Cumhurbaşkanı’ ifadesinin eklenmemesine de tepki gösteren İYİ Parti, “Devletin tüm kurum ve kuruluşlarıyla Cumhurbaşkanı, seçim propagandası yapmakta elindeki devlet gücüyle iktisadi ve siyasi tüm alanları baskılamaktadır. Gerek seçim öncesinde gerekse seçim sonrasında ve hatta 2017 referandumunda yaşandığı üzere seçim günü dahi cumhurbaşkanının seçim süreçlerine doğrudan müdahalesi olduğu unutulmamalıdır” dedi.

Teklif bu haliyle yasalaştığı takdirde partili cumhurbaşkanının seçim yasakları döneminde açılış törenleri düzenleyebileceğini ve resmi ziyaretler yapabileceğini vurgulayan İYİ Parti, “Tüm başbakan ifadelerinin cumhurbaşkanı olarak değiştirilmesi gerekmektedir. Taraflı ve partili Cumhurbaşkanı, Başbakanın tabi olduğu seçimle ilgili yasaklara tabi olmalıdır” ifadelerine şerhinde yer verdi.