Cezaevinde iki mahpus süresiz açlık grevinde: Yaşamayı seviyoruz

Sibel Balaç ve Gökhan Yıldırım, 1.5 aydır süresiz açlık grevi eyleminde. İki mahpus adil yargılanma talebinde bulunuyor. Yıldırım'ın ağabeyi, kardeşiyle cezaevinde yaptığı son görüşmeyi anlattı.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan Sibel Balaç ve Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Cezaevi’nde tutulan Gökhan Yıldırım süresiz açlık grevi eylemlerini sürdürüyor. Mahpuslar aylar öncesinde Adalet Bakanlığı’na taleplerini iletti. Ancak talepleri karşılanmayınca 1.5 ay önce başlattıkları grevi süresiz açlık grevine dönüştürdüler. Yıldırım grevden dolayı 8 kilo verdi, vücudunda ağrılar yaşamaya başladı. Balaç ise bu süreçte 15 kilo kaybetti.

‘YAŞAMAYI SEVİYORUZ…’

Erkan Yıldırım ve Sibel Balaç’ın greve başlama nedenleri adil yargılanma isteği. Bağımsız bir mahkemede yeniden yargılanmak istiyorlar. Aileleriyle görüşen iki mahpus, “Biz hayatı herkes gibi seviyoruz” diyerek seslerinin duyurulmasını istiyor. Yıldırım’ın ağabeyi Erkan Yıldırım, en son 2 hafta önce kardeşiyle cezaevinde görüştüğünü söyleyerek şunları anlattı: “Kardeşim 52 kiloya düşmüş. Üşüme ve titremeler, vücudunda ağrılar başlamış. Süresiz açlık açlık grevine başladığı ilk günden beri sürekli aynı şeyi söylüyor. ‘Ne olursa olsun taleplerim karşılanmadığı sürece geri adım atmayacağım. Ben yaşamayı seviyorum… Herkesten çok seviyorum… Taleplerim karşılandığı zaman grevi sonlandıracağım.”

Yıldırım, kardeşinin onurlu bir şekilde yaşamak istediğini söyleyerek konuşmasını şöyle sürdürdü: “Kardeşim haklı bir davanın mücadelesini yürütüyor. ‘Kamuoyunda beklentilerim var. Sesime ses vermelerini istiyorum’ diyor. Kardeşimin talepleri bütün halkın talebi. İnsan onuruna yakışır talepleri var. Adalet Bakanlığı’nın bu taleplere kulak vermesini bekliyoruz. Geçmişte İbrahim Gökçek, Mustafa Koçak, Helin Bölek ihtiyaçları karşılanmadığı için şehit düştüler. Bir an önce, geç olmadan iki insanın sesini duyun.”

‘ÇIPLAK ARAMAYA MARUZ KALDI’

Süresiz açlık grevinde olan Balaç’la mektuplaştığını, aynı zamanda Balaç’ın ailesiyle de görüştüğünü belirten Yıldırım son olarak şöyle devam etti: “Sibel bir öğretmen. Ankara’daki KHK’li öğretmenlere destek vermek için işini bıraktı. Kendisi kulaklarından yüzde 80 gibi bir kaybı var. Hastaneye gidip gelemiyor. Cezaevindeki uygulamaların insanlık dışı olduğunu söyledi. Hastaneye götürmek için koğuştan çıkarıyorlar ve çıplak aramaya maruz kalmış. Ağız içini bile aramışlar. Bu uygulamaları kabul etmiyor. Bu nedenle de tedavi olmuyor.”

İKİ MAHPUSUN TALEPLERİ

- Süresiz açlık grevinde olan iki mahpusun talepleri şöyle:

- Dijital delillerle gizli tanık ve itirafçı tanıklarla yürütülen yargılamalara son verilsin

- Keyfi disiplin cezalarına son verilsin

- Hasta mahpuslar serbest bırakılsın

- Hapishanedeki kitap dergi kısıtlamalarına son verilsin

- Hapishanedeki sohbet hakkının eksiksiz uygulanması

- Yozlaştırmaya karşı mücadele edenlere verilen cezalar iptal edilmeli

- Tarafımıza verilen hapis cezaları iptal edilmeli

- Halkımızın hak ve özgürlükler adalet mücadelesi engellenmemeli

- Ağırlaştırılmış müebbet infaz yasası tutsaklar lehine değiştirilmeli