Cezaevi raporu: Kalabalık koğuşlar, yerde yatak, sırayla yemek, parayla sandalye

Düzce ve Kırıkkale’deki ceza infaz kurumlarına ilişkin TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu'nun hazırladığı rapora göre tutuklu ve hükümlülerin çok sayıda sorunu bulunuyor. Cezaevlerindeki kapasitenin aşılmış olması nedeniyle masalarda sırayla yemek yenebildiğini belirten tutuklu ve hükümlüler, çocuklara süt, yumurta ve oyuncak verilmediğini, diş tedavisi olamadıklarını, yeterli beslenemediklerini ve suların çamurlu aktığını ifade etti.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA- TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu, 15 Kasım 2019 tarihinde Düzce T Tipi Kapalı ve Açık Ceza İnfaz Kurumu, 24 Şubat 2020 tarihinde ise Kırıkkale F Tipi Yüksek Güvenlikli Kapalı Ceza İnfaz Kurumu ile Kırıkkale Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumuna yaptığı ziyaretlere ilişkin rapor hazırladı.

Cezaevlerindeki sorunları açığa çıkaran raporda, tutuklu ve hükümlülere sandalye gibi mobilyaların ücretli verildiği, cezaevindeki hükümlü ve tutukluların çocuklarına süt, yumurta ve oyuncak verilmediği, namaz kılmak için satın alınan battaniyelere el konulduğu gibi çok sayıda şikâyet ve sorun yer aldı.

‘FİZİKİ KOŞULLAR YETERSİZ’

Komisyonun Düzce T Tipi Cezaevi'ne ilişkin raporunda, kapasite üzerinde hükümlü ve tutuklu barındırılmasının başta fiziki koşulların yetersizliği olmak üzere berberinde birçok soruna neden olduğu vurgulandı. Düzce T Tipi Cezaevi’nde bulunan tutuklu ve hükümlüler yeteri kadar sağlık personelinin bulunmaması nedeniyle revire çıkış ya da hastane sevklerinin çoğunlukla ihtiyaç duyulan zamanda gerçekleşmediğini, hatta birkaç ayı bulabildiğini belirtti. Doktor muayenelerinin kelepçeli olarak yaptırıldığı, bu uygulamanın kabul edilememesi halinde muayenenin yaptırılmayarak hükümlü ve tutukluların kuruma geri götürüldüğü şikayetleri de komisyonun raporunda yer aldı.

‘SANDALYE ÜCRETLİ HALE GETİRİLDİ’

Düzce’de bulunan tutuklu ve hükümlüler komisyon üyelerine, kurum tarafından verilen sandalye gibi malzemelerin ücretli hale getirildiğini de söyledi. Bu malzemelerin ücret karşılığı tedarik edilmesi yerine idare tarafından verilmesi gerektiğini belirten hükümlü ve tutuklular,  görüş için belirlenen sürenin çoğunun görüş alanına gidiş ve dönüşte geçmesi nedeniyle sürenin fiilen kullandırılmadığını, aile görüşlerinin keyfi olarak kısıtlandığını, ziyaretçilere kötü davranıldığını, ödül uygulamasının uygulanmadığını, suların zaman zaman paslı ve yağlı aktığını, sıcak suların mahkûmların vücudunda alerji ve kaşıntıya neden olduğunu belirtti.

Nakil talepli dilekçelerine cevap alamadıklarını, kütüphaneden alınabilen kitap sayısı 15 olmasına rağmen talep edilen bazı kitapların, yasaklı olmayan bazı gazete ve yayınların kendilerine verilmediğini belirten hükümlü ve tutuklular bazı infaz ve koruma memurlarının fiziksel ve psikolojik şiddetine maruz kaldıklarını söyledi.

‘KIRIKKALE CEZAEVİNDEKİ KLİNİKTE DİŞ HEKİMİ YOK’

Komisyonunun Kırıkkale Cezaevine yaptığı ziyarette de çok sayıda şikâyet, sorun ve talep kayıtlara geçti. Kırıkkale’de bulunan hükümlü ve tutuklular, yargılama süreçlerinin adil bir şekilde işlemediğini, ceza mevzuatının yanlış yorumlanmasından kaynaklı olarak adil yargılanma haklarının ihlal edildiğini ifade etti.  Cezaevindeki diş kliniğinde görevli doktor bulunmadığı, diş tedavisi için yapılan sevklerde ciddi sorunlar yaşandığı, hastane sevklerinde kelepçeli muayene ve tedavi dayatıldığı, muayene ve tedavilerin kelepçeli bir şekilde yapılmasının büyük sorun oluşturduğu da yine hükümlü ve tutuklular tarafından dile getirildi.

‘SULAR ÇAMURLU AKIYOR’

Kırıkkale’de bulunan hastanelerde hükümlü koğuşu ve servisi bulunmadığı için yatarak tedavi görecek hastaların Ankara’ya sevkinin zorunlu olduğunu belirten hükümlüler, sıcak suyun haftanın 2 günü 2 saat, diğer günlerde ise sabahları 30 dakika verildiğini, pazar günleri sıcak su verilmediğini, verilen sıcak suyun yeterli olmadığını, soğuk suyla bulaşık yıkamanın ellerine zarar verdiğini ve suların zaman zaman çamurlu aktığını söyledi.

Tutuklu ve hükümlüler, uzaktan eğitim alanların bilgisayar odasını kullanmalarına izin verilmediğini, yemeklerin yeterli ve besleyici olmadığını, kurum kantininden temin edilen radyoların toplatıldığını ve sonrasında kantinden yeni radyo almak zorunda kalındığını anlattı.  Koğuş bahçelerinde bulunan kameraların üst katta bulunan yatak odalarını gördüğü ve bu durumun mahremiyeti ihlal ettiği şikayetleri de komisyonun raporunda kayıtlara geçti.

‘KIRMIZI ET NEREDEYSE HİÇ VERİLMİYOR’

Komisyonun, Keskin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu erkek hükümlü ve tutuklu koğuşlarında yaptığı incelemelerde de çok sayıda şikâyet ve talep kaydedildi. Yemeklerin çok az ve sulu olduğunu, genellikle aynı yemeklerin verildiğini, bazı yemeklerden taş çıktığını ve protein ağırlıklı yemeklerin verilmediğini belirten tutuklu - hükümlüler kırmızı etin ise neredeyse hiç verilmediğini söyledi.

Koğuşların kalabalık olması nedeniyle verilen sıcak su miktarının yeterli olmadığını, yerde yatan hükümlü ve tutukluların olduğunu, masada sırayla yemek yenebildiğini ve tuvaletlerin yetersiz, koğuşların ise havasız olduğunu belirten tutuklu ve hükümlüler, kurum personelini çağırmak için koğuşta bulunan zile basıldığı zaman psikolojik şiddet uygulandığını söyledi.

‘NAMAZ KILMAK İÇİN SATIN ALINAN BATTANİYELER TOPLANIYOR’

Keskin’de bulunan bazı tutuklu ve hükümlüler üzerinde namaz kılmak için kantinden satın aldıkları battaniyelerin kurum personeli tarafından düzenli olarak toplandığını, koğuş içindeki çamaşır iplerinin dahi söküldüğünü de söyledi. Savunma yazmak isteyenlere bilgisayar kullanma imkânı sağlanmadığı için oldukça uzun metinlerin elle yazılmak zorunda kalındığını belirten tutuklu ve hükümlüler, internet bağlantısı olmayan bir bilgisayarın bu tür yazışmalarda kullandırılmasını talep etti.

‘ÇOCUKLARA SÜT VE YUMURTA VERİLMİYOR’

Keskin Cezaevi kadın koğuşlarında kalan tutuklu ve hükümlüler ise kurumda kreş bulunmasına rağmen çocukların kreşe yılda birkaç defa ancak götürülebildiklerini, çocuklara son birkaç aydır neredeyse hiç süt ve yumurta ve oyuncak verilmediğini, annelerin çocuklarını yanlarına her istediklerinde alıp veremediklerinin ve bunun da çocukların psikolojine olumsuz yansıdığını söyledi.

Hastaneye kelepçeli götürüldüklerini, doktor muayenesine askerlerin de girdiğini ve muayene kabininin arkasında beklediklerini ve doktora anlatmak durumunda kaldıkları “mahrem” sorunlarının askerler tarafından dinlenmesinden rahatsız olduklarını belirten kadın tutuklu ve hükümlüler, bazı infaz koruma memurları tarafından kötü muameleye maruz bırakıldıklarını, aramalarda eşyalarının kasten yerlere atıldığını ve bazı aramalara erkek infaz ve koruma memurlarının da katıldığını ifade ettiler.

'TRT-2 MERKEZİ KANAL LİSTESİNE EKLENSİN'

TBMM Tutuklu Haklarını İnceleme Alt Komisyonu Düzce ve Kırıkkale ile Keskin Cezaevlerine ilişkin hazırladığı her iki raporunda da hükümlü ve tutukluların büyük çoğunluğunun TRT-2 kanalıyla ilgili talepte bulunduğunu belirtti. Raporda, TRT-2’nin kültür, sanat, edebiyat, müzik, sinema ve tarih konularında yayın yapan bir kanal olduğu ifade edilirken kanalın kurumlardaki merkezi kanal listesine alınmasının uygun olacağı değerlendirmesi yapıldı.

Cezaevlerindeki yemeklerin yeterli ve besleyici olmadığı, yemek kalitesinin düşün olduğuna yönelik şikayetlerin giderilmesi için günlük iaşe bedelinin arttırılması yönünde çalışmalar yapılması talep edilen raporda öne çıkan değerlendirmeler şu şekilde oldu:

DİŞ HEKİMİ GÖREVLENDİRİLMELİ: Kırıkkale’ de bulunan devlet hastanelerinden birinde hükümlü koğuşu ve servisi yapılması için girişimde bulunulması yerinde görülmektedir. Kurumda haftanın belirli günleri diş doktoru görevlendirilmesi önerilmektedir.

ÇOCUKLAR DÜZENLİ OLARAK KREŞE GÖTÜRÜLMELİ: Keskin T Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda anneleriyle bulunan çocukların 1 yılda 2 defa kreşe götürüldüğüne dair iddialar dikkate alınmalı, çocukların ruhsal ve zihinsel gelişimlerinin sağlanabilmesi amacıyla düzenli olarak kreşe götürülmeleri sağlanmalıdır. Çocukların da bulunduğu bu koğuşlarda gerekli tamiratların ivedilikle yapılması önerilmektedir.

KAMERALARA İLİŞKİN ÇALIŞMA YAPILMALI: Kurum güvenliğini temin etmek amacıyla kullanılan kameraların mahremiyeti ihlal edecek şekilde kayıt yaptığı iddiaları yoğun olarak ileri sürülmüştür. Bu uygulama, Komisyonumuzun yasama döneminin başından itibaren ceza infaz kurumlarında yapmış olduğu incelemelerde kadın kapalı ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutuklular başta olmak üzere yoğun olarak şikâyet konusu edilmiştir. Özellikle kadın koğuşlarında ortak alanı gözetlemek için kullanılan kameraların banyo ve tuvaleti görmeyecek şekilde yönlendirilmesine yönelik çalışma yapılması gerekir.