YAZARLAR

Celal Başlangıç

Celal Başlangıç aklımızda imza attığı haberler, kurucusu olduğu gazeteler ve dostluğuyla kalacak. Bir de, ne yazık ki birçok Türkiyeli gibi, sürgünde vefat edip orada defnedilmesiyle...

Celal Başlangıç ile en son Diyarbakır'da, 2016 yılında buluşmuştuk. Kasvetli bir hava vardı şehirde ve bütün bölgede. Şehir savaşları bitmiş, geride salt acı kalmıştı.

Celal Başlangıç savaş sonrasını yerinde görmek üzere Diyarbakır'a gelmişti. Etrafında meslektaşlarını kıskandıracak bir sevgi halesi oluştuğunu belirtmek isterim.

Bu sevgi halesi boşuna değildi. Bölgede olup bitenleri, canını tehlikeye atarak yazan kaç gazeteci vardı 1980'li yıllarda. O yıllarda, bölgede yaşayan herkes, başlarından geçenleri bir de Celal Başlangıç'ın kaleminden okumuştu. Fırat'ın öte yakasında kalanlar da kendilerinden gizlenen gerçeklere yine onun haberleri sayesinde vakıf olmuştu.

Mesela Yeşilyurt köylülerine askerlerin dışkı yedirdiğini de ilk kez o yazmıştı. İlk kez o yazmıştı fakat bunu Cumhuriyet gazetesinde yayınlatmak kolay olmayacaktı. Gazetenin yayın yönetmeni Hasan Cemal araya girecek, Başlangıç'ı tekrar Cizre'ye gönderecek ve haber manşetten verilecekti.

Kürt meselesini gündemde tutan yazı ve haberleri nedeniyle Kürt olduğu bile rivayet ediliyordu. Bölgede böyle bir yakınlık hissediliyordu Başlangıç'a.

Üstelik bu yakınlık hep sürdü. Başlangıç birçok gazetede çalıştı ve Kürtlerin yaşadıkları hep gündeminde oldu. Mesela Özgür Gündem ve devamı gazeteler ile bu gazetelerde çalışanlarla hep dayanışma içinde oldu. Bu sürekli dayanışma hali nedeniyle kültür merkezine uğrayan gençler de yaşlılar da sevgisini göstermekte cömert davranıyordu.
*
Sonra Şırnak'a gitti. "Birlikte gidelim" önerisini kibarca geri çevirmiştim. Çünkü ikimiz de Duvar için çalışıyorduk zaten ve Diyarbakır'da yapılacak işler vardı. Çünkü Celal Başlangıç'ın çıktığı yolculuktan eli boş dönmeyeceğini biliyordum.

Dönüşte, "Yasakların 1. Yılında Sur'dan Şırnak'a!" başlıklı bir yazı dizisi yazdı. 2015 yılında başlayan şehir çatışmalarını derli toplu ve hakkaniyetli gözlemleriyle sundu okura. Ödüllü gazeteci ünvanının Celal Başlangıç için çok şey ifade ettiğini düşünmüyorum.

Ancak bu yazı dizisi ile Musa Anter Ödülü'nü kazanmanın, kendisi için manevi bir anlamı vardır mutlaka.
*
Sene kaçtı, şimdi hatırlamıyorum ama 90'lı yılların ikinci yarısı olmalı, Celal Başlangıç ile İstanbul'da, Piya'da Mehmet Çetin ile yaptığı röportaj sırasında tanışmıştım. İkisi de onlara eşlik etmemi istemişti. Piya Kitaplığı'nda kaç yıldır birlikte çalıştığım Mehmet Çetin, "Şimdi anlatacaklarımı ilk kez duyacaksın" demişti.

O küçük masanın etrafında toplanmış, biramı içerken bir röportajdan çok bir arkadaş muhabbetine tanıklık etmiştim.

Mehmet anlatırken Celal Başlangıç notlar alıyordu. Bir ara Mehmet, Başlangıç'a 'işini öğretmeye' çalışır gibi oldu. "Nasıl yazdığımı biliyorsun, notları ona göre alıyorum" dedi Başlangıç.

Başlangıç o dönem Radikal'de röportajlar yayınlıyordu. Donanımlı bir gazeteci olduğu, röportaja giderken dersini çalıştığı röportajlarındaki lezzetten anlaşılıyordu zaten. Vakti gelince Mehmet'le yaptığı röportaj ya da uzun muhabbet yayımlandı. Elbette kısaltılmıştı röportaj. O zaman Mehmet'e, "Bir muhabbet bu kadar güzel özetlenebilir" demiştim. Çünkü Mehmet, özellikle siyasi geçmişine ve şiir macerasına dair anlattıklarının röportajda daha geniş yer almasını arzulamıştı. Yoksa röportajda bir kusur yoktu.
*
Sonra Celal Başlangıç ile birçok kere rakı masasında bir araya geldiğimizi söylersem ve muhabbetinden sıkılmadığımı söylersem kimse şaşırmaz herhalde.

Biliniyor, birçok gazetenin kurucularından oldu Celal Başlangıç. Tükenmez dergisinin çıkış hazırlıkları sürerken, Fadıl Öztürk'ün önerisiyle dergiye katkı sunmaya çalışmıştım. Ancak başka işler, derginin çıkış heyecanına katılmamı engellemişti. İlk sayılarını merakla okumuş, önerilerimi daha çok Fadıl Öztürk üzerinden dergiyi çıkaran arkadaşlara iletmiştim.
*
Celal Başlangıç'ın Duvar'dan ayrıldığını "Bu bir veda yazısı değildir!" başlıklı yazısından öğrenmiştim. Meğer başka planları, projeleri varmış. Avrupa'da yayına başlayan Artı TV ve Artı Gerçek'in kurucu yayın yönetmeni oldu. Mesleğine Almanya'da devam etti. Bu kararı almasında elbette hakkında açılmış davaların etkisi vardır. Ancak, vefatından sonra ilk kez İlke Tv'de yayınlanan söyleşide, gazeteciliği neden Avrupa'da yaptığına dair bir soruya cevap verirken, "15 Temmuz ve sonrasında ilan edilen OHAL ile birlikte Türkiye'den gazetecilik tamamen sürgün edildi" diyor ve ekliyor: "Gazetecinin sürgün edilmesi nedeniyle geldik Almanya'ya."

Almanya'da hastalandı. Arada durumunun iyi olduğu yönünde haberler aldık. Ama biliniyor ki sürgün, tek başına insanı hasta etmeye muktedir bir olgu.

Celal Başlangıç Almanya'da vefat etti ve birçok sürgün gibi yine gurbette defnedilecek.
*
Yazı boyunca hep "Celal Başlangıç" dedim. Bir gazete yazısı, genellikle böyle bir mesafeyi icap  ediyor. Yoksa o, benim kuşağımdan birçok gazetecinin Celal abi'siydi. Sadece yaşı itibarıyla değil, mesleğin nasıl yapılabileceğini göstermesiyle de Celal abi'dir. Mesleğin haysiyetini korumanın imkanlarını yaptığı haberler ve hayatta durduğu yerle gösterdiğine inanıyorum.

Celal Başlangıç'la birlikte çalışanların, onunla yolu kesişenlerin ve dostluk kuranların kim bilir ne çok anısı vardır. Fikir kavgaları, dayanışma zamanları, içki sofraları...

Celal Başlangıç aklımızda imza attığı haberler, kurucusu olduğu gazeteler ve dostluğuyla kalacak. Bir de, ne yazık ki birçok Türkiyeli gibi, sürgünde vefat edip orada defnedilmesiyle...


Vecdi Erbay Kimdir?

Mardin, Şenyurt doğumlu. Üniversite eğitimini tamamlayamadı. Çeşitli dergilerde yazıları, şiirleri, öyküleri yayımlandı. On yıla yakın bir süre Özgür Gündem gazetesinin kültür sanat editörlüğünü üstlendi. Çeşitli yayınevlerinde çalıştı. Yayımlanmış iki şiir kitabı var: Kuşkular Zamanı (Toplumsal Dönüşüm Yayınları, 1997), Yaz Sayıklamaları (Piya Kitaplığı, 2003). Öykü kitabı Masalın Ölümü, 2006 yılında Agora Kitaplığı'ndan çıktı. İnatçı Bir Bahar-Kürtçe ve Kürtçe Edebiyat derleme kitabı Ayrıntı Yayınları’ndan 2012’de çıktı. Şiir: Görülmüştür, Türkiye Barışını Arıyor, General Electric -Halil İncesu karikatür albümü yayıma hazırladığı kitaplardan birkaçı. Diyarbakır'da yaşıyor ve Gazete Duvar bölge temsilcisi olarak çalışıyor.