Çağlayan'da HDK gözaltılarına tepki: Bu kavga iyilik ve kötülük arasında

HDK soruşturması kapsamında gözaltına alınan 54 kişi için Çağlayan Adliyesi önünde eylem yapıldı. Açıklamada, mücadele mesajı verilirken, TİP'li Ahmet Şık, "Bu kavga iyilik ve kötülük arasında" dedi.

Çağlayan'da HDK gözaltılarına tepki: Bu kavga iyilik ve kötülük arasında
Fotoğraf: Gazete Duvar
Google Haberlere Abone ol

İSTANBUL - Halkların Demokratik Kongresi'ne (HDK) yönelik İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan gazeteci, sanatçı, sendikacı, avukat ve siyasi parti temsilcileri Çağlayan Adliyesi’ne getirildi.

İstanbul Emek ve Demokrasi Güçleri, gözaltılara tepki için Çağlayan Adliyesi C Kapısı önünde bulunan meydanda toplandı. Meydan polis tarafından kapatıldı, geniş güvenlik önlemleri alındı. HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, SOL Parti MYK Üyesi Alper Taş, TİP Milletvekili Ahmet Şık, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, KESK Sözcüsü Barış Uluocak, DEV-TEKSTİL İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam ve DİSK İstanbul Bölge Temsilcisi Asalettin Arslanoğlu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda siyasi parti, sendika ve kurum temsilcisi katıldı. Meydanda bulunanlar, “Gözaltılar tutuklamalar, baskılar bizi yıldıramaz", "Yasaklar sizin, mücadele bizimdir", "Yaşasın devrimci dayanışma", “Hükümet istifa” sloganları attı.

'DAHA ÇOK MÜCADELE EDECEĞİZ'

Açıklamada ilk sözü alan HDK Eş Sözcüsü Meral Danış Beştaş, "Zayıfladıkça yeni yeni suçlular keşfediyorlar ve ilan ediyorlar. Tek bir dertleri var iktidarlarının bekası. HDK'de mücadele eden hiçbir arkadaşımız suçlu değildir. Daha çok birleşeceğiz, daha çok mücadele edeceğiz" dedi.

'BİRLEŞE BİRLEŞE KAZANACAĞIZ'

CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik , birleşme ve mücadele mesajı verdi.

Çelik, "İktidar beceriksizliklerinin üzerini her gün bir gözaltıyla, operasyonla örtmeye çalışıyor. 'Seni tutuklarım, seni sustururum' gözdağı verilmeye çalışılıyor. Muhalefeti sindirmek istiyorlar. Önümüzdeki Siyaset sürecini dizayn etmek istiyorlar. Buna izin vermeyeceğiz, birlikte mücadele edeceğiz. Birleşe birleşe kazanacağız" ifadelerini kullandı.

'BU KAVGA İYİLİK VE KÖTÜLÜK ARASINDA'

TİP Milletvekili Ahmet Şık, mücadele çağrısını yineledi ve "Bu kavga iyilik ve kötülük arasında" dedi.

Şık, şu ifadelere yer verdi:

"Burada olmak isteyip olmayanlara sesleniyorum. Burası önemli bir mücadele alanı. Bu kavganın tarafları belli. Barışı hakim kılmak isteyenlerle savaşı devam ettirmek isteyenler arasında bir kavga. Bu ülkede herkes için eşit vatandaşlık isteyenlerle yurttaşı tebaa yapmak isteyenler arasında bir kavga. Bu kavga iyilik ve kötülük arasında."

'HAK MÜCADELELERİNİ YOK SAYAN BİR İÇ CEPHE VAR'

EMEP İstanbul Milletvekili İskender Bayhan, "Erdoğan, Cumhur İttifakı bir iç cephe ilan etti ve şimdi o iç cephenin nasış bir iç cephe olduğunun yeni bir örneği ile karşı karşıyayız. Bu ülkede demokratik haklar ve özgürlükler için bir araya gelmiş ne kadar ittifak varsa, ekonomik haklarına sahip çıkan, insanca yaşamak için mücadele eden ne kadar fabrikalardaki emekçiler varsa bütün bunların hak mücadelelerini yok sayan bir iç cephe var. Bu iç cephede sömürücüler var, savaş kışkırtıcıları doymayan doymak bilmeyen rant ve kar peşinde koşan bir avuç azınlık var. halkların kardeşiliğine ve eşit koşullarda yaşam talebine karşı siyaset yapanlar var. Bunun başında da Saray iktidarı var" dedi.

''KORKAK OLDUĞU İÇİN SALDIRIYOR'

SOL Parti MYK üyesi Alper Taş ise, şöyle devam etti:

"Sol Parti olarak HDK'nin bir bileşeni değiliz ama bugün burada hepimiz HDK'liyiz. Bunun altını özellikle çizmemiz gerekiyor. Çünkü artık birimiz hepimiz için hepimiz birimiz içiniz. HDK açık meşru her yönüyle mücadelesi ortada olan bir bir demokratik platformdur. HDK'nin bütün faaliyetleri meşru açık olmasına rağmen, gayrimeşru ve illegal bir yapıya itme arayışı uğraşı ve bunu CHP ve onun İstanbul Belediye Başkanı İmamoğlu ile kent uzlaşısı etrafında bir kurguya sevk etmeleri kabul edebileceğimiz bir şey değildir. Sormak istiyorum, yıllardır bizi gözaltına alıyorsunuz, ne değişecek? Burada korkan kim, biz miyiz, onlar mı? Onlar... İktidar neden İmamoğlu'ndan korkuyor? Kendine güvenen hiçbir iktidar bu oyunlara girişmez. Korkak olduğu için saldırıyor ama tarihte hiçbir iktidar korkak olduğu için devrilmez. Onu devirecek bir güce ihtiyacımız var. AKP iktidarı ölmüştür, yeniyi doğurmamız lazım. Birleşik bir halk muhalefetini inşa etmemiz lazım."

'DAHA FAZLA DEMOKRASİ GÜCÜ BİR ARADA DURMALI'

DEM Parti İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu ise, şu ifadeleri kullandı:

"Demokrasi mücadelesinde yan yana duran, Saray rejimine karşı demokrasiyi, emeği savunan güçler büyüdü. Yan yana duran zeminimiz ortak zeminimiz büyüdü. Bunun sonucu olarak kendi sonunu bu ortak zeminde gören rejim saldırılarını artıyor. Bunu yaparken kendi yasasını tanımıyor. Bu iktidarların kendi yasasının tanımadığı nokta başka bir noktadır. Özellikle bu seviyeye dikkat çekmek istiyorum. Bu seviyenin kendisi daha fazla demokrasi gücünün bir arada durmasını gerektiriyor. Saray rejimi sınıf sendikacılığı yapan, işçilerle birlikte yürüyenlere özellikle saldırıyor. Bu saldırılara karşı bir arada durmaya devam edeceğiz. 31 Mart'ta gördüklerinin gerçek bir kabusa dönmesini sağlayacağız."

'DAYANIŞMA VE UMUT GÜCÜMÜZ'

KESK Sözcüsü Barış Uluocak: "Biliyoruz ki bugün burada bir örneğini gördüğümüz dayanışma ve umut bizim gücümüzdür. Mücadelemizi hep birlikte sürdürmek zorundayız."

'GÜNDEM ASGARİ ÜCRETİN AÇLIK SINIRI ALTINDA OLMASI'

DİSK İstanbul İl Temsilcisi Asalettin Aslanoğlu: "Şunu iktidarın bilmesini istiyorum. Ne yaparsanız yapın halkın bir numaralı gündemi asgari ücretin açlık sınırının altında olmasıdır. Ülkede yaşayan emekçi halkın ücretinin asgari ücret seviyesine eşitlenmiş olmasıdır. İşbirliği yaptığınız bir avuç rantçının bizim çocuklarımızın, ülkemizin kaynaklarına çökmüş olmasıdır. Tarih, kendi çöplüğünde emperyalizmle işbirliği yapanları, halkı soyanları mahkum edecektir. Siz de oradaki yerinizi alacaksınız."

'İŞÇİ SINIFININ MÜCADELESİNİ BASTIRMAYA ÇALIŞTILAR'

DEV-TEKSTİL İstanbul Temsilcisi Okan Karaçam: "Onlara biat etmediğimiz için, açlığa, sefalete karşı çıktığımız için baskı ve tutuklamayla karşı karşıya kalıyoruz. Ne baskınlara ne de tutuklamaları boyun eğmeyeceğiz. Demokratik haklarımız ve özgürlüğümüz için mücadele etmeye devam edeceğiz. Başpınar'da Mehmet Türkmen'i tutuklayarak işçi sınıfının mücadelesini bastırmaya çalıştılar. Ama yılmayacağız, direne direne kazanacağız."

Halkevleri adına Ergin Çevik: "Eğer işçi sınıfının hakkını arıyorsak, hak mücadelesi veriyorsak, kayyımlara karşı mücadele ediyorsak cezaevinin kapısı gösteriliyor. Bu ülkenin tarihi mücadelenin ve direnişin tarihidir. Bu direnişin potansiyeli hala daha canlı. Bu ülkenin sokaklarında, kentlerinde bu isyan yükseldiğinde bu tarih yeniden yazılacak."

Ne olmuştu?

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından HDK’ye yönelik yürütülen soruşturma kapsamında 54 kişi 18 Şubat’ta gözaltına alınmıştı.

DBP, DEM Parti, Devrimci Parti, EMEP, ESP, HDK, SYKP, Yeşil Sol Parti üyesi çok sayıda kişi Vatan Emniyet’e götürülmüştü.

Gözaltına alınanların arasında EMEP İstanbul İl Başkanı Sema Barbaros, DEM Parti MYK üyesi Mehmet Saltoğlu, DEM Parti Iğdır İl Başkanı Alya Akkuş, SYKP PM üyeleri Halit Elçi ve Ahmet Saymadi, Yeşil Sol Parti MYK üyesi Naci Sönmez, Av. Yıldız İmrek, gazeteciler Yıldız Tar, Elif Akgül, Ender İmrek ve Ercüment Akdeniz ile müzisyen Pınar Aydınlar, ressam Taner Güven, hukukçu Nurcan Kaya ve senarist Ayşe Bengi de vardı.

Etiketler HDK Gözaltı