Büyük Menderes Nehri için kentler tek ses oldu: Artık yeter

Büyük Menderes Nehri için TBMM’de komisyon oluşturulmasını talep eden Büyük Menderes İnisiyatifi, geniş kapsamlı imza kampanyası başlattı. Farklı illerde eş zamanlı basın açıklaması düzenlendi.

Afyon, Uşak, Muğla, Denizli ve Aydın’da eş zamanlı basın açıklaması yapıldı
Google Haberlere Abone ol

Ayhan Çimendağ

DENİZLİ - 584 kilometrelik uzunluğu ile Batı Anadolu’nun en uzun nehri olan Büyük Menderes Nehri için kentler harekete geçti.

Büyük Menderes Nehri, geniş kapsamlı imza kampanyası başlattı. Afyon, Uşak, Muğla, Denizli ve Aydın’da yapılan eş zamanlı basın açıklaması ile imza kampanyasını duyuran inisiyatif, TBMM’yi göreve çağırdı.

TÜRKİYE’NİN EN KİRLİ 3. NEHRİ

Farklı illerde eş zamanlı basın açıklamasını Denizli’de Mustafa Çallıca, Uşak’ta Funda Akçura, Aydın’da Dr. Metin Aydın okudu. Denizli’de yapılan basın açıklaması doğal su ile kirli suyun birleştiği Pınarkent Mahallesi’nde gerçekleştirildi. Basın açıklamasını yapan Mustafa Çallıca “Büyük Menderes Nehri yıllardır evsel atık sular, sanayi kuruluşlarında oluşan endüstriyel atık sular, yanlış gübre ve pestisit kullanımı, jeotermal akışkanlar, zeytin karasuyu ve maden atıkları nedeniyle kirletilmektedir. Bu kirliliğe bağlı olarak nehir, Türkiye’nin en kirli 3. nehri durumundadır. Su kalitesi, tarımsal sulamada kullanılmaması gereken ‘4. sınıf su’ haline gelmiştir. Nehir adeta ‘atık alıcı ve atık taşıyıcı ortam’ olarak işlevini sürdürmektedir” dedi.

Açıklamada  Büyük Menderes Nehri'nin Türkiye'nin en kirli 3. nehri olduğu vurgulandı

'EKOLOJİK YIKIM HIZLANDI'

Çallıca açıklamasında “Büyük Menderes Nehri kirlenme dışında ayrıca büyük bir sorunla da karşı karşıyadır. İklim değişikliği ve buna bağlı yaşanan kuraklık yüzünden çölleşme süreci hız kazanmıştır. Toprakların kentleşmeye, yapılaşmaya, sanayileşmeye, otoban yapılarına açılması tarım dışı alan kullanımını arttırmış, sulak alanların azalması ve kirlenmesi sonucunu doğurmuştur. Neredeyse her çay ve derenin üzerine gölet ve baraj kurulması, ormanların azalması, maden sahalarının artması, karbondioksit salınımına sebep olan jeotermal santrallerin aşırı miktarda yapımı ve hiçbir kurala uymayan çalışmaları havzada ekolojik yıkımı çok hızlandırmıştır” diye konuştu.

‘NEHİRDE SU KALMADI’

Havzada kuraklığın artışında suların azalması ve sıcaklık artışının etkili olduğunu vurgulayan Çallıca, Büyük Menderes Nehri’nin kurumasıyla havzada tarımın, tarıma dayalı sanayinin ve canlı yaşamın yok olacağını savundu. Nehirdeki su seviyesinin çok ciddi oranda azaldığına işaret eden Çallıca, “Nehir yatağından sadece arıtılmamış endüstriyel ve kentsel atık sular akmaktadır. Tarımsal faaliyet her geçen gün daha da zorlaşmaktadır” ifadelerini kullandı.

‘ARTIK YETER’

Denizli’de yapılan basın açıklamasında acilen harekete geçilerek ciddi bir duruş sergilenmesi gerektiği belirtilerek “Kentsel ve endüstriyel atık su kaynakları denetlenmeli ve izlenmelidir. Arıtma sistemleri kapasite ve içerik yapısı olarak yeniden dizayn edilmeli, jeotermal santrallerin olumsuz etkilerine deşarj facialarına acilen çözüm getirilmelidir. Ortak su yönetim politikaları benimsenmeli, çiftçiler bilinçlendirilmeli, vahşi sulama yöntemleri bırakılmalıdır. Kaçak ruhsatsız kuyular acilen durdurulmalı, su kaynakları ve sulak alanlar korunmalı, su yönetiminde çok başlılığa son verilmelidir. Nehrin kurumasını önlemek amacıyla nehrin besleyici kolları üzerine göl, gölet, baraj, HES yapılmasına asla izin verilmemelidir” denildi.

‘HER KAPIYA GİDEREK İMZALARI TOPLAYACAĞIZ’

Çallıca basın açıklamasında imza kampanyasıyla ilgili olarak köy köy dolaşarak, kapı kapı giderek imzaları toplayacaklarını belirtti ve “Bölgenin tamamında tüm il, ilçe, köy ve beldelerindeden; nehrin tüm komşularından imza talep ediyoruz. 13 Temmuz 2021 tarihinde başlatmış olduğumuz bu kampanya doğrultusunda TBMM’de bir komisyon oluşturulmasını, ‘Büyük Menderes Nehri’nin Kurtarılması Acil Eylem Planı’ adıyla yasal düzenlemelerin yapılmasını talep ediyoruz” diye konuştu.