Bursaspor-Amedspor maçı: Dünün olayı değil...

Bursaspor-Amedspor maçında yaşananlar hakkında Amedspor Kulüp Başkanı Yıldırım ve bazı yorumcular TFF'yi işaret etti: Gerginliğe rağmen iki takımı aynı gruba alarak bombanın fitilini ateşlemiştir.

Google Haberlere Abone ol

Pelin Akdemir-Vecdi Erbay

DUVAR - TFF 2. Lig Beyaz Grup 23. hafta maçında 5 Mart Pazar günü Bursa'da Bursaspor ve Amedspor karşılaştı. Maç öncesinde ve esnasında Amedspor oyuncularına fiziksel ve sözlü saldırılar gerçekleştirildi. Karşılaşmada Bursaspor tribünlerinde bir grup, 90'lı yıllarda faili meçhul cinayetlerle özdeşleşen "Beyaz Toros" otomobilinin pankartı ile "Yeşil" kod adlı Mahmut Yıldırım ve Kurtlar Vadisi dizisinde "Yeşil"i oynayan "Pala" karakterinin posterlerini açtı. Maçta sahaya pet şişelerle birlikte bıçak ve mermi atıldı. Olaylara rağmen oynanan karşılaşmada Bursaspor, Amedspor’u 2-1 yendi.
Tepki toplayan olaylara ilişkin Bursa’daki spor yorumcuları, saldırıların yanlış olduğunu belirterek 2010 ve 25 Eylül 2022'de yaşanan olayların da konuşulması gerektiği söyledi.

GÖZALTINA ALINAN 9 KİŞİ SERBEST BIRAKILDI

Pankartlara ilişkin İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, sosyal medyadan "Bursa'daki futbol müsabakasında, futbol seyrinin dışındaki görseller kabul edilemez ve sporla bağdaştırılamaz. Bu görsellerin stada sokulmasında zafiyet gösteren kamu görevlileri ile ilgili soruşturma başlatılmış ve ilgili kamu görevlileri açığa alınmıştır" açıklamasını yaptı. Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), Bursa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında 3’ü stadyumda görevli özel güvenlik sorumlusu olmak üzere 9 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. Emniyetteki işlemlerinin ardından Bursa Adliyesi’ne sevk edilen 9 kişi, adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
Bursaspor Kulübü ve bazı kulüp görevlileri, Amedspor maçı öncesi ve müsabaka esnasında yaşanan saldırılar ve tezahüratlar nedeniyle Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na (PFDK) sevk edildi.

‘MAÇIN OYNANMASINA İZİN VEREN TFF SUÇLUDUR’

HDP ve Yeşil Sol Parti Bursa il örgütleri tarafından olaylara ilişkin açıklamada bulunuldu. HDP’nin açıklamasında, "Buna yol veren başta Valilik ve Emniyet olmak üzere, maçın oynanmasına izin veren TFF, o suç unsurlarının sahaya taşınmasına izin veren ve sahada dahi önlem almayan tüm görevliler açık şekilde suçludur, suça bulaşmıştır. Derhal istifa etmelidirler. 'Hükümet istifa' seslerine bir kaşık suda fırtına koparanlar, açık ırkçılık karşısında sus pus olmuşlardır” denildi. Yeşil Sol Parti’den yapılan açıklamada ise “Dünden beri Amedspor üzerinden hangi kötülüğün örgütlenmek istendiğini çok iyi biliyoruz. Özellikle seçimlere kaotik bir ortamda girmeye hazırlanan iktidar aklının farkındayız. Depreme üç gün seyirci kalan devlet, Amedspor’a karşı yapılan örgütlü linçe de seyirci kalmıştır” ifadeleri kullanıldı.

‘CAMİA IRKÇI OLSAYDI BENİ BAŞKAN SEÇMEZDİ’

Eski Bursaspor Başkanı Emin Adanur, açılan posterlerin yanlış olduğunu belirterek, "Bunun üzerinden tüm camiayı ırkçı olarak yargılamak son derece yanlıştır. Bursaspor tribün liderliğini yapan Mehmet Güzelsöz Diyarbakırlı'dır. Bursaspor ırkçı olsaydı zaten bu tribünlerin abisi ya da tribünlerin lideri Diyarbakırlı birisi olamazdı. Ben Doğuluyum, Kürt’üm. Camia ırkçı olsaydı beni başkan seçmezdi” dedi. Adanur, olayların 2010 yılında başladığını söyledi.

Bursaspor’un şampiyon olduğu 2010 yılında Bursa’da oynanan Bursaspor-Diyarbakırspor maçında İstiklal Marşı okunurken taraftarların bazılarının ıslıklamasıyla olaylar başladı. Aynı sene Diyarbakır’da oynanan maç sahaya atılan maddeler nedeniyle sadece 8 dakika sürdü. Oyuncular ve beraberindeki Bursaspor heyeti, şehri emniyet güçlerinin kontrolünde terk etti. 2016 yılından bugüne kadar Bursaspor ve Amedspor 3 defa karşı karşıya geldi. Ligin ilk yarısında 25 Eylül 2022’de Bursaspor’un Amedspor’a konuk olduğu maç, TRT’de yayınlanacağı söylenmesine rağmen yayınlanmadı.

‘İKİ TAKIM FARKLI GRUPLARA VERİLEBİLİRDİ’

Bursa’daki spor yorumcuları, tribünde ‘Beyaz Toros’ ve ‘Yeşil’ lakaplı Mahmut Yıldırım’ın posterlerinin açılması ile saldırıları doğru bulmadıklarını belirterek 25 Eylül’de yaşanan olayların da konuşulması gerektiğini düşünüyor. “Dünün olayı değil” diyen spor yorumcusu Süha Gürsoy, 2010 yılında ve 25 Eylül’deki olayları hatırlattı. Gürsoy, “Tasvip etmediğimiz olaylar yaşandı. Bu işin başındaki kurum Türkiye Futbol Federasyonu’dur. Yıllardır süren gerginliğe rağmen bu iki takımı sezon başında aynı gruba alarak bombanın fitilini ateşlemiştir. İki takım farklı gruplara verilebilirdi. Ama federasyon iki takımı aynı gruba alarak olayların yaşanmasının önünü açmış oldu” dedi.
Bursaspor taraftarının davranışlarını doğru bulmadığını fakat günah keçisi ilan edildiklerini söyleyen Anadolu Gazeteciler ve Spor Yazarları Derneği (AGSYD) Başkanı İbrahim Erdoğan, “Sporda şiddeti önlemenin yolları bir tarafa müsamahalı davranıp, bir tarafı günah keçisi ilan ederek olmaz. Yanlış her yerde yanlıştır. Hepsine aynı tepkiyi göstermek gerekir. Tribündeki olayları, bir grup taraftarın kabul edilemez davranışı olarak görüyorum. Bursaspor taraftarının tamamına mal edilmemesi gerekir. Haberi olmayan binlerce taraftar var” diye konuştu. 

‘UTANCIN DİNİ, DİLİ, IRKI OLMAZ’

Spor yorumcusu Tolgay Ataokay, 2010’da Bursaspor’un şampiyonluğu ile sona eren sezondan bu yana iki şehir arasında gerginliğin arttığını, iki tarafında geri adım atmadığını belirtti. “Bursa’da utanç verici bir şey (maç diyemeyeceğim) izledik. Ancak aynı şeyi ligin ilk devresinde Diyarbakır’da da izlemiştik. Utancın dini, dili, ırkı olmaz, utanç utançtır” diyen Ataokay, dünya sporunda görülen bu tarz çekişmelerin Türkiye’nin günümüz siyasi yapısında da gözüktüğünü söyledi. Ataokay, “Ancak eleştirirken iki tarafa da eşit yönde bakabilmek çok önemli. Diyarbakır’da oynanan karşılaşmada 15-16 yaşındaki çocuklara atılanlar (bıçak dahil), Amedsporlu futbolcular tarafından gencecik oyuncuların tartaklanması, karşılaşmanın canlı yayınlanmamasına tepki göstermeyenlerin, Bursa’da oynanan mücadele ile ilgili sert yorumlarda bulunması, adalet terazisinin dengesini bozdu" diye konuştu.

'SALDIRIYA UĞRAYAN DİYARBAKIRSPOR CEZALANDIRILDI'

Bursaspor ile Amedspor takım taraftarları arasındaki gerginliğin 2019 tarihinde Diyarbakırspor'a Bursa'da yapılan saldırılarla başladığını hatırlatan Amedspor Kulüp Başkanı Selahattin Yıldırım, "O tarihte Bursaspor taraftarının Diyarbakırspor oyuncularına, yöneticilerine ve taraftarına yaptığı saldırıların görüntüleri mevcuttur. Kucağında çocuğu olan Diyarbakırsporlu bir babaya bile vahşice saldırdılar. İki takım arasındaki gerginlik o tarihten bu yana devam ediyor. Daha sonra Diyarbakır'daki karşılaşma, çıkan olaylar nedeniyle yarım kaldı" dedi.
Yıldırım, meydana gelen olaylara rağmen Bursaspor'a o tarihte ceza verilmediğini ancak Diyarbakırspor'un bir şekilde cezalandırılarak amatör kümeye kadar düşürüldüğünü de hatırlattı.

'BURSASPOR'LA AYNI GRUPTA OLMAK İSTEMEDİK'

Yıldırım, sene başında federasyona başvurduklarını belirterek, Bursaspor'la aynı grupta yer almak istemediklerini söyledi. Yıldırım, "İki takım taraftarı arasındaki gerginliği hatırlatarak hem yazılı olarak hem şifaen Bursaspor'la aynı grupta yer almak istemediğimizi ilettik federasyona. Ancak gruplardan 16 takımın da aynı talepte bulunduğunu ve talebimizi kabul etmeyeceklerini söylediler. Hatta biz ısrar edince 'Korkuyor musunuz?' diye sordular. Elbette korkmuyoruz ancak biz futbol oynamak istiyoruz ve böyle olaylarla anılmak istemiyoruz. Bu nedenle Bursaspor'la aynı grupta yer almak istememiştik" diye konuştu.
Geçen hafta Bursa'da oynanan maçta çıkan olayların, eylül ayında Diyarbakır'da çıkan olaylardan kaynaklandığı yönündeki değerlendirmelere de değinen Yıldırım, "Sahada ve tribünlerde olay çıkmasın diye elimizden geleni yaptık. Emniyet de gerekli önlemleri almıştı. Buna rağmen sahaya pet şişelerin, metal paraların atıldığı doğrudur. Ancak sahaya yanıcı ve benzeri hiçbir madde atılmadı ve kimsenin burnu kanamadı. Yine de iki maç ceza ve 150 bin lira para cezası aldık" diye konuştu.
Bursa'da sahaya atılan pet su sayısına değinen Yıldırım, "Sahaya o kadar çok su şişesi atıldı ki, bunları su sıkıntısı çeken Hatay'a gönderseler şehirdeki su ihtiyacı karşılanırdı" dedi.

'FEDERASYON BAŞKANI TELEFONA CEVAP VERMEDİ'

Maç gecesi otelin önünde atılan ırkçı sloganlar nedeniyle siyasetçileri ve federasyon başkanını aradığını belirten Yıldırım, "Bizi zor bir karşılaşmanın beklediğini anlamıştık. Önlem alınması, karşılaşmanın olaysız geçmesi için girişimlerde bulundum. Federasyon başkanını defalarca aradım ama telefonunu açmadı. Ertesi gün sahada olaylar başlayınca da aradım. Ancak bu sefer telefonunu kapatmıştı. 250 bin kişinin internetten izlediği maçı mutlaka o da izlemiştir, olayları görmüştür. En azından kendisine bilgiler iletilmiştir. Ancak sessiz kalmayı tercih etti" ifadesini kullandı.

'ORGANİZE BİR SALDIRI VARDI'

Kendisinin de tribünlerde olduğunu söyleyen Yıldırım, "Sahada futbolculara ve kulübedeki teknik heyete ve tribünlerdeki yöneticilere ciddi saldırı olacağı şeklinde duyum almıştık. Bizi tribünden sahaya atmayı planlamışlar. Bu konuda valilikten emniyete herkese uyarılarda bulunduk. Ancak bize, 'Merak etmeyin, önlem aldık' dediler. Ama bizim güvenliğimizi sağlamak üzere trafik polisi vermişlerdi. Irkçı pankartlar sosyal medyada paylaşıldıktan ve İçişleri Bakanı'nın açıklamasından sonra çevik kuvvet polisi bizim bulunduğumuz yere geldi. Yani o zamana kadar can güvenliğimizle ilgili ciddi hiçbir önlem alınmamıştı" diyerek, Bursa Emniyeti'nin güvenlik konusunda yetersiz kaldığını söyledi.
Yıldırım, spor kamuoyunun günler öncesinden maçın gergin geçeceğini, bu nedenle maçın seyircisiz oynanmasını talep ettiğini de vurguladı.
Bursa Valiliği ile Bursa Emniyeti'nin duyarsız kalmasını kınadığını belirten Yıldırım, şunları söyledi: "Olaylar aslında gece otelin önünde ırkçı sloganlarla başladı ve ertesi gün sahada ve tribünde devam etti. Ancak hiç kimse, hiçbir kurum olayların önüne geçmek için kılını kıpırdatmadı. Bize ciddi saldırılar olacağına dair duyumlar almıştık, bunu paylaşmıştım ve buna rağmen güvenlik önlemi alınmadı. Bu yüzden biz Bursaspor maçındaki olayların, ırkçı saldırıların, tehdit amacıyla açılan pankartların organize olduğunu düşünüyoruz."

'FEDERASYON IRKÇILIĞI GÖRMEDİ'

Bursaspor'un, Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu’na sevk edilmesini değerlendiren Yıldırım, "Bursaspor'un para cezasının yanı sora en az 15-20 maç ceza alması gerekirdi" dedi.
TFF Yönetim Kurulunu, Disiplin Kurulunu ve MHK'yi "Onurunuz varsa istifa edin" diyerek istifaya davet eden Yıldırım, "Çünkü takımımıza yönelik ırkçı saldırılar oldu. Futbolcusunun güvenlik görevlisine kadar herkes futbolcularımıza saldırdı. Irkçı pankartlar açıldı, sahaya bıçaktan mermiye kadar her şey atıldı. Ancak sevk kararında bunlara dair hiçbir şey yok. Irkçılığın suç olduğu federasyonun sayfasında var, bu suçu işleyenler için yaptırımlar da var, isteyen bakabilir. Ancak federasyon bu suçun işlendiğini görmezden gelmiş. Sanırım siyasetçilerin açıklamaları bunda etkili oldu ve Bursaspor adeta ödüllendirildi. Bu nedenle istifa davet ettim" dedi.
Yıldırım, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin grup toplantısında Amedspor'a yönelik sözleri hakkında ise, "Amedspor futbol takımıdır, siyasetçilere siyasetçiler cevap versin" diyerek yorum yapmak istemedi.