Burhan Kuzu ısrarla Orhan Ünğan'la bağlantı kurmak istemiş

Ses kayıtları ve WhatsApp yazışmalarına göre Burhan Kuzu, kendisine dava açan Zindaşti’nin hasmı Orhan Ünğan’la iletişime geçmek için avukatlarıyla görüşmüş.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Sedat Peker'in yaptığı son açıklamanın ardından dönemin Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu üyesi Burhan Kuzu'nun 'uyuşturucu baronları' Naci Şerifi Zindaşti ve Orhan Ünğan'la bağlantıları yeniden gündeme geldi. Peker’in, Burhan Kuzu’nun İranlı uyuşturucu baronu Zindaşti’nin, Orhan Ünğan’ın hakkında açtığı davayı geri çekmesi için kendisiyle iletişime geçtiğini ileri sürmesinin ardından taraf avukatlarının WhatsApp yazışmaları ortaya çıktı.

'RÜŞVET ALDILAR DİYOR'

Gazeteci İsmail Saymaz'ın halktv.com.tr'deki haberine göre; Burhan Kuzu, ‘Hayalet Orhan’ adıyla bilinen Orhan Ünğan ile görüşebilmek için avukatını devreye koydu. Halktv.com.tr'nin ulaştığı ve iki avukat arasında geçen bu görüşmenin ses kayıtlarında, Kuzu’nun avukatı F.B., Ünğan’ın avukatı A.Ü’yü arayarak, müvekkilinin görüşmek istediğini belirtiyor. Ses kayıtlarına göre iki avukat arasındaki görüşme şöyle:

F.B.: "Burhan Hocamız benden rica etti. Kendisinin olayla ilgili hiç bir şeyinin olmadığını, tamam Çağlayan Adliyesi'nde bir arama vs. olmuş ama Bakırköy'le alakalı hiçbir şey yok diyor. Ben Orhan Bey'i tanımam etmem.  'Kendisiyle görüşebilir miyiz?' diye bir talepte bulundu ama... 

A.Ü: Tabi ben şimdi talebi müvekkile iletirim ama şahsım adına bildiğim kısmı sizinle paylaşayım. Orhan Bey'in söylediği kadarıyla Bakırköy'deki görüşmelerle ilgili kendisinde kayıtlar olduğunu söyledi. Dava aşamasında vereceğini, kendisinin (mahkemeye) sunacağını söyledi. Ben ne olup olmadığını tabi ki bilmiyorum. Ama oradaki sanıyorum bazı hakimlerle ilgili olan, Burhan Bey'in konuşmalarıyla ilgili de sanıyorum kayıtları var kendisinde. 

F.B.: Kendisi de (Burhan Kuzu) yok diyor, kesinlikle. Ben tanımam etmem, bilmem diyor. 

A.Ü.: Yani şimdi Orhan Bey, genel itibariyle hani bir konuda eğer var diyorsa, her zaman o kayıtları çıkartıp sunmuştur. Yaklaşık beş yıldır tanışıyoruz. Hiç bir zaman var deyip de sonradan  kayıtları getirmediğini görmedim. Ama ondan dolayı da açıkçası,  biliyorsunuzdur belki, kardeşi de vefat etti. Bakırköy dosyasında kendisine yapılan haksızlıktan dolayı, Burhan Bey'inde içinde bulunduğu bu haksızlıktan dolayı kardeşinin öldüğünü düşünüyor. 
Şimdi sorumlu tutmak çok doğru bir kelime değil ama onlar yüzünden içeride olduğu eve kardeşinin da onlar yüzünden vefat ettiğini düşünüyor. 
Haliyle ne şekilde bakar, nasıl bakar bilemiyorum.

F.B.: Hocamız da o kadar üzgün ki yani... Ben diyor 'adamı tanımam etmem, ne husumetim var' diyor. Tahliye olayında da bir kumpasa gelmiş zaten. Olayın içeriğin de şey var. Başkaları rüşvet almışlar. Sonra da demişler ki hocaya 'siz de bir arayıp iddianame niye bir hazırlanmadı, ne zaman hazırlanacak, bu iş uzamadı mı deyip bir sorun'  gibisinden. Hani yavuz hırsız ev sahibini bastırır ya, hocayı kurban etmişler. Aslında olayın içinde rüşvet dönmüş yani. Hoca aslında çok masum bu olayda. Kendisi de Çerkez zaten, Orhan Bey de galiba Çerkez. 'Kendisiyle bir tanışmak görüşmek, mağduriyetimi dile getirmek isterim' diyor. Siz den bunu rica ediyoruz. 

A.Ü.: Yani ben talebinizi iletirim ama dediğim gibi  ben kendim onun düşüncelerini bildiğim için, açıkçası ben size daha önce ifade ettim. Tabi ki sizin talebinizi iletirim. Çünkü zaten benim vekillik görevim bu. 

Ama o da şimdi kabul eder, etmez ki şahsım adına çok kabul edeceğini düşünmüyorum, söylediğim sebeplerden dolayı. Çünkü o bir masumiyet olduğunu düşünmüyor. Tam aksine Zindaşti ile bir iş birliği yapıldığını ve bunun sonucunda da kardeşinin  ölümün vuku bulduğunu düşünüyor.  

F.B.: Bana da söylenen bunlar. Hocanın ağladığını gördüm. 'Hakikatten bu ne dedi. Benim bu kadar üstüme geliyorlar.' İnanın , kandırılmış resmen. Çağlayan Adliyesi'ndeki olayda kandırılmış. Orhan Bey ile ilgili olan kısımda da kesinlikle 'ben ne arama yaptım, ne bir şey' diyor. 'Hiç bir şekilde suçum, günahım yok' diye söyledi. Yani sizden bir teklif götürmenizi rica ediyoruz. 

A.Ü.: Yani ben götürürüm ama benim bildiğim kadarıyla düşünceleri bunlar. İzleyeceği yolu da bu şekilde ifade etti. 'Bakırköy'deki tüm kayıtları da var elimde, başka delillerim de var. Bunların hepsini sunacağım.' Zaten hep söylediği bir şey var. Bilmiyorum mahkemelerinden haberdar mısınız? O yüzden onları ifade ettim az önce. 4-5 yıldır, 'ben bunu sunacağım' deyip, sunmadığı hiç bir şeyle karşılaşmadım. Bazen beni bile şaşırtıyor. 

F.B.: Biz de işte ağladığını gördük hepimiz böyle bir toplumda. Gerçekten psikolojik olarak çökmüş durumda. 'Ben nasıl kandırıldım' diyor. Çağlayan'daki arama olayında, sadece  hakime de sordum sadece bu diyor. İşte 'iddianame neden hazırlanmadı?' Meğer zemin yapılmış, öncesinde bu rüşvet olaylarından dolayı. 'benim de burada adımı kirlettiler, günah keçisi ben seçildim' diye veryansın ediyor açıkçası. 

A.Ü.: Ben bir ulaşırım kendi müvekkilime. Kendi tercihi. Biz görevimizi yaparız. Siz haber bekleyin. Eğer uygun görürse ben zaten size söylerim. 

 

'SÜREKLİ AĞLIYOR'

Cumhuriyet'ten Zehra Özdilek ise iki tarafın avukatlarının WhatsApp yazışmalarına ulaştı. Buna göre Ünğan'ın avukatının kullandığı cümleler şöyle:

“Kuzu görüşmek için resmen yalvarıyor, avukatı ulaştı neler neler. Bu dosyayı takipsizlikle kapatmanın derdindeydiler. Ses kaydı aldık, mesajlar da var. Avukat resmen ikrar ediyor bazı şeyleri ve 'psikolojisi bozuk, sürekli ağlıyor' diyor avukatı. Kalabalık ortamlarda bile defalarca ağlamış ‘ben masumum’ diye. Çağlayan konusunda ‘masumum demiyor’, ‘Naci bana kumpas kurdu, kandırıldım’ diyor. ‘Beni günah keçisi olarak seçtiler. Rüşvet aldılar’ diyor. Bakırköy’deki dosyada ‘masumum’ diyor. Ama bilmiyor ki Bakırköy’deki herkes onun aradığını müfettişlere anlattı zaten. Kuzu, Orhan Ünğan ile yüz yüze görüşme teklifini iletiyor.”

PEKER NE DEMİŞTİ?

Burhan Kuzu’nun suç örgütü lideriyle ilişkilerini yeniden gündeme getiren Sedat Peker, Kuzu’nun Orhan Ünğan’ın kendisine zarar vermemesi ve şikâyetini geri çekmesi için kendisine başvurduğunu, adamlarını göndererek Orhan Ünğün’a ilettiğini açıkladı. Peker, Orhan Ünğan’ın kendisiyle irtibata geçen Burhan Kuzu’yu kullanmaya başladığını, Kuzu’nun uyuşturucu davasından 12 yıl hapsi bulunan Ünğan hakkındaki yargı kararını değiştirmek için Bolu Adliyesi’ne gittiğini ve İlhan Ünğan’ın öldürülmesi olayında azemettirici olarak aranan avukat İlker Dağlı hakkında kırmızı bülten çıkarılması için devre girdiğini öne sürdü.