YAZARLAR

Burası Adıyaman, âlem düşman kesilir seni sevdiğim zaman

Türkiye’nin kadim kentlerinden Adıyaman, tarihi, kültürel, turistik değerleri ve doğal güzellikleriyle insanı hayran bırakacak bir şehir. Her şey bir yana, Nemrut Dağı’nda güneşin doğuşunu ve batışını izlemeden bu diyardan göçmemeli insan.

Maho (Şener Şen), Almanya’ya götürmek vaadiyle köylüsü Bilo (İlyas Salman), İbo (Nizam Ergüden) ve yöreden sefalet içinde yaşayan birçok kişinin paralarını alır. Ancak onları Almanya’ya değil, İstanbul’a götürmektedir. Kamyon kasasında yapılan yolculukta içlerinden biri, “Biz marabayık. Ağamız köyü başka ağaya sattı. Yeni ağanın da traktörü vardı. Bizi s..tirediverdi köyden.” der. Kamyon kasasındaki yolculuk, Almanya yerine İstanbul’da sona erer. Bilo çok namusludur; bu yüzden de her zaman kaybeden taraf olmaktadır. Bilo ile Maho’nun yolları tekrar kesişir ve olaylar başlar.

Ertem Eğilmez tarafından 1980 yılında çekilen “Banker Bilo”nun konusu yukarıda yazdıklarım. Peki, neden Adıyaman’la ilgili yazınını girişinde bu filmi anlattım? Maho’nun da defalarca Bilo’ya dediği gibi; “Sor bakalım! ‘Niye yaptın?’ diye sor!” Çünkü Bilo, İbo ve Maho, Adıyaman’ın Kâhta ilçesinin bir köyündendir. Açıkçası onlarca kez bu filmi izledim ama bunu yeni öğrendim. İşte bu filmin, Adıyaman’ın bir özeti olduğunu düşünüyorum. Demem o ki her yerde Bilolar ve Maholar, güzellikler ve çirkinlikler var.

Cendere Köprüsü - Adıyaman

KİMİNE CEZA KİMİNE ÖDÜL

Şimdi size geçmişte siyasetin tepesinde yaşanan komik bir hikâye anlatacağım: Demokrat Parti, 14 Mayıs 1950 seçimlerinde tek başına iktidara gelir. Dört yıllık sürecin ardından yapılan 1954 seçimlerinde ise daha yüksek oranla yine seçilir. Bu aynı zamanda DP’nin gücünün zirvesine çıktığı seçim olarak da tarihe geçer. Bu seçimle birlikte DP’nin muhalefete yönelik sert politikaları da hız kazanacaktır. İlk hedef de seçimlerde CHP’yi destekleyen kentler olur. Menderes’in ilk hedefi Osman Bölükbaşı’yı Meclis’e gönderen Kırşehir’i bir kararname ile ilçe yapmak olur. Peki, ben bunu niye anlattım? “Sor bakalım! ‘Niye yaptın?’ diye sor!”

Değirmen Çayı - Su Gözü / Adıyaman

Çünkü sırada başka bir şehir daha vardır. Adıyaman, 1859 yılında Malatya sancağına bağlanmış, Cumhuriyet sonrası dönemde de Malatya’ya bağlı bir bölge olarak varlığını sürdürmüştür. CHP Lideri İsmet İnönü’nün memleketi olan Malatya, 1954 seçimlerinde CHP’ye destek veren az sayıdaki illerden biridir. Bundan dolayı Kırşehir’in ardından Demokrat Parti’nin gözüne kestirdiği ikinci şehir Malatya olur. Ancak Malatya, tarihsel ve coğrafi konumu gereği ilçe hâline getirilemeyecek kadar büyük ve önemli bir yerdir. Bu yüzden başka bir formül bulunur. Malatya ikiye bölünür ve Adıyaman il yapılır. CHP de kim bilir, belki de Adıyaman’ın da kendi oy bölgesi olacağını düşünerek bu kararı destekler ama hem Malatya hem de Adıyaman (sadece 1991 seçimlerinde SHP tulum çıkarır), 1980 Darbesi sonrasında daha çok merkez sağa yönelecektir. Bakın Ekşi Sözlük’te “Diariamente” isimli yazar ne demiş: “Adıyaman halkı devlet otur deyince oturur, kalk deyince kalkar. Bu nedenle heyecansız, renksiz, tekdüze sıkıcı bir memlekettir. Yine de bu memleketin içinden her zaman aykırı ve ilginç kişiler çıkmıştır.”

Karadağ Orman Alanı - Adıyaman

ADIYAMAN; DAĞLARI YÜKSEK, YOLLARI YAMAN

1950’de ilçeyken 55 bin 318 nüfusa sahip Adıyaman merkezin nüfusu 2020 itibariyle 310 bin 644. Adıyaman’ın genel nüfusu ise 604 bin 978. İlin doğusunda Torosların güneydoğu uzantısı olan Malatya Dağları, güneydoğusunda Atatürk Baraj Gölü yer alıyor. Doğusundan Fırat Nehri ile çevrili. İlin büyük bölümü Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde. Kuzeydeki Çelikhan ile Gerger ilçelerinin bir kısmı Doğu Anadolu, Gölbaşı ile Besni ilçesinin bir kısmı da Akdeniz Bölgesi’nde.

Komşuları; Diyarbakır, Malatya, Kahramanmaraş, Gaziantep ve Şanlıurfa... Adıyaman’ın il yapılmasında “şehrin ekonomik gelişimini sağlama ihtiyacı” gerekçe gösterilmiş ama Adıyaman, hâlen komşularının gölgesinde ve gerisinde bir il. Hatta birçok köyleri Atatürk Barajı’nın suları altında kalan Adıyamanlıların en çok şikâyet ettikleri konuların başında, “barajın nimetleri”nden kendilerinden çok Urfalıların yararlanması geliyor.

Selçuklu Köprüsü - Adıyaman

Ekonomisi ağırlıklı olarak tarıma dayalı Adıyaman’da son yıllarda sanayileşme eğilimi olsa da darboğazda olan tesisler genellikle ham madde, pazar noksanlığı ve ağırlıklı olarak da işletme sermayesi yetersizliği gibi problemlerle boğuşuyor. En önemli yer altı zenginliği ise petrol: Özel sektör üretimleri ile birlikte ülkemiz ham petrolünün yaklaşık yüzde 20’si Adıyaman bölgesinde üretiliyor.

“Bu ülkede iş yapmak istiyorsan önce memleketini, iş yapacağın insanları çok iyi tanıyacaksın” diyerek Türkiye’nin her köşesini gezen Vehbi Koç’un tek gitmediği ilin Adıyaman olduğunu biliyor muydunuz? 

Depremde ayakta kalmayı başaran Saat Kulesi

ADIYAMAN OLDU ACIYAMAN

Maalesef Adıyaman, 6 Şubat 2023’te gerçekleşen Türkiye ve Suriye’de etkili olan 2023 Kahramanmaraş depremleri sırasında geniş çaplı yıkıma uğradı. Şehirde 8 bin 387 kişi hayatını kaybederken 17 bin 499 kişi yaralandı. Şehir merkezinin görüntüsü gerçekten içler acısıydı. Şehir merkezinde bulunan binaların neredeyse tamamı yıkılırken Adıyaman’ın simgesi olan kırk yıllık Saat Kulesi’nin ayakta kalması ve saatinin tam da 04.17’de durması ne kadar manidar. İşte o andan itibaren aslında Adıyaman, oldu Acıyaman!

Adıyaman şehir merkezinin İndere Mahallesi (Zey köyü) olarak bilinen yaklaşık 5 milyon metrekarelik güvenli zemine taşınması ile ilgili çalışmalar sürüyor. Ama bu merkezin tamamen boşalması anlamına gelmeyecektir. Kiraların da acayip arttığı Adıyaman’da insanlar, geri dönüşüm projeleriyle evlerine kavuşmayı ve merkezi tekrar eski günlerindeki gibi görmeyi iple çekiyor. Zor koşullarda konteynerlerde yaşayan ve bir sürü sıkıntıyla boğuşan binlerce insan var.

Gölbaşı Gölü - Adıyaman 
İMKÂNLAR SINIRLI

Adıyaman’da depremden önce de öyle pek renkli sosyal ve kültürel bir hayat yoktu, hâlen de yok. Aktivite ve eğlence olanakları oldukça sınırlı. Bu durumdan da en çok, üç üniversitenin Adıyaman il sınırları içerisindeki yüksekokul ve fakültelerinin tek çatı altında birleştirilmesiyle 2006 yılında kurulan Adıyaman Üniversitesi’nin öğrencileri şikâyetçi. Üniversite öğrencileri, genelde Altınşehir Mahallesi’nde ya da alışveriş merkezlerinde takılıyor. Mekânlar, daha kahvehane, kafe ve pastane tarzında. Kentin imkânlarının sınırlı olmasından elbette rahatsız olan kesim sadece gençler değil. Yaz aylarında insanlar Pirin Çayı üzerine masa kurup ayaklar suda, sazlı sözlü eğlenceler yapıyor ama herkesin bunu gerçekleştirme şansı yok. Özellikle emekliler kent merkezinde gidip oturabilecekleri yeşil alanların, parkların olmamasından şikâyetçi.

Konuyu gene dağıtacağım ama bakın karşıma ne çıktı. Vakti olan “15 saniyeliğine medeni olan Adıyaman” başlıklı videoyu ve Ekşi Sözlük’teki “Adıyaman’ın medeni olduğu 15 saniye” başlığında yazanları okusun.

Adıyaman çiğ köftesinden düğün pastası
ÇİĞ KÖFTE, BİBER, PATLICAAAN

Adıyaman’a gittiğinizde en çok şaşıracağınız konulardan biri sabah kahvaltıları olabilir. Çünkü Adıyamanlıların kırmızı çizgilerinden biri sabah kahvaltısı için fırınlara biber ve patlıcan közletmek. Tabii yanında da fırından alınmış sıcak pideler... Kokusu burnuma geldi... Akşamları ise et, tavuk ve sebzeyle dolu tavayı soslayıp tekrar fırında pişirtiyorlar. Bu nedenle sayıları çok fazla olsa da fırınlarda her zaman sıra oluyor bu şehirde.

Adıyaman'da sıradan bir apartman boşluğu, ipe dizili biber, patlıcan kuruları

Güney illerinde yaygınlık gösteren çiğ köfte, Adıyaman’da da sofraların başköşesinde bulunuyor. Karın doyurma amacının dışında geleneksel sohbet toplantılarında birlikteliğin, eğlencenin, muhabbettin de aracı hâline gelmiş. Çiğ köfteden yapılmış düğün pastasını, kadın heykelini anladım da bir Adıyamanlının Atatürk heykeline çiğ köfte ikram etmesini bir türlü aklım almadı! Kendisini uyaran polise “Sor bakalım! ‘Niye yaptın?’ diye sor!” demiş midir acaba?

ADIYAMAN’DA NERELER GEZİLİR?

Adıyaman birçok zorlukla boğuşmaya devam etse de turizm açısından hâlen oldukça önemli bir il ve turist çekmeye devam ediyor. Adıyaman Müzesi’nde Kommagene Krallığı’nın  (MÖ 163-MS 72) çok sayıda eseri sergileniyor. Kommagene Krallığı’nın en önemli hükümdarı I. Antiochos’un başı (MÖ 69-40), müzenin arkeoloji bölümünün en önemli eserlerinden. Bir diğer ünik eser de MÖ 7500-7000 yılına tarihlenen ve Şanlıurfa Göbekli Tepe’deki heykellere benzerliği ile dikkat çeken heykel. Müzede, daha birçok arkeolojik eserin yanı sıra yöresel halı, kilim ve cicim gibi el dokumaları, kadın ve erkek giysileri, gümüş takılar ile bakır mutfak eşyaları teşhir ediliyor.

Adıyaman Müzesi
'KÂHTA CUMHURİYETİ'NDEKİ FANTASTİK NEMRUT

Adıyaman’ın en önemli eserleri, Kâhta ilçesinde bulunuyor. Kâhtalıların deyimleriyle “Kâhta Cumhuriyeti”, Bilo, Mahu’nun olduğu gibi asıl adı “Mustafa Aslan” olan, Mıçe’nin de memleketi. Hani şöyle bir türküsü de olan: “Şiir yazar türkü söyler / Alkış seslerini dinler / Onu sever bütün köyler (iller) / Bizim Mıçe Mıçe Babo.”

Adıyaman’ın en ünlü ve en fantastik yeri Nemrut Dağı’nı görmek için de Kâhte’ye gitmelisiniz. Kommagene Kralı I. Antiochos’un tanrılara ve atalarına minnettarlığını göstermek için 2 bin 150 metre yüksekliğindeki Nemrut Dağı’nın yamaçlarına yaptırdığı mezar ve anıtsal heykeller, Helenistik Dönem’in en görkemli kalıntılarından şüphesiz. İyi korunmuş durumdaki dev heykeller, kireçtaşı bloklarından yapılmış ve sekiz-on metre yükseklikte.

Nemrut Dağı tümülüsü

Nemrut Dağı Tümülüsü, toplam hacmi 30 bin metreküp olan kırma taşların yığılması ile oluşturulmuş. Tümülüsün Kommagene Kralı I. Antiochos’a ait anıt mezar olduğu biliniyor.

Karakuş Tümülüsü ise Kommagene krallık ailesinin kadınlarına ait bir anıt mezar. Yaklaşık 20 metre yüksekliğindeki tümülüsün güneyinde dikili bulunan sütun üzerindeki kartal heykelinden dolayı yöre halkı tarafından ‘Karakuş’ olarak anılmış ve literatüre bu isimle girmiş. Şiddetli depremler sonrasında burada bulunan Tokalaşma Sütunu yıkılmış durumda.

Nemrut Dağı - Adıyaman 

1987 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi’ne alınan Nemrut Dağı Ören Yeri’nde güneşin doğuşu, Doğu Terası’ndan; batışı ise Batı Terası’ndan izleniyor. Bunu açıklamama gerek var mıydı bilmiyorum ama yazmış bulundum.

Peki, dağın adı neden “can yakıcı, yüzü gülmez, acımaz, sert tutumlu” anlamına gelen Nemrut?  “Sor bakalım! ‘Niye yaptın?’ diye sor!” Hani Urfa yazısında anlattığım İbrahim Peygamber’i mancınıkla ateşlere fırlatan Kral Nemrut vardı ya, işte bu dağ da adını ondan alıyor.

Yeni Kale - Adıyaman
FANTASTİK BİR YER DAHA: YENİ KALE

Kâhta’daki Yeni Kale’yi de muhakkak görmelisiniz. Gerçekten Türkiye’nin heybetli kalelerinden. İlk yapılış tarihi Hititlere kadar giden kalenin bugünkü şekli Memluklular döneminden kalma. Osmanlılar döneminde de kullanılan kalede çok sayıda kitabe mevcut. Kale içinde mescit, hapishane ve zindan, posta güvercinlerinin yetiştirildiği kule, sarnıçlar, hamam ve Kâhta Çayı’na (Nymphaios) inen gizli bir su yolu bulunuyor.

Bu arada Gerger ve Besni kalelerini görmek için tahmin edeceğiniz üzere isimlerini aldıkları ilçelere gitmelisiniz.

Arsameia Ören Yeri

Arsameia Ören Yeri (Nymphaios Arsameia’sı) ise Kral I. Antiochos kitabelerinde söz edildiğine göre; Arsameia MÖ 2. yüzyılın başlarında Kommagenelerin atası Arsemez tarafından Kâhta Çayı’nın doğusunda Eski Kâhta Kalesi’nin karşısında kurulmuş krallığın yazlık başkenti ve idare merkezi. Tepe üzerindeki platformda Mithridathes Callinichos’un mezar tapınağı ve sarayı yer alıyor.

PERRE ANTİK KENTİ VE KAYA MEZARLAR

Adıyaman’ın önemli yerlerinden Perre Antik Kenti, Malatya yolunun beşinci kilometresinde ve dolmuşla ulaşmanız mümkün. Kommagene Krallığı’nın beş büyük kentinden biri olan Perre Antik Kenti, Melitene’yi (Malatya) başkent Samosata’ya (Samsat) bağlayan yol güzergâhı üzerinde olması nedeniyle geçmişte jeopolitik, bazı önemli piskoposların burada bulunmasından dolayı da dinsel öneme sahipmiş.

Perre Antik Kenti

Antik kentin asıl yerleşim kısmı üzerinde bugün Örenli Mahallesi olarak geçen ancak özünde köy görünümüne sahip geç dönem yerleşimi bulunuyor. Buradaki kaya mezarları, kayalıklar içine oyularak yapılmış ve harika görünüme sahip.

Turuş Kaya Mezarları

Adıyaman-Şanlıurfa yolunda, il merkezine kırk kilometre uzaklıktaki Turuş Kaya Mezarları ise daha ilginç. Roma dönemine ait bu mezarlar, zeminden aşağıya doğru ana kaya oyularak yapılmış. Mezarların içine aşağıya doğru inen 10-13 basamaktan sonra ulaşılıyor. Bazı kaya mezarlarının duvar ve kapı girişlerinde çeşitli figürler ve kabartmalar bulunuyor.

Palanlı Mağarası-Adıyaman

Biraz doğaya çıkalım derseniz de Palanlı Mağarası’nı, Zey Mağaraları’nı, Cendere Kanyonu ve Çayı’nı, Değirmen Çayı’nı (Su Gözü), Gölbaşı Gölü’nü ve Karadağ Orman Alanı’nı tavsiye edebilirim. Ama halk piknik alanı olarak kullandığı için hafta sonları kalabalık olabilir.

Vijne Köprüsü
GÖRÜLECEK DİĞER YERLER

Adıyaman’ın diğer görülecek tarihî yerleri ise az önce bahsettiğim muhteşem kanyondan akan çayın iki tarafını birleştirdiği için bu ismi alan Cendere Köprüsü, Vijne ve Selçuklu köprüleri; Süryaniler tarafından 4. veya 5. yüzyılda yapıldığı tahmin edilen Mor Petrus ve Mor Paulus Kilisesi, çok sayıdaki camileri ve türbeleri...

Mor Paulus ve Mor Petrus Kilisesi

Ancak kentin simgelerinden, Dulkadiroğulları Beyliği zamanında inşa edildiği tahmin edilen il merkezinde yer alan Ulu Camii, maalesef şiddetli depremlerde yıkıldı. Yine mimari özelliği dolayısıyla 17. ya da 18. yüzyılda yapıldığı değerlendirilen Musalla Cami, 18. yüzyıl eseri Kab Cami, 1800’lü yılların başında inşa edilen Tuz Hanı, Hacı Abdulgani tarafından 1557 yılında yaptırılan Çarşı Cami, 18. yüzyılda İbrahim Paşa tarafından yaptırılan Eski Saray Camii ve 1720 yılında inşa edilen Yenipınar Camii de depremde büyük hasar alan tarihî yapılar arasında.

Adıyaman Ulu Camii (deprem öncesi ve sonrası)

Dinî mekânlardan bahsedip Menzil köyünden bahsetmesem olmaz. Menzil tarikatının satın alarak yerleştiği bu köy, daha ziyade lüks bir belde gibi. İbadet, ticaret, turizm bir arada. Güvenlikçiler, temizlikçiler ve diğer dükkân çalışanları hep cemaatten. Caminin ve çarşının bulunduğu bölge, takkeli, şalvarlı erkeklerle dolu. Kadınlar derseniz tek tük. Çünkü bu alana ayrı bir kapıdan girebilen çarşaflı kadınların çarşıda gezebilmesi için yanlarında eşlerinin bulunması şart. Yılın her döneminde yüzlerce ziyaretçi alıyor. İnsanlar, buradaki şeyhe bağlılıklarını bildirerek, “tövbe alıyorlar”. Ama kısa bir süre önce tarikat lideri Abdülbaki Erol’un ölümüyle üç oğlu arasında bir kargaşanın varlığına ve bunun da en büyük nedeninin cemaatin devasa ekonomik kaynağından kaynaklandığına dair haberler var. Hatta bunu “taht kavgaları”na benzetiyor çoğu kişi. Hatta ve hatta eski şeyh tarafından alınan tövbelerin geçersiz olacağına dair rivayetler de var. Ne enteresan olaylar...

En iyisi ben yazımı Mıçe’nin seslendirdiği “Usta ile Çırak” türküsünün şu sözleriyle bitireyim:

“Çal çal ince havadan

Gülmedik ağlamaktan

Şu millet neler çekti

Usta ile çıraktan

Usta denen çıraktan”


Serpil Kurtay Kimdir?

1978 yılında Almanya’nın Esslingen kentinde doğdu. İlk, orta ve lise eğitimini Bilecik’te tamamladıktan sonra Marmara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden 1999 yılında mezun oldu. 1995-2003 yılları arasında Evrensel Gazetesi’nde muhabir, istihbarat şefi ve haber müdürü olarak çalıştı. Ardından on altı yıl Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün dergisinde editörlük ve genel yayın yönetmenliği görevinde bulundu. Çeşitli dergilerde yazarlık, kitap editörlükleri yaptı, yayın süreçlerinde görevler aldı. Hâlen kitap editörlüğüne, Antalyaspor Kulübü’nün dergisinde ve Gazete Duvar’da da yazılarına devam ediyor.