Bulgar profesör: 500 yıllık efendilerimizden öğreneceğimiz çok şey var

Bulgaristan'ın başkenti Sofya’da etkisini sürdüren protestolarda göstericileri destekleyen şovmen ve müzisyen Slavi Trifonov, programında hukukçu ve sosyolog Profesör Ivo Hristov'u konuk etti. Gezi Parkı protestolarıyla Sofya protestolarını karşılaştıran Hristov, "Türk gençlerinin hakları için savaşma gücünü ve niyetini tahayyül etmeniz çok güç. Bizim onlardan bunu öğrenmemiz lazım" dedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Bulgaristan'ın başkenti Sofya’da hükümet karşıtı protestolar 100 günden fazla zamandır devam ediyor. Protestocuları destekleyen şovmen ve müzisyen Slavi Trifonov’un partisi 'Böyle Bir Halk Var' (There Are Such People), bir gazete anketinde üçüncü sırada çıktı. Televizyon programları hazırlayan Trifonov, eylül ayında hukukçu ve sosyolog bir profesörü konuk etti. Profesör Ivo Hristov, Trifonov’un şovunda Sofya’daki protestoları Gezi Parkı protestolarıyla karşılaştırarak ilginç açıklamalar yaptı ve onu konuk eden Trifonov’u eleştirmeyi de ihmal etmedi.

Bulgaristan’ın ana akım medyasından 24 Chasa gazetesinin 3-10 Ekim arasında 1008 kişiyle yaptığı yüz yüze anket sonucuna göre, Başbakan Boyko Borissov’un partisi GERB’e olan destek ciddi oranda düşmüş durumda. Ankete göre GERB’in oy oranı yüzde 24,1’e indi. Oysa GERB’in iktidara geldiği seçimdeki oy oranı yüzde 30’dan fazlaydı. Bulgaristan’daki tek kadın parti lideri olan Korneliya Ninova’nın sosyalist partisinin (Bulgar Sosyalist Partisi-BSP) oy oranı yüzde 23,6. Şovmen ve müzisyen Trifonov’un partisininki yüzde 15,9. Bulgaristan Türkleri partisi olan Hak ve Özgürlükler Hareketi’nin (DPS) oy oranı yüzde 10,2.

Ahmet Doğan’ın sarayı ile ilgili yolsuzluğu ortaya çıkaran Demokratik Bulgaristan Partisi’nin oy oranı ise yüzde 8,8 civarında. Muhalif kanattan eski sosyalist partili Maya Manolova’nın oy oranı yüzde 3,9 iken, Birleşmiş Milliyetçiler’in (IMRO/VMRO ve NFSB) oy oranı yüzde 3,8’e inmiş durumda.

Bulgaristan’da seçim barajı limiti yüzde dört olduğundan, aşırı milliyetçi kanadın oylarındaki büyük erime göze çarpıyor. Demokratik Bulgaristan Partisi, protestolarda oynadığı kilit rolün karşılığını tam alamadı. Önceki seçimde, şovmen Trifonov yoktu; partisini Şubat 2020’de kurdu. Trifonov’un protestolara destek olması ve televizyon kanalları için politika konuşulan programlar hazırlaması popülerliğini artırıyor. Protestolara en başından beri sosyalistler destek veriyor.

LGBTI+ BİREYLER DE DESTEK VERİYOR

Türk partisinin azınlık haklarını savunuyor olması ise her seçimde parlamentoda Bulgaristan Türklerinin temsiliyet hakkı kazanmasını garantiliyor. Ülkede yaşayan ve ayrımcılığa maruz kalan Romanlar ve Pomakların yanı sıra söylentiye göre LGBTI+ bireyler de Türk partisine oy veriyor. Çoğunluğu okuma yazma bilmeyen Romanlara, kime oy verecekleri sorulduğunda, “Bizim Doğan’a” yanıtını veriyorlar. Oysa Ahmet Doğan resmi olarak şu anda partinin başında değil.

Türk partisi, Roman seçmenlerine seçim öncesi yapılan pazarlığa göre 50 Leva (25 Euro) gibi bir ödeme yaparak, onların sandık başına gitmesini garanti altına alıyor. Türk partisi azınlık haklarını savunmasına rağmen çoğunlukla hükümeti destekliyor. Borissov, Birleşmiş Milliyetçiler ile koalisyon yaparak iktidara gelmiş durumda; sosyalistler ise bazen Türk partisi ile ortaklık kurabiliyorlar.

Protestocuların talepleri başından beri değişmedi. Hükümetin istifa etmesini ve erken seçim yapılmasını istiyorlar. Başbakan Borissov istifa etmeyi reddediyor; önce yeni bir anayasa çıkarıp bunun ardından seçime gidileceğini duyurdu. Muhalefet ise önce seçim, sonra yeni anayasa yapılmasını talep ediyor.

KIZGINLARI TEMSİL ETMEYİ PLANLAYAN ŞOVMEN

Korona virüsü salgınına rağmen kesintisiz şekilde her gün birkaç saatliğine devam eden protestoların başlangıcında, protestocular Sofya’nın ana arterlerine çadırlar kurup trafiği bloke etmişlerdi. 2 Eylül’de polis, protestocuların çadırlarını zor kullanarak kaldırdı ve bu esnada yaralananlar oldu. Bulgarlar polisin insanları yaralamasına tepki gösterdi.

Protestolara destek veren ve polis şiddetine karşı çıkan şovmen ve müzisyen Trifonov, televizonda yaptığı programlarla da popülerliğini artıranlardan biri. Trifonov, Osmanlı’ya isyan döneminden kalma Bulgar türküleri söyleyen biri olduğundan, milliyetçilerden sempati toplamayı başardı. Aslında Trifonov’un Bulgaristan için net bir çözüm önerisi yok. 'Hükümete kızgın olanları ve memnun olmayanları' parlamentoda temsil edeceğini söylüyor.

Profesör Ivo Hristov (solda), Slavi Trifonov (sağda)

GEZİ-SOFYA KARŞILAŞTIRMASI

Trifonov, 3 Eylül’de televizyonda yayınlanıp ekim ayında YouTube’a yüklenen bir programında Bulgar hukukçu ve sosyolog Profesör Ivo Hristov’u ağırladı. Profesör Hristov, 2013’te Gezi Parkı protestoları döneminde İstanbul’daydı ve Bulgar medyasına İstanbul’daki protestoların gidişatı konusunda gözlemlerine dayanarak bilgi vermişti. Profesör Ivo Hristov, Trifonov’un programında Sofya’da devam eden protestolar konusunda ilginç yorumlar yaptı.

Bulgaristan’da 30 yıldır bürokrasinin ve tüm siyasilerin yolsuzluğa karıştığını, hatta yolsuzlukla mücadele edilse ülkede sistemin çökeceğini söyleyen Prof. Hristov, protesto yapan gençlerin ‘dayak yememiş’ bir jenerasyon olduğuna dikkati çekiyor. 500 yıllık Osmanlı hakimiyeti, ardından gelen krallık ve sonrasındaki tek parti döneminde, toplumun büyük oranda sindirildiğini ama şu anda sokakta olan gençlerin bu baskıları bilmeden yetiştikleri için daha fazla özgürlük talebinde bulmaktan çekinmediklerini düşünüyor. Pandemi döneminde yurt dışına çalışmaya giden Bulgarların ülkeye geri dönmek zorunda kalmasının da protestoların ortaya çıkışında etkili olduğunu söylüyor. “Hükümet işsizlik oranının düşük olmasıyla övünüyordu ama bunun sebebi herkesin çalışmaya yurt dışına gidiyor olmasıydı” diyen Prof. Hristov, hükümet protestolara sert tepki gösterdiğinde bunun protestocuların daha fazla tepki göstermesine neden olduğunu ekliyor. “Kış aylarında faturalar gelmeye başladığında ve pandeminin ekonomik etkisiyle karşılaştığımızda, protestoların dozu o zaman yükselebilir” diyen Hristov, Borissov’un istifa etmesini ummadığını söylüyor.

'ÖLÜLERE OY KULLANDIRILABİLİR'

Profesör, seçim yapıldığında 'ölülere oy kullandırılması' türünden bir yolsuzluk yapılabileceği konusunda endişeli. Aynı endişeyi siyasete yeni atılan Trifonov da paylaşıyor. Profesör Hristov, seçim yolsuzluğunu önlemek için ABD’de olduğu gibi, oy kullanacak kişilerin seçimden önce gidip kayıt yaptırması sistemine geçmeyi savunuyor.

Konuğu olduğu Trifonov’a parlamentoya girdiğinde hangi kesimin çıkarlarını savunacağını sorduğunda ondan net bir cevap alamayan Profesör, konuk olduğu halde, siyasetçi sunucusunu eleştirmeyi ihmal etmiyor. “Bizde her 10 yılda bir siyasette yeni bir yüz aranıyor, bu kişi seçimi kazanıp beklentileri karşılayamayınca halk ‘Biz kandırıldık’ diyor. Halbuki yeni yüzler aramak yerine siyasetçinin ne önerdiğine bakmak gerekir” diyen Profesör Hristov, bu sözleriyle şovmen Trifonov’u destekleyenleri, Trifonov’un kendi programında, onun yüzüne karşı eleştirebiliyor.

'500 YILLIK EFENDİLERİMİZDEN ÖĞRENECEĞİMİZ ÇOK ŞEY VAR'

Trifonov, 2 Eylül’de polisin Sofya’da protestocuların çadırlarını kaldırmasının ve bazı göstericileri yaralamasının ertesi akşamında Profesör Hristov’u davet ettiğinden, bir önceki gecede olanlar hakkında ne düşündüğünü ona soruyor. Profesör Hristov, İstanbul’daki Gezi Parkı protestoları ve Paris’teki Sarı Yelekliler’in protestolarıyla karşılaştırıldığında, Sofya’da yaşananların polis şiddeti sayılamayacak kadar hafif olaylar olduğunu, Sofya’daki protestocuların İstanbul’dakiler kadar şiddete hazırlıklı ve kararlı olmadığını ifade ediyor.

“500 yıllık efendilerimizden öğreneceğimiz çok şey var. Türk gençlerinin hakları için savaşma gücünü ve niyetini tahayyül etmeniz çok güç. Bizim onlardan bunu öğrenmemiz lazım, bu tek seferlik protestoyla olacak iş değil” diyerek Bulgarlarda Gezi’deki ve Paris’teki kararlılığı göremediğini söylüyor. İktidar sahiplerinin protestolar yüzünden istifa edeceğini ummayan Profesör Hristov, seçmenlerin siyasette yeni bir kahraman arayışı içinde olmasını eleştirmesinin yanı sıra Borissov’un yeni anayasa hazırlaması konusunda “Bunun gerçekten diyalogla yapılacağını mı düşünüyorsunuz?” diye soruyor.

Sofya’daki protestolarda, protestocuları temsil eden tek bir lider yok. Protestocuların talepleri gayet net ve basit. Talepleri sadece erken seçim yapılması ve yolsuzlukla mücadele edilmesinden ibaret. Ahmet Doğan’ın sarayının bulunduğu sahile gitmeye çalışıldığında engelle karşılaşıp, kamusal alanın saraya tahsis edildiğini medyaya gösteren Demokratik Bulgaristan Partisi’nin oy oranı anketlerde beklendiği kadar yükselmiş değil. Herhangi bir parti, protestoları sahiplenmeye çalıştığında buna tepki gösteriliyor. Profesör Hristov’un dikkati çektiği üzere, komünist dönemi görmüş yaşlılarla yeni nesil arasında ciddi bir kuşak farkı var.

Eski sistemden kalma devlet memurları, örneğin tramvaylardaki bilet kontrolörleri bile yolsuzluk yapmayı ve rüşvet almayı normal görürken gençler bundan rahatsız oluyor. Rusya’dan, Portekiz’den ya da Polonya’dan gelen yabancı işçiler pandemi öncesinde Sofya’ya çalışmaya gidiyorlardı ve sosyal medyadaki ‘expat’ gruplarında Bulgar memurlarla yaşadıkları problemleri yazıyorlardı. Bulgar gençleri, ülkelerine çalışmaya gelen yabancı işçilerin şikayetlerini haklı buluyor ve onlarla aynı eleştirileri kendi ülkelerine yöneltiyorlar. Ancak eski kuşaktan kişiler, Profesör Hristov’un belirttiği gibi siyasette yeni bir ‘kahraman’ ortaya çıktığında ülkenin düzeleceğine dair umut beslediklerinden, şovmen Trifonov’un anketlerdeki oy oranı, gazete anketinde ikinci sırada çıkan sosyalist partinin oy oranına yaklaşmış durumda.

Gezi Parkı protestolarında ve sonrasında Türkiye’de yaşandığı gibi, Sofya’daki iktidar yandaşlarının protestocuları ‘vatan haini’ olmakla suçlaması da aynen söz konusu. Yine de Başbakan Borissov’un protestoları polis şiddeti kullanarak dağıtmıyor olmasının, Bulgaristan’ın daha fazla demokratikleşmesini sağlayacak mantıklı bir tavır olduğu söylenebilir.

Bulgaristan’ın pandemiyle mücadelesi ise çok iyi gitmiyor. Bulgarların yaz aylarında tamamen tedbirleri boş vermiş olması, vaka sayılarının sonbaharda yükselişe geçmesine neden oldu. Ekim ayının son haftasında, istatistik olarak ölüm oranının 100 binde 120 kişi olduğu yerlerde bulunan ve Sofya’daki tüm hastanelerin ameliyat ve muayene randevularını iptal etmesi ve korona hastaları için yatak ayırmaları istendi. Tüp bebek tedavisi, onkoloji ve hematoloji haricindeki tüm sağlık hizmetleri bir süreliğine donduruldu. Gece kulüpleri iki haftalığına kapatıldı. Üniversitelerden online eğitime geçmeleri istendi. Hükümet, şu sıra tüm şirketlere, mümkün olduğunca uzaktan çalışma sistemini tavsiye ediyor. 

Erken seçim kararı alınmazsa, Bulgaristan seçimleri önceden planlandığı üzere Mart 2021’de yapılacak.