Buğra Gökce, Çiller'in 'ballı börek' arazisinin hikayesini anlattı

Eski İBB Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, "Murat Kurum bakanlığı döneminde, Kilyos'ta Çillerlere ait şirket yönetimindeki arazinin imar planını değiştirerek, doğal SİT alanını ranta açtı" dedi.

Fotoğraf: ANKA
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Eski İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin eski Genel Sekreter Yardımcısı Buğra Gökce, Tansu Çiller'in Murat Kurum'u neden desteklediğini anlattı.

Çiller, dün düzenlenen 'İstanbul’u Büyüten Kadınlar' programında Cumhur İttifakı'nın İBB Adayı Kurum'a desteğini, “Murat Kurum bir heyecanla geliyor İstanbul’a. İstanbul bu heyecanı arıyordu zannediyorum. Çok önemli noktalara değindi. En önemlisi depremdi. Deprem geliyor İstanbul’a, bunu bilmek lazım. İstanbullu, ulaştırmada çok büyük zaman kaybediyor İstanbullu hayat gidiyor. O saatler kaybedilmemesi gereken saatler” sözleriyle açıklamıştı.

Murat Kurum bakanlığı döneminde Çiller ailesine ait şirketin yönetiminde olan arazinin ranta açıldığını belirten Buğra Gökce, "İBB gereken davayı açtı ve plan değişikliği iptal edildi" dedi.

'İBRETLİK HİKAYE'

Dr. Buğra Gökce, "İbretlik bir hikaye" diyerek şunları anlattı:

"İBB gereken davayı açtı ve plan değişikliği iptal edildi. İbretlik bir hikaye. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 21 Mayıs 2020’de Çiller ailesi yönetiminde bir şirkete ait Kilyos'taki yaklaşık 30 bin metrekarelik arazinin imar planını değiştirdi. Plan değişikliği ile konut alanı olarak belirlenmiş parsel, otel yapılacak şekilde düzenlendi. 4 bin 586 metrekarelik inşaat alanı 5 kat arttırılarak 24 bin metrekareye çıkarıldı.

Doğal sit alanı statüsündeki planın değişmesine ve ayrıcalıklı bir düzenleme yapılmasına Sayın Ekrem İmamoğlu öncülüğünde itiraz ettik. Bakanlık itirazımızı reddetse de açılan dava sonucunda 2022 yılında mahkeme planı iptal etti. Ama iş burada bitmedi. Murat Kurum yönetimindeki Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı bu sefer Çiller ailesine ait araziyi de kapsayan, İstanbul Sarıyer Kısırkaya’daki 60 parsellik bölgenin imar planlarını değiştirdi. Plan değişikliği ile park, ibadet ve yol alanları azaltılırken konut, ticaret ve turizm alanları arttırıldı. 273 bin metrekareyi kapsayan alanda konut, ticaret, turizm ve günübirlik tesis alanı yaklaşık yüzde 20 oranında artırıldı.

3'ÜNCÜ DERECE DOĞAL SİT ALANI 

İBB yine Bakanlığa itiraz etti. Bakanlık itirazı reddetti. Açılan dava sonucunda mahkeme itirazı haklı görerek, plan değişikliğini iptal etti. Çiller ailesi yönetimindeki şirkete ait arazi 3'üncü derece doğal sit alanı içerisinde yer alıyor. Kritik nokta. Dava açtığımız tarihte bu arazi şirketin kredi borçlarına karşılık Halkbank'a ipotek ettirilmişti. Şayet bu plan değişikliği geçseydi, arazi değerlenecek, milyonlarca dolarlık bir rant aktarımı gerçekleşecekti. Halbuki 2019 yılında halkın görevi Sayın Ekrem İmamoğlu'na vermesiyle İstanbul'da kişilere, kurumlara, zümrelere değil 16 milyon İstanbulluya hizmet etme dönemi başladı. Rant değil halk odaklı bir bakış açısıyla hareket edildi. Kimseye bir imtiyaz tanınmadı, ayrıcalık verilmedi. Sahilin kenarındaki kaçak yapılar nasıl yıkıldıysa, kişilere rant aktarmak için imar planı değiştirme zihniyeti de öyle yıkıldı. 31 Mart'ta İstanbul işte bu iki zihniyet arasında bir karar verecek. Çiller olması gereken yerde tutumunu almış durumda. Aynılar aynı yerde buluştu. İnanıyorum ki 16 milyon İstanbullu da "Tam yol ileri" diyecek, İstanbul'a hizmet edenlerin yanında yerini alacak."

 

(HABER MERKEZİ)