Bu düzen yıkılsın!

Pentagram'ın yeni teklisi 'Bu Düzen Yıkılsın' geçtiğimiz günlerde yayımlandı. 'Bu Düzen Yıkılsın' teklisi üzerine Pentagram’dan Tarkan Gözübüyük, Cenk Ünnü ve Murat İlkan’la konuştuk…

Fotoğraf: Oğuzhan Ardahan, Volkswagen Arena, 2017.
Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Pentagram heavy metal müziğin yaşayan efsanesi, duayeni. Otuz yılı aşkın süredir sahnedeler. Ve iyi ki varlar. Bizim kuşak için Pentagram, bir müzik grubundan daha fazlası; beraber büyüdüğümüz, aynı havayı soluduğumuz, aynı duygularla sevinip aynı duygularla üzüldüğümüz ortak bir geçmişi, melodiyi paylaşıp bu yaşlara beraber geldiğimiz bir isim. Pentagram şarkıları aynı zamanda bizim ortak belleğimiz, bu coğrafyanın yerelden evrensele uzanan sesi. O yüzden bizdeki anlamı sadece müzikle sınırlı değil. Ama düne ve bugüne dair ne hissediyorsak şarkılar buna aracı. Yakın zamanda çıkardıkları "Bu Düzen Yıkılsın" teklisinde olduğu gibi. Pentagram, şarkıda insanlığın evrensel meselesini, dünya üzerinde yaşayan tüm canlıların uğradığı şiddeti, köleleştiren sistemi, savaşları, eşitsizliği, ayrımcılığı, adaletsizliği masaya yatırıyor. Ve “sınırlar açılsın”, “bu düzen yıkılsın” diyor. Peki bize kim mani olabilir, hep beraber ayağa kalkıp bunu marş gibi söylersek? O halde davullar çalınsın, köleler uyansın, bu düzen yıkılsın!

Arada güzel şarkılar, albümler çıksa da rock müzik çok uzun süredir durgun. Bu durgunluğu bozacak bir söylem var şarkınızda. Siz bu şarkıyla, her anlamda silkelenmenin zamanı diyorsunuz. Aynı zamanda rock müziğin tavrının altını da bir kez daha kalın bir çizgiyle çiziyorsunuz. Öyle mi?

Tarkan Gözübüyük: Hem ülkemizde hem dünya genelinde, her dönem farklı müzik ve düşünce tarzları popüler oluyor. Bu iniş çıkışlara pek takılmadan, sevdiğimiz ve alışık olduğumuz çizgide müzik yaptık hep. Şarkılar genelde söylev vermekten ziyade zamanın ruhunu yansıtabilmeyi hedefliyor.

Cenk Ünnü: Sizin de belirttiğiniz gibi rock ve metal müzik hem dünyada hem de ülkemizde bir durgunluk dönemi yaşıyor. Yeni ve heyecan veren gruplar, albümler eskisi kadar yok. Bu durum rap ve diğer tarzların daha popüler olmasını da sağlıyor. Çok dinleyicisi olmasam da rap müziğin protest tarafını seviyorum. Geçmişten günümüze gerek sözleri gerek müziği ile rock müzik ve türevleri, sorgulayan, isyan eden protest tavrıyla hep var olmuştur. Biz de yeni parçamızda bunu hatırlattık.

'YA SESİMİZİ ÇIKARACAĞIZ YA DA KADERİMİZE BOYUN EĞEREK YOK OLACAĞIZ'

Geldiğimiz çağda teknolojik açıdan bakarsak her şey ileriyi, aklı, bilimi gösterirken, bir yanıyla da adaletsizlik, baskı, pandemiyle değişen yaşam biçimi, iktidar ve güç savaşlarının yarattığı buhran var dünyada. İnsanlık için karanlık zamanlardan geçiyoruz. Dolayısıyla çaresizlik duygusu da hakim. Ama “bu düzen yıkılsın” fikrinde birleşecek büyük bir kitle de var. Bu anlamda şarkınız bir manifesto niteliğinde. Son noktaya mı geldik insanlık olarak?

Cenk Ünnü: Hayır ama herkesin suçladığı 2020 yılı sanki tüm olumsuzlukları mıknatıs gibi çekti ve insanları çaresizlik duygusu ile buluşturdu. Silkinmek ve daha iyi bir dünyada yaşamak için neler yapmalıyız, bunu sorgulamamız gerekiyor.

Tarkan Gözübüyük: Bu soru Amin Maalouf’un 'Çivisi Çıkmış Dünya'sını hatırlattı. Kitapta konu özellikle Orta Doğu ekseninden kapsamlı şekilde ele alınmış. Kişisel ya da toplumca yaşayıp gördüklerimiz, şarkıların hamurunda var. Fakat müzik, yapı itibarıyla düşüncelerden çok duyguları yansıtıyor. Bu sayede karşıt fikirlerden insanları buluşturabiliyor. Farklılıkları bir yana koyup ortak faydalarda buluşmak ve birlik halinde adımlar atabilmek önemli.

Murat İlkan: Yaşadığımız yüzyıla baktığımızda; savaşlar, salgın hastalıklar, doğal felaketlerin artması ve dengesiz siyaset adamlarının dünyayı daha zor yaşanır hale getirmesi sebebiyle huzurlu bir yaşam sürmek bir nimet haline geldi. Dolayısıyla ya sesimizi çıkaracağız ya da tüm insanlık olarak kaderimize boyun eğerek yok olacağız.

Peki sizce ideal bir dünya düzeni var mı?

Tarkan Gözübüyük: Bizim mesleğimiz bu soru için doğru adres sayılmaz. Sanat kolları zaman ve mekana, kaos ve düzene dair çok çeşitli unsurları işleyebilir. Adını koyamadığımız duyguları görünür kılabilir. İdeal bir dünya fikrini hayal edip bu soruyu sordurabilir. Ama cevaplar için bilim ve felsefeye yönelmek lazım.

Cenk Ünnü: Aslında 'Bu Düzen Yıkılsın'da anlattıklarımız bunu bir nevi özetliyor. Fakat bunun gerçekleşmesi için herkesin aynı fikirde olup bunu istemesi gerekiyor.

Murat İlkan: Yok maalesef, çünkü dünya düzeninde sınıflar arası mesafe tamamen kopmuş durumda.

Fotoğraf: Fethi Karaduman

Mülkiyet, sınırları çizmeyi ve (kurulu) düzeni temsil ediyor. Bu durumda gerçek özgürlükten söz edebilir miyiz?

Tarkan Gözübüyük: Devrim ve özgürlük gibi kavramlar, öncelikle insanın iç dünyasına dair bireysel çabalar olmalı. Bırakın milyonları, kendinizde sevmediğiniz bir kusuru düzeltmek bile hayat boyu sürebilir. Eğer ruhunuz özgür, vicdanınız hafifse, yaşam sevinciniz varsa; sizi hapse de koysalar özgürsünüz. Eğer vicdanınız hür değilse, bazı rollerin ve korkuların kıskacındaysanız; kanatlanıp uçsanız bile özgür değilsiniz.

Cenk Ünnü: Kapitalist düzen içindeki ekonomik kurallar bireyin mülkiyet hakkını ona verilmiş bir özgürlük olarak sunuyor. Bu sistem ve düzende kişiye verilmiş bu haklar, daha fazla mülk edinme ihtiyacını tetikleyip gerekirse başkasının (tüm canlıların) özgürlüklerinin hiçe sayılması tehlikesini de yaratıyor.

Murat İlkan: Etrafı bu kadar sınırlarla çevrilmiş dünya düzeninde özgürlükten söz etmek fazlasıyla hayalperestlik olur. Ancak yine de umudu yitirmemek gerekir.

'ŞARKI SADECE KONSERLERDE DEĞİL, 1 MAYIS'TA MEYDANLARDA DA ÇALINSIN DİYE HAYAL ETTİK'

Şarkının sözleri çok sert. Ama müzikte agresif ritimler öne çıkarılmamış. Ya da dozunda kullanılmış diyelim. Bir denge gözetilmiş ve çok temiz, çarpıcı soloların yanında yalınlık öne çıkmış. O yalınlık isyanı ve içindeki umut duygusunu yükseltiyor. Bir marş gibi de okunacak bu şarkı. Bunlardan konuşalım mı? Şu anda en çok ihtiyaç duyduğumuz umudun çoğaltılmasından…

Cenk Ünnü: Umut, gerçekleşmesini istediğimiz şeyler için yeni yollar aramak ve vazgeçmemektir. Sadece düşünüp istemek, dua etmek istediklerimizin gerçekleşmesi için yeterli değil.

Tarkan Gözübüyük: Şarkı ilk doğduğu zaman, marş havasında olduğu belliydi. Bu yüzden kalabalığın hep bir ağızdan eşlik edebilmesi ve büyük manaların basit sözlere sığması önemliydi. Sadece konserlerde değil, 1 Mayıs'ta meydanlarda da çalınsın, coşku ve cesareti temsil etsin diye hayal ettik.

'ADİL BİR DÜNYAYI HEPİMİZ ÖZLÜYORUZ'

İki duygu hakim şarkıya. Bir yanı isyan, anarşist bir tavır, bir yanı da “emanet seyirdeki ömrümüzü” tartma. Denge derken yukarıda, biraz da bunu kastetmiştim. Belki bu noktada, toplumsal dengenin bozulmasını, dengeyi bulmayı da konuşabiliriz. Veya dünyanın dengesinin, adalet terazisinin hiç olmadığı kadar şaşmasını… Neler söylemek istersiniz?

Tarkan Gözübüyük: Yönetmen Ferit Katipoğlu'nun video klipte de vurguladığı gibi, insan devrimi öncelikle içinde yaşamalı. Bunu her birey ancak kendi başarabilir. Bu niyeti ve özlemi hisseden insanların birbirini bulması ve onaylaması önemli. Ömrümüz kısa ve zaman uçup gidiyor.

Cenk Ünnü: Gelişmiş ülkelerde ekonomi, kültür, sanat gibi unsurların denge ve uyum içinde olması toplumsal dengeyi ayakta tutuyor. Bunun olmasını sağlamak o ülkenin seçtiği yöneticilerin görevidir.

Murat İlkan: Evet, dediğin gibi dünyanın dengesi şaşmış durumda. Ve bu dengenin tekrar sağlanması için de epey bir çaba sarf etmek gerekiyor. Adil bir dünyayı hepimiz özlüyoruz.

Şarkıda geçen hem ilaç hem zehir ifadesi, geçmiş ve şimdiyle ilgili. Bu sözcükler zamanın iyileştirici gücünü ifade ettiği gibi düzeltemediklerini de kapsıyor. Ve yaşarken yanımızda getirdiklerimizi de anlatıyor. Siz tüm bu yolculukta neleri getirdiniz yanınızda? Ya da neyi bıraktınız geride?

Tarkan Gözübüyük: Bu imge; güzel-çirkin, iyi-kötü, doğru-yanlış gibi kavramların, insanın bakış açısına bağlı olmasıyla da ilgili. Hayatın tanımı herkesin algısında farklı. Aynı iksir, ehil ellerde ilaçken, şuursuzluk halinde zehir olabiliyor. Korktuğumuz değil, sevdiğimiz şeyler için yaşadığımızı unutuyoruz. Kaybedene kadar değerini görmüyoruz.

Cenk Ünnü: Genel anlamda tüm yaşanmışlıklarımızı ve tecrübelerimizi bu yolculukta yanımızda taşıyoruz.

Yanılmıyorsam iki şarkı daha var hazırda olan. Diğer tekliler hangi periyotta çıkacak? Bu çıkardığınız tekli, 2021’de gelecek olan yeni albümün izleği, tavrı hakkında ipuçları taşıyor mu?

Murat İlkan: Evet, taşıyor. Pandemi başladıktan sonra üç şarkının kaydını tamamladık. Çeşitli sebeplerden dolayı sarkma olmazsa, önümüzdeki aylarda iki şarkı daha yayınlayacağız.

Tarkan Gözübüyük: Bu yaz üç şarkı kaydettik. 'Bu Düzen Yıkılsın' bunlardan biri. Diğer iki parça, önümüzdeki aylarda tek tek yayımlanacak. Albümün kalanını 2021 yaz sonu açmayı hedefledik. İlk kaydedilen üç şarkı, yapımın geneli hakkında fikir verebilir.