Bolu Yemeksepeti kuryeleri: Herkes gibi insanca yaşamak istiyoruz

Yemeksepeti kuryelerinin başlattığı eylemlere Bolu da katıldı. Üç yemeksepeti kuryesi yaşadıkları zorlukları anlatarak “Çalışanı düşünen yok, biz de insanca yaşamak istiyoruz” diyor.

Bolu'da Yemeksepeti kuryeleri destek bekliyor.
Google Haberlere Abone ol

Ahin Aslan

BOLU - Türkiye genelinde ağır çalışma koşulları, yetersiz ekipman ve düşük zamma karşı sokakları dolduran emekçilerin sesi Bolu’dan da yükseliyor. Kar, yağmur, çamur demeden zamanla yarışarak işini yapmaya çalışan moto kuryelerin talebi: Net 5 bin 500 lira maaş, prim, yan haklar, haklarını arayan hiçbir işçi ve kuryenin işten çıkartılmaması, iş kolunun derhal taşımacılığa geçirilmesi ve sendikal faaliyetlerin güvence altına alınması…

Yemek Sepeti Banabi moto kuryelerin yaşadıkları sorunları, taleplerini konuşmak için Bolu’da yıllardan beri moto kuryelik üç yakın arkadaşla konuştuk.

‘ÜŞÜYORSANIZ İÇİNİZE KARTON KOYUN’

Uzun yıllardır birlikte moto kuryelik yapan Uğur Çakır, altı aydır kar, kış demeden Yemeksepeti Banabi’de çalışırken üç kez kaza geçirdiğini söyledi. Ancak her kazanın iş kazası olarak kabul edilmediğini anlatan Çakır, kazanın kabul edilebilir olması için kanıt sunmak zorunda olduklarını dile getiriyor. Bolu’nun havasının diğer kentler gibi olmadığını, kış mevsiminin çok sert geçtiğini, şirketin yeterli ekipmanları sağlamadığını söyleyen Çakır, “Yetkili kişilerden eldiven istedik çok soğuk olduğu için. Onların cevabı ‘üşüyorsanız içinize karton koyun. Eskiden ben öyle yapıyordum’ oluyor. Kendi montumun üzerine Yemeksepeti montunu giyip öyle çıkıyorum. Bize hayal satmaları zorumuza gidiyor. Öncesinde gelip maaşınız yeni asgari ücretin üzerinden zamlanacak deyip bizi kandırdılar” diyor.

Esas konunun sadece maaş olmadığını belirten Çakır, yemek ücretinin sekiz saat için yatırıldığını ancak 11 saat çalıştıkları halde geri kalan üç saatlik yemek ücretinin verilmediğini, müdüre ve amire söylemelerine rağmen sorunun çözülmediğini söylüyor. “Sürekli motor üzerindeyiz, havanın karlı olmaması bizim hasta olmayacağımız anlamına gelmiyor. Bu hava şartlarından dolayı 3-5 seneye kadar hepimizin ciğerlerinde sorunlar çıkabilir. Hasta olduğun için iki gün rapor alıyorsun, primlerden kesiyorlar. Örneğin 500 paket götürdüğünde bin lira alman gerekirken bunun yarısını veriyorlar sana” şeklinde konuşuyor.

‘HERKES SALLA BAŞI, AL MAAŞI KAFASINDA’

Çakır, işe alınırken güvenli sürüş eğitiminde 25’in üzerine çıkınca ‘hızlı gittin’ denildiğini ancak siparişi geç teslim edince müşterilerin kendilerini azarladığını belirtiyor. Verdiği emeğe rağmen yeni bir siparişi zamanında teslim etmek için mola vermeden dükkana gittiğini söyleyen Çakır, yine de zaman kaybı yaşadığını bundan dolayı da performansının düşük olarak nitelendirildiğini ifade ediyor. Çakır, bir başka sorunun ise ekipman eksikliği olduğunu söylüyor. “Eldiven, dizlik istediğimizde ‘Tamam, gelecek’ diyorlar. Ama bu ‘tamam’ denilen hiçbir şey yapılmadı. Kışın kaskın camı buğu yapıyor. Gidiyoruz ama nereye gittiğimizi bilmiyoruz. Kısacık görme açısı ile motor sürüyoruz. Kaskın camını açık bırakınca kar ve yağmur gözümüze giriyor” diyor. Çakır’a göre süpervizör, her defasında getireceğim deyip getirmiyor. Çakır, “Herkes sallabaşı al maaşı kafasında. Biz sürekli tehlike içindeyiz. Yayalar önümüze atlıyor. Arabaların, kamyonların, otobüslerin zaten umurunda değiliz” diyor.

‘10 KİŞİ İLE BOLU’YU TEMSİL ETTİK’

Kış mevsiminin yoğun ve zor geçtiği Bolu’da ağır çalışma koşullarına rağmen işini severek yaptığını ancak İstanbul’da eylem başlayınca 10 kişi bile olsa Bolu’dan da destek verdiklerini ifade eden Çakır, “2 bin 825 lira asgari ücretle çalışırken yeni gelen asgari ücret üzerinden zam yapılacağı söylendi. Söyleneni yapmıyorlar. Kendi özgür irademizle hakkımızı aramaya başladık. 10 kişi Bolu’yu temsil ettik. Üstü kapalı şekilde baskı yapılıyor. ‘Ben seni işten atmam, sen kendin gidersin’ deniliyor.  Biz sizin cebinizi dolduruyoruz da iş buraya geldiğinde niye böyle oluyor? Elektrik ve doğal gaza gelen zamlardan sonra insanlar geçinemeyeceğini anladı. Yemeksepeti, şu an çok fazla zarara uğradı. Her büyük şirkette olduğu gibi bunlarında amacı kendi cebini doldurmak. Çalışanı düşünen yok. Herkes gibi biz de insanca yaşamak istiyoruz” diye ifade ediyor düşüncelerini.

‘TEK MAAŞLA 4 İŞ YAPIYORUZ’

19 yaşındaki Kadir Şen, hava şartlarını video veya fotoğrafla devamlı kanıtlamak zorunda olduklarını ancak gizli buzlanmayı kanıtlamak için kayıp düşerken fotoğraflamak zorunda olduklarını söylüyor. Şen, yalnızca gizli buzlanmada değil, yağmurda da kayıp düştüklerini bunun kaliteli lastikle ilgisi olmadığını söylüyor. “Biz sadece depo ile uğraşmıyoruz, valelik de yapıyoruz aynı zamanda. Tek maaşla dört iş yapıyoruz” diyor. Şen, hem ürünlerin geç gelmesini hem de tüketicinin fazla fiyat ödemesini sağlayan vale sisteminde Bolu’dan taleplerin az olması nedeniyle grup oluşturulmadığını ekliyor. “Onu da bize yüklüyorlar. Valelikte iki katı üşüyorum” diyor.

Şen, üzerlerindeki hız ve saat baskısını şöyle anlatıyor: “Trafikte hızlı gidiyoruz, arabaların arasından geçiyoruz diye insanlar bize kızıyor ama paketi geç götürdüğümüzde ‘niye geç kaldın’ diyor. Biz hakkımızı arıyoruz. Kontak kapatarak karşı çıkıyoruz. Bu paraya çalışmıyoruz. İstanbul’da hala çalışan arkadaşlarımız var ama onları da anlıyoruz. Zammı aldığımızda hep birlikte alacağız zaten. Bu yolda bize destek olmalarını bekliyoruz” diyor.

‘ŞİRKET ESNAF KURYE MODELİNE GEÇMEMİZ İÇİN ZORLUYOR’

Bartın Üniversitesi muhasebe mezunu 24 yaşındaki Burak Ateş ise şirketin kendilerini esnaf kuryeye geçmek için zorladığını söyleyerek esnaf kuryeyi şöyle anlatıyor: “Esnaf kuryede motor, yakıt, sigorta, vergi kendimize ait olacak. Herhangi bir kazada sigortadan para alamıyorsunuz. Şirket, esnaf modeline geçsinler, bana yükü olmasın, kendi çalışsın, kendi kazansın diyor. Bu zamlar gelmeden önce bu modele geçenler iyi kazanıyordu. Burada üç haftadır kapalıyız, esnaf kuryeler de çalışamıyor. Dolayısıyla para kazanamıyorlar. Onlar attığı paket başına para alıyor.”

Ateş, asgari ücretin enflasyonla birlikte eridiğini o nedenle mevcut maaşlarla geçimin çok zor olduğunu anlatıyor. “Kiralar zaten çok yüksek, 1500 liranın altında nadir ev var. Onlar da baraka tarzında evler. Sosyal yaşamın, aracın varsa onun bakımı var. Biz evli olmadığımız halde bu maaş yetmiyor” diyor. Ateş, “Sadece bu ay 700 lira doğal gaz, 300 lira elektrik faturası geldi. Hastane, ilaç masrafları oluyor. Biz kuryeyiz. Hepimiz ayda 2-3 defa hasta oluyoruz. Özel sağlık sigortası var ama onu da bizden kesiyorlar. Taleplerimiz belli, kararlıyız. Mücadeleden dönüş yok” diyor.

Etiketler Yemeksepeti kurye eylem