Boğaziçi'nde akademisyenlerin nöbeti 229'uncu gününde

Boğaziçi akademisyenlerinin her gün rektörlük binasına sırtlarını dönerek yaptıkları eylem 229'uncu gününe girdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Boğaziçi Üniversitesi'nde 2 Ocak 2021'de Prof. Dr. Melih Bulu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından rektör olarak atanmasıyla başlayan protestolar, Bulu'nun görevden alınmasının ardından da devam ediyor. Direnişin 33'üncü haftasında Boğaziçililer 229'uncu kez bir araya gelerek rektörlük binasına sırtlarını döndüler.

Boğaziçi Direnişi'nden yapılan açıklamada şu ifadeler kullanıldı:
 
"Bugün 20 Ağustos Cuma. Nöbetimizin 153., direnişimizin 229. günündeyiz. Sizlere hâlen basının alınmadığı, çevresinde polisin ağır silahlarla devriye gezdiği, her köşesinin kameralarla, özel güvenlik güçleri ve sivil polislerce denetlenmeye çalışıldığı, girişlerine yüksek demir parmaklıkların yerleştirildiği kampüsümüzden sesleniyoruz.
 
Bu hafta Adalet Bakanlığı, 30 Ocak 2021 tarihinde yapılan Boğaziçi Sergisi’ne açılan soruşturmayla ilgili olarak evrensel hukuk ilkeleriyle hiçbir şekilde bağdaşmayan bir görüş bildiriminde bulundu. Bakanlık, soruşturma kapsamında yapılan hukuksuz tutuklamalara ilişkin Anayasa Mahkemesi’ne verdiği cevapta, iddianamede yer alan LGBTİ+ karşıtı söylemi sürdürmüş, anayasa ve kanunlara aykırı, alenen ayrımcı bir tutum sergilemiştir. Adalet Bakanlığı, yapılan tutuklamaların meşruiyetini savunduğu cevabında eşcinselliğin İslam’a göre 'yasak' ve 'haram' olduğunu belirtmiş, savunmasında evrensel hukuk ilkeleri yerine dini referansları temel almıştır. Türkiye Cumhuriyeti’nin, Anayasamızın 2. maddesinde de belirtildiği gibi demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olduğunu kamuoyu nezdinde tekrar hatırlatmak isteriz. Ayrıca çoğulcu demokrasinin vaz geçilmezlerinden olan ve anayasa ile güvence altına alınmış olan ifade özgürlüğünün öneminin de bir kez daha altını çizmek isteriz.

Fotoğraf: Can Candan


Atanmış yönetimin vekilleri Boğaziçi Üniversitesi’ni hukuksuz ve keyfi kararlarla yönetmeye devam ediyor. Üniversitemizi yönetmeye yetkin olmadığını defalarca kanıtlamış rektör vekili Naci İnci ve yardımcıları, bir yandan hocalarımız ve öğrencilerimiz üzerinde tehdit ve mesnetsiz soruşturmalarla baskı oluşturmaya çalışırken, öte yandan hiçbir usul, kural ve teamül tanımaksızın üniversitemizde kadrolaşmanın önünü açmakta. 2021 yılında Boğaziçi Üniversitesi’nin herhangi bir bölümü için YÖK tarafından kadro izni verilmezken, Melih Bulu’nun görevden alınmasının hemen ardından, bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’nde görev alacak dört öğretim üyesi ve üç araştırma görevlisi için Resmi Gazete’de ilana çıkıldığını öğrendik. Üniversite Yönetim Kurulu’nda görüşülmeden ve üniversitemizin yetkili hiçbir kurulunun haberi olmadan ilerleyen bu sürecin kurumumuzun akademik yetkinlik ve liyakate dayalı yapısına ağır hasarlar vereceği kaygısını taşıyoruz.

30 Temmuz’da tüm birimlerden hocalarımızın yüksek katılımıyla gerçekleşen rektör adayı eğilim belirleme oylamasında mevcut yönetime vekalet eden Naci İnci ve Gürkan Kumbaroğlu’nun adaylıkları, yüzde doksanı aşan bir oranla öğretim üyeleri tarafından onaylanmamıştır. Aynı oylamada üniversitemiz bünyesinden çıkmış ve güvenoyu almış olan 17 Rektör Adayını destekliyoruz.

Üniversitemizdeki tüm birim, fakülte ve enstitülerin müdür ve koordinatörleri seçimle göreve gelmelidir. Şeffaf ve demokratik yollardan belirlediğimiz Sosyal Bilimler Enstitüsü ve Fen Bilimleri Enstitüsü müdürlerimiz bir an önce görevlerine atanmalıdır.

Bir kez daha atanmış ve görevden alınmış Melih Bulu’nun yönetiminde üniversitemize onarılması güç hasarlar veren Naci İnci, Gürkan Kumbaroğlu ve Fazıl Önder Sönmez’in vekâleten yürüttükleri görevlerinden ve bir gecede kurulan Hukuk Fakültesi’ne atanmış Selami Kuran’ın görevlendirilmiş Muzaffer Eroğlu ile usulsüzce ÜYK’ya seçilmiş Haluk Özener’in istifalarını talep ediyoruz.

Türkiye’de demokratik ve katılımcı ilkelere dayalı bir üniversite ideali gerçekleşene kadar:
 
Kabul Etmiyoruz Vazgeçmiyoruz!" (HABER MERKEZİ)