Bir yılda ikinci çevre felaketi: Maden atıkları Madra Barajı'na karıştı

Ayvalık'ta faaliyet gösteren Bilfer Madencilik ve Turizm A.Ş.'nin Bilfer Demir Cevheri Zenginleştirme Tesisi'ne ait atık depolama alanı bir yılda iki çökerek felakete neden oldu.

Google Haberlere Abone ol

Cihan Başakçıoğlu

İZMİR - Balıkesir'in Ayvalık ilçesi Karaayıt Köyü yakınlarında faaliyet gösteren Bilfer Madencilik ve Turizm A.Ş.'nin Bilfer Demir Cevheri Zenginleştirme Tesisi'ne ait atık depolama alanı yoğun yağış nedeniyle çöktü. Alanda bulunan ağır metalli atıklar, tarımsal sulamanın yapıldığı Balıkesir-İzmir sınırındaki Madra Barajı'na dökülen dereye karıştı.

BİR YILDA İKİNCİ ÇEVRE FELAKETİ: ÖNLEM 'BETON BLOK', DENETİM YOK

2021 yılının ocak ayında da aynı madende atık depolama alanı çökmüş ve zehirli atıklar Madra Barajı’na bağlanan söz konusu dereye dökülmüştü. Olayın ardından şirket yalnızca atık depolama alanının çevresine beton bloklar koyarak önlem aldı. Bölge halkının anlatımlarına göre yoğun sağanak yağışın olduğu dönemlerde beton bloklar altından da dereye sızıntı oluşuyordu. Son yağışlara dayanamayan beton bloklar da çöktü. Ocak ayında yaşanan çevre faciasının ardından ise şirkete herhangi bir denetim yapılmadığı öğrenildi.

EN AZ DÖRT BÖLGENİN TARIM ALANLARI DOĞRUDAN ETKİLENECEK

Yaşanan facianın ardından Ayvalık Belediyesi sudan örnek alarak incelemeye gönderirken, incelemeden 15 gün içerisinde sonuç çıkması bekleniyor. Madenin atıklarının karıştığı dere ise bölge için ilerde içme suyu sağlanması da hedeflenen Madra Barajı’nı besliyor. 1991-1998 yılları arasında inşa edilen Madra Barajı, şu an Balıkesir-İzmir sınırında 10 bin 185 hektarlık bir alana sulama hizmeti veriyor. Barajdaki suyun kirlenmesi durumunda ise Bergama, Dikili bölgesi başta olmak üzere Altınova ve Ayvalık bölgesindeki tarım alanları doğrudan etkilenecek.

ŞİRKET BÖLGE HALKINA RAĞMEN KARAAYIT MERASINI ATIK DEPOSU YAPACAK

Madenin açık ocak kısmı ise yıllardır ÇED’den muaf olarak işletiliyor. Geçtiğimiz nisan ayında şirket Karaayıt Köyü merasının atık deposu olarak kullanılmak üzere tahsis edilmesi için İl Mera Komisyonu'na başvuruda bulundu. Söz konusu projenin hayata geçmesi durumunda ise 457 koyun, 405 keçi, 575 kuzunun yaşam alanı olan meranın 90 bin metrekaresinin devasa pasa yığınları ile örtüleceği belirtilirken, bölge halkı bu projeye karşı çıktı. Şirketin bu talebi Balıkesir İl Tarım Müdürlüğü’nde 9 Nisan Cuma günü toplanan İl Mera Komisyonu tarafından reddedildi.

Ancak, köylünün geçim kaynağı olan mera alanına ilişkin verilen karara Bilfer Madencilik'in 26 Nisan’da yaptığı itiraz üzerine, İl Mera Komisyonu 29 Nisan’da yani 17 günlük tam kapanmanın ilk gününde yeniden toplandı. Bu toplantıdan çıkan kararla söz konusu alan Bilfer Madencilik'e tahsis edildi.

ŞİRKET AÇIKLAMA YAPTI: OPERATÖR BARİYERİ DEREYE YUVARLADI

Tepkilerin ardından Tesisin İşletme Müdürü Veli Güzel, çeşitli basın kurumları aracılığıyla açıklamada bulundu. Sosyal medyada sürekli şirketin aleyhinde bir çalışma yapıldığını iddia eden Güzel, şunları söyledi:

“Sosyal medyada sürekli aleyhimize bir çalışma yapılıyor. Dün yaşanan olay şudur. Aşırı yağışlar nedeniyle su birikintisi oluştu. Bizim ekskavatör operatörü de suyun önünü açmak isterken 3 tane 2,80 metre boyundaki 8 ton ağırlığındaki bariyeri dereye yuvarladı. Bu da İl Çevre Müdürlüğü ve jandarma tutanaklarında mevcuttur. Herhangi bir kaçak olmadığı, dereye deşarj olmadığını da tespit ettiler. Dereden de yine numune aldılar. Sonuçlar da 15 güne kadar çıkar. Görüntülerdeki su da yağışlar nedeniyle her yerden akan yağmur suyu. Biz demiri 300 mikron boyutuna getiriyoruz. Ocakta delme, patlatma ve kırma işleminin ardından, manyetik separatörle ayrıştırma yapıyoruz. Çevreye deşarjımız olması mümkün değil. Şimdiye kadar barajı kirletmedik, şimdiden sonra da kirletmeyiz. Bunu defalarca ispat ettik, yine numune sonuçlarını kamuoyu ile paylaşacağız.” 

'10 YILDIR HİÇBİR DENETİM YAPILMIYOR'

Ayvalık Tabiat Platformu Sözcüsü Nebahat Dinler, atıkların uzun yıllardır yağmur suları ile dereye karıştığını belirterek, ocak ayı sonunda yaşanan büyük felaketin ardından da herhangi bir önlem alınmadığını ifade etti. Dinler, “Ocak ayı sonunda bu pasalar dereye karışıp büyük bir felaket yaşanınca şirketin yöneticileri kendi akıllarınca beton bloklar getirerek oraya sıraladılar. Herhangi bir altyapı çalışması bile yapılmadı. Şu anki pasa dağını çevreleyen bir drenaj sistemi yok. Oradan yağmurla süzülen sular oluk oluk dereye, oradan da Madra Barajı'na akıyor. Yıllardır yağmurla dereye sızma hep var ama bu pasaların taşmasıyla çok daha vahim boyuta ulaşmış durumda. 10 yıldır Çevre Müdürlüğü bu pasaların nasıl yığıldığı konusunda, standartlara uyulup uyulmadığı konusunda hiçbir denetim yapmıyor” dedi.

'BİLFER BU BÖLGEDE OLDUĞU SÜRECE İNSAN SAĞLIĞI VE DOĞAL YAŞAM KORUNAMAZ'

Şirketin yeni atık depolama sahası için tekrar meradan yer tahsisi talep ettiğini belirten Dinler, İl Mera Komisyonu'nun önce tahsisi kabul etmediğini ancak daha sonra ne olduysa pandemi koşullarında toplantı yaparak tahsis talebini onayladığını söyledi. Hem bu tahsis talebi için hem de yeni yapılacak atık depolama tesisi için bizim açılmış davalar olduğunu belirten Dinler, bölge halkı ile birlikte madenin bir an önce kapatılmasını istediklerini söyledi. Dinler, şöyle devam etti:

“Enerji Bakanlığı Madra Barajı'nın dibinde faaliyet gösteren bu ocağı ÇED'den muaf tutmuştur. Biz kamu yararı gözetilerek, şirketin kârının değil, halkın sağlığının ve doğanın korunmasını istiyoruz. Bu madenin bir an önce faaliyetine son verilmesini ruhsatının iptal edilmesini istiyoruz. Ayvalık Karaayıt köyünün 10 yıldır çektiği sıkıntıların giderilmesini, doğanınn korunması ve halk sağlığının birinci mesele olarak görülmesini talep ediyoruz. Bilfer'in Karaayıt Köyü'ne verdiği zarardan bir an önce kurtulmak istiyoruz. Bilfer bu bölgede olduğu sürece ne insan sağlığı ne doğal yaşam korunamayacaktır”