Bir polisin göreve dönüş hikayesi: Havuz partileri, itirafçı 'Garson'

KHK ile kamu görevinden çıkarılan bir polis memuru, haksızlığa uğradığını düşünerek açtığı davayı kazandı. Yargılama süreci ise FETÖ'nün emniyet içerisindeki örgütlenmesini yeniden gündeme getirdi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - 12 Eylül 1980 darbesinden bu yana polisin sendika kurmasına dahi izin verilmeyen Türkiye koşullarında, yakın tarihte emniyet içerisindeki en büyük örgütlenme, “FETÖ” oldu! 15 Temmuz darbe girişiminden bu güne dönem dönem dava dosyalarına yansıyan gelişmeler, emniyet içerisindeki örgütlenmenin büyüklüğünü defalarca gözler önüne serdi. “Kritik” olarak nitelendirilen şubelerdeki stratejik noktaların ele geçirilmesi, emniyet içerisindeki personelin bilgilerinin örgüte servisi ve daha bir çok istihbari faaliyet bu davalarda açığa çıktı. Bunda etkisi olanlardan biri de “Garson” kod adlı 'mahrem' sorumlunun sahneye çıkışı oldu.

Son olarak Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT), “Garson” kod adlı gizli tanıktan 2017’de ele geçirilen AES 256 bit ile şifrelenmiş hard disk içinde bulunan 'FETÖ’nün 16 yıllık emniyet mahrem yapılanmasıyla ilgili yeni bilgilere ulaştı. KOM Başkanlığı’na teslim edilen verilerde yapılan çalışmalarda, bugüne kadar FETÖ’den herhangi bir işlem görmemiş yaklaşık 3 bin kripto FETÖ’cü emniyet personelinin deşifre edildiği ileri sürüldü. MİT’in KOM’a teslim ettiği şifresi kırılmış dokümanlarda, FETÖ’nün 7 Şubat, 17-25 Aralık, 15 Temmuz darbe girişimi dahil birçok olayda görev almış 4 bin 672 mahrem sorumlu SD kartlardan çıkarak deşifre edilmişti.

'REHBERLİKÇİ' VE POLİSTEN SORUMLU 'TIPÇI ABİ'

Aradan geçen 8 yılda on binlerce emniyet personeli tutuklandı, açığa alındı ve meslekten ihraç edildi. Haksızlığa uğradığını düşünen kimi polisler dava açtı. Kimileri görevine döndü kimilerinin davası ise halen sürüyor. Bu göreve dönüş hikayelerinden biri ise FETÖ'nün polis okullarında örgütlenme ve yapılanma çalışmalarını yeniden gündeme getirdi.

Yalova Emniyet Müdürlüğü'nde görev yapan bir polis memuru, “FETÖ ile iltisaklı olduğu” ileri sürülerek 7145 sayılı Kanun ile 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye eklenen geçici 35'inci madde uyarınca kamu görevinden çıkarıldı. Haksızlığa uğradığını düşünen polis memuru, söz konusu karara karşı dava açtı. Yargılama sürecinde yaşadıklarını anlatan polis memuru, henüz polis okulu birinci sınıf öğrencisiyken okulda bulunan rehberlikçinin evine kahvaltıya davet edildiğini ve bir haftasonu kahvaltıya gittiğinde aslında organizasyonun FETÖ'cüler tarafından yapıldığını anladığını anlattı. Yaşanan olay tutanaklarda şu şekilde yer aldı: 

“Davacı, Polis okulu 1. sınıfın 2. döneminde, yani 2013 yılının ilk dört ayına gelen süreçte mescitte bulunduğu sırada yanına gelen, okulda öğrenci olan R.K.'nin haftasonları çarşı izinlerinde rehber öğretmen olan P.K.'nin evine giderek ücretsiz kahvaltı yaptıklarını, dini sohbetlerin olduğunu, zaman zaman da gezi düzenlediklerini, okul idaresinin bu gezilere onay verdiğini söyleyip şahsımı davet ettiği, P.K.'nin evine gittiğinde kahvaltı ve dini sohbetlerin olduğunu, yemeklerde iki farklı eve gittiklerini, O. isimli bir tıp öğrencisine herkesin abi dediği için kendisinin de abi dediğini anlattı”

'UCUZ' HAVUZ BULUŞMALARI

Daha sonra ise kendisinin bu kez “ucuz” yemek ve havuz olan bir etkinliğe davet edildiğini anlatan polis memuru, “10 TL gibi cüzi bir ücretle Burç Termal Otel'e de gittiklerini, 2. sınıfın ilk zamanlarından sonra, yani 2013 yılının yaklaşık 10. ayından sonra herhangi bir faaliyet ve organizasyona katılmadığını, hakkında ifade veren şahsın belirttiği 2014 -2015 yılları ile ilgili 2014 Ocak ayı ile 2015 Aralık ayı arasındaki süre ve sonrasında hiçbir şekilde bağının ve iletişiminin olmadığını, ifade veren kişinin şahsıyla ilgilendiğinden haberinin olmadığını, bu konuyla ilgili şahsın bir şey söylemediğini, bu şahsın muhtemelen yukarıda belirttiği tıp öğrencisi O. olduğunu, kendisini kahvaltıda gördüğünü, bunun dışında görmediğini ve iletişimlerinin olmadığını, gittiği gezi ve kahvaltılarda Fethullah Gülen'e ait CD izletilmediğini” ifade etti.

'GARSON' SAHNEDE: POLİS MEMURUNU FİŞLEMİŞ...

"Garson" kod adlı gizli tanıktan ele geçirilen mikro SD kart içerisinde çıkan bilgilere göre ise polis memurunun, "Tüm Liste" altında; Derece 1: "SEA", Derece 2: "0", "Güncel Lise" altında da; 2015 Mart Alan: "SEA", 2015 Mart Alan Diş "0", Alan: "SC", AD: "SCD", Zaaf: "0", Kurs Taksidi: "0", Ofis: "Hayır", Etüt 2015: "0", Zümre Başkanı: "Araştır", Öğretmen: "Yok", Asil Vekil: "0", Vekil Ad: "Yok", Vekil Soyadı: "0", Açıklama: "0" şeklinde kodlandığı ortaya çıktı. Söz konusu kodlamalar polis memurunun süreçten etkilendiğini ve “Tekrar kazanılmaya dördüncü derecede yakın kişi, kazanılması zor olan kişi"yi ifade ettiği belirtildi.

MAHKEME GÖREVE İADE ETTİ

Veriler doğrultusunda Bursa 3'üncü İdare Mahkemesi, polis memurunun görevine iade edilmesine karar verdi. Kararda, “Davacının, öğrenci iken kahvaltı, gezi gibi faaliyetlerine katılmaktan ibaret olduğu anlaşılan eyleminin, FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne mensubiyeti veya iltisakı yahut bunlarla irtibatı bulunduğu yönünde değerlendirilmesine dayanak teşkil üyeliği, edebilecek nitelikte olmadığı sonuç ve kanaatine ulaşıldığından, kamu görevinden çıkarılmasına yönelik olarak tesis edilen dava konusu işlemde hukuka uygunluk görülmemiştir” ifadeleri yer aldı. (HABER MERKEZİ)

Etiketler fetö emniyet darbe