YAZARLAR

Bir haber, onlarca yıllık fark

Türkiye’de durum nedir? Biz bütçeleri konuşabilecek duruma bir türlü gelemiyoruz. Çünkü tam 2024 için neler yapılıyor diyeceğiz, karşımıza diploması sahte olduğu iddiaları olan bir yönetici çıkıyor, tam yeni spor dalları için bir girişim var mı diyeceğiz, paraların futbolda takılıp kaldığını öğreniyoruz.

Türkiye Cumhuriyeti Gençlik ve Spor Bakanlığı, Paris’in ev sahipliğinde düzenlenecek 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları için yapılacak yatırımı açıkladı. Buna göre bakanlık 352 milyon TL’lik yatırım yapacağını belirtti. Tokyo’daki Olimpiyat Oyunları’nda 345 milyon TL’lik yatırım yapılmıştı. 352 milyon TL’lik yatırımla, olimpik ve paralimpik 43 spor dalı ve bu dallarda ülkeyi temsil eden kişiler fonlanacak.

Ne kadar güzel olurdu değil mi üstteki paragraftakine benzer bir haber okumuş olsaydık. Henüz 2020 (mücbir sebeplerle 2021 oldu ama) Olimpiyat Oyunları yapılamadan, 2024 Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na yönelik planlar yapıldığını bilmek bizim de hakkımız değil miydi? Daha biri bitmeden diğeri için nasıl böyle bir haber çıksın yahu diyorsanız da çıkanı var derim.

Britanya, 2024 yılında gerçekleştirilecek iki oyun için yapılacak yatırımı şimdiden açıkladı. İlk paragrafta yazılanlardaki Türkiye ibarelerini Britanya, TL ifadelerini de pound’a çevirirseniz haber gerçeğe döner. Zira yapılan açıklama bu yönde. Tabii dahası var. Desteklenecek sporlar arasında tırmanma, kaykay ve sörfün de olduğu bilgisi eklenmiş. Yani topyekûn bir spor politikası ve spor yatırımından bahsediyoruz. Çünkü mevcutta zaten büyük yatırım yapılan atletizm, jimnastik, kürek ve yüzme gibi spor dallarına bu fondan ayrılan bütçede yüzde 10’luk bir azalma olacağı da vurgulanıyor.

Yani sporun her dalında eşitlik sağlayabilmek için yeni gelişen ve gelişmekte olan, olimpiyat kotasını yeni almış sporlara bir nebze daha önem gösterileceği işaret edilmiş. Demek ki niyet nedir, 2016’da olimpiyat oyunlarında elde edilen 67 ve Paralimpik Oyunları’nda kazanılan 64 madalyayı arttırmak.

Tabii ki bütçesinden azalma olan federasyonlar şikayetçi, tabii ki yapılan açıklamanın hepsine doğru ya da hepsine yanlış demek mümkün değil ama en azından bir yol haritası var ve yaklaşık 3 yıllık bir projeksiyona göre hazırlanmış.

Peki Türkiye’de durum nedir? Biz bütçeleri konuşabilecek duruma bir türlü gelemiyoruz. Çünkü tam 2024 için neler yapılıyor diyeceğiz, karşımıza diploması sahte olduğu iddiaları olan bir yönetici çıkıyor, tam yeni spor dalları için bir girişim var mı diyeceğiz, paraların futbolda takılıp kaldığını öğreniyoruz.

Peki bu şartlar altında Türkiye’de sporun nasıl gelişeceğine dair nasıl bir öngörüde bulanabiliriz ki? Bu durumda Türkiye’nin başarılı bir spor ülkesine dönüşeceği hayallerini nasıl kurabiliriz ki? Hep övündüğümüz genç nüfusu spor için doğru yönlendiremeden, antrenör kalitesini arttıramadan, gelişmelerine olanak sağlayacak planları yapamadan, tesadüfi başarılardan ileri nasıl gideceğiz?

Şu klişeye takılıp kalmak değil derdim: Elin oğlu neler yapıyor? Yapsınlar zaten. Çünkü Amerika’yı yeniden keşfetmiyorlar. Yapılması gereken her alanda olduğu gibi sporda da 5-10 yıllık master planlarla gitmek. Her yıl kontrolünü sağlayıp, sonucunda hedeflenen yere ulaşmak olmalı. Yani amaç üzüm yemektir. Bağcıyı dövüp arada da bağına çökmek değil.

 


Onur Salman Kimdir?

Basına 2006 yılında Cumhuriyet gazetesinde stajyer olarak adım attı. İki aylık staj ve Cumhuriyet’in spor ekindeki yazılarda sonra Eurosport Türkiye’de spiker ve editör olarak çalıştı. 2009 yılında Radikal gazetesine editör olarak geçerken, Eurosport’ta da yarı zamanlı spikerlik yapmaya devam etti. Medya macerasına 2012-2016 yılında Hürriyet’te devam etti. 2016 yazından beri Gazete Duvar’da çocukluk hayalini sürdürüyor. Köken Eurosport olunca tahmin etmesi kolay. Asıl ilgi alanı ‘başka sporlar.’