Bingöl’de seçim nefes nefese: Cevdet Yılmaz mı DEM mi?

Yıllar önce bir panel daveti için gittiğim Bingöl, hafızamda hiç yer etmemiş. Bunun nedeni, büyük olasılıkla, şehri gezme fırsatı bulamamış olmamla ilgili. Panelin yapıldığı kafe vadiye bakıyordu. Vadinin çok güzel olduğu hayal meyal kalmış aklımda.
Araçla otogardan Bingöl şehir merkezine doğru ilerlerken, tanıdık bir sima, bir cadde, bir sokak bulurum umuduyla bakıyorum etrafa. Fakat nafile.
Aracı kullanan adam ise Bingöl'deki herkesi tanıyor neredeyse. Arabanın açık penceresinden insanlara sesleniyor ya da korna ile selam veriyor. Hatta Et Balık Kurumu'nun önünden geçerken, karşıya geçmeye çalışan iki yayadan kendisine de et almalarını istiyor. Sonra kurumun önündeki kalabalığı göstererek, "Bak hocam, insanları ne hale getirmişler. Saatlerdir orada bekliyorlar" diyor.
Belki bilerek belki farkında olmadan, siyaset konuşmak için pas atmış oluyor. "Öyle diyorsun ama oyları yine AK Parti'ye veriyorsunuz" diyorum.
Öndeki arabaya çarpmamak için biraz sert fren yapıyor. "Bu sefer yok" diyor bana ve yine kaldırımdaki birine selam veriyor, görüşmek üzere sözleşerek. "Bu sefer yok hocam. Bu sefer herkes bıktı bunlardan" diye devam ediyor. Ona göre seçimi DEM Parti adayları kazanacak. Sözlerinde bir inanmışlık, bir özgüven de var. "AK Parti seçimi kaybedeceğini anlamasa Cumhurbaşkanı buraya gelir mi?" diyor. Bu sefer kuşkuyla bakıyorum ona. Çünkü bildiğim kadarıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan Bingöl'e gelmemişti. "Yav Cevdet Yılmaz da Cumhurbaşkanı değil mi? Erdoğan birinci, Yılmaz ikinci Cumhurbaşkanı. Yılmaz geldi Bingöl'e. Mehmet Şimşek bile geldi. Bu sefer durum iyi değil onlar için, o yüzden geliyorlar" diyor.
Gelen bakanlar Bingöl'ün iş insanlarıyla, kanaat önderleriyle görüşüp gitmişler. Adam, "Ama boşuna geliyorlar, AK Parti bitti Bingöl'de" diyor bu kez kararlı bir sesle. DEM Parti'ye oy verecekti elbette.
Beni şehrin merkezinde bırakıp gitti. Gideceği yere kadar daha kaç kişiye selam verecekti acaba?

***

DEM Parti'nin temsil ettiği siyasi gelenek, en son 1999'da Bingöl belediyesini yönetmişti. Söz konusu geleneğin Bingöl'de bir milletvekili çıkarmaya yeten bir kitlesi var ancak belediyeyi 20 yıldır kazanamadı. Bu kez olur mu?
Olabilir. Seçim için yapılan hesaplar, kısaca şöyle: Mevcut belediye başkanı AK Parti'den yeniden aday. Beş yıl içinde ‘icraat’ olarak adam kayırmacılık, iltimas, şaibeli ihaleler yapıldığı gibi iddialar dolaşıyor Bingöl'de. İki gün önce evini su basan insanlara yapılan saldırı ise gündemdeki yerini koruyor. Yardım bekleyen yurttaşlarla yapılan toplantıda seçim propagandası yapılmasına itiraz edenler, belediye başkanının yanında bulunanlar tarafından saldırıya uğramış.
Ayrıca genel seçimlerde alınan oylar da kıyaslanıyor. DEM Parti oylarını koruyor ancak AK Parti genel seçimdeki ittifak ortakları olmadan seçime girecek. Yeniden Refah Partisi'nin AK Parti'den epey oy alması bekleniyor. Ayrıca HÜDA PAR'ın da 4 bin civarında bir oyundan söz ediliyor. MHP'yi de ekleyince genel seçimdeki Cumhur İttifakı oyları 4 parti arasında dağılacak.
Bütün bu ihtimaller, hesaplar, stratejilerden edindiğim izlenim, Bingöl'de AK Parti ve DEM Parti arasında kıyasıya bir mücadelenin yaşanacağı yönünde. DEM Parti'nin yıllar sonra Bingöl'de belediye seçimini kazanması kuvvetle muhtemel.

***

İstanbul'da yaşayan Bingöllü bir arkadaşımla konuştum. Cevdet Yılmaz'ın etkisinden söz etti. Bingöllü Yılmaz, nicedir AK Parti'nin, daha doğrusu Erdoğan'ın gözde siyasetçilerinden. Bakanlık yaptığı dönemde Bingöl'e gelen yolların yapıldığını, köprülerin yapıldığını söylüyor. Bingöl'ün yıllarca ihmal edildiğini ve yine Cevdet Yılmaz sayesinde "şehre benzemeye başladığını" ekliyor.
Bunlar Bingöl'ün seçimdeki tutumunu tarif etmek için yeter mi? Yetmez elbette. İşin ideolojik tarafını ve kimlik siyasetini de gözardı etmemek gerekiyor. Bir de şu var: Herkes gibi Bingöllüler de ekonomik sıkıntılar yaşıyor ve bu, AK Parti'nin önemli oy kaybına uğrayacağını gösteriyor.
DEM Parti Bingöl seçimine ağırlık vermiş gibi görünüyor. Geçtiğimiz günlerde Eş Genel Başkan Tuncer Bakırhan, Bingöl'deydi ve ilçelerdeki seçim çalışmalarına da katıldı. Çarşamba günü ise Eş Genel Başkan Tülay Hatimoğulları'nın da katılımıyla bir miting düzenlenecek.
AK Parti cenahında ise işler Cevdet Yılmaz'ın omuzlarına yüklenmiş gibi görünüyor. Yılmaz Ankara'dan tek başına Bingöl seçimini AK Parti lehine neticelendirebilir mi? Yerelin dinamikleri nedeniyle pek ihtimal verilmese de 31 Mart gecesi bu merak da giderilmiş olacak.

***

Bingöl'de beni Faysal gezdirdi. ‘Yolsuzluk kokusu’ geldiği söylenen bazı belediye çalışmalarını gösterdi. 5 Yol eski ve çok güzel bir meydana sahip. Şair arkadaşım Metin Kaygalak'ın mahallesini gösterdi. Metin burada olsa ne kaynatırdık, diye düşündüm.
Fırının önünden geçerken şu kanaate vardım. Diyarbakırlılar kızmasın ama Diyarbakır Bingöl'ün ekmeğine sahip çıkmış. Tıpkı menşei Bingöl olan kadayıfa sahip çıktığı gibi. Diyarbakır'ın önemli tatlıcı ve fırıncılarının Bingöllü olduğunu hatırda tutunca bu pek de yadırgatıcı değil aslında.
Güneşli bir günde gezdim Bingöl'ü. İki gün önce yağan kar tamamen erimemişti. Çatılarda eriyen kar suları kaldırıma damlıyordu ve buna bir tek ben şaşırıyordum.
"Güvenlik barajları" yüzünden Bingöl'de iklimin değiştiği rivayet ediliyor. Dağlarda kar var ancak bu yıl şehir merkezine birkaç gün öncesine kadar hiç kar yağmamış.
Ramazan ayında Bingöl, Batman'dan daha 'kapalı'. Yiyecek içecek satan açık mekan bulmak çok zor. İftardan sonra kafeler ve kahveler dolmaya başlıyor.
Bingöl küçük bir şehir. Şair Metin Altıok burada 10 yıla yakın yaşadı. Onun yaşadığı yıllarda muhtemelen kasaba gibi bir yerdi. Neydi onu burada yıllarca tutan şey? Şu dizelerde anlattığı hani:

Yüreğimde sızlayan kırık bir aşkla,

Yüzümde ak düşmüş üç günlük sakal,

Dün gibi geldimdi bir valizle sana.

Bırakıp gidiyorum şimdi nem varsa.

Hoşça kal Bingöl şehri, sen hoşça kal.