Böcekleri korumak için neler yapabiliriz?

Öncelikle, böceklerin insanlık açısından ne kadar değerli olduğunun daha iyi bir şekilde anlatılması gerekiyor. Ayrıca, araştırmacılar, doğal yaşam alanı döngülerini ve karmaşasını kendine örnek alan böcek dostu bir ticari ormancılık yürütülmesi çağrısını yapıyorlar. Kütüklerin istiflenme biçimi kadar basit bir şey bile böceklere yardım edebilir.

Google Haberlere Abone ol

Brandon Keim

Böcekleri çok fazla önemsemeyen bir toplumda bile, böcek popülasyonunun azaldığı yolundaki haberler, kamuoyunun ilgisini çekiyor. Böylesine büyük bir nüfusa sahip hayvan grubunun yok olmaya yüz tutması, ekolojik etkileri açısından korkutucu bir durum. Bu, aynı zamanda, 21'inci yüzyılın başında ortaya çıkan ‘kaçınılmaz çöküş’ ihtimalinin ruhunu da yansıtıyor; yine de bu gelgit hâlâ tersine çevrilebilir.

Stellenbosch Üniversitesi’nden ekoloji uzmanı Michael Samways ve doğal kaynakları koruma alanında çalışan yirmi altı bilim insanı, ‘Biological Conservation’ dergisinde yayınlanan ve basit ama güçlü bir içeriğe sahip ‘Böceklerin Nasıl Korunacağı Hakkında İnsanlığa Çözümler’ başlığını taşıyan bir makalede, ihtiyaç duyulan şeylerin hâlihazırda bilindiğini ifade ediyor.

YOK OLUŞUN SEBEPLERİ VE ÇÖZÜM YOLLARI

Bunu yapmak kolay olmayabilir ama kesinlikle mümkün. Bilim insanları “Artık elimizde yeterli kanıt var” diye yazmışlar: “Böcekleri kurtarmak için yerel seviyelerde kullanılan birden fazla strateji mevcut. Şimdi yerel ölçekte hazırlanan bu stratejileri küresel boyutlarda genişletmeliyiz.”

Araştırmacılar ilk olarak, böceklerin insanlık açısından ne kadar değerli olduğunun daha iyi bir şekilde anlatılmasını talep ediyorlar. Bahsedilenler tam anlamıyla ekonomik ve faydacı yaklaşımı aşan değerler; bunlar, tozlaşmadan eko-sisteme verilen desteğe, beslenmeye, ormancılık ve tarım zararlılarını kontrol altında tutmaya kadar devasa bir büyüklükte.

Samways ve meslektaşları, “Enstrümantal (araçsallaştırıcı/ç.n.) değerler, böcekleri koruma meselesinde büyük fırsatlardan bahseden politika yapıcıların ve çevreye duyarlı büyük kurumsal arazi sahiplerinin söylemidir” diye yazmış. “Artık, böceklerin takdir görmesi ve korunmasının gelecekte hayatta kalmamız için gerekli olduğu” mesajını yaymak zorundayız.

Bu, araştırmacıların 'insanlık dışı karizma' dediği özellikleri aktarmayı gerektiriyor. Bunu yapmak, 'çoğu böceğin ne ikonik ne de özellikle görünür olduğu' göz önüne alındığında zor gelebilir çünkü insanların dikkatini çeken böcekler çoğunlukla ‘ürpertici yaratıklar’ diye tanımlanıyor. Buna karşın, arıların yaşadığı kötü duruma ve daha düşük ölçüde kelebeklere gösterilen ilgide görüldüğü üzere, halkın geneli böceklere sempati duyabilir. Ve artık korumacıların daha az takdir edilen diğer türleri de görünür hale getirmesi gerekiyor.

DOĞAL ALANLAR KORUNMALI, YERLEŞİMLER YENİDEN DÜZENLENMELİ

Bunların ardından daha fazla uygulamalı adım geliyor. Özellikle de tropik bölgelerdeki bozulmamış durumdaki orman yollarını ve ormanlık alanları korumak, zaten ana akım koruma hedefleriyle uyumlu bariz bir önlemdir. Ayrıca, araştırmacılar, doğal yaşam alanı döngülerini ve karmaşasını kendine örnek alan böcek dostu bir ticari ormancılık yürütülmesi çağrısını yapıyorlar. Kütüklerin istiflenme biçimi kadar basit bir şey bile böceklere yardım edebilir.

Otlaklar ve geniş çayırlar gibi büyük ölçekli alanlardan, yol kenarları, bağlantı patikaları, golf sahalarındaki arazi çıkıntıları, havalimanları ve demir yolu bentleri gibi küçük ve unutulmuş toprak parçalarına varıncaya kadar tüm araziler korumaya ihtiyaç duyar.

Günümüzde, eskiden bu yavaş büyüyen eko-sistemleri koruyan büyük yabani otçullardan yoksun kalmış alanlarda, doğru zamanlanmış bir hayvan otlatma faaliyetiyle geçmişteki durum taklit edilebilir; eğer bu olmuyorsa, o zaman ekolojik açıdan planlanmış ot biçme faaliyetleri gerçekleştirilebilir.

Araştırmacılar, bunların ardından tüm böcek türlerinin yaklaşık yüzde altısına ev sahipliği yapan tatlı su eko-sistemlerini gözden geçiriyorlar. Sürmekte olan havza korumalarına ek olarak, bir dizi yeni yönetim yaklaşımı gerekiyor: Kunduzlar gibi habitat mühendislerini geri getirirken veya -çoğu zaman beton veya çimlerle kaplı olan yağmur suyu havuzları, kentsel alanlardaki nehir kenarları ve benzeri yerlerde-mühendislik habitatlarını düzenlerken böcekleri aklımızda tutmalıyız.

KİRLETİCİ VE YOK EDİCİ FAALİYETLER SON BULMALI

Doğayı kirletici maddeleri su havzalarından uzak tutmak da çok önemli bir mesele. Bu, diğer insan faaliyetlerinden daha fazla toprak ve tatlı su kullanımının olduğu tarım konusunu gündeme getiriyor. Araştırmacıların söylediği kadarıyla, geleneksel gıda üretiminin elden geçirilmesi, böcekleri korumanın önemli bir parçası; yani, kesin bir öneme sahip olsa da yalnızca arazi sınırlarına yerel bitkiler dikmek gibi önlemler değil, biyolojik çeşitliliğin artırılmasının yanı sıra besin üretimi için kullanılan tarım arazilerinin yönetilmesi de gerekiyor.

Aynı anlayış kentlerin ve kasabaların yönetiminde de yol gösterebilir. Çimenler ve bahçeler böcek yaşamı için potansiyel alanlar olarak görülebilir; ayrıca bitkilerle kaplanmış çatılar ve böcek dostu aydınlatmalar ya da yaşlanıp devrilmiş ağaçların ve moloz yığınlarının korunması gibi altyapı yaklaşımları çok faydalı olacaktır.

Bunların hepsiyle aynı anda baş etmek çok zor ama daha şimdiden bu küçük boyutlardaki omurgasızların başarılı biçimde korunmasını sağlayan onlarca çalışma mevcut. Yalnızca bunların ölçeklendirilip yaygınlaştırılmaları gerekiyor. Bununla birlikte, Samways ve diğer bilim insanlarının yazdığı asıl büyük sorun, 'iklim değişikliğinin yavaşlatılmasında olduğu gibi, ortak bir siyasi iradenin ve uyumlu çabaların' eksikliğinden kaynaklanıyor. Atılması gereken adımlar ortada. Artık insanların bunları uygulaması gerekiyor.

Yazının aslı Anthropocene Magazine sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

Etiketler böcek habitat tropik