Maya medeniyeti para olarak çikolata kullandı

Antik Maya, para olarak asla sikkeleri kullanmadı. Bunun yerine, birçok erken dönem uygarlığının yaptığı gibi, çoğunlukla takas yoluna giderek, tütün, mısır ve giysi gibi eşya ticareti yaptıkları düşünülüyordu. 16. yüzyıldan kalma İspanyol sömürge kayıtları, Avrupalıların, işçilere ödeme yapmak için -çikolatanın temel maddesi olan- kakao çekirdeklerini kullandığını, fakat bu ödeme aracının kullanılmasından önce belirgin bir para birimi olup olmadığının belirsiz olduğunu gösteriyor.

Google Haberlere Abone ol

Joshua Rapp Learn* 

Yediğiniz çikolata, Maya döneminde ağırlığınca altına eşdeğer tutulmuş olabilir. Yeni sonuçlanan bir çalışma, çikolatanın, Mayaların yükseliş döneminde para yerine kullanıldığını gösteriyor ve bu lezzetli şeyin üretiminde yaşanan kayıplar, meşhur uygarlığın çöküşünde rol oynamış olabilir.

ABD-Missouri’de bulunan Washington Üniversitesi’nde Maya uzmanı bir antropolog olan ve araştırmayı dışardan takip eden David Freidel, “Çalışma, doğru iz üstünde” diyor. Çikolatanın “oldukça muteber bir yiyecek” olduğunu ve “neredeyse kesin biçimde bir para birimi” olarak kullanıldığını söylüyor.

Antik Maya, para olarak asla sikkeleri kullanmadı. Bunun yerine, birçok erken dönem uygarlığının yaptığı gibi, çoğunlukla takas yoluna giderek, tütün, mısır ve giysi gibi eşya ticareti yaptıkları düşünülüyordu. 16. yüz yıldan kalma İspanyol sömürge kayıtları, Avrupalıların, işçilere ödeme yapmak için -çikolatanın temel maddesi olan- kakao çekirdeklerini kullandığını, fakat bu ödeme aracının kullanılmasından önce belirgin bir para birimi olup olmadığının belirsiz olduğunu gösteriyor.

MAYA RESİMLERİ İNCELENDİ

New York-Newark’ta bulunan Bard Hazırlık Koleji’nde bir arkeolog olan Joanne Baron, Maya sanatını inceledi. Baron, günümüz Meksika’sı ve Orta Amerika’da bulunan “Güney Maya” ovalarındaki Klasik Maya dönemine, yani MS 250’den yaklaşık MS 900’e kadarki döneme ilişkin yayınlanmış araştırmalara ve diğer mevcut Maya görsellerine odaklandı. Duvar resimleri, seramik çizimleri ve oymalar dahil olmak üzere, görseller, tipik bir takas ekonomisini ve Maya krallarına yapılan vergi ödemelerini gösteriyor.

Baron’un keşfettiği kadarıyla, çikolata, bu eski sanat eserlerinde kendisine pek fazla yer bulamadı; fakat, MS 8'inci yüz yılda daha da yaygınlaştı. Aynı dönemde, insanlar çikolatayı para yerine kullanıyor gibi görünüyordu; yani, tek seferlik bir takas yerine, mal veya hizmet karşılığında ödeme aracı olarak kabul edilen bir nesneydi. Mayalar, kakaolarını çoğunlukla sıcak bir içecek biçiminde tüketirdi; buharda pişirilmiş kakao çorbası, kilden yapılmış bir fincanda sunulurdu. Bir değişim aracı olarak kullanıldığını gösteren en eski tasvirlerden biri, yedinci yüzyılın ortalarına tarihleniyor. Guatemala sınırı yakınında bulunan ve merkezi bir pazar yeri olduğu düşünülen bir piramidin içindeki duvar resminde, bir kadın “tamale”** yapmak için kullanılan hamura karşılık olarak, bir kişiye içinde köpürmüş halde sıcak çikolata bulunduğu düşünülen bir kâse sunuyor. Baron, “Bu erken dönem tasviri, bu noktada çikolatanın takas edilmesine karşın, bir para birimi olarak kullanılmamış olabileceğini de düşündürüyor" diyor.

ZAMANLA PARAYA DÖNÜŞTÜ

Öte yandan, daha sonra bulunan kanıtlar, çikolatanın mayalanmış ve kurutulmuş kakao çekirdeği formunda biraz daha fazla paraya dönüştüğünü ortaya koyuyor. Baron, Maya krallarına bir haraç ya da bir tür vergi olarak verilen malları gösteren ve yaklaşık MS 691’den MS 900’e kadarki döneme ait seramik ve duvar resimlerini içeren 180 farklı görsel belgeledi. Baron’ın ‘Economic Anthropology’ dergisinde yazdığına göre, tütün ve mısır tanesi gibi metalar bazen haraç olarak verilirdi; fakat bu görsellerde en sık rastlanan nesneler, üzerlerinde, içerdikleri kurutulmuş kakao çekirdeği miktarı yazılı olan dokuma bez ve torba parçaları.

Baron, Maya krallarının kakao ve dokuma kumaşları vergi olarak toplamasının, bu noktada her ikisinin de bir değişim aracı haline geldiğini gösterdiğine inanıyor. “Sarayın gerçek ihtiyacından daha fazla kakao topluyorlardı,” diyor ve fazladan toplan kısmın, büyük ihtimalle saray çalışanlarına maaş ödemek ya da piyasadan bir şeyler satın almak için kullanıldığını sözlerine ekliyor.

16'ıncı yüzyılın ortalarından bir resim; bir Meksika yerlisi çikolata hazırlıyor. Görsel: Museo de America, Madrid, Spain/Bridgeman

Freidel, kakaonun Mayalarca, neredeyse istisnasız biçimde sevildiğini söylüyor. Diğer yandan, kakao ağaçlarından mahsul toplamak zorlu ve dikkat gerektiren bir işti ve Maya şehirlerinin civarında yetişmemesi nedeniyle mısır gibi ürünlerden çok daha değerli olmalıydı.

UYGARLIK KAKAO YÜZÜNDEN Mİ ÇÖKTÜ?

Kimi bilim insanları, Klasik Maya medeniyetinin çöküşüne yaşanan bir kuraklığın yol açtığına inanıyorlar. Baron, politik iktidarı güçlendiren kakao arzında yaşanan bir kesintinin, bazı hallerde ekonomik bir çöküşü tetikleyebileceğini öne sürüyor.

Freidel, sanatsal tasvirlerde görülen kakao resimlerindeki artışın, bir para birimi olarak değerinin arttığının mutlak bir göstergesi olmayabileceğini ifade ediyor. Klasik Maya dönemi daha fazla ortaya çıktıkça, daha fazla insanın bir şeyler yazdığını ve duvarlara ya da çömleklere resimler çizdiğini ekliyor. “Gerçekte önemi gittikçe artmış mıydı, yoksa onun hakkında daha çok şey mi öğreniyoruz?”

Ayrıca, kakaodaki azalmanın Mayaların çöküşüne katkıda bulunduğu düşüncesine de kuşkuyla yaklaşıyor. Freidel, kakao çekirdeğinin tek para birimi olmadığını söylüyor; dokuma kumaş ve mısır taneleri gibi farklı ürünler veya belirli yeşil taş çeşitleri de büyük ihtimalle para olarak kullanılmış olabilir, diyor. “Tahminimce, bir üründe yaşanan azalma, bir sistemin çöküşüne yol açmaz,” diye ekliyor.

Yazının aslı Sciencemag sitesinde yayınlanmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)

**Tamale: Meksika’da, genellikle mısır unu, domuz yağı ve sebze karışımıyla yapılan, mısır ya da muz yaprağıyla servis edilen bir tür dürüm.