Beyoğlu Belediyesi, Fransa Dışişleri Bakanlığı'nın binasına el koymuş

Beyoğlu Belediyesi’nin ‘kamu malı olduğu’ gerekçesiyle el koyduğu bina, kadastro belgesine göre Fransa Dışişleri Bakanlığı’na ait. Konuyla ilgili olarak iki ülke arasında görüşmeler yapılıyor.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Beyoğlu Belediyesi, ‘kamu malı’ olduğu gerekçesiyle Fransa’ya ait olan 4 katlı bir mülke el koydu. Ancak mülkün, Osmanlı döneminde bir fermanla Fransa’ya ‘teşekkür etmek’ amacıyla verildiği ortaya çıktı. Kadastro belgesine göre de yapı Fransa Dışişleri Bakanlığı’na ait.

Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü eski müdürü Jean Françios Perouse, Fransız Yetimhanesi olarak kurulan mülkün dosyasını 20 yıldır takip ediyor. Şu anda Toulouse Üniversitesi’nde öğretim üyesi olan Perouse, Fransa Dışişleri Bakanlığı ile Türkiye Dışişleri Bakanlığı arasında yapılan görüşmelerde binayla ilgili belge de sağladı.

Sultan Abdülaziz'in 1866’da Daughters of Charity of Saint Vincent de Paul’e (Aziz Vincent de Paul’un Hayırsever Kızları) adlı vakfa yetimhane inşa etmek üzere bir arsa verdiğini söyleyen Perouse, söz konusu vakfın Katolik bir topluluk olduğunu belirtti.

Binanın Fransa'ya ait olduğunu gösteren kadastro belgesi ...
Fransız Anadolu Araştırmaları Enstitüsü eski müdürü Jean Françios Perouse

‘BEYOĞLU BELEDİYESİ, 1992’DEN BERİ İLGİLENMEYE BAŞLADI’

“Padişahın bu arsayı vermesinin nedeni ise birkaç sene önce yaşanan kolera salgını sırasında bu topluluğun çok önemli yardımlarda bulunmasıydı” diyen Perouse, şunları söyledi: “Teşekkür etmek adına Abdülaziz arsayı kendilerine veriyor. O dönem arsanın bir bölümü bir kadına ait. Bu kadın da belli koşullar altında arsasını veriyor. Arsada o nedenle iki bina var. Biri St. Joseph yetimhanesi, diğeri ise okul. Yetimhane 1957’ye kadar faal. Daha sonra Bebek’e nakledildi. Sadece kiracılar kaldı. Ancak Osmanlı tarzında, kiraların elden ödendiği informal şekilde verilmişti. 1992’de Beyoğlu Belediyesi ilgilenmeye başladı. İlk girişim oydu bildiğim kadarıyla. Bir dönem Galatasaray Üniversitesi de binayla ilgilendi.”

‘OSMANLI’DAN KALMA HUKUKİ BİR BOŞLUK VAR’

"Bugün Osmanlı’dan kalma hukuki boşluk var" diyerek, 2015’te Türkiye Dışişleri Bakanlığı ile Fransa Dışişleri Bakanlığı ve tapu kadastro temsilcileri arasında bir görüşme olduğuna dikkat çeken Perouse şöyle konuştu: “Bir çözüm üretmeye çalıştılar. Bu sürece güvenmemiz gerekiyor. Tarihinin iyi araştırılması gerekiyor. O günkü müdahale çok orantısızdı. Geçmişten kalma hukuki durumlar doğrultusunda hareket edilmeli. Fiili güçle olmaz. Bugün kadastroya bakıldığında arsanın Fransa Büyükelçiliği’ne ait olduğu görülüyor. Mülkiyet, Sultan Abdülaziz tarafından sağlanmış ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından tanınmıyor” dedi.

‘ORANTISIZ BİR ŞEKİLDE DARP ETTİLER’ 

Beyoğlu Belediyesi’ne bağlı zabıta ekipleri, geçtiğimiz günlerde yapının zemin katında 56 yıldır kiracı olan sanatçı Cemal Cinbiz’den binayı boşaltmasını ve Beyoğlu Belediyesi’ne devretmesini istedi. Binada yer alan eserlerin ise çöpe atılacağı söylendi. Bunun üzerine el koymaya karşı intihar etmek isteyen Cemal Cinbiz’in boynundaki ip de zabıtalar tarafından kesildi. Yaşananlara tanıklık eden bir mahalleli, gördüklerini Gazete Duvar’a anlattı.

Olayın tanıklarından biri olan ve ismini vermek istemeyen mahalleli, çarşamba sabahı belediye ve zabıta ekiplerinden en az elli kişinin geldiğini söyledi. “Sekiz dokuz kamyonla birlikte gelip girdiler. El koymaya çalıştılar” diyen mahalleli, olayın mağdurlarından Cemal Cinbiz’in bir süre direndiğini, ardından kendini asmaya çalıştığını aktardı:

“Cinbiz kendisini asmak istedi. Zabıtalar bıçakla ipi kestiler. Zabıtalar ondan sonra birkaç tane yumruk attı ve küfretti baya. Çok orantısız bir şekilde. Cinbiz'i darp eden zabıta, resmi kıyafetlerini çıkardıktan sonra tekrar gelip yumruk attı.”

'KAFANA SIKARIZ' DEDİLER

Cinbiz’in daha sonra da götürülmeye çalışıldığını ifade eden mahalleli, kısa bir süre sonra serbest bırakıldığını ve bu sırada orantısız şekilde darp edildiğini kaydetti. Olay anında çok sayıda polisin geldiğini belirten mahalleli, sözlerini şöyle noktaladı: “İçeride beklemeye başladılar. Birisi ipi koparmaya çalıştı. Aramızda birkaç kişi vardı ve birisi yaralandı. Ondan sonra da Cinbiz için 'adam yaralamaya çalıştı' dediler ama bu mümkün değil. Çünkü adam baya sakin bir adam. Özellikle birisi iki tane yumruk attı, 'kafana sıkarım' dedi, sonra da gitti.”