Beykoz ormanları dayanışmaya çağırıyor

İstanbul’da konut fiyatlarında en çok artışın yaşandığı ilçe olan Beykoz’da 111 bin metrekarelik ormanlık alan imara açıldı ve ticaret alanı ilan edildi. “Beykoz ormanları dayanışmaya çağırıyor” diyerek imza kampanyası başlatan Beykoz Çevre Dayanışması’ndan Ayşenur Sunar, itiraz süreci dolmadan bölgede yapılaşmanın şimdiden başladığını belirtti.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - Yanı başındaki ormanları, temiz havası ve doğal zenginlikleriyle geçmişten beri İstanbul’un diğer ilçeleri arasından sıyrılan Beykoz, son zamanlarda imar fiyatı artışları ve kaçak yapılaşmayla gündeme gelir oldu. Son olarak Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Beykoz’da 111 bin metrekarelik ormanlık alanı imara açtı. Üç yıl önce hakkında ÇED süreci başlatılan alanla ilgili kararın 7 Ocak tarihli Resmi Gazete'de yayınlanması üzerine Beykozlular ve orada yaşayan üniversite öğrencilerinin oluşturduğu Beykoz Çevre Dayanışması, 21 farklı türde 1443 adet ağacın kamu yararı gözetilmeksizin kesilmesini önlemek adına imza kampanyası başlattı. Beykoz Çevre Dayanışması’ndan Ayşenur Sunar’la ilçelerinde yaşananları ve gelişmeleri konuştuk.

Beykoz’da son zamanlarda yaşananlarla ilgili bilgi verebilir misiniz?

İklim krizi çağrılarının yapıldığı bu dönemde İstanbul’da tam aksine, kuzeyinde kalan son ormanlara bir ilerleyiş söz konusu. Üçüncü köprü, üçüncü havalimanı, Kanal İstanbul gibi gerçekleştirilen “sözde yaratıcı” yıkımlarla kalan son ormanlar da tehdit altında. Beykoz, ikinci ve üçüncü köprünün Asya kıtasındaki ayakları arasında konumlanıyor. Bu durum, Beykoz’u ve her türlü olası yapılaşmanın kesişim noktası haline getiriyor. Yıllardan beri yapılaşmanın merkezine uzak oluşu sebebiyle doğasının varlığını sürdüren Beykoz da artık herhangi bir ilçeden farklı olamayacak. İkinci köprünün Asya ayağında konumlanan Kavacık, plazalar ve apartmanlarla çoktan Levent’in devamı haline gelmiş durumda. Bu ilerleyiş ise üçüncü köprünün ve üçüncü havalimanın yapılmasıyla kuzeyden de ilçeyi kuşatma altına alındı. Anlaşılacağı üzere Beykoz dört bir yanından kırpılarak çoraklaştırılmaya ve doğal güzelliğini yitirilmeye zorlanıyor. Bu durum da elbette konut fiyatlarına yansımış durumda. Artık Beykoz da “gelecekte değerlenecek” topraklara sahip bir ilçe ve ormanlarına, doğasına göz dikilmiş durumda.

111 bin metrekarelik ormanlık alanın imara açılmasıyla nasıl bir proje yapılmak isteniyor?

“Sürdürülebilir koruma ve kontrollü kullanım alanı” statüsü de taşıyan parsel için hazırlanan imar planlarında alanın yüzde 55'i yani 61 bin metrekaresi ticaret alanı, kalan yüzde 45'i ise eğitim, ibadet, park ve yol olarak planlandı. Karardan vazgeçilmezse, ticaret alanına en çok iki katlı, iş merkezleri, yönetim binaları, banka, finans kurumları, ofis-büro, çarşı, çok katlı mağazalar, otoparklar, alışveriş merkezleri, konaklama tesisleri, eğlenceye yönelik birimler inşa edilecek. Söz konusu arazi, daha önce ormana yapılması gündeme gelen 553 adet villa projesinin ortasında bulunuyor.

Bu karara karşı bir dizi faaliyetler düzenliyorsunuz. Bu çalışmalarınızı anlatır mısınız?

Biz Beykozlular ve Beykoz’daki üniversiteliler olarak bu kararın karşısındayız ve gerekeni yapmaya hazırız. 8 Şubat’a kadar tanınan bir itiraz süresi için imza toplamaya başladık. Beykoz Kent Dayanışması ile birlikte iki haftadır Beykoz’daki çeşitli pazar yerlerinde bildiri ve imza çalışmaları gerçekleştirdik. Kuzey Ormanları Savunması’yla, yok edilmesi planlanan ormana bir yürüyüş düzenledik ve daha şimdiden ormanda bazı temellerin atılmaya başlandığını, itirazımızın şimdiden yok sayıldığını gördük. Belediyeye teslim edilmek üzere topladığımız dilekçeler ile 8 Şubat Pazartesi günü gerçekleştireceğimiz basın açıklamamızla birlikte, itiraz sürecini hukuki olarak başlatmış ve bölge halkının itirazlarını belediyeye ulaştırmış olacağız. TMMOB tarafından da takibe alınan süreç boyunca, biz ormanlara gözümüz gibi bakmak için ve hiçbir ağaca zarar gelmeden bu talanın iptal edilmesi için mücadelemizi sonuna kadar sürdüreceğiz. Süreç ne kadar devam ederse etsin yılmadan ormanlarınızı savunacağız. Beykoz’da yapılan talan, ülkemizde yapılan orman katliamlarının devamı niteliğindedir. Beykoz’un ve dolayısıyla İstanbul’un son yeşilinin katledilmesine izin vermeyeceğiz.

Beykoz’un adını son zamanlarda kaçak yapılaşma haberleriyle de sık sık duyar olduk. Bu konuda sizin gözlemleriniz nedir?

Beykoz’un yıllardır süregelen konut probleminin bir diğer önemli sebebi ise kaçak yapılaşma. “Zamanında” yapımlarına izin verilen binaların yıkımları, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın imar barışı kapsamının dışında kalan yapılara uygulanıyor. Zamanının birtakım menfaatleri uğruna verilen izinler halktan geri toplanıyor. İstanbul Orman Bölge Müdürlüğü personeli tarafından yerinde yapılan çalışmalar ve bunu destekleyen uydu görüntüleriyle İstanbul'da devlet ormanlarına 31 Aralık 2017 tarihinden sonra usulsüz yollarla 315 adet muhtelif cinste kaçak yapı inşa edildiği tespit edilmiş ve bu 315 yapıdan 76 tanesi Beykoz’da bulunup yıkılmıştır. Geçmişten beri süregelen usulsüzlüklerin üstünün örtülmeye çalışıldığı ve mega projelerin sağlayacağı istihdamla bölge halkının gözünün boyanmaya çabalandığı su götürmez bir gerçek.

İMZA KAMPANYASI İÇİN: https://www.change.org/p/beykoz-ormanlar%C4%B1-na-dokunma-csbgovtr?signed=true