Bartınlılar kalker ocaklarına tepkili: Ağaçlar meyve vermiyor

Kimtaş A.Ş tarafından Bartın'ın Topluca köyünde yerleşim yerine 290 metre mesafede iki adet Kalker ocağı kurulmak isteniyor. ÇED toplantısında söz alan Bartınlılar, dinamitle patlamaların ve tozumaların hem çevreye hem geçim kaynaklarına zarar verdiğini anlatarak, kalker ocaklarının yapılmasına karşı çıkacaklarını belirtti.

Google Haberlere Abone ol

Osman Çaklı

UŞAK - Belçikalı Carmeuse Grup'un uzantısı Kimtaş'ın Türkiye'deki altı kireç fabrikasından biri olan Barkisan kireç fabrikasına hammadde sağlamak için Bartın Boğaz mevkiinde ve Bartın limanının hemen üstünde iki farklı kalker ocağı açılmak isteniyor. Bartın Irmağını çevreleyen altı maden ocağına ilave dört yeni maden ocağı için ÇED süreci başlatıldı. Yöre halkının çevresel etkilerden dolayı karşı çıktığı kalker ocakları için dün saat 11.00'de yapılan halkın katılım toplantısında 'madenlerin yerleşim yerine 290 metre mesafede olması ve patlatılacak dinamitlerin çevreyi etkileyeceği' anlatıldı. Öğleden sonra saat 14.00'de yapılmak istenen diğer toplantıda ise Bartınlılar "gerekçeleri sabah anlattık" diyerek ÇED toplantısını yaptırmadı. Tepki üzerine Çevre ve Şehircilik Müdürlüğü'nün yetkileri ile şirket görevlileri toplantı alanından ayrıldı.

'TAŞ OCAKLARI GEÇİM KAYNAKLARIMIZI ELİMİZDEN ALDI'

Kimtaş'ın faaliyete geçirmek istediği kalker ocağı için dün sabah saat 11.00'de yapılan ÇED toplantısında sonra söz alan Bartınlılar, Kalker ocakları için yapılacak patlatmaların fay hattını hareketlendirebileceğini belirterek; "Dinamitli patlamalar yüzünden on binlerce insan büyük tehlike ile karşılaşacak" denildi. Öte yandan bölgede uzun yıllar önce dikilen fıstık çamlarının mevcut taş ocakları yüzünden artık kozalak veremez hale geldiğini dile getiren Bartınlılar, "Meyve ağaçları artık meyve vermiyor" ifadelerini kullandı. Defne yaprağından geçimini sağlayan aileler ise aynı dertten yakınarak, taş ocakları yüzünden geçim kaynaklarının yok olduğunu dile getirdi

'219 HEKTAR ORMAN EKOSİSTEMİ YOK OLACAK'

Bartın Aladağ mahallesiyle Gürgenpınarı köyleri arasında Bartın Çimento'ya ait silt taşı ocağı ve Topluca köyü Boğaz mahallesinde Kimtaş'a ait iki kalker ocağı için ÇED başvuru dosyasında; "ilk aşamada 219 hektar doğal orman ekosistemini yok edeceği" ifade ediliyor. Bu ocaklardan birinin Bartın Çimento'ya silt taşı hammaddesi sağlamak için mevcut ocağın yanına kurulması planlanıyor. Bartın Çimento'ya ait silt taşı ocağı için hazırlanan ÇED başvuru dosyasında ise mevcut silt taşı ocağında 27 kg/atım dinamit patlatılırken , talep edilen yeni alanda 97 kg/atım dinamit patlatılacağı belirtiliyor. Proje karşı çıkan Bartın Eğitim ve Kültür Derneği, yaptığı yazılı açıklamada, "Yerleşim yerlerine 290 metre mesafede olan bir yerde, patlatmaların yaratacağı sorunlar hesaba katılıyor mu?" diye soruyor.

'KALKER OCAĞI FAALİYETE GEÇERSE 2 BİN 500 AĞAÇ KESİLECEK'

Bartın Eğitim ve Kültür Derneği'nden Prof. Dr. Erdoğan Atmış'ın konuyla ilgili açıklama yaptı. Kalker ocaklarının faaliyete geçmesi durumunda gürgen, meşe, kayın, kestane ve diğer bitki türlerini kapsayan 2 bin 500 ağacın kesilmesi söz konusu olacağına vurgu yapan Atmış, "Yeni maden ocaklarının açılmasında ayrı ayrı ÇED süreci yerine kümülatif etkinin hesaplanarak ÇED süreçlerinin işletilmesi gerekmektedir" dedi.

Prof. Dr. Erdoğan Atmış

'MADEN OCAKLARININ BARTIN IRMAĞI ETRAFINDA AÇILMASINA İZİN VERİLMEMELİ'

Kalker ocağından kireç fabrikasına açılacak direkt bir yolla veya konveyör hattıyla kireç fabrikasının hammadde ihtiyacı daha az masrafla karşılanacağına dikkat çeken Atmış, "Yöredeki çimento ve kireç fabrikaları kendilerine hammadde sağlamak isterken yöre ormanlarını yok ediyor. Bu durum bu kadar açıkken fabrikaların kapasite arttırmasına, yetkililer tarafından izin verilmesi Bartın ilinin planlanmasındaki başıbozukluğun göstergesidir" diye konuştu.

Atmış, "Fabrikalar insanlara iş veriyor. Fakat bu fabrikalar diğer yandan doğaya zarar veriyor. İnsan sağlığına olumsuz etki ediyor. Etrafa yoğun miktarda toz yayılması dinamit ve araçlardan kaynaklanan gürültü, orman ekosistemlerinin yok edilmesi, yerüstü ve yeraltı sularının zarar görmesi, trafik yoğunluğunun artması gibi birçok olumsuz etkiye neden olan bu ocakların, Bartın Irmağı etrafında açılmasına artık izin verilmemelidir" ifadeleriyle açıklamasını sonlandırdı.