'Bacağı kırılan hemşirenin ameliyatı malzeme olmadığı için yapılamadı'

İzmir Tabip Odası üyesi Dr. Ergün Demir, bacağı kırılan bir hemşirenin tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle 4 gün ameliyat edilemediğini öne sürdü.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR - İzmir Tabip Odası üyesi Dr. Ergün Demir, trafik kazası sonucu bacağı kırılan bir hemşirenin Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nde tıbbi malzeme eksikliği nedeniyle 4 gün ameliyat edilemediğini öne sürdü. Demir, "Hemşire arkadaşımız, ameliyat için gerekli plak ve vida hastanede bulunamadığından 'geldi gelecek' denilerek 4 gün bekletilmiş ve ameliyat edilememiştir. AKP iktidarı, kamu hastanelerini bir vidaya muhtaç duruma getirdi" dedi.

Dr. Ergün Demir yaptığı açıklamada, Balçova ilçesindeki bir özel poliklinikte çalışan bir hemşirenin, 18 Aralık Cumartesi günü saat 23:30 sıralarında bir aracın çarpması sonucu Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'ne kaldırıldığını söyledi.

Hemşireye 'alt bacakta, diz ile ayak arasında bulunan uzun kemik kırığı' teşhisi konulduğunu belirten Demir, "Operasyon kararı verilen arkadaşımız, gerekli plak ve vida hastanede bulunamadığından 'geldi, gelecek' denilerek 4 gün bekletilmiş ve ameliyat edilememiştir. Hemşire arkadaşımız 22 Aralık Çarşamba günü ise başka bir eğitim ve araştırma hastanesine sevk edilmiş ve operasyon burada yapılmıştır" dedi.

'BEYİN VE ORTOPEDİ AMELİYATLARI DURMA NOKTASINDA'

Demir, Türkiye'nin en köklü üniversite hastanelerinden Dokuz Eylül Üniversitesi Hastanesi'nin sıradan sayılabilecek ameliyatları yapamayacak duruma geldiğini öne sürerek şunları söyledi:

"Kamu tıp fakültesi hastanelerinde, borçların ödenmemesi, dövizdeki anormal artış ve Sağlıkta Uygulama Tebliği'nde (SUT) malzeme-cihaz bedellerinin uzun süredir güncellenmemesi nedeniyle malzeme temini yapılamamakta. Bu nedenle kamu üniversite ve devlet hastanelerinde, tıbbi malzeme gerektiren beyin ve sinir cerrahi ile ortopedi ameliyatları durma noktasına gelmiş, kardiyovasküler işlemler aksamaya başlamıştır. Özellikle ortez, protez, kalp pili, kateter, stent, balon gibi ithal edilen her türlü malzemenin temininde sorunlar yaşanmakta, hekimler ne acil ne de planlanmış ameliyatları yapabilmekte. Parası olan özel hastaneye, parası olmayan ise ağrı içinde kıvranmaya mahkum edilmektedir. Kanser, kalp damar cerrahisi, beyin cerrahisi, omurga yaralısı gibi riskli ve zor hastalıkları olan yurttaşlar, kendilerine gereken tıbbi cihaz ve malzemeye ulaşmayı ancak umut edebilir duruma gelmişlerdir."

'PARASI OLMAYAN KIRIK AĞRISIYLA BEKLİYOR'

Kamu üniversite hastanelerinde planlanmış ameliyatların ertelendiğini öne süren Dr. Demir, şunları söyledi:

"Acil ameliyatlarda parası olanlar veya borç para bulabilenler özel sektöre yönlendirilmektedir. Özel hastaneler ise denetim olmadığından fırsatçılık yapıp SGK’nın ödediği SUT bedelinin çok ötesinde, ne tutturursa vatandaşa fatura etmektedir. Parası olmayanlar ise trafik kazası geçirse dahi kırık ağrıları ile beklemektedir. Sağlık Bakanlığı’nın 'Kürek çeken değil, dümen tutan' olacağı iddiası ile döner sermaye ile döndürdüğü, özel sağlık sektörüyle rekabete açtığını iddia ettiği kamu hastanelerinin çok ciddi bir borç yükü altında olduğu görülmektedir. Geldiğimiz aşamada hastaların hayati tehlikesi söz konusudur. Tedavi hizmetlerinin aksamaması için tıbbi malzemeler konusunda acilen gereken önlemler alınmalıdır. Ucuz tıbbi malzemelerin kalite kontrol konusu da titizlikle değerlendirilmelidir. AKP iktidarı, kamu hastanelerini bir vidaya muhtaç duruma getirdi." (ANKA)