Aysu Bankoğlu: Engelli aylıkları acilen artırılmalı

CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, AK Parti'nin engellilere verdiği daha çok istihdam ve insan onuruna yaraşır bir yaşam sözlerini tutması gerektiğini söyedi.

Google Haberlere Abone ol

DUVAR- CHP Bartın Milletvekili Aysu Bankoğlu, “Engelli aylığı ülkenin bir utanç tablosu olarak karşımıza çıkıyor. 800 bin vatandaşımız, engelli aylığı alıyor. Yüzde 40-69 arası engelli aylığı 1874 TL, yüzde 70 ve üzeri engelli aylığı 2 bin 811 TL. Bu parayla 250 kuru ekmek bile alınamıyor. Ağır engelli vatandaşlarımıza bakım yapan fertler başta olmak üzere, engelli vatandaşlarımızın aylıkları acilen insan onuruna yakışır bir seviyeye yükseltilmeli ve bu ayıba son verilmelidir” dedi.

ANKA'nın haberine göre, 3 Aralık Dünya Engelliler Günü dolayısıyla yazılı açıklama yapan Bankoğlu, şu görüşlere yer verdi: 

“Birleşmiş Milletler (BM) Engelli Kişilerin Haklarına Dair Uluslararası Sözleşme, ülkemizin de taraf olduğu ‘engelli bireylerin eşitlik başta olmak üzere, sağlık ve eğitim alanlarıyla birlikte sosyal yaşama tam katılımı tanıyan’ en kapsamlı sözleşmelerden biri. Engelli bireylerin hakları dolayısıyla tüm dünyada bir insan hakları meselesi olarak kabul ediliyor. Türkiye’de özellikle korona salgınının ardından her kesimde olduğu gibi engelli vatandaşlarımızın da kronikleşmiş sorunları çözümsüzlüğe evrildi. İktidar, engelli vatandaşlarımızın sağlık hakkı, eğitime erişim, adalete erişim, özerk yani bağımsız yaşayabilme hakkı gibi en temel haklarını bile yok saymaya devam ediyor. Daha da kötüsü bu sorunları istismar ediyor. Özellikle son seçimlerde AKP’nin engelliler için taahhüt ettiği istihdamın artması, engelli aylıklarının iyileştirilmesi, sağlık hizmetine erişim gibi konularda hiçbir ilerleme sağlanamamış durumda. Engellilerin faydalandığı engelli ve bakım maaşı, sağlık destekleri, özel eğitim gibi konularda verilen destekler de oldukça yetersiz. İktidarın ajandasında bunlara dair somut bir plan var mı? Yok. Sadece hamasetle, altı boş söylemlerle ve seçim vaatleriyle sorunu görmezden gelen bir anlayış var. Kısaca söz var ama eylem yok.

'BAKANLIKLAR, 6 ŞUBAT DEPREMLERİNDEN SONRA ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZ İÇİN BİR ÇALIŞMA YAPTI MI? BİLMİYORUZ'

Engellilik, gelişen bir kavram. Hepimizin bir gün engelli olma potansiyeli var. Bu hususta, sosyal devletin engelli bireylerin topluma eşit koşullarda tam ve etkin katılımını sağlaması gerekiyor. Oysa 10 milyondan fazla engellinin bulunduğu ülkemizde, biz eşit ve etkin katılımı ve bunu engelleyen faktörlerin ortadan kaldırılmasını geçtik; sağlık, adalet, eğitim gibi temel insan haklarını konuşuyoruz. Yıllardır, ‘Engelli vatandaşlarımız için ekonomik, sosyal ve psikolojik alanda acil eylem planını hayata geçirin’ dedik. Şimdi ise engelliler adeta kaderine terk edilmiş durumda. Örneğin, bir engelli bireyin eğitimde fırsat eşitliği var mı? Bugün Avrupa, engelli öğrencilerin uzaktan eğitimde öğrenme kapasitesinin nasıl daha fazla artırılacağını konuşuyor. Peki iktidar ne yaptı? Örneğin, dijital okuryazarlık için bir çalışma hayata geçti mi? Hayır. Ya da Bakanlıklar, 6 Şubat Depremlerinden sonra engelli vatandaşlarımız için bir çalışma yaptı mı? Bilmiyoruz.

'İŞSİZ, İŞ BULAMAYAN, İŞTEN ATILAN BİR ENGELLİ BİREY İÇİN BU DURUM, ÖLÜME TERK EDİLMEKTEN FARKSIZDIR'

Engelli yurttaşlarımız, yıllardır işsizlikle boğuşuyor. Ekonomik buhran nedeniyle işten atılan engellilerin sayısının arttığı da ne yazık ki bir ekonomik gerçek. İşten atılan veya işsiz olan engellilerin sosyal güvenliği sona eriyor, emekliliği duruyor. İşsiz, iş bulamayan, işten atılan bir engelli birey için bu durum, ölüme terk edilmekten farksızdır. Özellikle engelli kadınların durumunun daha da vahim olduğu da ortada. Engellilerin mesleki eğitimi, iş hayatına katılımının artması hususlarında somut bir ilerleme de ne yazık ki yok. Önceki Dönem Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın ‘Gözlerin görmediği halde sana iş vermişiz’ sözleri, hâlâ kulaklarımızda. Bu anlayışın terk edilmesi şarttır. Kadrosu olmayan, göreve başlatılmayan çok sayıda engelli yurttaşımızın da olduğunu biliyoruz. Devlet, özellikle engelli istihdamı konusunda acilen bir çalışma yapmalıdır.

'ENGELLİ VATANDAŞLARIMIZIN AYLIKLARI ACİLEN İNSAN ONURUNA YAKIŞIR BİR SEVİYEYE YÜKSELTİLMELİ VE BU AYIBA SON VERİLMELİDİR'

Engelli aylığı da yine ülkenin bir utanç tablosu olarak karşımıza çıkıyor. 800 bin vatandaşımız, engelli aylığı alıyor. Yüzde 40-69 arası engelli aylığı 1874 TL, yüzde 70 ve üzeri engelli aylığı 2 bin 811 TL. Bu parayla 250 kuru ekmek bile alınamıyor. Ağır engelli vatandaşlarımıza bakım yapan fertler başta olmak üzere, engelli vatandaşlarımızın aylıkları acilen insan onuruna yakışır bir seviyeye yükseltilmeli ve bu ayıba son verilmelidir. Gelişmiş ülkelerde bu durum, ülkemizin neredeyse tam tersi. Türkiye, yaşam kalitesi olarak dünya standartlarından kopmuş durumda. Düşük maaş alan, sosyal güvenliği olmayan, sosyal yaşama katılamayan, kaliteli eğitim alamayan ve sağlık hizmetinden yararlanamayan engelli bireyleri ‘oy deposu’ görmekten vazgeçip somut adımlar atılmalıdır.

'İKTİDAR İSTİYOR Kİ ENGELLİLER EVDE KALSIN, İTİRAZ ETMESİN, KURU EKMEKLE YETİNSİN AMA SEÇİM ZAMANI DA AKP’YE OY VERSİN'

Engellilerin bu tabloda sosyal yaşama eşit ve etkin şekilde katılması çok zor. Devlet kurumlarında engellilerle iletişim kurabilecek uzmanların olmayışından tutun da ulaşımda engellilerin yine sinyalizasyon ve yönlendirici işaretlere erişememesine kadar birçok alanda erişilebilirlik sorunu var. COVID-19 salgını sürecinde ‘Evde Kal Türkiye’ mottosu, bugün engelliler için hâlâ geçerli. İktidar istiyor ki engelliler evde kalsın, itiraz etmesin, kuru ekmekle yetinsin ama seçim zamanı da AKP’ye oy versin. Bu, en hafif tabiriyle vatandaşa düşmanlıktır." (HABER MERKEZİ)