Avrupa Parlamentosu seçimlerinde gündem tarım sorunu ve alım gücü

Fransa'da emekçilerin alım gücü her geçen gün düşüyor. Adaylar, Fransızların satın alma gücüne ilişkin temel sorun olan enerji maliyeti konusu üzerinde geniş olarak bir görüş alışverişinde bulundular.

Fotoğraf: Reuters
Google Haberlere Abone ol

Bugün, Fransa'da köylülerin ve çiftçilerin tarımsal öfkelerinin korları hala daha sönmemişken eğitim ve sağlık emekçileri, polisler, işçiler ve tüm çalışanların; satın alma gücünün düşüklüğünü ve aylık ücretlerinin artırılmasını dile getiren protesto eylemleri sürüyor.

Bu sorunlar, 9 Haziran'da yapılacak Avrupa Parlamentosu (AP) seçimlerine katılan sağ ve sol partilerin seçim kampanyalarında da ön sıralarda yer alıyor. AP seçimlerine kısa bir süre kala, sağ ve sol parti listelerinin başında yer alan adaylar; geçen günlerde yapılan ilk açık oturumda bu konulara geniş olarak yer verdi.

Kamu Senatosu ve Ebra grubu tarafından düzenlenen bu açık oturumda, 9 Haziran'da yapılacak olan AP seçimlerinin ana kampanyasını yürüten 8 listenin başkanları; Avrupa Birliği'nin (AB) en büyük harcama alanları olan tarımsal ve alım gücü konuları başta olmak üzere, dış göç, Ukrayna'daki durum ve enerji konuları üzerinde görüşlerini ayrıntılı olarak belirttiler.

LİSTE BAŞI OLAN ADAYLARIN GÖRÜŞLERİ

Strazburg'daki Avrupa Parlamentosu'ndan canlı yayında, 9 Haziran'da yapılacak AP seçimlerine katılacak 8 listenin başkanlarının; AB'nin en büyük harcama alanları olan tarım sorunu ve satın alma gücü üzerinde yoğunlaşması dikkat çekicidir. Liste başı olan adayların görüşlerini, kısa ve özet olarak aşağıda aktarıyoruz. Açık oturuma katılan ve düşüncelerini beyan eden liste başı sekiz aday şunlar:

Solda yer alan adaylardan Manon Aubry, Boyun Eğmeyenler (LFI) liste başı; Léon Deffontaines, Komünist Parti (PCF) liste başı; Raphaël Glucksmann, Cumhuriyet Meydanı (PP) ve Sosyalist Partisi (PS) liste başı ve Marie Toussaint, Yeşiller-Çevrecilerin (EELV) liste başı.

Merkez sağ ve aşırı sağda yer alan François-Xavier Bellamy, Cumhuriyetçilerin (LR) liste başı; Valérie Hayer, Başkanlık Çoğunluğu ve Rönesans liste başı; aşırı sağcı, ırkçı ve faşist partilerden Marion Maréchal Fetih Hareketi'nin (MR) liste başı ve Thierry Mariani, Ulusal Birleşme Cephesi (RN) liste başında bulunan adaylardır.

SAĞ VE SOLDAKİ AYRIŞMALAR

Açık oturumda, AP'de Europe Rönesans grubu milletvekili, Başkanlık Çoğunluğu (Birlikte Avrupa) eş başkanı ve Rönesans listesinde ilk sırada yer alan Valérie Hayer; "Çiftçilerin öfkesini duyuyorum" diyerek kendisini "kırsal kesimde derin kökleri olan bir çiftçinin kızı" olarak gösterdi. Ayrıca, “Fransız çiftçilere yılda 10 milyar avro ödenmesine” izin verilmesini savundu.

Macronist aday Hayer, bir insanın Mesleki Yetenek Sertifikasına (CAP) sahip olması durumunda; belirli bir meslekte vasıflı olarak bir iş bulup çalışabileceğini vurguladı. Bununla birlikte, “Avrupa Eşitliği yolunda ilerlemek” istediğini söyledi. Ne yazık ki, yüzölçümüne göre hesaplanan CAP sübvansiyonları, en büyük çiftçilere ve endüstriyel tarıma yarar sağlıyor. Özellikle, adil fiyatlar konusunda, tüm çiftçilerin karşılaştığı sorunlara yeterli bir yanıt vermiyor.

Buna karşın, merkez sağ, aşırı sağcı ve ırkçı partilerin liste başları; her zaman olduğu gibi bundan hoşnut olmadıklarını öfkeyle belirttiler. Cumhuriyetçilerin (LR) liste başı François-Xavier Bellamy, "Çiftçilerin üretim yapmasını istemiyorsunuz" dedi. Bu metnin, «Avrupa'nın gıda konusunda kendi kendine yetmediği bir dönemde tarımsal üretimde düşüşe yol açacağını» savundu.

Komünist aday Léon Deffontaines'e göre, "sübvansiyonların ötesinde, çiftçiler her şeyden önce gelirleriyle geçimlerini sağlamak" istiyor. Bununla ilgili olarak "PCF milletvekili André Chassaigne'in çabalarıyla 2009 yılında asgari fiyatların uygulanmasını önerdik. Sol ve sağ partiler bu öneriyi üç kez reddetti" diye ekledi.

Bu görüş, söz konusu edilen bu önlemin yanı sıra "tarımsal gıda gruplarının yağmacılığına" son vermek için, marjların dondurulmasını destekleyen Manon Aubry (LFI) tarafından da aktif bir şekilde paylaşılarak savunuldu.

AVRUPA YEŞİL PAKTI

Açık oturum süresince, özellikle 2050'ye kadar karbon nötrlüğünün sağlanmasına yönelik kıtasal bir yol haritası olan "Avrupa Yeşil Paktı" sorunu üzerine gelişen tartışmalar, olabildiğince önemli ve ilginçti. AP üyesi ve AP seçimlerinde ekolojistlerin (EELV) liste başkanı Marie Toussaint, bu hedefi açıktan açığa destekledi. Bir nevi, AP'deki kampının eylemini savundu: "Dünyayı kızdırmak için değil, onu korumak için buradayız» diye seslendi

Aşırı sağcı, ırkçı ve faşist Eric Zemmour'un partisi Fetih Hareketi'nden (MR) Marion Maréchal, hemen "Yeteneklerimizi boşa harcıyoruz” diye sitem etti. Bu açık oturuma, davetsiz bir konuşmacı da katıldı. Liste başı olmayan tek konuşmacı aşırı sağcı, ırkçı ve faşist Marine Le Pen'in partisi Ulusal Birleşme Cephesi'nin (RN) AP milletvekili Thierry Mariani; "daveti reddeden" RN'da liste başı olan Jordan Bardella'nın yerine geçti.

RN'nin AP Milletvekili Mariani, "bu ilk tartışmanın biraz erken olduğunu düşünüyoruz" dedi. Aşırı sağcı, ırkçı ve faşist RN'ın temsilcisi Mariani, Cumhuriyet Meydanı (PP) ve Sosyalist Parti'nin (PS) liste başı Milletvekili Raphaël Glucksmann'ın eleştirilerine maruz kaldı: "Beni şok eden şey, 2019'da Rusya'nın ilhakını tanımak için Kırım'a gitmiş olmanız".

Glucksmann, dış müdahalelerle ilgili "özel komitenin başkanı olarak, Putin'in savaşına karşı kendimizi savunmak için önerdiğimiz tüm kurallara karşı oy kullanan Kremlin'in küçük telgrafçısı ile karşı karşıya gelmek" gerçekten zor dedi.

Bununla birlikte, Azerbaycan'a yakınlığı nedeniyle, LR'den François-Xavier Bellamy tarafından itilip kakılan aşırı sağcı RN milletvekili Mariani; alaycı bir tavırla eski cumhurbaşkanlarını kastedip "gerçekten de Giscard ve Sarkozy gibi biz de Kırım'ın iki yüzyıldır Rus olduğuna inanıyoruz" diye ekledi.

SATIN ALMA GÜCÜ

Bugün, AB'nin bazı ülkelerinde olduğu gibi, Fransa'da da çalışan emekçilerin her geçen gün alım gücü düşüyor. Avrupalıların elektrik faturası 2021 ve 2023 yılları arasında, ortalama yüzde 63 oranında arttı. Nihayet liste başı olan adaylar, Fransızların satın alma gücüne ilişkin temel sorun olan enerji maliyeti konusu üzerinde geniş olarak bir görüş alışverişinde bulundular.

Fransa'da, son yıllarda piyasa son derece büyük bir kaos içinde... Manon Aubry, Valérie Hayer ve Jordan Bardella'nın ortak noktası da "piyasayı serbest bırakmak" istemeleridir. Bu durumun, kabul edilmesi olanaklı değil. Kaldı ki, "Avrupa elektrik piyasası reformu bu yönde atılmış önemli bir adım olup Avrupa genelinde düzenlenmiş tarifelere son vermektedir".

Léon Deffontaines'de, bu metalaşmaya kesin olarak son vermek istiyor: "Bugün Fransa'da Avrupa'nın en ucuz elektriğini üretiyoruz. Ancak bunu gaz fiyatına endekslediğimiz için faturalar Fransızlar için katlanıyor. Bu kesin olarak önlenmeli ve değiştirilmeli."

Peki çözüm yolu nedir ve ne yapılmalıdır? Léon Deffontaines, çözüm yolunu "güçlü kamu hizmetleri ile sübvanse etmemiz gereken nükleer enerji ve yeşil enerji de dahil olmak üzere enerji karışımımız arasında kendi ayaklarımız üzerinde durmak" diye özetliyor.

Buna karşılık, Valérie Hayer, tarife kalkanının teşviki ve iş dünyasının rekabetçiliğine sözde destek arasında, cumhurbaşkanlığı çoğunluğu içinde eski nakaratları çiğnemekten başka bir şey söylemiyor... Sonuç olarak, söz konusu edilen konular üzerine olan tartışmalar kısa sürede bitmeyecek ve daha uzun süre devam edecek gibi gözüküyor.

* Prof. Dr. /Paris