Aslı Akarsakarya’nın öykü dünyasından kalan sarsıcı gerçekler

Yayımladığı her iki öykü kitabıyla Türkiye’nin önemli edebiyat ödüllerine layık bulunan Aslı Akarsakarya’nın öykü dünyası bugünün insanının dertleri, açmazları ve çıkmazları ile örülü...

Google Haberlere Abone ol

Mehmet Haktan

Aslı Akarsakarya adını ilkin 2009’da ‘Düşe Kalka’ adlı öykü toplamıyla Yaşar Nabi Nayır Ödülü’nü aldığında duyduk. Genç yazar, edebiyat çevrelerinden olumlu yorumlar almıştı bu kitabıyla birlikte. Bu yorumlarda edebiyatımızın yeni bir öykücü kazandığından bahsedilmiş, titiz dil tutumu ve hassas bakışıyla yürüyeceği yolu daha ilk elden sağlamlaştıran bir yazarla karşı karşıya olduğumuz söylenmişti. Has edebiyat takipçileri de Akarsakarya’nın ismini “takip edilecekler” arasına eklemişti. Ne ki yazar ilk kitabının ardından uzun bir sessizlik sürecine girdi. Bu belki de Akarsakarya’nın yazı ile kurduğu bağ ile ilgilidir.

Yazmak için harekete geçmektense yazının kendisini harekete geçirmesini bekleyen yazarlardandır ki durum öyle gözüküyor çünkü bundan tam yedi yıl sonra, 2016’da ‘İçeride Kalanlar’ adlı bir romanla, ilk öykü kitabından on iki yıl sonra da yeni öykü toplamı ‘Buraya Kısıldık Sanırım’ ile çıkabildi okurlarının karşısına yazar. ‘Buraya Kısıldık Sanırım’ın ilk baskısı 2021’de Edebi Şeyler tarafından yapılmıştı. Basıldığı dönem de Yunus Nadi Öykü Ödülü’ne değer görüldü. Kitap şimdi yeni baskısıyla tekrar kitapçı raflarındaki yerini aldı. Aslı Akarsakarya’nın edebiyat yolculuğunun araya uzun fasılalar girmeden devam etmesi ise kendisini takip listesine ekleyenlerin dilekleri arasında yer alıyor.

BİRBİRİYLE AKRABA METİNLER

Yayımladığı her iki öykü kitabıyla Türkiye’nin önemli edebiyat ödüllerine layık bulunan Akarsakarya’nın öykü dünyası bugünün insanının dertleri, açmazları, çıkmazları ile örülü. Yazarın her iki öykü kitabını da bu bağlamlarıyla birbiriyle akraba metinlerin bir arada olduğu kitaplardan sayabiliriz. Toplumun içinden geçtiği süreçleri ve çeşitli kırılma anlarını da öykü evreni içinde yeniden yaratan yazar, öyküleriyle ortaya koyduğu dünyada düşleri ve gerçekleri arasında sıkışmış öykü kişilerinin arasına çağırıyor bizi.

Buraya Kısıldık Sanırım, Aslı Akarsakarya, Yapı Kredi Yayınları, 96S. 2022

Akarsakarya’nın bu düş ve gerçek arasındaki ikilemde gördüklerinden bir “sıkışmışlık” hissiyle ilerlediğini söylemek gerek. Yazar ise bu sıkışmışlığın içinden öykü kişilerini çekip çıkarmak gibi bir niyetle kaleme almıyor kurgularını. Aksine, öykü kişilerinin o arada kalmışlığı yazarın asıl beslendiği yer. Özellikle ‘Buraya Kısıldık Sanırım’ bunun güzel bir göstergesi.

‘Buraya Kısıldık Sanırım’da Akarsakarya, öykü kişilerine biçtiği kaderden çıkışlarının olmadığını kendilerine hemen her satırda hatırlatıyor. Hayattaki rollerine, belleklerinin kendilerine yüklediklerine, zamanın ruhuna ve içinde yaşanılan toplumun ikiyüzlülüğüne mahkum bu karakterlerin hayalleri ise acı ve çirkin gerçekliğin ardında kalmaya mecbur oluyor her zaman. Hayal ve gerçek arasında sıkışıp kalmış öykü kişileri dendi ya az önce… İşte bu mücadelenin peşinen galibini belirliyor yazar: “Gerçek”. Hem de en ham, en yakıcı haliyle. Akarsakarya’nın öykülerinde hayaller, hayal olarak kalmakla cezalandırılmış başka öykü kişileri gibi bir rol üstleniyorlar bu bağlamda.

ARAFTA KALMIŞ ANLARIN PEŞİNDE

Bu gerçek ise nasıl en yıkıcı haliyle öykülerde görülüyorsa yine açık haliyle yazar tarafından dillendiriliyor. Son derece titiz ve bu titizliği göze sokmayacak kadar saf bir dil kullanımı var yazarın. Öyle ki, yazının kendisini çağırmak için bu kadar beklemesinin nedenleri arasında genç kalemin bu hassasiyetinin de payını arayabiliriz.

On sekiz öykü yer alıyor ‘Buraya Kısıldık Sanırım’da. Bu on sekiz öykünün hemen hepsi arafta kalmış anların peşinden gidiyor. Aslı Akarsakarya’nın güçlü ve titiz kaleminden insanın tüm kırılganlığını kendisine tekrar hatırlatmak için yazılmış metinler bunlar âdeta. Bu kırılgan dünyaların içinden okurlara kalan ise tatlı düşler değil, sarsıcı gerçekler olacak. Tıpkı öykü kişilerine kaldığı gibi…