YAZARLAR

Aşırı sağa karşı küresel sendikal mücadele

DİSK Genel Kurulu için gelen yabancı sendikacılar, özellikle Avrupa’da ve dünyanın birçok ülkesinde aşırı sağın yükselişe geçtiğini, sendikal haklara yönelik saldırıların arttığını, bu nedenle küresel düzeydeki sendikal mücadelenin daha güçlenmesi gerektiğini vurguladılar.

DİSK’in (Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu) 17. Genel Kurulu nedeniyle 50’ye yakın yabancı sendikacı ülkemize geldi. Önceki gün (8 Şubat 2024) Beyoğlu’ndaki İstanbul Barosu konferans salonunda bir “Uluslararası Sendikal Konferans” düzenlendi.

Toplantıda söz alan yabancı sendikacıların büyük bir bölümü başta Avrupa olmak üzere dünyanın çeşitli ülkelerinde “aşırı sağ ve faşist eğilimli” partilerin giderek etkinlik kazandığına, sendikal haklara yönelik saldırıların başladığına dikkat çektiler.

Yabancı sendikacılar, hem kendi ülkelerinde, hem de uluslararası çapta bu gidişe karşı daha etkili bir mücadele verilmesi gerektiğini savundular.

Konferans katılımcıları ve DİSK Başkanı Arzu Çerkezoğlu

YENİ BİR TOPLUMSAL DÜZEN

DİSK Genel Başkanı Dr. Arzu Çerkezoğlu, konferansın açış konuşmasını yaptı. Arzu Çerkezoğlu, emek hareketinin hem kendi ülkemizde, hem de dünyada ciddi sorunlarla karşı karşıya olduğunu söyledi.

DİSK Başkanı Çerkezoğlu, “Kapitalist sistemin artık bir gelecek vaadi kalmamıştır. Yeni bir toplumsal düzeni kurmak için mücadele etmeliyiz. İnsanca bir yaşamı hem kendi ülkemizde, hem de dünyada kendi ellerimizle kurmalıyız. Yaşasın enternasyonel dayanışma” diye konuştu.

Daha sonra Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Aziz Çelik, Türkiye’deki sendikal hareketin durumuyla ilgili bir sunum yaptı. Prof. Dr. Çelik, ülkemizde istihdamın yüzde 70’inin ücretiyle geçinen kişiler olduğunu, yoğun bir işçileşmenin vuku bulduğunu söyledi.

Aziz Çelik, Türkiye’de ücretli kesimin nicelik yönünden artmasına rağmen gerçek sendikalaşma oranının yüzde 5’ler dolayında olduğunu ifade etti. Hem yasaların, hem de Cumhurbaşkanı uygulamalarının sendikal örgütlenmede ciddi sorunlara yol açtığını belirten Prof. Dr. Çelik, görüşünü şöyle dile getirdi:

“Anayasada sendikal haklar söz konusu fakat Cumhurbaşkanı istemezse grev yapılamıyor. AKP’nin 21 yıllık döneminde ancak 86 bin işçi grev yapabildi. 195 bin işçi grev yasağına uğradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli güvenlik ve sağlık gerekçesiyle grevleri 60 gün süreyle erteleyebiliyor. Grev ertelendikten sonra da devamı mümkün değil. Hükümetin ağırlıklı olduğu Yüksek Hakem Kurulu, sözleşmeleri bağıtlıyor. Yani fiili bir grev yasağı söz konusu. Türkiye, sendikal haklar açısından dünyanın en kötü 10 ülkesi arasında yer alıyor”.

SERMAYENİN SALDIRISI

Konferansın kolaylaştırıcılığını (moderatörlüğünü) DİSK Genel Sekreteri Adnan Serdaroğlu ile DİSK Uluslararası İlişkiler Dairesi Müdürü Kıvanç Eliaçık yaptı. Daha sonra yabancı sendikacıların konuşmasına geçildi.

Kıbrıs Rum Kesimi temsilcisi:

- Bizler de aynı sorunları yaşıyoruz. Sermaye ve politik güçler, emeğe yönelik saldırılarını artırıyorlar. Son 10 yılda ülkemizde çalışanların satın alma gücü iyice düştü. Bütün dünyada sosyal eşitsizlik artıyor.

- Vergi sistemindeki adaletsizliğe ve asgari ücretin düşüklüğüne karşı mücadele ettik, bir takım kazanımlar sağlayabildik.

- Kıbrıs’ta Türk ve Rum sendikacılar ortak bir forum düzenledik. Barış içinde birleşik bir Kıbrıs’tan yanayız. İsrail devletinin Filistin’de uyguladığı soykırıma da karşı çıkmalıyız.

KKTC’li sendikacı:

- Federal bir çatı altında iki toplumlu birleşik bir Kıbrıs’tan yanayız. Bizim sendikanın başkanının Türkiye’ye gelmesine görüşleri nedeniyle izin vermediler, bu durumu protesto ediyoruz.

- Türkiye’deki sistemin aynen KKTC’de (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti) de uygulanmasını istiyorlar. İşbirlikçi hükümet de buna yardımcı oluyor. Bizim toplumumuzun özgürlükçü bir geçmişi var. Türk hükümetinin baskıcı anlayışına karşıyız.

FAŞİZME KARŞI ORTAK MÜCADELE

İtalyan sendikacı:

- DİSK, uluslararası sendikal hareket açısından bir direnişin örneğini teşkil ediyor. Biz de İtalya’daki neofaşist girişimlere karşı mücadele ediyoruz. Neofaşistler, Roma’daki genel merkezimize saldırı düzenlediler. Büyük bir mitingle bu saldırıyı protesto ettik.

- Neofaşistlerin tek bir hedefi var: Emeğin örgütlülüğünü yok etmek, işçileri yalnızlaştırmak. Faşist gidişe karşı ortak mücadele etmeliyiz.

Belarus’lu sendikacı:

- Ülkemizde bir diktatörlük ilan edildi. Aynen sizin 12 Eylül darbe koşullarını yaşıyoruz. Yoldaşlarımız cezaevinde, bizler ise sürgündeyiz. Küresel sendikal hareketin desteği bizim için son derece önemli.

Fransız sendikacı:    

- Geçen yıl emeklilik yasasına karşı büyük eylemler yaptık. 5 ay boyunca etkin eylemler düzenledik. Ancak siyasi partilerden gerekli destek alınmadığı için yasa kabul edildi. Bu yaz Paris’te olimpiyat oyunları düzenlenecek. Orada da tavrımızı ortaya koyacağız.

- Enflasyon giderek artıyor. Ortak bir sendikal mücadele yürütülmelidir.

- Ukrayna’da, Filistin’de barışı sağlamak için mücadele etmeliyiz. Barışın olmadığı yerde emeğin hakları da korunamaz. Türkiye’de de İstanbul sözleşmesinin yeniden yürürlüğe sokulmasını istiyoruz.

SİYASAL İSLAMIN HEGEMONYASI

Irak’lı sendikacı:

- Irak’ta 2003’ten beri bir diktatörlük rejimi var. Örgütlenme özgürlüğümüz saldırı altında. Siyasal İslamın hegemonyası var, örgütlenmemize izin vermiyor.

İngiliz sendikacı:

- 5,8 milyon işçiyi temsilen buradayım. Emekçilerin hakları ülkemizde de kötü durumda. Bizleri birleştiren değerler ve barış için mücadele etmeliyiz.

İspanyol sendikacı:

- İnsan haklarının sorun olduğu Türkiye’de sendikal mücadele gerçekten zor. Aşırı sağ, otoriter rejimlere karşı öncelikle demokrasi mücadelesi vermemiz gerekiyor. Sermayenin çıkarları engellendiği için bize saldırıyorlar.

AŞIRI SAĞ TEHLİKESİ

Belçikalı sendikacı:

- Belçika’da da aşırı sağ tehlikesi var. Bu gidişe karşı durmak gerekiyor. Kocaeli Bekaert işyerinde Aralık 2022’deki greve destek verdik. Belçika sermayeli bir işyeriydi. Grev yasağına rağmen DİSK Birleşik Metal-İş Sendikası 20 gün süreyle fiili grev yaptı. Sonuçta başarılı bir sözleşme ile kazanım sağlandı.

ETUC temsilcisi:

- Avrupa Sendikaları Konfederasyonu olarak kıtamızdaki aşırı sağ politikaların hedefindeyiz. Sendikalara karşı bir nefret kampanyası yürütülüyor. Birlikte mücadele etmeliyiz. Sendikal haklar, temel insan hakkıdır. Ciddi bir enflasyonla da karşı karşıyayız.

- Filistin, Ukrayna ve diğer savaş olan yerlerde de barış için çağrıya katılmalıyız. Barışın olmadığı yerde işçi hakkı da olmaz.

İsveçli sendikacı:

- Sendika üyeleri giderek azalıyor. İsveç’teki aşırı sağ hükümetin sendikal haklara yönelik saldırısı söz konusu. Sendikal haklarımız için mücadele etmeliyiz.

Gürcistanlı sendikacı:

- Zalim bir dünyada yaşıyoruz. Grev hakkı bir imtiyaz gibi gözüküyor. Aslında Ukrayna’da, Belarus’ta, Türkiye’de bir işçi hakkı ihlal ediliyorsa bu hepimizin sorunu.

- Gürcistan’da gençler pek sendika üyesi olmak istemiyorlar. Gençleri sendikalı olmaları yönünde teşvik etmeliyiz.

DİKTATÖRLÜĞE KARŞI MÜCADELE

Tunuslu sendikacı:

- Filistin’deki soykırıma karşı daha ciddi tepki vermeliyiz. Barışın olmadığı yerde hiçbir insan hakkı, sendikal hak gerçekleşemez.

- Bizim UGT (Tunus Genel- İş Sendikası) ülkemizde diktatörlüğün devrilmesine ve demokrasiye katkı sağladığı için Nobel barış ödülü aldı. (Bu arada moderatör DİSK Genel Sekreteri Serdaroğlu, “darısı bizim başımıza” deyiverdi).

IndustriALL yöneticisi Kemal Özkan:

- Küresel Sendikanın yöneticisi bir Türk olarak ülkemizde anayasasının rafa kalktığını, otoriter ve totaliter bir rejimin egemen olmaya çalıştığını görmekteyim. Hukukun üstünlüğü, adil yargılama yok. Azerbeycan’daki gibi yüzde 93’le göstermelik bir seçimi kazanan bir rejime doğru gidiyoruz.

- Ülkemizde yeniden demokrasinin tesisi için mücadele etmeliyiz. DİSK, askeri darbe dönemlerinde bile yılmamıştır, yine mücadelesini sürdürecektir.

Öte yandan 9 Şubat 2024 günü Pendik The Green Park Kongre Merkezi’nde başlayan DİSK Genel Kurulu,11 Şubat 2024 tarihinde yapılacak seçimlerle sona erecektir.           


Atilla Özsever Kimdir?

1967 yılında Kara Harp Okulu’nu bitirdi. 12 Mart (1971) döneminde piyade üsteğmeni iken siyasi görüşleri nedeniyle ordudan çıkarıldı. 2.5 yıl cezaevinde kaldı. Daha sonra iktisat öğrenimi gördü, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde yüksek lisans yaptı, doktorasını İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde tamamladı. 1974 – 2002 yılları arasında gazetecilik yaptı. 2003- 2011 yılları arasında da Maltepe Üniversitesi’nde kadrolu öğretim üyeliği görevinde bulundu. 2011 yılından itibaren de çeşitli üniversitelerde çalışma ekonomisi ve medya alanında dışarıdan dersler veriyor. “Tekelci Medyada Örgütsüz Gazeteci” ve “Mesele Teslim Olmamakta” isimli iki kitabı ile çeşitli kitap ve dergilerde yer alan makaleleri bulunuyor.