'Aşılamanın yetersiz olduğu ülkelerden yeni varyantlar çıkacak'

Covid-19'un hayatımızda daimi kalacak 5. virüs olduğunu belirten uzmanlara göre, aşılamanın yetersiz olduğu ülkelerden yeni varyantlar çıkmaya devam edecek.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Çin'de 2019 yılının sonunda bir hayvan satış pazarında ortaya çıktığı düşünülen ve tüm dünyayı etkisi altına alan "Covid-19" salgınıyla mücadelede bir buçuk yıl geride kaldı.

Ülkeler korona virüsü salgınını kontrol altına almak için aşı geliştirme çalışmaları başta olmak üzere çok sayıda önleyici tedbir alırken, bugüne kadar 4 milyonun üzerinde kişi hastalığa bağlı olarak hayatını kaybetti.

Bir buçuk yılın ardından küresel çapta Covid-19 aşı çalışmaları hızla devam ederken, ülkeler arasındaki aşı eşitsizliği de giderek derinleşiyor. Çok sayıda sağlık otoritesi, aşılamada adaleti sağlamak ve dünyada bağışıklığı yakalamak için aşı patentlerinin kaldırılması çağrısında bulunurken, bazı bilim insanları ise patent kaldırılsa dahi gelişmemiş ülkelerin üretim kapasitesinin olmadığı görüşünde. Aşı firmaları ise bu çağrılara karşı sessiz kalıyor.

Türkiye'de Sağlık Bakanlığınca, Covid-19'la mücadele kapsamında ülke genelinde 12 Ağustos tarihi itibariyle yapılan aşı miktarı 81 milyon dozu geçti. Ülke genelinde şu ana kadar 43 milyon 319 bin 938 birinci doz, 31 milyon 810 bin 55 ikinci doz, 6 milyon 352 bin 13 üçüncü doz aşı uygulandı.

Uzmanlarla, dünyayı etkisi altına alan, milyonlarca kişinin ölümüne yol açan Covid-19'un hayatımızdan ne zaman çıkacağını, normale dönüşün ne zaman gerçekleşebileceğini ve mutant virüslerin etkinliğini konuştuk. 

'MUTANT VİRÜSLERİN RİSK KAYNAĞI AŞISIZ ÜLKELER'

Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul'a göre yeterli toplumsal bağışıklık sağlanamaz ve varyantların önüne geçilemezse Covid-19’dan kurtulma şansımız yok. 

ertuğrul
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul

Dünyada ciddi bir aşı asimetrisi olduğuna vurgu yapan Prof. Dr. Ertuğrul, "Bazı ülkelerde aşılamalar devam ediyor, belki de toplumsal bağışıklık düzeyine ulaşacaklar ama dünyanın bir bölümünde ne yazık ki aşı yapılmıyor" diyen Ertuğrul şöyle devam etti:
"Aşı yapılamayan bölgelerde virüs yayılmaya devam ediyor ve bu sayede yeni mutantların riski de o bölgelerden kaynaklı olarak artmaya devam ediyor. Türkiye'ye bakıldığında toplumsal bağışıklık düzeyine şimdi değilse de birkaç ay sonra ulaşabiliriz ama dünyanın geri kalanında bunu sağlayamazsak bu salgını bitirebilmek olanaklı olmayacak. Temel olarak yapılması gereken aslında aşıların üzerindeki patenti tamamen kaldırabilmek. Aşıların eşit ve adil bir biçimde dünyadaki tüm herkese ulaşımının sağlanması gerekiyor. Bu sayede dünyada yeterli bir aşılamaya ulaşabilelim; bu şekilde de salgının önüne geçebilelim" dedi. 

'KORONA VİRÜSÜ İLE YAŞAMAYA DEVAM EDECEĞİZ'

Aşı patentlerinin kaldırılmasına ilişkin, "Şu andaki sosyal ve politik konjonktür böyle bir duruma olanak vermiyor" değerlendirmesi yapan Ertuğrul, "Hatta tam tersine birkaç gün önce mRNA aşı şirketleri aşılarının fiyatlarına zam yaptılar. Böylece bazı ülkelerin aşıya ulaşmaları iyice olanaksızlaştı. Bizim artık Covid-19 diye yeni bir enfeksiyon hastalığımız var. Biz aşılamalarımızı tamamlayacağız, toplumsal bağışıklığımızı da sağlayacağız ama İnfluenza gibi, belki de mevsimsel bir grip gibi bu virüsle yaşamaya devam edeceğiz” dedi. Ertuğrul sözlerine şu şekilde devam etti: 

'PANDEMİDE YANGINI SÖNDÜRECEK TEK İLAÇ AŞI'

"Covid-19'a yol açan SARS virüsü diğerleri gibi zor bulaşan virüslerden değil. İnsan vücudunun üst solunum yoluna da yerleşip çok kolay bulaşabiliyor. Her seferinde de çoğalma sırasında kendine avantaj kazandıracak mutasyonlar geçirebiliyor. Bir gün belki bu mutasyonlar ters yönde olup virüsün aleyhine olabilir. Ne yazık ki şu ana kadar yaşadıklarımızın hepsi virüsün lehine olan mutasyonlardı ve yeni varyantların ortaya çıkmasına yol açtı. Covid-19 salgını kapsamında ve yükselen vaka sayılarına bakıldığında 2021 yılını da hiçbir olumlu ilerleme olmadan geçireceğiz. Şu anda biraz da umudumuz Covid-19'a karşı geliştirilmek üzere hazırlanmış antiviral ilaçlar. Eğer bu ilaçların geliştirilmesi hızlanırsa aşı ve ilaçla 2022'de vaka sayılarını belirli bir seviyenin altına düşürebiliriz. Bu pandemide yangını söndürecek olan tek şey toplumsal bağışıklığı sağlayacak olan aşıdır."

'DAİMİ ARAMIZDA YAŞAYACAK BEŞİNCİ VİRÜS'
tareen
Virolog Semih Tareen

Uzun yıllardır ABD’de yaşayan Virolog Semih Tareen ise Covid-19’un yok olmayacağını, bizimle sürekli yaşayacak beşinci virüs olduğuna dikkat çekti Tareen, “Tarihte dört tane korona virüsü pandemisi oldu ve o dördü hala aramızda. Bunlar, OC43, NL63, 229E, AŞKU1. Doğada binlerce korona virüsü var ve insanlara bunların sadece yedi tanesi bulaştı. Pandemik olarak da dört tanesi hala aramızda seyrediyor. Fakat Covid-19 gibi ciddi hastalığa sebep olmuyor. Bu virüs de beşinci olarak aramızda kalacak, aşılanmayanlar ise riskli olmaya devam edecek” dedi. 

Doğada binlerce mutasyon olduğunu ancak bunlardan sadece bir kaçının varyant hali bulunduğunu belirten Tareen, şunları söyledi: 

“Bütün canlılar virüsler de dahil mutasyon geçiriyorlar. Salgında virüs ne kadar çoğalabiliyor ve yayılabiliyorsa, mutasyon olmaya devam edecek. Varyant dediğimiz şey ise bu mutasyon kümesine verilen isim. Bugüne kadar yüz binlerce mutasyon var; ama bunların sadece birkaçının varyant hali var. Bu mutantların hepsi gelen geçen şeyler. Salgının ilk başladığı günkü varyantlar yok şimdi. Bir gün Delta varyantı da yok olacak ama yerini yeni varyantlar alacak.” 

'AŞILAMANIN YETERSİZ OLDUĞU YERLERDE VARYANTLAR HEP ÇIKACAK'

Tareen, “Varyant virüsler genelde aşılama oranlarının yetersiz olduğu yerden çıkar” dedi ve “Mesela Delta varyantı Hindistan’dan çıktı. Hindistan’da aşılamanın iyi yapılmadığı ortaya çıktı. Şu an maalesef virüs yayıldıkça aşılamanın yetersiz olduğu yerlerde varyantlar hep çıkmaya devam edecek” ifadelerine yer verdi. 

'COVID-19'UN İSTİSNAİ, OLAĞAN DIŞI BİR DURUMU YOK'

Viroloji Uzmanı Selim Badur ise Covid-19'un yapısını ve sürekli mutasyona uğramasını değerlendirdi.

badur
Viroloji Uzmanı Selim Badur

Badur, "Birçok virüs yeni ortaya çıktığı zaman Covid-19 örneğinde olduğu gibi bu tarz bir değişime uğrayıp sorun yaratmaya devam edebilir. Bazı virüsler de kısa sürede daha etkisiz şekilde ortadan kalkabilir. Korona virüsünün virolog uzmanları açısından istisnai, olağan dışı bir durumu yok. Önemli olan bu virüsün insanların tamamının bağışık olmadığı bir virüs olması nedeniyle çok hızlı yayılması ve aşılama oranlarının düşük olmasıdır. Bu nedenle de süratle yayılarak kontrol altına alınamıyor. Korona virüslerin çok ürkütecek veya 'felaket tehlikeli' bir virüsle karşı karşıya olduğumuzu düşünecek bir durum benim açımdan yok. Korona virüsler bir mRNA virüsleri ve genetik maddesi bu virüsün yüzeyindeki proteinleri oluşturuyor. Mutasyona uğrayıp da var olan proteinler farklı yapıya sahip bir protein oluşturduğu zaman ilk proteine karşı oluşan antikorlar, yeni varyantı tanımıyorlar. Bu nedenle de varyantların sorunlu olması gündeme geliyor" diye konuştu. 

'MUTANT VİRÜSLER OLMASAYDI BİLE DÜŞÜK AŞILAMA İLE AYNI NOKTADA OLURDUK'

Covid-19'un, mutasyona uğramasa dahi düşük aşılama oranlarıyla bugünkü seyri yakalayacağını belirten Badur, şu ifadelere yer verdi: 

"Delta varyantı geldi, aşıdan kaçıyor" gibi söylemler biraz abartılı durumlar. Bu virüs normalde hiç mutasyona uğramasaydı; aynı şekilde aşılama oranları düşük olduğu, aşı karşıtlarının bu kadar güçlü olduğu bir yerde aynı tehlike yine devam ederdi. Bugün gelinen tablonun mutasyonlarla ilgili olduğunu düşünmüyorum açıkçası. Bugün geldiğimiz noktada dünya nüfusunun şu ana kadar sadece yüzde 16'sı aşılanmış durumda. Bu oran Afrika'da yüzde 3 civarında. Bu oranlar çok düşük. Bu kadar düşük bir aşılama oranıyla bulaşıcı hastalıkla mücadele edilemez. Şu anda hastalanan kişiler kendileri hafif atlatıyor ama çevreye bulaştırmaya devam ediyorlar. O yüzden aşılama kadar maske, mesafe, hijyen kuralları hala çok önemli. Toplumda yüzde 80 düzeyinde bağışıklık sağlandığında o günlerde yeni varyantların çıkıp çıkmayacağını henüz bilmiyoruz. Aşılama bu kadar düşük seviyede gittikçe bundan sonra da yeni varyantlar ortaya çıkacaktır. Virüsün ne tür değişime uğrayacağı ve hastalığın nasıl seyir göstereceğini söylemek pek mümkün değil. Fransa'da Bilim Kurulları 2022 yılının ortalarına kadar hiçbir şeyin değişmeyeceğini söylüyor ama yine de öngörmek çok zor.”