Asbaşkan Cahit Akın: Amedspor taraftarının da ruhunda teslimiyet yok, hedef bir üst lig

Amedspor’un yeni Asbaşkanı Cihat Akın: Amedspor’un bir yanı da direniş ruhu. Belediyeden destek gelmese de sportif faaliyetlerimizi sürdürmek için direneceğiz. Halkımızın desteğiyle devam edeceğiz.

Google Haberlere Abone ol

DİYARBAKIR- TFFF 2. Lig'de geçen yıl sezona iyi başlayan ve play off’a kalacak gibi görünen Amedspor, son maçlarında kötü bir performans sergiledi ve taraftarının beklentilerine cevap veremedi. Maçlar seyircisiz oynandığı için deplasman maçlarında Amedspor’a yönelik saldırılar çok fazla gündeme gelmedi geçen sezon. Ancak yine de bir takımın hak etmediği kadar sıkıntıyla mücadele etmek zorunda kaldı. Örneğin kayyım yönetimindeki belediyelerden destek görmeyen takım, siyasi baskılar nedeniyle sponsor bulmakta da zorluk çekti.

İş insanı Cahit Akın, kendisine yönelik olası yaptırımları da göze alarak takıma sponsor oldu. Ancak Akın, Amedspor’a sponsor olmakla yetinmedi ve kulübün Asbaşkanlığı görevini de üstlendi.

Akın, Amedspor'a dikkat çekmek için, oğlunun düğününde takı takılmasını istemedi. İlgiyle karşılanan tutumunu, “Amedspor’un sadece maneviyata değil, maddi olarak da desteğe ihtiyacı var” sözleriyle açıkladı.

Bu arada Amedspor yeni Asbaşkanı ve yeni transferleriyle taraftarın gündeminde oldu elbette. Amedspor bu sezon nasıl takımla taraftarının karşısında? Nasıl bir sezon bekliyor takımı? Takım, taraftarının beklentisine karşılık verebilecek mi?

Amedspor kendi sahasında oynadığı ilk maçı 3-1 kazanmış ve ilk deplasman maçında 1-0 mağlup olmuşken, bu soruları Asbaşkan Cihat Akın’a sorduk.

'AMEDSPOR’UN TARFTARIYIM'

Sizi Amedspor Asbaşkanı olmaya iten neden neydi? Futbolla çok mu ilgilisiniz yoksa Amedsporlu olmak yetti mi bu zorlu görevi üstlenmek için?

Tabi ki Amedspor’un yeri ayrıdır. Herkes doğal olarak Amedsporlu oluyor. Amedspor farklı bir kulüp, bu coğrafyanın kulübüdür. Zengin altyapısı olan bir kulüptür. Kadın futbol takımı da olan halkın takımıdır. Maddi manevi halkın sahip çıktığı bir kulüptür. Doğal olarak biz de bu kentte yaşayan iş insanı olarak, kendimizi doğal bir Amedspor taraftarı olarak görüyoruz.

Amedspor’da son sezonlarda takımı çalıştıranlar da başkanlar da çok sık değişti. İnsanın aklına geliyor, 'siz ne zaman ayrılacaksınız görevden' diye.

Bu tür konularda süreçler farklı işliyor. Elbette ki futbol kulüpleri sürekli tartışmayı barındırıyor. Başarılı olunca kimse eksik tarafları görmüyor ama başarısız olunca insan biraz yıpratılıyor. Amedspor’da da biraz böyle olmuş. Tabii ben teknik olarak sporla çok ilgili değilim. Farklı bir sektör. Amedspor’un taraftarıyım. Belki de tuttuğum tek takımdır. Hiç sporla ilgilenmedim. Geçen yıl Aryana Perde Dünya’sı olarak Amedspor’a ana sponsorluk yaptık. Belki de beni biraz Asbaşkanlığa iten bu oldu. Ondan sonra yönetimde yer almam konusunda talep geldi. Ben de kıramadım, yer aldım. Şu anda Asbaşkan olarak çalışıyorum. Tabii ki zor bir süreç geçiriyoruz. Sporda süreç biraz farklı işliyor. Halkın takımları, kişilerin takımları, mafya babalarının takımları ve devletin desteklediği takımlar oluyor. Amedspor bütün bunlardan bağımsız, tamamen maddi manevi halkın ve Diyarbakır’daki STK’ların desteğiyle ayakta durmaya çalışan, mücadelesini veren bir sportif faaliyettir. Dolayısıyla Amedspor’a sahip çıkmak, sorumluluk bilincine sahip her bireyin doğal görevidir.

'İŞ İNSANLARI KONJONKTÜRE GÖRE DAVRANABİLİYOR'

Halk her zaman sahip çıktı takıma ancak, Ticaret ve Sanayi Odası’nın gayretlerini saymazsak, iş çevreleri biraz uzak durdu ve takım sponsor bulmakta zorlandı. Sizinle birlikte bu durum değişir mi?

Şimdi sportif faaliyetler de konjonktürel süreçlerden olumlu-olumsuz etkileniyor. Amedspor da bu coğrafyada olan bitenlerden nasibini alıyor. Siyasal, kültürel baskılar, politik faşizan bakış açıları… Bütün bunlar oluyor. Bir sportif faaliyet bile birileri tarafından ya oyuncudan ya taraftardan yola çıkarak terörize etmeye çalışılıyor. Ama bu halk sadece Amedspor’a değil bütün kurumlarına sahip çıkıyor. Amedspor’a da sahip çıkıyor, çıktı ve yarın da sahip çıkacak. İş insanlarının biraz dönemsel ve dengeci bir anlayışı var. Güce göre hareket etme, tavır belirleme durumu var. Ortama göre bukalemun gibi renk değiştirebiliyorlar. Bir kişiyi ya da bir kurumu, sektörü hedef göstermeksizin söylüyorum. Ama bu kentin değer yargısıyla örtüşmeyen bir durum söz konusu. Amedspor bu alanda iş insanlarının desteğiyle daha güzel yerlerde olabilirdi. Maalesef olması gereken yerde değildir. Üzücüdür. Kayseri’ye, Antep’e baktığımızda sektör sayısı her gün artıyor. Üretimi kentinde yapıyor, sanayi gelişiyor, teknoloji gelişiyor. Ama maalesef Amed’in zenginleri yatırımlarını kentin dışında yapıyor. Üzücü olan taraf parayı bu kentte kazanıyorlar, yatırımları başka kente yapıyorlar. Bu olumsuzluktan herkes zarar görüyor.

'TRANSFERDE KÖTÜ DURUMDA DEĞİLİZ'

İş insanlarının kendini geri çekmesi takıma nasıl yansıyor? Örneğin istendiğiniz transferleri yapabildiniz mi?

Başta DTSO olmak üzere, Diyarbakır’ın değerli STK’larının katkıları oldu, oluyor. Özellikle Ticaret Odası’nın göz ardı edilmeyecek katkısı vardır. Ancak bu sadece bir odayla olabilecek bir iş değil. Futbol biraz zengin oyunu, parayla dönen bir spor. İstediğimiz oyuncuları transfer edemedik. Paramıza göre transfer yapabildik. Bizim grupta 20, 30, 40 milyona kadar bu işe yatırım yapan kulüpler var. Böyle bir bütçemiz yok. Tamamen kendi imkanlarımıza göre futbolcu transfer edebiliyoruz. Ama kötü bir noktada değiliz nitelik konusunda. Çok iyi de değiliz. Objektif bakıyoruz, hedefimiz büyük. Amedspor’da büyük bir fedakarlık da söz konusu. Bu futbolcularda da var ve kolektif bir ruhtur Amedspor.

Çok isteyip aldığınız bir oyuncu var mı?

Birkaç iyi futbolcu aldık. İyi futbolcularımız var. İsim vermek istemiyorum. Teknik olarak futbolla ilgili değilim. Anladığım bir dal değil. Futbolcu da tanımıyorum. Futbol şubemiz var. Oradaki arkadaşlar futbolcuları araştırıp buluyor. Pazarlıkları yapıyor. Başkan bir şekilde teknik heyetle birlikte müdahil oluyor. Öneriler ve fikirler birleşerek oluyor.

Transfer ettiğiniz birkaç futbolcu dikkat çekti. Bunlardan bir de Mervan Çelik’ti…

Mervan Çelik Avrupa’da büyümüş. Aslen Konya’nın Kulu ilçesinden Kürt bir ailenin çocuğu ve kendisi de Kürtçeyi çok iyi konuşabilen arkadaşımız. İyi yerlerde de oynadı. Avrupa’nın belirli takımlarında oynadı, onu da transfer ettik. Transferin son günüydü ve bürokraside de biraz sorun çıktı. Lisans konusunda sorun çıktı. Ama sorun çözüldü ve şu an aramızda. Mervan’la ilgili bizim beklentimiz yüksek. İyi bir forvet, iyi bir golcü olmasını istiyoruz. Bursa’dan aldığımız Çağatay arkadaşımız Beyaz Grubun en pahalı oyuncusu. Alt yapımızdan gelen oyuncular var. İyi oynuyorlar. Biz kötü bir pozisyonda değiliz grup içinde ama en iyisi de değiliz.

HEDEF BİR ÜST LİG

İlk maçı aldınız, ikinci maçı kaybettiniz. Ligin başında bu sonuçlar normal belki ama bir moral bozukluğu oldu mu?

Bir yenilgiyle moral bozukluğu olmaz. Ligin başındayız. Ama dersler çıkarılır, eksik olan şeyler tamamlanır ve yola devam edilir. Geçen yılki duruma düşüleceğini sanmıyorum. Geçen yıl da çok önemli sorunlar olmadı. Teknik hatalar yapıldı. Oradan dersler çıkarıldı. Yöneticiler olarak moralimiz bozulmuyor. Amedspor taraftarının da ruhunda teslimiyet yok. İlk 7 haftaya kadar alışma süreci oluyor. Futbolcuyla hoca, hocayla yönetim, yönetimle futbolcu… Herkes yabancı. Bu alışma- tanışma süreci 4-5 hafta sürüyormuş. Ancak atlatırız. Gelecek hafta Nazili ile maç var. Takımımız fena değil. Futbol riskli bir oyun. Bizim Kırşehir maçında orta saha biraz boş kaldı. En iyi orta saha oyuncumuz sakat. Bir de sonradan alınan üç tane oyuncu arkadaş var. Onlarda kamp sürecinden geçmediği için takıma dahil edilmedi. Isınma sürecindeler. Önümüzdeki haftalarda onlar da takıma katılacak ve sakat oyuncumuzda iyileşecek. Her şey yoluna girecek.

En zor soru bu olabilir: Hedefiniz nedir?

Hedefimiz elbette ki bir üst lige çıkmaktır. Nereye kadar gidebiliriz şu an kestirmek zor. Rakiplerimizin de aynı hedefleri var ve on katımız para harcamışlar. Örneğin Diyarbekirspor, o da bu kentin takımı, maddi olarak güçlü bir kulüp ve o da yenildi. Urfa bu işe 50 milyon para harcadı, berabere kaldı. Bizim on mislimiz para harcamış, iyi oyuncu almış ama işte bunlar olabiliyor.

'VALİ İLE GÖRÜŞECEĞİZ'

Amedspor, belediyelere kayyım atanmadan önce, altyapıya önem veren bir takımdı ve burada yetişmek isteyen çok sporcu vardı. Şimdi durum nedir ve siz bu alanda neler yapmak istiyorsunuz?

Amedspor’u, Amedspor yapan altyapıdır. Altyapıdan kasıt, bu coğrafyanın çocuklarını keşfedip onlara hak ettiği yere taşımaya vesile olmaktır. Amedspor bunu sürdürüyor. Sadece Amed’te değil birçok yerde seçmeler yaptık. Pandemi çok fazla etkiledi ancak altyapı seçmelerimizi sürdürüyoruz. Bütün bu bölge seçmelerine katılacağız. BAL liglerinin başlamasını bekliyoruz. Bütün bu coğrafyanın illerine, ilçelerine gidip gençlerimizi seçeceğiz. Keşfedip, seçip burada elemelere tabi tutuyoruz. Elemeleri geçenleri sadece getirip oynatmak değil amacımız, çocuklar 12-13 yaşındalar aynı zamanda öğrenciler. Eğitim ve barınma yerlerini kalıcı bir şekilde halletmeniz gerekiyor. İmkanlarımız dahilinde bunları yapmaya çalışıyoruz. Maddi imkanlarımız artıkça, sayımızı çoğaltacağız. Umarım başarılı olabiliriz ve güçlü bir altyapı oluşturabiliriz. Çoğu kulüpte altyapı yok ama Amedspor’un altyapısı Türkiye’deki en iyi kulüplerin altyapılarına yakındır.

Belediyelere kayyım atanınca destekler kesildi mi? Bu sezon kayyımla görüşme planınız var mı?

Şu anda sadece Amedspor değil, hiçbir kulüp Diyarbakırspor dışında Valilik veya Büyükşehir Belediyesi’nden destek almıyor. Diyaloglarımız sürüyor. Bütün futbolla ilgili kurumlarla Ticaret Odası’nın öncülüğüyle bir araya geldik. Vali beyle sanırım yakın zamanda görüşülecek. Şu an bir şey söylemek için erken ama destekleri yok. Elektriğimizi, suyumuzu, doğalgazımızı biz ödüyoruz. Bu da ayda 500 bin liraya tekabül ediyor. Yüksek bir miktar. Amedspor’un bir yanı da direniş ruhudur. Direniyoruz. Belediyeden para gelmezse de sportif faaliyetlerimizi sürdürmek için direneceğiz. Halkımızın desteğiyle devam edeceğiz.

'KADIN FUTBOL TAKIMI TEMSİLİYET İÇİN ÖNEMLİYDİ'

Kadın futbol takımının durum nedir?

Türkiye’de çok az kulüpte kadın takımı vardır. Amedspor bunlardan önce bunu yaptı. Mor Barikat kadın taraftar grubu da var. Kadının statlara taşınması bir kültürel seviye kattı ve yeni bir dizayn geliştirdi. Statlardaki argo kullanımı kadın taraftarlar sayesinde azaldı. Kurulurken çok güçlü bir takım değildi ama büyük bir başarı elde edildi. Hem kadın - erkek eşitliği açısından hem de Kürt kadının verdiği mücadelenin bir sonucu olarak kadının her alanda temsiliyeti ilkesi açısından önemliydi. Kadın futbol takımları çok az olduğu için "kadın futbol oynayamaz", "kadın beceremez" deniyordu ama kadınlar onu Türkiye’de de başardı.

Kadın ligi henüz başlamadı. Biz de federasyonun kadın futbol takımlarına ilişkin alacağı pozisyona göre şekil alacağız. Şu an onları bekliyoruz.

'AMED’E YAKIŞIR ŞEKİLDE UĞURLAYACAĞIZ’

Kırşehir maçından önce takım başkanından bir açıklama geldi. Kırşehir de nasıl bir atmosfer vardı, açıklamayı nasıl değerlendiriyorsunuz?

Geçmişten bugüne, Amedspor’u terörize etme çabası vardır. Bu bir üst merciden gelen bir şeydir. Sistematiktir, organizedir. Futbolun doğasında böyle bir saldırganlık yoktur. Kırşehir maçı ligin ikinci haftasıydı. Maç öncesi Kırşehir’in taraftar grupları ırkçı paylaşımlar yaptılar sosyal medyada. İşte ‘biz teröristleri Kırşehir’de istemiyoruz, saldıracağız’ gibi çirkin şeyler. Kırşehir Belediyespor yönetimi de bundan hoşnut olmadı. Futbolun kardeşlik olduğunu söyledi. ‘Amedspor da bizim kurulduğumuz şekilde kurulan bir takımdır. Aynı mevzuatlara sahip yasal bir takımdır, dolayısıyla biz onu misafir edeceğiz ve futbolu da kardeşlik hukuku içerisinde oynayacağız’ açıklaması yaptı. Ben de onu destekleyen, alkışlayan bir açıklama yaptım. Biz savaşmaya değil oynamaya gidiyoruz. Bu coğrafyanın asli unsuruyuz, yasal bir takımız, futbol federasyonun kurallarıyla yönetiliyor, Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın yasasıyla kurulan bir takımız. Dolayısıyla her yere gideceğiz ve kimseden de çekinmeyeceğiz. Futbolumuzu da oynayacağız. Elbette bu ırkçı, şoven, faşizan gruplar her yerde vardır. Hatta zaman zaman nahoş manzaralara da neden oluyor. Ama çekinmiyoruz. Bunları federasyon ve Gençlik ve Spor Bakanlığı’yla da paylaştık. Gideceğimiz yerlerin yerel yönetimleriyle de irtibat kuruyoruz. Önlem alınması açısından görüşüyoruz. Biz spor yapıyoruz ve sorun istemiyoruz. Ne dayak yemek istiyoruz ne de kimseyi dövmeye gidiyoruz. Dolayısıyla herkesin buna saygılı olması gerektiğini düşünüyoruz. Kendi deplasmanımızda misafir ettiğimiz takımlara da aynı şeyleri söylüyoruz. Biz kendimize yakışanı yapacağız. Saldırmayacağız, sadece futbolumuzu oynayacağız ve Amed’e yakışır bir şekilde uğurlayacağız.