Araştırma şirketlerinin sahipleri anlatıyor: Yeni kurulan partiler siyaseti nasıl etkileyecek?

Gelecek ve DEVA'nın ardından Memleket Partisi de kuruldu. Araştırmacılara göre 50+1’lik sistemde yeni partilerin büyüme potansiyelleri çok yüksek değil ama siyasi denklemde etkileri olabilir.

Google Haberlere Abone ol

ANKARA - Cumhurbaşkanlığı sistemine geçiş yapılan 24 Haziran 2018 seçimlerinden bugüne yeni kurulan siyasi parti sayısında rekora gidiliyor. Yaklaşık 3 yılda kurulan 30 yeni siyasi parti arasında eski Başbakanlardan Necmettin Erbakan’ın genel başkanlığını yaptığı Yeniden Refah Partisi’nden AK Parti’de önemli görevler üstlenmiş Ahmet Davutoğlu ve Ali Babacan’ın kurdukları Gelecek ve DEVA Partilerine, çok sayıda dikkat çeken oluşum var. En son 2018 seçimlerinde CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı olan Muharrem İnce de “Memleket Partisi” ile siyaset sahnesinde yeni bir rol üstlendi.

Kamuoyu araştırma şirketlerinin yöneticileri ve siyasal iletişim uzmanlarıyla, İnce’nin kurduğu parti başta olmak üzere siyaset hayatına katılan yeni partilerin geleceklerini konuştuk.

‘İNCE İKİ KUTUPLU SİYASETİ ANLAMAMIŞ GÖZÜKÜYOR’

Son cumhurbaşkanlığı seçimlerinde CHP’nin adayı olarak yarışa katılan ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın karşısında yüzde 30’un üzerinde oy alan Muharrem İnce’yi deneyimli bir siyasetçi olarak niteleyen siyasal iletişim uzmanı İbrahim Uslu’ya göre, İnce’nin halka sempatik gelen bir yapısı var ve seçmenlerle başarılı bir diyalog kurabiliyor. İnce’nin ilgi çektiğini fakat siyasetteki kariyerini belirleyecek faktörlerin bunlar olmadığını söyleyen Uslu, İnce’nin iki kutuplu siyasetin doğasına ve usullerine alışamamış durduğunu belirterek şunları kaydetti:

"Muharrem İnce, hala başkanlık sistemini, yüzde 50+1 sistemini ve iki kutuplu siyaseti anlamamış gözüküyor. Şu an partilerden çok içinde bulunduğunuz ittifak hem seçmen nezdinde hem de siyasal gelişmeniz açısından daha önemli olmaya başladı. Bu böyle olmamalı diyebilirsiniz ama realite böyle oldu. O yüzden AK Parti gibi son yirmi yıldır Türkiye’nin siyasetine damga vurmuş bir parti olarak bile tek başına davranma cesaretini gösteremedi, MHP’yle yola çıktı. Sonrasında Büyük Birlik Partisi’ni de yanlarına alarak Cumhur İttifakı tabanını büyütmeye çalıştılar. AK Parti gibi yüzde 50 oy oranına çıkmış parti bile bu sisteme geçilmesiyle birlikte bir partinin bütün siyasal süreci belirleyemeyeceğini gördü ve bir ittifak bloku içerisinde yer alma ihtiyacı hissetti. İttifakı dağıtıp müstakil hareket etme riskini de göze alamadı.”

‘TEK BAŞINA BİR PARTİNİN ŞANSI YOK’

Muharrem İnce’nin hem Cumhur İttifakı’na hem de Millet İttifakı’na muhalefet ederek büyümeyi düşündüğünü, bu stratejinin çok fazla işe yaramayacağını ifade eden Uslu değerlendirmelerini şu sözlerle sürdürdü:

“Muharrem Bey, hem iktidara hem de muhalefete muhalefet ederek büyüyebileceğini düşünüyor. Ben bu stratejinin çok fazla işe yarayacağını düşünmüyorum.  Şu an muhalif seçmenler biliyorlar ki yüzde 50+1’e ihtiyaç var. Tek başına bir partinin şansı yok. Dolayısıyla siz yüzde 50+1 bloğun içerisinde misiniz değil misiniz ona bakıyor. Oradaysanız, ‘Evet bunlar iktidarın parçası olabilir’ diye düşünüyor ve ona göre size ya teveccüh ediyor ya da etmiyor."

‘MEMLEKET PARTİSİ VE İNCE STRATEJİSİNİ GÖZDEN GEÇİRİR’

"Yüzde 50+1’i geçme şansı bulunan iki bloğun ikisine de muhalefet ediyorsanız Amerika’daki, Demokrat ve Cumhuriyetçiler dışındaki diğer partilerin performansı kadar performansınız olur. Siyaset iki blok sistemine dönmüşse, ‘Ben bu sistemi tanımıyorum, ben müstakil davranacağım’ diyebilirsiniz ama bundan netice alamazsınız. Memleket Partisi’nin ve İnce’nin bu siyasal stratejisini, siyasi yelpazenin neresinde kendisini konumlandıracağı konusundaki kararlarını süreç içerisinde gözden geçireceğini düşünüyorum.”

‘YENİ PARTİLERİN BÜYÜME POTANSİYELİ ÇOK YÜKSEK GÖRÜNMÜYOR’

Uslu’ya göre gereğinden fazla parçalanmış siyasi tablo içerisinde yeni kurulan siyasi partilerin büyüme potansiyelleri kaçınılmaz olarak yüksek olamıyor. İYİ Parti’nin kurulduğunda daha avantajlı olduğunu ve yüzde 10 bandında siyasal hayata başladığını, DEVA Partisi ve Gelecek Partisi’nin ise yüzde 10 civarında bir oyla kurulamadığını belirten Uslu, “Araştırmalara göre Gelecek ve DEVA’nın yüzde 2 ile 3 oranında destekleri var ve son bir yıldır da o destek bir türlü artmıyor” dedi. Uslu sözlerini şöyle sürdürdü:

“Açıktaki seçmen belli partilere aktı. Yeni kurulacak partilerin bu şansı yok. Örneğin Mustafa Sarıgül partiyi kurdu ama araştırmalarda denk bile gelmiyoruz. Oysa popüler bir siyasetçi. Bu kadar çok parçalanmış siyasi sistemlerde yeni kurulan bir parti nereden oy alacak? Hele eski partiler hala pastanın büyük kesimini almaya devam ediyorken. CHP kendi tabanını tutuyor, AK Parti belli aşınmalar olsa bile büyük dilimi tutuyor. MHP de ufak tefek aşınmalar olsa da büyük dilimi tutuyor. İYİ Parti başladığı günden bu yana dilimini büyütmeye devam ediyor. AK Parti’nin, CHP’nin sadık seçmeni, İYİ Parti’nin mutlu seçmeni, HDP’nin seçmenini hangi argümanlarla ikna edeceksiniz? O nedenle çok zor.”

‘YENİ KURULAN PARTİLERİN YÜZDE 10’LARA ÇIKMA İMKÂNI YOK’

DEVA ve Gelecek Partisi’nin hiçbir partiyi tercih etmeyen mutsuz seçmeni taraflarına çektiğini belirten Uslu, “Yeni kurulan partilerin yüzde 10’lara çıkma imkânı yok. Velev ki yüzde 10'a çıksanız bile sadece parlamentoya 30-40 milletvekiliyle girmenizi sağlıyor. Bu gibi etmenler, Memleket Partisi’nin kısa vadede Türkiye’de siyaseti değiştirecek bir gelişme göstermesini engelleyecektir. Bu süreç içerisinde biz Memleket Partisi’nin siyasi dengeler içerisinde gözle görülür farklılıklar yarattığını görmeyeceğiz” dedi.

‘BİRÇOK İSİM SİYASİ PARTİ KURMAYA DEVAM EDECEK’

50+1’lik sistemde yeni siyasi partilerin doğacağını ilk kez 2016 yılında ifade ettiğini belirten Gezici Araştırma Merkezi Başkanı, uluslararası güvenlik ve stratejik çalışmalar uzmanı Murat Gezici’ye göre, yeni partiler siyaseten alternatif olmak ve bireysel olarak ayakta durmak isteyen siyasetçiler tarafından kuruluyor. Gezici, “Bu sistemde ne kadar çok siyasi parti doğarsa farklılıkların arttığını ve bu sistem içerisinde herkesin söz sahibi olmaya başladığını görüyoruz. Örneğin Sayın Erdoğan, yüzde 1 civarı oy alan Saadet Partisi içerisinden bir ismi defalarca ziyaret etti. Bu demek oluyor ki birçok isim de siyasi parti kurmaya devam edecek çünkü karşılığı var. 50+1 her siyasi ittifak için önemli siyasi jargonlar oluşturacak” dedi.

2023 SEÇİMLERİNDE GENÇLER ETKİLİ OLACAK

Yaptıkları araştırmada, “Muharrem İnce’ye oy verebilir misiniz” sorusunu yönelttiklerini, toplumun yüzde 12’sinin oy verebileceğini söylediğini ifade eden Gezici, 2023 seçimlerinde Z ve Y kuşağının belirleyici olacağını belirterek şu değerlendirmeleri yaptı:

“Muharrem İnce son kırk yıl içerisinde CHP’nin oyunu yüzde 30’lara taşıyan siyaset ve devlet adamı. Cumhurbaşkanı adayı olması onun halen cazip isimler arasında olmasına neden olacak. CHP içerisinde CHP’ye eleştiride bulunan orta sol ve Atatürkçü tabanda karşılık bulacaktır. Örneğin Kadıköy’de, Konak’ta, Adana’nın Çukurova ilçesinde, Aydın’da, Denizli’de ulusalcı, Atatürkçü ve orta soldan Muharrem İnce oy alacak.”

‘İNCE YÜZDE 2 OY BİLE ALSA BÜTÜN DENKLEMLERİ BOZACAK BİR İSİM’

“2023 seçimlerinin sonuçlarını Z kuşağı belirleyecek. Yani hiç oy kullanmamış 15 ila 21 yaş arasında gençler var Türkiye’de. Bunların oy potansiyeli yüzde 11.8. Bu kişilerin hiçbir ideolojisi yok. Bu seçmenlerin de yeni kurulacak siyasi partilerde karşılığı var. Muharrem İnce’de de var DEVA lideri Ali Babacan’da da var. 1980 ile 1999 arasında doğan Y kuşağının da yüzde 30’luk bir oy potansiyeli var. Bu seçmenin de yüzde 70’i Atatürkçü ve kendisini daha çok merkezde hisseden isimler. Bu anlamda geçmişte de İnce yüzde 30 civarı oy alması nedeniyle halen seçmeni heyecanlandırabilecek isim olarak görüyorum. Belki yüzde 20 alamayabilir ama yüzde 2 oy bile alsa bütün denklemleri bozacak bir isimdir.”

‘GELECEK, DEVA VE MEMLEKET PARTİ’SİNİN KADERLERİ BİRBİRİNE ÇOK BENZEYECEK’

GENAR Araştırma Şirketi Yönetim Kurulu Başkanı İhsan Aktaş’a göre ise Cumhur İttifakı ve Millet İttifakı arasında yüksek düzeyde bir rekabet mevcut tabloda devam ediyor. Aktaş, “Bu rekabet çok kıran kırana geçtiği için Gelecek Partisi’nin, DEVA Partisi’nin ve Muharrem İnce’nin kurduğu Memleket Partisi’nin kaderleri birbirlerine çok benzeyecek. Siyaset çok daha dağınık. AK Parti’nin tek başına baskın olduğu bir çerçevede olsaydı yeni partiler bir imkan gibi görünebilirlerdi. Ama öyle değil” dedi.

Yeni partiler üzerine konuşulurken 50+1 sistemine vurgu yapıldığını, bir puanın bile çok önemli olduğunu belirten Aktaş, “Gelecek Partisi, DEVA ya da Memleket Partisi ne kadar oy koparacak?” sorusunun önemli olduğunu belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:

“Memleket Partisi’nin diğer partilerden farkı, büyük oranda CHP ve az da olsa İYİ Parti’den oy alması. Geniş yelpazeden oy alamıyor. Kendi içerisine dönük bir muhalefet gibi duruyor. Bu  partilerin kaderlerinin ortak olacağını düşünüyorum. Muharrem İnce’nin cezbedici politikacı olmasının bir avantajı var. Dezavantajı ise CHP’nin oylarının çok kemikleşmiş olması. İşte bu avantaj ve dezavantajın kamuoyuna nasıl yansıyacağını önümüzdeki süreçte görmüş olacağız. İnce karizmatik bir lider ama CHP’nin oyları düşeceği kadar düşmüş, önümüzdeki dönemde bu oyları ne kadar düşürebileceği belirleyici olacak.”