Araştırma: Neandertaller modern insanların dilini anlama ve kullanma becerisine sahipti

Neandertallerin, modern insanların konuşmasını anlama ve kullanma becerisine sahip olduğu tespit edildi. Binghamton Üniversitesi'nde yapılan araştırmada Neandertallerin, insanların konuşmasındaki sesleri üretmek bağlamında benzer bir kapasiteye sahip olduğu kaydedildi.

Google Haberlere Abone ol

Binghamton Üniversitesi

Binghamton Üniversitesi’nden Antropoloji Doçenti Rolf Quam ve yüksek lisans öğrencisi Alex Velez’in de dahil olduğu uluslararası çok bir araştırma ekibi tarafından yayınlanan yeni bir araştırmaya göre, -modern insanların en yakın atası olan- Neandertaller, insanların konuşmasını algılama ve gerçekleştirme yeteneğine sahipti.

KULAK YAPISI ÜÇ BOYUTLU MODELLEME İLE YARATILDI

Quam, “Bu, kariyerim boyunca katıldığım en önemli çalışmalardan biri” diyor: “Ulaştığımız sonuçlar sağlam ve Neandertallerin insanların lisanını algılama ve üretme kapasitesine sahip olduğunu açık biçimde ortaya koyuyor. Bu, antropolojide fazlasıyla zor bir mesele olan dilin evrimini incelemek doğrultusunda fosil kanıtlarından faydalanan çok az sayıdaki güncel ve devam eden araştırma serisinden biri.”

Dilin evrimi ve özellikle de Neandertallerdeki dil kapasiteleri, insan evrimi hakkında uzun zamandır yanıtlanmayı bekleyen bir soru.

Universidad Complutense de Madrid’de paleontoloji profesörü ve kuzey İspanya’da bulunan Atapuerca arkeolojik alanında kazı ve araştırma eş direktörü olan araştırma ortak yazarı Juan Luis Arsuaga, “Onlarca yıldır, insanla ilgili evrimsel çalışmalardaki temel sorulardan biri, insani iletişim biçimi olarak konuşulan dilin, başta Neandertaller olmak üzere insan atalarının diğer türlerinde de mevcut olup olmadığıdır” diyor. Son araştırmada, Neandertallerin nasıl iletişim kurmuş olabilecekleri hakkında bazı çıkarımlar yapmak için işitme yolları yeniden yapılandırıldı.

Araştırma, Homo sapiens ve Neandertallerdeki kulak yapılarının üç boyutlu sanal modelleriyle birlikte, Atapuerca bölgesinde bulunan ve Neandertallerin atalarını temsil eden daha eski fosilleri yeniden yapılandırmak için kullanılan yüksek çözünürlüklü bilgisayar tomografisi taramalarına dayanıyordu. 

BİZİMLE AYNI İŞİTME FREKANSINA SAHİPTİLER

Üç boyutlu modellerde toplanan veriler, modern insanların konuşma seslerinin frekans aralığının büyük kısmını kapsayan 5 kHz’e kadar işitme becerilerini tahmin edebilmek amacıyla işitsel biyomühendislik alanında geliştirilen yazılım tabanlı bir modele girildi. Atapuerca fosilleri ile karşılaştırıldığında, Neandertaller modern insanlara daha fazla benzeyecek biçimde, 4-5 kHz arasında biraz daha iyi işitme becerisi sergilediler.

Araştırmacılar, buna ek olarak, her türde teknik olarak 'kullanılan bant genişliği' olarak bilinen ‘maksimum hassasiyetin’ frekans aralığını da hesaplayabildiler. Kullanılan bant genişliği iletişim sistemiyle ilgilidir; dolayısıyla, daha geniş bir bant genişliği, bir türün sözlü iletişiminde daha fazla sayıda kolayca ayırt edilebilir akustik sinyal kullanılmasına olanak sağlar. Bu durum ise iletişimin verimliliğini, en kısa sürede net bir mesaj iletme becerisini artırır. Neandertaller, Atapuerca’daki atalarıyla karşılaştırıldığında daha geniş bir bant genişliği gösterir ve bu özelliğiyle modern insanlara daha çok benzer.

İspanya’da bulunan Universidad de Alcalá’da profesör ve çalışmanın başyazarı olan Mercedes Conde-Valverde, “Bu, gerçekten anahtar bir bulgu” diyor: “Birbirine benzeyen işitme becerileri, özellikle de bant genişliği mevcudiyeti, Neandertallerin modern insanların konuşması kadar karmaşık ve verimli bir iletişim sistemine sahip olduğunu ortaya koyuyor.”

ÜNSÜZ HARFLERİ DAHA FAZLA KULLANMIŞ OLABİLİRLER

Quam, “Araştırmadan elde edilen diğer ilgi çekici sonuçlardan biri, Neandertallerin konuşmasının büyük olasılıkla ünsüzlerin daha fazla kullanımını içerdiğine ilişkin önermeydi” diyor:

“Neandertallerin konuşma kapasiteleri hakkında daha önce yapılan çalışmalarının büyük kısmı, ana ünlüleri İngilizce konuşulan dilde üretme becerileri üzerinde yoğunlaşmıştı. Bununla birlikte, ünsüz harf kullanımı ses sinyaline daha fazla bilgi eklemenin bir yolu olduğundan ve aynı zamanda insanların konuşmasını ve dilini neredeyse tüm diğer primatlardaki iletişim modellerinden ayırdığı için, bu vurgunun yanlış yerleştirildiğini düşünüyoruz. Araştırmamızın bunu fark etmiş olması, araştırmanın gerçekten ilginç yönlerinden biri ve fosil atalarımızdaki dilsel kapasiteler hakkında yeni bir önermedir.”

Dolayısıyla, Neandertaller insanların konuşmasındaki sesleri üretmek bağlamında bizdekine benzer bir kapasiteye sahipti ve kulakları bu frekansları algılayacak biçimde ‘ayarlanmıştı’. Neandertallerin işitsel kapasitelerindeki bu değişimler, Atapuerca’da bulunan atalarıyla karşılaştırıldığında, taş alet teknolojisindeki değişiklikler, ateşin kullanılması ve muhtemel simgesel uygulamalar da dahil olmak üzere, giderek daha karmaşık davranış kalıpları sergileyen arkeolojik kanıtlarla da paralellik gösteriyor. 

DİL VE DAVRANIŞLAR BİRLİKTE EVRİLDİ

Benzer bir şekilde, araştırma, insan evrimi boyunca giderek karmaşıklaşan davranışların birlikte evrildiğini ve ses iletişiminde verimliliğin artırıldığını destekleyen güçlü kanıtlar sunuyor. Yeni çalışmayı yayınlayan ekip yaklaşık yirmi yıldan beridir bu araştırma hattını geliştiriyor ve analizleri ek fosil türlerine genişletmek için sürmekte olan ortak çalışmalara sahip. Ancak şu an için en heyecan verici şey, elde edilen yeni sonuçlar.

İspanya’daki Universidad de Alcalá’da profesör olan Ignacio Martinez, “Bu sonuçlar özellikle memnuniyet verici” diyor: “Bu soru hakkında bir asırdan fazla süren araştırmalardan sonra, Neandertallerin konuşma kapasiteleri sorusuna kesin bir cevap verdiğimize inanıyoruz.”


Yazının orijinali Binghamton sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)