Antep'te kadın cinayetlerine tepki: Yetkililer şiddeti önlemek yerine failleri koruyor

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, Antep'te Meral Maş ve Neslihan Kaya'nın öldürülmesini basın açıklamasıyla protesto etti.

Google Haberlere Abone ol

Cengiz Bölükbaşı

GAZİANTEP- Antep'te Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu, 1 gün içinde Meral Maş'ın evli olduğu erkek tarafından ateşli silahla öldürülmesine ve Neslihan Kaya'nın boş bir arsada öldürülmüş olarak bulunmasına tepki göstermek için basın açıklaması düzenledi. Balıklı Parkı'nda düzenlenen açıklamada, 'öldürülen kadınların sorumluluğunun ülkeyi yönetenlerde olduğu' belirtilerek, "Kadınlar eşitlik ve özgürlük mücadelesinden vazgeçmeyecek" denildi

'ŞÜPHELER AYDINLATILMAK ZORUNDA'

Neslihan Kaya’nın ölümüne dair pek çok şüphenin ileri sürüldüğünü ve yetkililerin etkin bir soruşturma yürüterek bu şüpheleri aydınlatmak zorunda olduğu ifade edilen açıklamada, "Çünkü biz biliyoruz ki failler artık gerçeklerin açığa çıkmaması için kadın cinayetlerini şüpheli hale getiriyor. Soruşturma süreci etkin yürütülmediğinde bundan cesaret alıyorlar" denildi.

'ÖLDÜRÜLEN KADINLARIN SORUMLULUĞU ÜLKEYİ YÖNETENLERDEDİR'

Esra Maş'ın evli olduğu erkek tarafından çocuklarının gözü önünde öldürüldüğü ve kadınların evde, sokakta, okulda ve iş yerinde güvende olmadığı belirtilen açıklamada, öldürülen kadınların sorumluluğunun ülkeyi yönetenlerde olduğu vurgulandı. Yetkililerin kadın cinayetlerini önlemek için siyasi irade göstermek zorunda olduğu dile getirilen açıklamada, "6284 ve İstanbul Sözleşmesi’ni etkin uygulamak zorunda. Kadın düşmanı politikalar üretenler şimdi de 'İstanbul Sözleşmesi'ni gündemimizden çıkardık' diyor ve faillere cesaret vermeye devam ediyor. Başka Esralar, başka Neslihanlar olmasın diye bizler İstanbul Sözleşmesi'ni asla gündemimizden çıkarmıyoruz. Bu hukuksuzluğu kabul etmiyoruz ve 'İstanbul Sözleşmesi Yaşatır' demeye devam ediyoruz" denildi.

'ÖZGÜRLÜKLERİMİZDEN VAZGEÇMEYECEĞİZ'

Kadınların hayatlarına dair aldıkları kararların ardından öldürülme korkusuyla yaşadıkları belirtilen açıklamada, kadınlar eşit ve özgür olana kadar meydanlardan ayrılmayacakları dile getirilerek şunlar söylendi: "Yetkililer kadınları erkek şiddetinden korumak yerine failleri cesaretlendirirken; bizler eşitlik mücadelemizden, özgürlüklerimizden ve kazanımlarımızdan vazgeçmeyeceğiz. Buradan bütün kadınlara çağrımızdır. Gelin 25 Kasım'da meydanlarda buluşalım. İstanbul Sözleşmesi ile başlayan cümleler kuralım. Türkiye'de ve dünyada kadınların mücadelemizle özgür yaşayacağını meydanlarda gösterelim. Bu mücadelede hiçbir kadın asla yalnız yürümeyecek."