Yok hükmünde OHAL’e karşı HERHAL’de Başkent

Yok hükmünde OHAL ve her hâlde Başkent teması ile sanattan, siyasete, medyadan, yerel yönetimlere mekânın her anını yaşayacağız özgürlüğün ruhuna dokunacağız. Hukuksuzluğun ortasında kentin ve yaşamın kendi hukukunu herkese açık atölyelerle yeniden şekillendireceğiz.

Google Haberlere Abone ol

Tezcan Karakuş Candan 

Uluslararası Mimarlar Birliği bu yıl Dünya Mimarlık Günü temasını “daha iyi bir dünya tasarla” olarak belirleyerek mimarların toplumsal sorunlara karşı sorumluluklarını bir kez daha hatırlattı. Daha iyi bir dünyayı tasarlamak için, savaşın, baskının hüküm sürdüğü  OHAL’in neredeyse olağanlaştırılmaya başladığı günler Türkiyesinde Başkentin mimarları olarak OHAL’de ve başka hâlde, her hâl ve durum altında mücadele olmadan daha iyi bir dünyayı tasarlayamayacağımızın farkındayız. Özgürlük Demokrasi, Barış ve yaşanabilir bir Türkiye için  OHAL baskısı olağanlaştırılmaya çalışılırken, mimarlar olarak geleceğimiz için OHAL’i yok hükmünde kabul ederek her hâl ve şart altında dahi  bu coğrafyada yaşıyorsak eğer görevimizin  mücadele olduğunu biliyoruz, kesintisiz mücadeleye devam ediyoruz. Mücadele domino taşı dizmek gibidir. Umut ise dizilmiş domino taşlarından birine dokunarak kelebek etkisi yaratmaktır. Dünya mimarlık gününde, tüm siyasal, ekonomik, sosyal ve idari kararların verildiği Başkentte OHAL’i yok hükmünde sayıyoruz. Bu nedenle  Mimarlar Odası Ankara Şubesinin 3 Ekim'de başlayacak Dünya Mimarlık Günü etkinlikleri 'HERHAL’DE BAŞKENT: Zaman/Mekan/Hukuk' teması olarak belirlendi.Her etkinlikle birlikte domino taşı dizeceğiz ve biriktireceğiz, birlikte devireceğiz belki de.

Yok hükmünde OHAL ve her hâlde Başkent teması ile sanattan, siyasete, kalemlerin susturulmaya çalışıldığı bir süreçte medyadan, katılımcı yerel yönetimlere, kentsel toplumsal muhalefette direnişin estetik süreçlerinden, erişilebilirliğe, toplumsal cinsiyet eşitliği ve kamusal mekanların kullanımından bisiklet ve yaya ulaşımına, çocuklar için sağlıklı ve yaratıcı mekan tasarlamaktan, binaların dilinden hikâyelere, tehdit altında kültürel mirastan, yıkımlara, Başkentte zamanın mekânın her anını yaşayacağız özgürlüğün ruhuna dokunacağız. Hukuksuzluğun ortasında kentin ve yaşamın kendi hukukunu herkese açık atölyelerle kamusal mekan üzerinden yeniden şekillendireceğiz. Kentin hukuku, evrensel hukuk, kendi hukukumuz olacak… Sanat, siyaset, ekonomi, dayanışma, katılım, mimarlığın yaratıcı gücü ve  mekanın vazgeçilmez dönüştürücü gücü, mücadelenin ivmesini hızlandıracak umudu çoğaltacak…

Dakika farkıyla yaşadığımız 10 Ekim katliamında canlarımız alındı aramızdan, OHAL’de onların bedenlerinin düştüğü yerde zamanın mekanın hukuksuzluğun farkında olarak unutmayacağız, Başkentin en ağır katliamında yaşadığımız tanıklığımız mücadele kararlılığımız, bıraktıkları izler izlerimiz olacak…

'MÜCADELEYE CANSUYU OLSUN DİYE'

Ankara’nın Başkent oluşu 13 Ekim’de Başkent Dayanışması ile birlikte  “Ulus'ta Atatürk anıtına koyacağımız protokol çelenginden sonra İnsan Hakları Anıtına “Anıttan Anıta Başkente Sahip Çıkıyoruz Yürüyüşü” gerçekleştireceğiz. Anıttan Anıta yürüyüşü Başkentin kuruluş hikayesini anlatan Ulus Atatürk Anıtı ile tehdit altında Başkentin kurtuluşunun mecburiyeti demokrasi ve insan hakları temasını simgeleyen Konur Sokak İnsan Hakları Anıtı arasında gerçekleşecektir. Yeniden yaşanabilir bir Başkenti tahayyül etmek, ütopyalar ve distopyalar oluşturmak bu aksın mekansal ve siyasal potansiyelerini açığa çıkartmakla sağlanacak.

Türkiye’de yok hükmünde OHAL koşulları altında Cumhuriyetin özgürlükçü değerleri, insan hakları, evrensel demokrasi ve barış ile taçlandıracak mücadeleye cansuyu olsun diye daha iyi bir dünyayı tasarla etkinliklerimiz, 29 Ekim’de Cumhuriyet balosu ile tamamlanacak.

YOK hükmünde OHAL’de 3-29 Ekim tarihlerinde 'HERHAL’de BAŞKENT' mücadele etkinliğine, domino taşı dizmeye ve devirmeye davetlisiniz.

Program için tıklayınız