Yılmaz Özdil-Uğur Dündar polemiğinin perde arkası

Sezgin Baran Korkmaz'ın gazetecilerle şaibeli ilişkilerine dair tartışma, niçin Yılmaz Özdil ile Uğur Dündar arasında kavga boyutuna vardı? Tartışmanın odağındaki Kamil Ekim Alptekin kim?

Abone ol

DUVAR - Türkiye'nin Sedat Peker'in iddiaları sonrasında kara para aklamakla suçlanan Sezgin Baran Korkmaz'ın gazetecilerle kurduğu şaibeli ilişkileri tartıştığı bir dönemde, Sözcü gazetesi yazarları Yılmaz Özdil ile Uğur Dündar arasında yaşanan tartışma merak konusu oldu. Özdil dün Uğur Dündar'ın canlı yayında olduğu sırada Twitter hesabından “SBK’nın kafakola aldığı gazetecileri, kime hangi televizyonu kurdurduklarını biliyorum ama söylemem demedim, aksine açık açık söylüyorum, ABD’deki iddianamede yazıyor..." mesajını paylaştı; ardından da Dündar, Özdil'in kendisinin adını anmamasına rağmen, “Sen benim ne kadar namuslu olduğumu bilen bu ülkedeki iki üç insandan birisin. Birisi Müjdat Gezen’dir, İkincisi sensin. Sana 'kardeşim' dedim. Sen nasıl olur da ‘değerli ağabeyim’ dediğin, yere göğe sığdıramadığın bir insana ima yollu dahi olsa çamur atmaya yeltenirsin" tepkisini gösterdi. 

TARTIŞMANIN ODAĞINDA KAMİL EKİM ALPTEKİN VAR

Sözcü gazetesinin iki yazarının tartışmasının arka planında, Borajet'in eski sahibi Yalçın Ayaslı'nın, Sezgin Baran Korkmaz'ı şantaj, tehdit ve itibarsızlaştırma yoluyla şirketine 'çökmekle' suçlayarak Şubat 2019'da ABD'de mahkemeye sunduğu şikâyet dilekçesi bulunuyor. Ayaslı sonradan değiştireceği bu dilekçede, Kamil Ekim Alptekin'i Korkmaz ile birlikte Türkiye medyasındaki karalama kampanyasını örgütlemekle suçluyor. Alptekin'in adı bu dilekçede 20'den fazla defa geçiyordu.

Dündar-Özdil tartışmasına bağlanan nokta ise Alptekin'in uzun süredir, Uğur Dündar'ın kurucusu olduğu ARTI 1 TV'nin gizli finansörlerinden biri olduğunun iddia edilmesiydi. Kamil Ekim Alptekin bir yandan da, Türkiye hükümeti adına ABD'de lobi faaliyetleri yürüttüğü, eski ulusal güvenlik danışmanı Michael Flynn ile bu amaçla anlaşma yaptığı iddiasıyla gündeme gelmiş bir isim.

'GAZETECİLERLE AYASLI'YI KARALAMAK İÇİN KORKMAZ ADINA İLİŞKİ KURDU' 

Alptekin, Ayaslı'nın avukatlarının ABD'de 12 Şubat 2019 tarihinde Sezgin Baran Korkmaz aleyhine verdiği şikâyet dilekçesinde, Türkiye'de çok sayıda gazeteciyle Korkmaz adına kurduğu ilişkiler üzerinden 'Ayaslı'yı FETÖ'cü olarak karalamak, itibarsızlaştırmak ve şantaj yapmakla' suçlanıyor. Alptekin'in bu karalama kampanyası döneminde Korkmaz'a ait olan Mega Varlık'ın yönetim kuruluna girdiği ve Mega Varlık'ın Bora Jeti satın aldığı dönemde de kurulda olduğu belirtiliyor.

Ayaslı, ilgili şikâyetinde daha sonradan Alptekin'in ismini çıkardı.

HANGİ GAZETECİLERİN VE GAZETELERİN İSMİ GEÇİYOR?

Ancak bu şikayet dilekçesinde, Bülent Baskoy, Ergün Diler, Ersin Ramoğlu, Mahmut Övür ve Soner Yalçın gibi isimlerin yanı sıra Takvim, Sabah, Gazeteport, Cumhuriyet, Hürriyet ve Habertürk'ün 'Korkmaz'ın şantaj örgütünün yönlendirmesiyle' Ayaslı ve Borajet aleyhinde yalan haberler yaptığı iddia ediliyordu. Kamil Ekim Alptekin'in de Ağustos 2016'da Ergün Diler ile Sezgin Baran Korkmaz'ın talimatıyla biraraya gelip Ayaslı aleyhine medya kampanyasını başlattığı; Diler'in bu tarihten sonra Takvim gazetesinde Ayaslı ile FETÖ ilişkisine dair çok sayıda makale kaleme aldığı; Mahmut Övür ve Soner Yalçın'ın da benzer makaleler yayımladığı öne sürülüyordu.

'GAZETECİLERE YALIDA DAVET VERİLDİ, AVRUPA TATİLLERİ TEKLİF EDİLDİ'

Bir diğer iddia da, Sezgin Baran Korkmaz ile Kamil Ekim Alptekin'in Ağustos 2017'de İstanbul'daki bir yalıda bir grup muhabiri ağırladığı yönündeydi. İddiaya göre, Mega Varlık'a ait olan yalıda verilen davette, Alptekin ve Korkmaz aralarında Hürriyet ve Habertürk muhabirlerinin de bulunduğu gazetecileri Ayaslı aleyhindeki haberleri sürdürmeye teşvik etti.

Ayaslı'nın avukatları, bu tür haberler yayımlayan gazetecilere, tüm masraflarını Korkmaz'ın karşılayacağı Avrupa tatilleri vaat edildiğini de öne sürdü. Bu davetten sonra Hürriyet, Habertürk ve Akşam gazetelerinde Korkmaz'ın talep ettiği türden haberlerin yayımlanmaya devam ettiği iddia edildi. Ayaslı'nın avukatlarının şikâyet dilekçesindeki bu iddialar, ayrıntıya girilmemekle birlikte, ABD'de açılan ilgili davanın iddianamesinde de 'medya kampanyası' başlığı altında yer aldı. 

ÖZDİL NE İMA ETTİ?

Yılmaz Özdil'in dün attığı tweetlerde 'iddianame' derken kast ettiği metin de, ARTI 1'in finansörü olduğu iddia edilen Kamil Ekim Alptekin'in Sezgin Baran Korkmaz'la birlikte çalıştığını öne süren bu şikâyet dilekçesi. Özdil paylaşımında, "SBK’nın kafakola aldığı gazetecileri, kime hangi televizyonu kurdurduklarını biliyorum ama söylemem demedim, aksine açık açık söylüyorum, ABD’deki iddianamede yazıyor... Dürüst ve güvenilir (!) araştırmacı gazeteciler niye bu mevzudan hiç bahsetmiyor diye soruyorum?” ifadelerini kullandı. 

DÜNDAR: SEN ARTIK DEĞERSİZ YILMAZ'SIN

O sırada TELE 1'de Tuncay Mollaveisoğlu’nun Anında Manşet programında konuşan Uğur Dündar ise sert tepki gösterdi. Dündar, "Yılmaz'ın bu imayı yapması benim sırtımdan yediğim en ağır hançerlerden biridir. Biri bana Yılmaz Özdil’i sorsa ‘Yılmaz pis bir işe bulaşmaz’ derim... Yılmaz’a da yazıklar olsun... Yazıklar olsun sana, yerin dibine gir. Bitti benim için artık. Çok namuslu bir iş yapmışız, tebrik etmesi gerekirken imalı çamur. Yazıklar olsun. Yılmaz sakın karşıma çıkma. Mezarıma dahi gelme. Seni görürsem çok fena yapacağım. Ben 77 yaşındayım. Zerre pislik bulamazsınız. Sırtımdan şu anda kanlar akıyor" dedi.

Dündar, “Sen benim ne kadar namuslu olduğumu bilen bu ülkedeki iki üç insandan birisin. Birisi Müjdat Gezen’dir, İkincisi sensin. Sana 'kardeşim' dedim. Sen nasıl olur da ‘değerli ağabeyim’ dediğin, yere göğe sığdıramadığın bir insana ima yollu dahi olsa çamur atmaya yeltenirsin" diye konuştu.

ÖZDİL: SORMAYAYIM O HALDE...

Özdil bir diğer paylaşımında da, “SBK iddianamesinde yazılanları sordum, Tele1’de değerli ağabeyim Uğur Dündar’la Tuncay Mollaveisoğlu beni eleştiriyor, sormayayım o halde...” dedi.

AYŞENUR ARSLAN: UĞUR DÜNDAR EN SON DÖNEMEÇTE ÖĞRENDİ

Gazeteci Ayşenur Arslan da bu sabah Halk TV'de yayınlanan Medya Mahallesi programında konuya ilişkin bilgilerini paylaştı. "Uğur Dündar canlı yayındayken Yılmaz Özdil bir dizi tweet paylaşmış. Özdil mesajlarını verdi ama yetmedi anlaşılan Uğur Dündar'ın ve Tuncay Mollaveisoğlu'nun isminden de söz etti" diyen Arslan şöyle devam etti:

"Özdil özetle şöyle demeye getirdi. Uğur Dündar ve Tuncay Mollaveisoğlu daha önce bir televizyon kanalında birlikteydiler. Mollaveisoğlu kanalın genel yayın yönetmeniydi, Uğur Dündar ise anchormandi. Artı TV kanalın adıydı. Onu kastediyor... Bunun arkasında da SBK'nın olduğunu, talimatlarıyla kurdurduğunu falan ima ediyor anlaşıldığı kadarıyla. Bunun üzerine Uğur Dündar bugüne kadar hiç tanık olmadığım bir öfkeyle bunları söyledi.

"Sezgin Baran Korkmaz, Artı 1 TV için söylüyorum medya patronu değildi. O bağlantı, Ekim Alptekin üzerinden kuruluyor. Az çok o meselenin ayrıntılarına tanık olduğum için anlatmam lazım. Ekim Alptekin, esas burada sözü edilen perde gerisindeki adam.

"Ekim Alptekin, çok entresan bir isim. ABD yargısının hazırladığı iddianamede SBK ile ilintili olarak adı geçiyor. Bir başka olayla daha duyduk Ekim Alptekin'i. Türkiye'den bir grubu götürmüştü Washington'a. Orada Trump'ın Ulusal Güvenlik Danışmanı ile buluşturmuştu. Bu danışman daha sonra itirafçı oldu. Trump ile Rusya arasında Ukrayna üzerinden bir anlaşmalar ile seçime, siyasete yönelik manipülasyonlar yapıldığı söylenince, bu da dosyada yer alınca itirafçı oldu. İtirafçı olduğu zaman, "Türkiye'den bir grup geldi. Getiren Ekim Alptekin'dir. Ekim Alptekin orada, Fetullah Gülen'i gizlice kaçırıp Türkiye'ye götürebilir miyiz konusu tartışıldı." dedi. Bu medyaya yansıdı. Alptekin ise medyaya yansıyınca, "Ben vatanına milletine bağlı bir insanım, bütün geziyi cebimden finanse ettim" dedi. 

'YILMAZ ÖZDİL ÇOK DIŞINDA OLDUĞU İÇİN BİLMİYOR OLABİLİR'

"Dün akşam, çok sıkı iki dost arasında patlak veren kavganın içinde nasıl yer alıyor Ekim Alptekin? İma şu, Ekim Alptekin Artı 1 televizyonunun gerçek patronuydu onun arkasında da SBK vardı. Ben şunu biliyorum, Ekim Alptekin Artı 1 televizyonunun patronuymuş ama bunu Uğur Dündar ile Tuncay Mollaveisoğlu'nun en son dönemeçte, kanaldan ayrılmalarından kısa bir süre önce fark ettiklerini biliyorum. Altan Ertürk diye bir patron olduğu zannediliyordu. 

Yanılmıyorsam Tuncay Mollaveisoğlu'nun odasına Gezi olayları sırasında, eli cebinde biri girmiş. Ekim Alptekinmiş, ben demiş buranın patronuyum. Yılmaz Özdil bu olayın çok çok dışında olduğu için bilmiyor olabilir. Bir yerlerden duyarak, sonra da iddianameyi okuyarak olayı SBK'ya kadar götürmüş olabilir. SBK'nın listesinde de 12 gazeteci var deniliyor ya, böyle bir şeyler ima etmiş olabilir."

DOLAYLI DESTEĞİNİ DOĞRULAMIŞ, 'KAPATIN BU TELEVİZYONU DEDİM' İFADELERİNİ KULLANMIŞTI

Kamil Ekim Alptekin, 29 Ocak 2018'de Habertürk gazetesi yazarı Sevilay Yılman ile söyleşisinde, ARTI 1 TV'ye finansal destek verdiği iddialarını doğrulamış ama bu desteği doğrudan değil, reklam yoluyla verdiğini söylemişti. Alptekin, “O dönemler EA Gayrimenkul adlı bir şirketim vardı ve o şirketimin ortaklarından biri de Mustafa Karasu adlı kişiydi. İddialı bir şirketti ve büyük bir reklam bütçesi ayırmıştık. 120 milyon TL. Şu anda görüşmediğim, sonradan ortaklığımızın bozulduğu Mustafa Karasu bu bütçenin bir bölümünden Artı Bir TV’ye de reklam vermişti. Hiç ilgim olmadı. Sadece bir kez gittim televizyona, bir daha kapısından geçmedim. Zaten sonradan işin içine Can Dündar’ların filan girip 17/25 Aralık Darbe Girişimi’ne alenen destek verdiklerini öğrenince ortağıma ‘Kapatın bu televizyonu’ dedim" ifadelerini kullanmıştı.

Yılman ise yazısına, şu notu düşerek son vermişti: "Her şeyi anladım da, Ekim Bey’in ilgisi dahi olmadığı, sadece ortağının alakasının olduğu bir televizyonun kapatılmasıyla ilgili talimat vermesini anlayamadım. Hikâyenin birçok yeri tuhaf ama orası bayağı tuhaf geldi bana.” (DIŞ HABERLER)