Ezgi Özcan

eezgiozcan@gmail.com
TÜM YAZILARI
Aliye'den Sadakatsiz'e 16 yıllık değişimin hikâyesi Herhangi bir şekilde hayatın zorluklarıyla mücadele eden cefakar kadın karakterleri izlemeyi ülkece pek seviyoruz. Kahramanın yolculuğu matematiği, karakterin hikaye doğurabilmesi için belli başlı engelleri aşmasını emreder. Bu, dramanın olmazsa olmaz kuralıdır zaten. Ancak diğer yandan hissim şudur ki kadınların varoluş savaşı hiç bitmediğinden, biz dizi seyircisi olarak kadın karakterlerin başka şekillerde hareket etmesini pek hayal edemiyoruz.
Yerli dizi sektöründe sınıf meselesi Kuralsız bir gladyatör arenasında, aslanlara karşı hayatta kalmaya çalışan kültür işçileri olarak nasıl mücadele vermemiz, çözüm olarak nasıl formüller aramamız gerektiği ise kocaman bir problem olarak önümüzde duruyor. Fakat problem tanımını ve hikayesini doğru konumlandırmak, tartışmaların hakkıyla yürütülmesi için ilk şart. Prekarya sınıfının matematiği, davranış alışkanlıkları, duyguları ve endişeleri diğer iktisadi sınıflardan farklılık gösterdiği için bilindik örgütlenme pratiklerinin, bu topluluktan beklenen sonuçları alamaması ise çok normal. Jones, Sinekli Bakkal, Notting Hill ve Çıplak Çıplak adıyla müsemma şekilde her ne kadar eskort Eylül’ün hikayesini anlattığını iddia ederse etsin, kurduğu aşk üçgeni itibariyle aslında Cem’in hikayesini anlatmış oluyor. Zira biz aslında Eylül’ün aksiyonlarıyla değil, iki kadın arasında kalmış Cem’in salınımlarını izliyoruz. Cem, her şeye rağmen Eylül’e mi aşık olacak yoksa risk almayıp nişanlısıyla yoluna devam mı edecek sorularına cevap arayan bir senaryoyla karşı karşıyayız. Kısaca ambalaj başka ürün başka...
Yerli dizilerde güvenlik meselesi Dizi sektöründeki şu anki işleyişin hangi dinamiklere bağlı olduğunu, tecrübelerim doğrultusunda gözler önüne sermeye çalışsam da bu dinamikleri elbette sorguluyorum. Yapım şirketlerinin ve kanalların, ‘güvenli’ addettiği diziler gerçekten güvenli mi? Geçtiğimiz yıl, düşük reytingler yüzünden yayından kaldırılan dizilerin çoğu ‘cesur’ yapımlar değil ‘bilindik’ yapımlardı. “Bunlar satıyor, seyirci bunu istiyor” mitinin örtüsünü kaldırıp altına bir bakmak gerekiyor artık. Doğruluğu tartışılır yöntem ve rakamlarla oluşturulan pazar stratejisi, geçerliliğini yitirmekte belli ki.