Yasaklanan ‘KHK Buluşması’nın bildirisi İHD’de açıklandı

Ankara Valiliği’nin ‘KHK’liler Büyük Buluşması’nı yasaklamasının ardından siyasi partilerin genel merkezlerinde gerçekleşen toplantının 25 maddelik bildirgesi İHD Genel Merkezi’nde açıklandı. KHK’lerin iptal edilmesi talep edilen bildiride, “Düşünce ve ifade özgürlüğü suç olmaktan çıkarılmalıdır” denildi.

Abone ol

ANKARA - Ankara Valiliği’nin OHAL döneminde yayımlanan Kanun Hükmünde Kararnameler ile görevlendirilen uzaklaştırılanların, Ankara Yılmaz Güney Sahnesi’nde düzenlemek istedikleri “KHK’liler Büyük Buluşması” etkinliğini yasaklamasının ardından toplantı dün (5 Ekim) HDP ve Saadet Partisi Genel Merkez’lerinde düzenlendi. KHK’liler Platformu’nun toplantıya ilişkin sonuç bildirgesi İnsan Hakları Derneği (İHD) Genel Merkezi’nde açıklandı.

‘TÜRKİYE’DE OHAL KABUSU BİTMELİ’

Bildirinin okunması için gerçekleştirilen toplantıda konuşan HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Önemli titiz bir çalışma dönemi geçti ve bir gün kala yasaklama kararıyla karşılaştık. Sıkıntılı saatlerdi bizim için evet ama bunu bir şekilde aştık. Siyasi partiler bize kapılarını açtı. Bu vicdanları sızlatan bir durumdu. Artık Türkiye’de OHAL kabusu bitmeli. Artık bu ihlallere karşı desteğini arttıran partiler ve STK’ler daha çok artacaktır. Polis siyasi partilere insanların girişini engelliyordu. Emniyet görevlilerinin de inanmadıkları şeyi yapmaya çalıştıklarını görüyorduk. Kamuoyunun baskısıyla bu suni barikatlar yıkıldı ve KHK’lilerin sesi HDP’de yükseldi” dedi.

‘ÜÇ YILLIK BİR GÖZYAŞININ ÜZERİNDE TEMELLENMİŞ BİR YAZI’

Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi öğretim üyeliğinden 7 Şubat tarihli KHK ile ihraç edilen Prof. Dr. Nejla Kurul’un, “Bu bildiri üç yıllık bir gözyaşının üzerinde temellenmiş bir yazıdır. Bu henüz tamamlanmamış bir yazıdır. Acıları daha çok yansıtan bir metni yeniden ileriki zamanda ele alacağız” sözlerinin ardından okuduğu bildiride valiliğin yasak kararının ardından HDP önündeki polis şiddetine de değinildi.

OHAL komisyonunun lağvedilmesini, yargı bağımsızlığının sağlanmasını, özel sektörde çalışma yasağının kaldırılmasını talep eden KHK’lilerin 25 maddelik bildirgesi şu şekilde:

1- Yasalaşmış tüm KHK'lar iptal edilmelidir.

2- Yargı bağımsızlığı tümüyle sağlanmalıdır.

3- Tüm yargılamalar adil bir şekilde yapılmalıdır.

4- Masumiyet karinesi esas alınmalıdır.

5- Tutuksuz yargılama esas olmalıdır.

6- İddianamelerin kısa sürede hazırlanarak, bireylerin mahkemeye çıkış sürelerinin hızlandırılması ve böylelikle tutukluluk sürelerinin kısaltılması sağlanmalıdır.

7- Düşünce ve ifade özgürlüğü suç olmaktan çıkarılmalıdır.

8- Mahkemelere yapılan baskılar nedeniyle hüküm giymiş kişilerin davalarının yeniden görülmesi sağlanmalıdır.

9- Hakim ve Savcılar Kurulu'nun yürütmenin kontrolünden ivedilikle çıkarılması için gerekli düzenlemeler yapılmalıdır.

10- Gündemde sıcağı sıcağına tartışılan yargı reformunun hazırlanma sürecinde tüm toplumsal kesimlerin bu sürece dahil edilmeleri gerekmektedir. Bu bağlamda KHK'lilerin yaşadıkları ciddi hak ihlalleri ve sorunlarına karşı yapılması öngörülen/planlanan reformların hazırlanma sürecinde bizzat KHK'liler Platformlarının yer alması sağlanmalıdır.

‘PASAPORT TAHDİDİ KALDIRILMALI’

11-Tutuklu/hükümlü hamile, yeni doğum yapmış, bebekli veya çocuklu kadınlar, yaşlı, hastalar ve harp okulu öğrencilerinin ivedilikle tahliye edilmeleri sağlanmalıdır.

12-Kamudan ihraç edilen kişiler ivedilikle görevlerine iade edilmeli ve tazminat ve onarıma ilişkin düzenlemeler yapılmalıdır.

13- Özel sektörde çalışma yasağı kaldırılmalıdır.

14- Mesleklerin icra edilmesinde gerekli olan ruhsat, lisans gibi belgelerin ivedilikle verilmesi sağlanmalıdır.

15- Eğitim hakki ile ilgili her türlü engel ortadan kaldırılmalıdır.

16- KHK'li ve birinci derece yakınlarına konulan pasaport tahdidi ivedilikle kaldırılmalı ve seyahat özgürlüğünün önü açılmalıdır.

17- Hayatın kendisine koyduğu engelleri aşmada büyük güçlükler yaşayan engelli kamu emekçileri, ihraç edilmeleriyle birlikte nefes alamaz hale getirilmişlerdir. Engelli KHK'lilerin pozitif bir ayrımcılıkla işe geri dönüşleri ivedilikle sağlanmalıdır.

18- OHAL inceleme Komisyonu; ihraçlara karşı etkin bir başvuru yolu değildir, tam aksine KHK'lilerin hak ihlallerini uzatarak, sorunlarının çözümünü geciktirmektedir. Çünkü OHAL inceleme Komisyonu, KHK'lilerin, haklarında yürüttükleri işlemlerin hiçbirine müdahil olmalarına izin vermez. KHK'lilerin, haklarında yapılan işlemlere esas olan dosyalarına erişim olanağı haklarındaki suçlamaları hiçbir şekilde bilmeden savunma yapmak zorunda bırakırlar. Komisyon'un gerçek anlamda bir kurumsal bağımsızlığı bulunmamaktadır. KHK'lilerin dosyalarının değerlendirilmesinde hukuki/objektif kriterlerden ziyade siyasi iktidar tarafından belirlenmiş kriterleri kullanmaktadır. Komisyon oldukça uzun süren bir inceleme sürecine dayanmakta, ihraçları onayan kararlarda atıfta bulunulan delillere rastlanmamakta veya bu delillerin oldukça zayıf delillerden oluştuğu görülmektedir. Sözü edilen birçok etken nedeniyle OHAL inceleme Komisyonu'nun bir an önce lağvedilmesi gerekmektedir.

‘İMZA KAPMANYALARI BAŞLATILMALI’

19- Somut delil olmaksızın mal varlığına el konulan kişilerin mallarının iadesi sağlanmalıdır.

20- OHAL haksızlık ve hukuksuzlukları sadece KHK ile yapılan ihraçlar ile sınırlı kalmamıştır. Bu haksızlık ve hukuksuzluklara "aile boyu fişleme ve ayrımcılık" şeklinde güvenlik soruşturmaları da eklenmiştir. Bu nedenle emek mücadelesi sadece kamudaki işlerinden uzaklaştırılan KHK'lileri değil, halihazırda çalışmakta olan ve bir işe girmeye çalışan tüm işsizleri ilgilendirmektedir. Emek mücadelesinin kamu ve özel sektör çalışanlarını da kapsayacak şekilde bütüncül biçimde ele alınması kamusal desteği artıracaktır.

21- Kendi içine sıkıştırılmaya çalışılan, kamusal alanda görünürlükleri engellenen bireylerin birçok ilde kurmuş ve halihazırda kurmakta oldukları KHK'liler Platformlarının birbirleriyle ve tüm toplumsal kesimler ile sürekli temas halinde bulunulmasının sağlanması ve bu konuda yaşanan sorunların aşılması için çaba gösterilmesi büyük önem taşımaktadır.

22- KHK ile ihraç edilenler ve güvenlik soruşturması olumsuz gelenlerin dayanışmasının her anlamda daha güçlü kılınması ve daha sağlam birlikteliklerin sağlanması büyük önem taşımaktadır.

23- Uluslararası sözleşmeler ve Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına göre herkesin örgütlenme ve barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğü ve hakkı bulunmaktadır. Pozitif yükümlülük olarak devletin hiçbir ayrımcılık yapmadan bu hakları koruma ve uygulanmasını kolaylaştırma ve bu hakları kullanan bireylerin hak ve özgürlüklerine müdahaleyi önleme görevi bulunmaktadır. KHK'lılar Platformlarının bulundukları illerde örgütlenme ve barışçıl toplantı ve gösteri özgürlüğü ve hakkını kullanarak eylemler yapmaları ve bu tür eylemleri yaygınlaştırmaları kamusal görünürlüklerini artıracaktır.

24- Yaşanan OHAL/KHK hak ihlallerinin mücadelede uluslararası kamuoyunun da destek ve dayanışmasını sağlamak üzere demokratik kitle ve emek örgütleri, insan hakları örgütleri ve büyükelçilikler ile iletişim kurulması sağlanmalıdır.

25- KHK hak ihlalleri ile ilgili ulusal ve uluslar arası imza kampanyalarının başlatılmalı ve sürdürülmelidir.