Üniversiteli Şule İdil'i ezen hafriyat kamyonunun şoförü: Cenab-ı Allah böyle nasip etmiş

Kadköy'de hafriyat kamyonun altında kalarak can veren üniversite öğrencisi Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin duruşmaya devam edildi. Tutuksuz yargılanan sanık Mumin Kılıç'ın şu sözleri salonda tepki gördü: Şahsı tanımıyorum. Cenab-ı Allah böyle nasip etmiş...

Abone ol

DUVAR - İstanbul Kadıköy'deki Yoğurtçu Parkı'nda hafriyat kamyonunun altında kalarak yaşamını yitiren Şule İdil Dere'nin ölümüne ilişkin açılan davanın üçüncü duruşması yapıldı. Şule İdil Dere'nin altında kalarak yaşamını yitirdiği kamyonun şoförü'nün; "Cenab-ı Allah böyle nasip etmiş. Maktulün üzerinden geçmedim. 16 tonluk bir araç bu. Üzerinden geçseydim kırılmadık kemiği kalmazdı" sözleri duruşmada tepki gördü.

İstanbul Anadolu 57. Asliye Ceza Mahkemesi'nde görülen davanın üçüncü duruşmasına, tutuksuz yargılanan sanıklar Mümin Kılıç, Saffet Altındağ, Ergun Ata, Kamil Celal Yıldırım, İbrahim Ruhi Kelleci, Zafer Karasaçlı, Teyfur Bingöl ve avukatları katıldı. Ölen Şule İdil Dere'nin babası Berdan Dere ile annesi Nesrin Aslan ve avukatları da duruşmada hazır bulundu.

'GÜVENLİK ŞERİTLERİ HALK TARAFINDAN KOPARILIYORDU...'

Duruşmada İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin iştiraki olan İSTAÇ A.Ş.'nin personelleri tanık olarak dinlendi. İSTAÇ'ta kamyon şoförü olarak çalıştığını söyleyen Mustafa Aslan, Yoğutçu Parkı'nda yapılan çalışma sırasında yaya yolunu kullanmak zorunda olduklarını söyledi. Çalışma alanına yaklaşık 300 metre geri geri gidip yükü yükledikten sonra düz bir şekilde oradan ayrıldıklarını söyleyen Aslan, "Çalışma alanına başka giriş yoktu. Ben oraya gittiğimde bizimle ilgilenen kişi sanıklardan Saffet Altındağ idi. Talimatları ondan alıyorduk. Biz çalışma yapmadan önce yolun kenarlarına güvenlik şeridi çekilmişti. Ayrıca büyük dubalardan konulmuştu. Çoğu kez güvenlik şeritleri halk tarafından koparılıyordu. Ayrıca araçların giriş yaptığı yerde yaya girişinin yasak olduğuna ve çalışma olduğuna dair tabelalar vardı" dedi. Tanık Mustafa Aslan, geri geri gitmenin yasak olduğu şeklinde bir talimat almadıklarını belirterek, "Bu yol üzerinde ara sıra yardımcı personel oluyordu" dedi.

Dinlenen tanık Ehtem Güler ise günde 12 saat çalıştıklarını belirterek, "Çalışma sahasında geri geri gitmek zorundaydık" diye konuştu.

Dere'nin ailesinin avukatları, mahkemenin görevsizlik kararı vererek davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesini talep ettiler. Sanıklardan Teyfur Bingöl'ün Avukatı Rıza Saka, "Bu dava kamu hizmetlerini başarıyla yürüten İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne karşı adeta bir kan davasına dönüştürülmektedir" diyerek davanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesine ilişkin talebin reddini istedi.

Avukat Saka'nın bu sözleri üzerine söz alan müşteki Avukatı Murat Özveri, Rıza Saka'nın bir önceki duruşmada da benzer cümleler kurduğunu, kendilerinin dosyanın kapsamı dışında hiçbir beyanları bulunmadığını, siyasi bir söylemlerinin olmadığını belirterek, "Sanki ailenin İBB'ye karşı bir ön yargı içinde olduğu değerlendirmesi yapması doğru değildir" dedi.

Şule İdil Dere davasında ‘olası kastla öldürmek’ talebi reddedildi

SANIK: CENAB-I ALLAH BÖYLE NASİP ETMİŞ

Kazayı yapan kamyonun şoförü tutuksuz yargılanan sanık Mumin Kılıç, "Şahsı tanımıyorum. Cenab-ı Allah böyle nasip etmiş" dedi. Salonda bulunan izleyiciler Mumin Kılıç'ın bu sözlerine tepki gösterdi. Sanık Kılıç sözlerine, "Kimseye kasten bir eylemde bulunmadım. Maktulün üzerinden geçmedim. 16 tonluk bir araç bu. Üzerinden geçseydim kırılmadık kemiği kalmazdı" deyince salonda bulunan izleyicilerin bir kez daha tepkisiyle karşılaştı.

Müşteki avukatlarının dosyanın Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmesi yönündeki talebini reddeden mahkeme, eksiklerin giderilmesi için duruşmayı erteledi.

İDDİANAMEDEN

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, 13 Mayıs 2016 tarihinde gece vakti Kadıköy Yoğurtçu Parkı ile Kurbağalıdere arasında kalan yaya ve bisiklet yolunda yürüyen Şule idil Dere'nin, Kurbağalıdere ıslah çalışması nedeniyle orada bulunan hafriyat kamyonunun altında kaldığı belirtiliyor.

Dere'nin, Mümin Kılıç yönetimindeki hafriyat kamyonunun manevra yapması ile altında kalarak hayatını kaybettiği belirtilen iddianamede, İSTAÇ yetkilileri Ruhi Kelleci ve Teyfur Bingöl, Zafer Karasaçlı, İBB Çevre Koruma Kontrol Daire Başkanlığı Deniz Hizmetleri Müdürlüğü Kıyı Temizleme Şefi Saffet Altındağ, kontrol elemanı Ergun Ata, Kamil Cemal Yıldırım ve şoför Mümin Kılıç'ın, "Taksirle adam öldürme" suçundan 2'şer yıldan 6'şar yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılmaları isteniyor.