Umutlar mahşer gününe kalıyor!

'Özkan Özgür ile 23 Soru'nun konuğu şair ve yazar Zafer Acar...

Abone ol

1. Sizin için kullanılan hitap biçimlerinden hangisi daha çok hoşunuza gidiyor?

Zafer. Bir de kızımın “baba” demesi.

2. Sizden daha zeki olduğunu düşündüğünüz arkadaşlarınız var mı?

Olmaz olur mu, var tabii. Ötesi egosantrik durumdur ki, o da klinik vakıa anlamına gelir. Zekâ denilen şey de hâlâ çözümlenebilmiş değil. İnsan, her zaman bir tarafının eksik olduğunu hisseder, gelişim adına etmelidir de. Biri fizik profesörüyken bir başkasının felsefe profesörü olduğunu düşünelim, ikisinin de özel ve eksik yanları bulunmakta, bu kişiler aklı başında insanlarsa birbirlerine tevazu içerisinde saygı duyar, kendi eksikliğinin farkında olurlar hep. Her zaman, bizden daha zeki olduğunu düşündüğümüz kişiler karşımıza çıkar. Bu bir vehim bile olsa.

3. Arada sırada saçma şeylerle uğraşmak zorunda olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Yaşamanın kendisi saçma. Bazen daha az saçma şeylerle uğraşıyorum, diyelim.

4. ‘Tüm yaşadığım sıkıntılara değdi bu!’ dediğiniz olaylar yaşadınız mı?

Her kitabımı tamamladıktan sonra içimden geçiririm bu cümleyi. Sonra çabucak unuturum.

5. Bir evcil hayvanın insanı mısınız? Geçmişte böyle bir deneyiminiz oldu mu, ileride bir gün düşünür müsünüz?

Kedileri severim. Bahçeli evde büyüdüm. Tavuklarımız, horozlarımız da vardı. Onlarla ilgilenmek beni mutlu ederdi.

6. Çocukluğunuzdan kalan ve ilk fırsatta tatmak istediğiniz özel tat var mı?

Çocukluğun kendisi müthiş bir tat. Öyle detayda özel bir tat yok.

7. Sanatın ya da sanatınızın neresindesiniz?

Merkezindeyim.

8. Ezberinizde şiir var mı? Hangi şairin hangi şiiri?

Beyitler, bentler var. Ezberim hiç iyi değildir. Surelerden başka herhangi bir metinsel bütünlük aklımda kalmıyor. Kur’an yeter zaten.

9. Okuduktan sonra çok etkilendiğinizi düşündüğünüz bir kitap var mı?

Birçok kitap var. Şu an her nedense “Fuzuli Divanı” demek geliyor içimden.

10. En son ne zaman tiyatroya gittiniz?

Beş altı ay önce Cemal Reşit Rey’de sahnelenen bir müzikale gitmiştim.

11. Belleğinizde yer eden ve tavsiye edeceğiniz bir film var mı?

Kitapta olduğu gibi çok sayıda var. En son izlediğim, Oscar’a aday gösterilen “Diriliş” filmi iyiydi. Bu arada Sezai Karakoç’u da hatırlamış olalım.

12. Size göre ‘yabancı’ kimdir?

Albert Camus’nun “Yabancı”sını, Âdem’in macerası yanında gayet yerli buluyorum. Melville’in “Bartleby”si ise bir yabancının ölümüne içine kapanmasının hoş bir örneğidir. “YAPMAMAYI TERCİH EDİRİM,” pasif ama kara-düzeni sarsacak bir tepkidir. “FABRİKANIZDA KÖLE GİBİ ÇALIŞMAK YERİNE AÇLIKTAN ÖLMEYİ TERCİH EDERİM” diyebilsek keşke.

13. En son ne zaman haksızlığa uğradığınızı düşündünüz?

Dünyada yaşıyor olmaktan ya da yaşamaya çalışmaktan daha büyük bir haksızlık yok bence. Doğarak ölüme mahkûm olduk. Bu da yetmezmiş gibi, her an hakkımızı gasp eden şirketler, zalim devletler var.

14. Hak etmediğini düşündüğünüz birilerine saygı göstermek zorunda kaldığınız oldu mu?

Devlet memuruysanız bu durum kaçınılmazdır. Hem de neredeyse her gün emre itaat.

15. Günlük hayatta görünce nefret ettiğiniz hareket nedir?

Gözünüzün içine baka baka birilerinin size yalan söylemesi. Özellikle de siyasiler. Menfaat icabı liderlere yalakalık yapan kitap yüklü merkepler de midemi az bulandırmıyor değil. Üstelik ağızlarından Edward Said’i de düşürmezler.

16. Sizi umutlandıran bir duruma örnek verir misiniz?

Bu soruyu en sona bıraktım, uzun uzadıya düşündüm, ne yazık ki cevap bulamadım. Hâlâ dünyanın fakir ve yaralı yanlarında kan akmaya devam ediyor. Açlık bitti mi, kapitalizmin yerini eşit paylaşım mı aldı. Savaş uçaklarına biniyor ölüm, kurşun hızıyla iri veya minik her bedene saplanıyor. Umutlar mahşer gününe kalıyor.

17. Hayallerinizin peşinden koştunuz mu? Hayal kurmaya devam ediyor musunuz?

En büyük hayalim şair olmaktı. Sanırım bunu başardım ve bunun çok da mühim bir şey olmadığımı anladım. Artık çok şükür küçük hayallerim var.

18. Rekabetçi olduğunuzu düşünüyor musunuz?

Oldubitti kendimle bir rekabet içerisindeyim, yoruluyor muyum evet yoruluyorum, ama benden önde kişileri –bilhassa ata şairler- örnek alıyorum, evet onlarla yer yer bir mücadeleye giriştim. Bu çaba savaş değil, yapıp ettiklerimin birer sağlamasıydı.

19. Özür dilemeyi ve teşekkür etmeyi ihmal ettiğiniz olur mu?

Eskiden çok olurdu, yaş ilerledikçe olgunlaşıp kibarlaşıyor insan.

20. Neyi ya da kimi özlüyorsunuz?

Bazen çocukluğumu özlüyorum. Çocukluğumun da her anını değil elbette. Zor geçen bir çocukluğum oldu.

21. Stres atmak ya da kafanızı dağıtmak için ne yaparsınız?

Taksim’de kitapçıları gezer, arkadaşlarla buluşurum. Kitap okurum, şiir yazarım, film izlerim; olmazsa kick boks yaparım. Evimin bir köşesinde boks torbası asılı halde.

22. Şu ana kadar geçen hayatınızı özetleyen kelime hangisidir?

Şiir.

23. Allah gecinden versin, hak vaki olursa, geride kalanların sizi nasıl anacağını düşünüyorsunuz?

Hiçbir fikrim yok gerçekten. Umarım “iyi bilirdik” derler.