Umut Kitabevi davası temyize taşındı: Somut deliller yok sayıldı

Şemdinli'deki Umut Kitabevi’nin bombalanmasıyla ilgili iki kez 39,5 yıl hapis cezası verilen astsubayların davadan beraat etmeleri Van Barosu tarafından temyize götürüldü.

Abone ol

DUVAR - Hakkari’nin Şemdinli ilçesindeki Umut Kitabevi’nin 2005 yılında bombalanmasıyla ilgili yargılanan astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile itirafçı Veysel Ateş’in beraat etmeleri Van Barosu tarafından temyize taşındı.

Birgün'den Kayhan Ayhan'ın haberine göre Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi üç sanığı 19 Haziran 2006’da “insan öldürmek”, “örgüt kurmak” ve “insan öldürmeye teşebbüs” suçlarından 39 yıl 5 ay 10’ar gün hapis cezasına çarptırdı. Sanık avukatlarının itirazı üzerine temyiz incelemesini 16 Mayıs 2007’de tamamlayan Yargıtay 9. Ceza Dairesi, üç sanık hakkında verilen kararı, usul ve görev yönünden bozdu.

Yeniden görülmeye başlanan davanın 14 Eylül 2007’deki duruşmasında, mahkeme heyeti “görevsizlik” kararı vererek, dosyayı Van Askeri Mahkemesi’ne gönderdi. Mahkeme, 14 Aralık 2007’de görülen ilk duruşmada sanıkların tahliyesine karar verdi. Müdahil avukatlarının itirazı üzerine dosyanın gönderildiği Uyuşmazlık Mahkemesi 2011’de dosyayı yeniden Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Sanıklar bu gelişme üzerine 9 Haziran 2011’de yeniden tutuklandı.

10 Ocak 2012’de görülen duruşmada, sanık astsubaylar Kaya ve İldeniz ile itirafçı Ateş’e ikinci kez 39 yıl 5 ay 10’ar gün hapis cezası verildi. Mahkûm edilen sanıkların avukatları, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından iddianameyi hazırlayan dönemin Van Cumhuriyet Savcısının itiraflarını gerekçe göstererek yargılamanın yenilenmesi talebiyle Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurdu.

11 Ekim 2017’de yeniden yargılama talebini kabul eden mahkeme, sanıkların tahliyesine karar verdi. Yaklaşık 16 yıl süren yargılamanın ardından üç sanık da beraat etti.

Van Barosu, Şemdinli Davasının sanıklarına verilen beraat kararını temyize götürdü.

'YARGITAY AÇIK DELİLLERİ YOK SAYAN KARARI BOZMALIDIR'

Van Barosu Başkan Yardımcısı Av. Hamza Çiftçi, davayla ilgili şunları söyledi:

"5 yıllık yeniden yargılama sonrasında dosyadaki tüm açık ve somut delillere rağmen, suçüstü yapılan olayda sanıkların beraatine karar verildi. Beraat kararının gerekçesi dosya ile ilgisiz, dosyadaki somut delilleri yok sayan ve soyut yorumlara dayandırılmıştır. Beraat mütalaası veren savcı da karara imza atan hakimler de çok açık bir şekilde suç işlemişlerdir. Bu konuda gerekli başvurular yapılacaktır. Dosyada katılanlar yok sayılarak yargılama yapıldı, esas hakkındaki mütalaa taraflara tebliğ edilmeden savunma yapılması istendi. Adil yargılanma hakkı aleni bir şekilde yok sayıldı. Hukuksuz beraat kararına karşı temyiz yasa yoluna başvurumuzu yaptık. Yargıtay açık delilleri yok sayan sözde kararı bozmalıdır.

Bu davada amaç yeniden 'cezasızlık politikasının' hayata geçirilmesiydi. Şemdinli davası bu anlamda ‘onlar’ için bir eksiydi. Ve şimdi karanlık ellerin devreye girmesiyle cezasızlık politikasındaki eksi silinmeye çalışıldı. Ancak başaramayacaklar. Bu davanın hükmünü 2005 yılında halk verdi. Bu suç hiçbir şekilde aklanamaz. Bu faillerin cezalandırılması için bugüne kadar dosyada yoğun emek ve çaba yürüten Van ve Hakkari Barolarımız ve meslektaşlarımızla birlikte sonuna kadar mücadele etmekten vazgeçmeyeceğiz." 

NE OLMUŞTU?

9 Kasım 2005'te Şemdinli'de Seferi Yılmaz'a ait kitapçı bombalanmış, bir kişi hayatını kaybetmişti. Bombayı attığı öne sürülen bir kişinin sığındığı otomobil halk tarafından durdurulmuş ve içindeki üç kişi yakalanarak polise teslim edilmişti.  Bu kişilerin üzerinden askeri kimlik, araçlarında kroki ve silahlar bulunmuştu. Kitabevinin önünde park halinde bulunan ve patlamanın faillerine ait olduğu belirtilen 30 AK 933 plakalı Renault 19 marka otomobilin de Hakkari Jandarma Komutanlığı’na ait olduğu ortaya çıkmıştı. Aracın bagajında ise 3 Kalaşnikof tüfek, bunlara ait 10 şarjör, bomba malzemeleri, polis ve asker yelekleri ile krokiler bulunmuştu.

Asker olduklarını açıklayan zanlıların serbest bırakıldığı iddiası üzerine Şemdinli halkı sokaklara dökülmüştü. Olayların ardıdan saldırıda kullanılan otomobilde keşif yapan savcı ve CHP Hakkari Milletvekili Esat Canan'ın üzerine de ateş açılmış, bir kişi de burada hayatını kaybetmişti.

Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Şemdinli Davası'nda  sanık astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş 39’ar yıl 10’ar ay 27’şer gün ağırlaştırılmış hapis cezası çarptırılmıştı. Astsubayların kullandığı aracın bagajında silahlar ve kitabevi ile Seferi Yılmaz'ın evine ait krokiler bulunmuştu.

SAVCI SARIKAYA AÇIKLAMA YAPMIŞTI

Umut Kitabevi’ne bombalı saldırıya ilişkin iddianameyi hazırlayan savcı Ferhat Sarıkaya 15 Temmuz darbe girişiminin ardından yaptığı açıklamada, dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Yaşar Büyükanıt’ın dosyaya dahil edilmesini daha sonra davaya bakan hâkim İlhan Kaya’nın istediğini söylemişti. Sonraki dönemlerde Yargıtay üyeliğine getirilen İlhan Kaya, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından tutuklanmıştı.

ŞEMDİNLİ DAVASI NEDİR?

Dönemin Van Cumhuriyet Savcısı Ferhat Sarıkaya, Şemdinli’de 9 Kasım 2005’te Seferi Yılmaz’a ait Umut Kitabevi’nin bombalanmasına ilişkin iddianame hazırladı. Astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş’in sanık olduğu iddianamede, astsubay Ali Kaya için “Tanırım iyi çocuktur” diyen Yaşar Büyükanıt da çete kurmak ve yargıyı etkilemeye teşebbüsle suçlandı. Sarıkaya, Büyükanıt’ın dosyasını ayırarak dava açılması için Genelkurmay Askeri Savcılığı’na gönderdi. Başkanlığını İlhan Kaya’nın yaptığı Van 3. Ağır Ceza Mahkemesi, astsubaylar ve PKK itirafçısına yargılama sonucunda 39 yıl 10 ay 27’şer gün hapis cezası verdi. Dönemin HSYK’si, Sarıkaya’yı 20 Nisan 2006’da meslekten attı. 12 Eylül 2010’da yapılan anayasa değişikliği sonrasında HSYK, Sarıkaya’yı 26 Nisan 2011’de tekrar mesleğe kabul etti ve Ankara Cumhuriyet Savcısı olarak görevlendirdi. Astsubaylar Ali Kaya, Özcan İldeniz ile PKK itirafçısı Veysel Ateş ise halen cezaevinde.

(KAYNAK)