Uğur Tekstil'de sendikalı işçilere baskı: 'Odaya çağırarak tehdit ediyorlar'

Urfa'daki Uğur Tekstil fabrikasında sendikanın yetki almasının ardından işçiler tehdit edildiklerini söyledi. DİSK Tekstil protesto eylemi ve suç duyurusuna hazırlanıyor.

Abone ol

Cengiz Anıl Bölükbaş

GAZİANTEP - Şanlıurfa OSB'de bulunan Uğur Tekstil'de çalışan işçiler, DİSK Tekstil'de örgütlenmelerinin ardından tek tek sorgu odasına çekip tehdit edildiklerini belirtti.

Sendikanın yetki almasının ardından Uğur Tekstil fabrikasında çalışan işçiler, sendikanın çağrısıyla geniş katılımlı bir toplantı düzenledi. Urfa merkezde bulunan bir konakta yapılan toplantıda işçilerin işyerinde yaşadıkları sorunlar ve taleplerinin yanı sıra sendikalaşma süreci konuşuldu. Uğur Tekstil çalışanlarının sendikaya üye olmasına ve sendikanın yeterli sayıya ulaşarak Çalışma Bakanlığı’ndan resmi yetkiyi almasına rağmen, Uğur Tekstil yönetimi sendikayı tanımadı. Bunun üzerine DİSK Tekstil ve Uğur Tekstil işçileri fabrika önünde basın açıklamasında bulundu. Yaptıkları eylemle fabrika yönetimini uyaran işçiler, patrona sendikayı tanıma ve görüşme çağrısı yaptı. İşçilerin aktardığına göre, çağrılara yanıt vermeyen fabrika yönetimi ise en son olarak avukatlarla beraber işçileri tek tek sorgu odasına çekip tehdit ederek, ailelerini korkutarak, baskı ve mobbing uygulayarak sendikadan vazgeçirmeye çalışıyor. Ayrıca fabrikaya getirilen barkod sistemiyle beraber, işçilerin üzerinde üretim baskısının arttırıldığını aktaran işçiler, üretimi yapamayan işçilerin tutanak tutularak işten atılmakla tehdit edildiğini söyledi.

Uğur Tekstil işçileri, fabrikada üretim baskısı kurulduğunu da belirtti. Fotoğraflar: Gazete Duvar

'HAK YEMİYORSANIZ SENDİKAYA NEDEN KARŞI ÇIKIYORSUNUZ?'

Sendikal çalışmanın başlamasının ardından işçiler üzerinde yoğun şekilde baskı ve tehditlerin olduğunu belirten ismini vermek istemeyen bir işçi, yönetim tarafından işçilerden çıkartamayacağı üretimin istendiğini söyledi. Müdürlerin işçileri tek tek odaya çağırıp "Neden sendikalı oldunuz?", "Neden istifa etmiyorsunuz?" denilerek baskı kurulduğunu ve işçilerin ailelerin arandığını aktaran işçi, baskılara karşı direnmeye devam ettiklerini dile getirdi. Yönetimin istediği üretimin olmasının çok zor olduğunu vurgulayan işçi, "İşçiler zaten canını dişine takarak çalışıyor. Yemek yemesen, çay içmesen, molaya çıkmasan bile bu üretimi yapmak çok zor. İstedikleri hiç insani değil. Üretimi yapmayan işçilere tutanak tutarak baskı kuruyorlar. Sendikadan beri bize düşman kesildiler. Yeri geldiğinde 'biz hak yemeyiz' diyorlar. Sendika da bir hak. O zaman neden sendikaya karşı çıkıyorsunuz?" diye sordu.

'SİSTEM PRİM İÇİN DEĞİL BASKI İÇİN GETİRİLDİ'

Prim için getirildiği söylenen barkod sistemin aslında işçiler üzerinde baskı kurmak için kullanıldığını vurgulayan bir başka ismini vermek istemeyen işçi ise, buna karşı tepki olarak işçilerin sisteme kart okutmadıklarını aktardı. Yönetim tarafından işçilerin takibe alındığını, yemek ve tuvalet sürelerinin tutulduğunu ve bunun üzerinden işçilere mobbing yapıldığının altını çizen işçi, "Ne yaparlarsa yapsınlar biz sendikadan vazgeçmeyeceğiz. Biz devletin verdiği yasal hakkı kullanıyoruz. Bizlere yönetmeliğe aykırı davrandığımızı söylüyorlar, ama asıl kendileri suç işliyor. Biz artık bir tabak yemeğe razı kalmayacağız" dedi.

'ANAYASAYI VE ULUSLARARASI SÖZLEŞMEYİ ÇİĞNİYORLAR'

Sendikalarının bir süre önce Uğur Tekstil'de örgütlendiğini ve yaklaşık 3 haftadır Bakanlık yazısıyla beraber fabrikada yetkili olduklarını aktaran DİSK Tekstil Gaziantep Bölge Temsilcisi Mehmet Türkmen, fabrika yönetiminin sendikayı muhatap almadığını ve yetkiye itiraz ettiğini belirtti.

İşçilerin yarısından fazlasının sendikaya üye olduklarını söyleyen Türkmen, fabrikanın Zara gibi uluslararası markalara üretim yaptığını ve markaların taraf olduğu sözleşmelerin olduğunu, sözleşmelerde sendikal haklarının güvence altına alındığını dile getirdi. Fabrikanın sadece Türkiye'deki anayasaya değil aynı zamanda uluslararası sözleşmelere de aykırı davrandığını vurgulayan Türkmen, "Fabrikanın sendika tanımayan tavrı bununla sınırlı değil. Yetkiden beri işçiler üzerinde yoğun baskı var. Odaya çağırılarak baskıya zorlanıyor. 2 gün önce bir kadın işçi, avukatların ve müdürlerin olduğu odaya çağrılarak sorguya çağrıldı. Fabrikanın avukatı Sabri Doğantürk, kadın üyemizin ailesine kadar arayıp tehdit ediyor" diye konuştu.

'YÖNETİM HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ'

İşçilerin üzerinde ayrıca yoğun bir üretim baskısı olduğuna da değinen Türkmen, işçilerden istenen ürün sayısının her gün arttığını belirtti. İşçilerin günlük üretimini ölçen elektronik bir cihazın getirildiğini ve üretim sayısının yönetim tarafından keyfi olarak belirlendiğini aktaran Türkmen, işçilerin soluk almadan çalıştırılmak istendiğini ve üretimi yapamayan işçilerin tutanak tutularak işten atılmakla tehdit edildiğini söyledi. İşçilerin bu sistemi kullanmama kararı aldığını ve kart basmadıklarını belirten Türkmen, şunları söyledi: "Bu tutumu protesto etmek için önümüzdeki salı günü fabrika önünde basın açıklaması yapacağız. Ayrıca fabrikanın baskılarını teşhir etmek için bir kampanya başlatacağız. Ayrıca fabrika yönetimi ve avukatları hakkında suç duyurusunda bulunacağız. Sendikamız fabrika yönetiminin baskılarına göz yummayacak. İşçi arkadaşlarımız birliği ve örgütlü gücüyle beraber baskılar son bulup sendika tanınana kadar mücadele etmekten vazgeçmeyecek."