Üçüncü Dünya: Kolombiya'da çocuklar 'oyun yasağı son bulsun' diyerek sokağa indi

Kolombiya'da Duque hükümetine karşı protestolar etkisini sürdürmeye devam ederken, çocuklar oyun oynamaları için yeterli alan verilmediğini söyleyerek 'eylem' yaptı. Hindistan, Vatandaşlık Yasası kapsamında getirilen düzenlemelerin ardından, ülkedeki Müslümanların gösterilerine sahne oluyor. Demokratik Kongo Cumhuriyeti'nde ise Apple, Microsoft, Alphabet, Dell ve Tesla gibi şirketler 'çocuk işçi çalıştırmaya teşvik ve destek' ile suçlanıyor.

Abone ol

DUVAR - Latin Amerika ülkesi Kolombiya, haftalardır sokak gösterilerine sahne oluyor. Ülkede kitleler, Devlet Başkanı Ivan Duque'nin neoliberal politikaları dayatan pakete karşı eylemler düzenliyor. Öğrencilerin, sendikaların, siyasi partilerin, kadın ve sivil toplum örgütlerinin gösterilerine dair görüntüler sıkça haberlerde yer alıyordu. Fakat bu sefer sokağa inen çocuklar oldu...

Publimetro'da yer alan habere göre, çocuklar yaşadıkları toplu konutun yönetimden şikayetçi. Kendilerine oyun oynamak için yeterli alan verilmediği görüşündeki çocuklar, hazırladıkları dövizlerle yürüyüş düzenledi ve oyun oynamalarına yönelik yasağın son bulmasını talep etti.

Yine aynı kaynaktaki bilgilere göre, konutlarda yaşayan çocukların üç yıldır belli günlerde oyun oynamalarına yönetim tarafından izin verilmiyor. Çocuklar yaşadıkları yerde park olmamasını da yönetime hatırlattı. Sosyal medyada videoyu paylaşan ve bu süreçte çocuklardan yana olan bazı komşular, yakınlardaki parkın 'yetersiz kaynaklar' dolayısıyla kapatıldığını hatırlattı.

Eylemciler hazırladıkları dövizleri ellerine alıp, sıkılmış yumruklarla mücadelelerine destek veren komşulara poz verdi. Fotoğrafı çekenlere 'saat sabah 9'da buluşup eylemi planladıklarını' da söylediler. Görünüşe göre ülkeden esen rüzgarlar Kolombiyalı çocukları da etkilemişe benziyor.

HİNDİSTAN: MÜSLÜMAN ÖĞRENCİLERE POLİS SALDIRISI

Hindistan'ın başkenti Yeni Delhi'de polis Jamia Millia Islamia Üniversitesi öğrencilerine saldırdı. Polisin okulun içinde ve dışında öğrencilere düzenlediği şiddetli saldırı, ülkedeki mezhebi karmaşanın ne boyutlara geldiğini de gözler önüne seriyor. Üniversiteye düzenlenen saldırı öncesinde, Müslümanlar kentte protestolar düzenlemiş, Yeni Delhi'de otobüsler ateşe verilip, sokaklara barikatlar kurulmuştu. Hindistan'da yaşayan Müslümanlar, Başbakan Narendra Modi'nin Hindu milliyetçisi partisi BJP'nin geçtiğimiz hafta meclisten geçirdiği yasaya 'ayrımcılık' gerekçesiyle tepkili.

Eylemlere ve saldırılara ait görüntülerde polislerin Müslümanlara ait olduğu tahmin edilen motorsiklerleri parçaladığı görülüyor. Bir başka görüntüde ise, onlarca polisin bir göstericiye ısrarla saldırdığı anlar yer alıyor. Kadınların göstericiyi korumaya çalışmasına karşın, hem kadınlar hem de gösterici, polisin sopalı saldırısına maruz kalıyor. Üniversite içinde polisin kırdığı camlar ve koridorda atılan biber gazları da öğrenciler tarafından kaydedilen videolar arasında yer alıyor.

Öte yandan Hindistan polisi eylemin öğrencilere ait olduğu görüşünde değil. The News Minute'de yer alan habere göre, göstericilerin iddia ettiği üzere Yeni Delhi polisi gerçek mermi kullanmadı. Yapılan açıklamada gözaltına alınan 10 kişinin de sicilinin kabarık olduğu ifadelerine yer verildi.

Peki yasa tam olarak neleri kapsıyor? Aslında konu Hindistan'a Pakistan, Afganistan ve Bangladeş'den gelen göçmenlerin dinleriyle ilgili. Yasa Hindu, Sikh, Parsi, Budist ve Hristiyanlar gibi inanç gruplarının yurttaşlığa kabulünden bahsediyor. Ancak Müslümanların 'dini azınlık olmadığı' ve 'devlet korumasına ihtiyaçlarının olmaması' gerekçesiyle muaf tutulmaları, ülkede sayısı hiç de az olmayan Müslümanların yasayı 'ayrımcılık' olarak tanımlamasına neden oluyor.

Yaşananların BJP'nin Hindu milliyetçisi çizgisiyle ilişkili olması nedeniyle ülkedeki sol-sosyalist hareketlerin büyük bir çoğunluğu yasaya karşı tutum alıyor. Punjab Üniversitesi'nde tüm sol öğrenci örgütleri Yeni Delhi'de öğrencilere yapılan saldırıyı protesto etti. Yürüyüş, Sikhler'in de katılımından dolayı dikkat çekiciydi.

Öte yandan ülkenin pek çok noktasında -özellikle de üniversitelerde- söz konusu yasa protesto ediliyor. Protesto yerlerinin tüm ülkeye dağılıyor olması, yasaya karşı olanların sadece Müslümanlar olmadığını gösteriyor.

D. KONGO: DÜNYACA ÜNLÜ ŞİRKETLERE MADENDE ÇOCUK ÇALIŞTIRMA SUÇLAMASI!

Çok uluslu şirketler konusunda uzman avukatlar ve araştırmacılardan oluşan koalisyon, Apple, Microsoft, Alphabet, Dell ve Tesla şirketlerine dava açtı. Söz konusu şirketler Demokratik Kongo Cumhuriyeti'ndeki (DKC) kobalt madenlerinde 'çocuk işçi çalıştırmaya teşvik ve destek' ile suçlanıyor.

Uluslararası Hak Avukatları (IRAdvocates), DKC'de yaşananları 14 aile adına ABD Federal Mahkemesi'ne götürdü. Açılan dava dosyasında aynı zamanda çocukların çalışma koşulları ve şirketlerin kayıtsızlığı dile getirildi. Jeune Afrique'de yer alan habere göre, Katanga madenlerinde toplam 40 bin çocuğun çalıştırıldığı tahmin ediliyor.

Kobalt, teknoloji şirketlerinin şarj edilebilir bataryaları için olmazsa olmaz ihtiyaçlarından biri. Öte yandan DKC'deki Kobalt üretimi, dünyadaki üretimin hemen hemen yüzde 60'ını oluşturuyor. Bu oran, çok uluslu şirketlerin kâr hırsını yoğunlaştırması, hele ki yoksul coğrafyalarda hiçbir kural tanımaması anlamına geliyor. Daha önce insan hakları kuruluşları Katanga madenleri üzerine birçok ihlal belirlemişti.