Türkiye'de kalp nakilleri büyük oranda azaldı

Covid-19 salgınından önce 84 kalp naklinin yapıldığı Türkiye'de 2020 yılında nakil oranı yüzde 75 azaldı. Geçtiğimiz yıl ise 24 nakil yapıldı.

Abone ol

DUVAR - Korona virüsü salgını süresince Türkiye'deki kalp nakli oranında önceki yıllara düşüş yaşandı. Ülkede halen kalp nakli olmayı bekleyen 1293 hasta bulunuyor. Hastalar ve aileleri, bu süreçte beyin ölümü gerçekleşen hastaların yakınları tarafından organlarının bağışlanmasını bekliyor.

2018'de 91, 2019'da 84 kalp naklinin yapıldığı Türkiye'de, salgının yayılmaya başladığı 2020 yılında yüzde 75 düşüş yaşandı ve nakil sayısı 21 oldu. 2021 yılında ise 24 kalp nakli yapıldı.

Kalp nakilleri ise Sağlık Bakanlığı tarafından akredite edilen 12 kamu ve üniversite hastanesinde gerçekleştiriliyor. Nakiller sadece beyin ölümü gerçekleşen hastalardan yapıldığı için bağış konusunda bilinçlenme öne çıkıyor. Kalp nakli bekleyen hastaların birçoğu takılan yapay kalp cihazlarıyla yaşamına evde devam ediyor.

'İLK BAŞARILI KALP NAKLİ AMELİYATI 1989 YILINDA YAPILDI'

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi ve Kalp Nakli Merkezi Sorumlu Hekimi Prof. Dr. Ali Gürbüz, Türkiye'de ilk kalp nakli ameliyatının 1968 yılında Ankara'da Prof. Dr. Kemal Beyazıt tarafından Yüksek İhtisas Hastanesi'nde yapıldığını, o dönemde gerekli ilaçlar bulunmadığı için hastanın vefat ettiğini belirtti.

Türkiye'de ilk başarılı kalp nakli ameliyatının ise 1989 yılında Prof. Dr. Cevat Yakut tarafından Koşuyolu Kalp Hastanesi'nde gerçekleştirildiğini ve kendisinin de o ekipte yer aldığını ifade eden Gürbüz, "Daha sonraları ise Türkiye'de merkezler kalp nakli için uygun hale gelmeye başladı. Birçok hasta yapılan nakil ameliyatlarıyla sağlığına kavuştu" dedi.

Kalp nakli konusundaki programların hastanın hastaneye başvurmasıyla başladığını hatırlatan Gürbüz, konseyin kararının ardından acil nakil olması gereken hastaların bilgilerini Sağlık Bakanlığı bünyesinde Ankara'da kurulan Organ Nakli Koordinasyon Merkezi'ne bildirdiklerini aktardı.

Nakil yapılacak hastaların sağlık durumlarına göre koordinasyon merkezi tarafından belirlendiğini anlatan Gürbüz, "Merkez, bizim hastanemizde nakil olmayı bekleyen bir hasta için uygun kalp varsa bize bilgi veriyor. O andan itibaren her şey Sağlık Bakanlığı'nın güzel organizasyonuyla yürüyor. Bağışın alınacağı yer uzaksa, arkadaşlarımız bakanlığa ait ambulans uçakla gidip organı alıyor, yakın bir kent ise kara yolunu kullanıyoruz. Kalp uygun bir şekilde alınıp, yola çıkınca biz de nakil bekleyen hastamızın ameliyatını gerçekleştiriyoruz. Kalp nakli ameliyatları 10-12 saat sürüyor. Bu süreçte 15 kişilik bir ekip çalışıyor" diye konuştu.

Covid-19 salgını nedeniyle kalp nakillerinin azaldığını dile getiren Gürbüz, özellikle de bağış konusunda çekingen davranıldığına dikkati çekti. Prof. Dr. Gürbüz, sözlerini şöyle tamamladı, "Sağlık Bakanlığı, organ nakli olmayı bekleyen hastalara umut olmak için salgın sürecinde önemli çalışmalara imza attı. Salgın sürecinin atlatılması ya da normalleşmeye geçilmesi halinde kalp bağışı sayısı artacaktır. Covid-19'a rağmen, alınan tedbirlerle nakiller devam ediyor. Organ bağışına karar verildiğinde öncelikle Covid-19 testleri yapıyoruz. Nakil ameliyatının ardından izole odalarda hastayı takip ediyoruz. Hasta yakınlarına da PCR testi uyguluyoruz çünkü hastalara Covid-19 bulaşma durumunda onları kaybetme oranımız yüksek oluyor."