Türkiye-Yunanistan istikşafi görüşmeleri Atina'da devam edecek

Türkiye-Yunanistan istikşafi görüşmelerinin 61'inci turunun ardından iki ülke görüşmeleri sürdürme kararı aldı. Bir sonraki görüşmenin Atina'da yapılacağı belirtilirken, Yunanistan basınında yer alan haberlerde 62'nci turun 25 Mart'ta yapılacağı öne sürüldü.

Abone ol

DUVAR - Türkiye ile Yunanistan arasında ilk turu 2002'de yapılan ve 2016'da kesilen istikşafi görüşmelerin 61'nci turunun ardından iki ülke, görüşmeleri sürdürme kararı aldı. Taraflar, bir sonraki görüşmenin Atina'da yapılması konusunda mutabık kaldı. 62'nci tur görüşmelerin ne zaman yapılacağı açıklanmadı ancak Yunanistan medyasında ise görüşmelerin büyük olasılıkla 25 Mart'ta yapılacağı öne sürüldü.

Dolmabahçe Çalışma Ofisi'nde gerçekleştirilen görüşmelere Türkiye'yi temsilen Dışişleri Bakan Yardımcısı Sedat Önal, Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, Dışişleri Bakanlığı İkili Siyasi İşler-Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdürü Büyükelçi Çağatay Erciyes ve Denizcilik-Havacılık-Hudut Genel Müdür Yardımcısı Barış Kalkavan katılmıştı. Yunanistan'ı ise emekli Büyükelçi Pavlos Apostolidis, Dışişleri Bakanlığı Genel Müdürü Büyükelçi Aleksandros Kuyu ve Dışişleri Bakanlığı Genel Sekreteri'nin Özel Kalem Müdürü İfigeniya Kanara temsil etti.

'TEMAS SÜRECİNİ SÜRDÜRME İSTEĞİNİ GÖSTEREN BİR MESAJ'

İstanbul'da yapılan 61'inci tur görüşmelere İbrahim Kalın'ın da katılması, Atina'da sürprizle karşılandı. Yunanistan medyasında, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türk-Yunan ilişkilerine önem verdiği ve yapılan görüşmeler hakkında 'ilk elden bilgi edinmek istediği' yönünde yorumlar yapıldı. Yine Yunanistan medyasındaki bazı yorumlarda, iki ülke heyetlerinin görüşmede, 'müzakere metotlarını tespit etmeye ve karşı tarafın niyetini anlamaya çalıştıkları' öne sürüldü. Yunanistan'da yayımlanan Kathimerini gazetesinde, Kalın'ın görüşmeleri katılması 'Erdoğan'ın temas sürecini sürdürme isteğini gösteren açık bir mesaj' olarak yorumlandı. 

Daha önce Yunanistan sadece deniz yetki alanlarının sınırlandırılmasını görüşeceğini açıklamıştı. Türkiye ise Ege ve Doğu Akdeniz'de yaşanan tüm sorunların masada olacağını kaydetmişti. Türkiye ve Yunanistan, 19 yıl önce Ege Denizi'nden kaynaklanan sorunlarını teknik bir çerçevede ele almak, görüş ayrılıkları netleştirmek ve olası çözüm yolları konusunda siyasi otoriteye tavsiyelerde bulunmak için 'istikşafi görüşmeler' adını verdikleri bir süreç başlatmışlardı. Görüşmelerin, kamuoyu baskısından etkilenmemesi için katı bir medya karartması altında yapılması kararlaştırılmıştı.

GERİLİMDEN MASAYA

Beş yıl aradan sonra yapılan istikşafi görüşmeler, taraflar arasında 2020 boyunca yaşanan gerilimin ardından başlaması açısından da büyük önem taşıyor. Türkiye ve Yunanistan, geçen senenin ikinci yarısında, Doğu Akdeniz'de Kıbrıs adasının batısından Girit adasının doğusuna ve Libya kıta sahanlığına kadar uzanan büyük bir alanda çakışan kıta sahanlığı iddiaları nedeniyle karşı karşıya geldiler. Türkiye, söz konusu alana askeri gemilerin eşliğinde Oruç Reis araştırma gemisini gönderirken, Yunanistan da Mısır ile deniz yetkilendirme anlaşması imzalayarak söz konusu bölgenin büyük bir bölümünü egemenliği altına aldığını iddia etti.

Tarafların önce ağustos daha sonra da ekim ayında istikşafi görüşmeleri başlatma girişimleri tek taraflı eylemler nedeniyle sekteye uğradı. Müzakerelerin yeniden başlamasına yol açan süreç önce Türk hükümetinin Oruç Reis gemisini bölgeden çekmesi daha sonra da dönem başkanı Almanya'nın etkisi sonucunda, 10 Aralık Avrupa Birliği (AB) toplantısında Türkiye'ye ağır yaptırımlar yerine pozitif gündem önerilmesiyle somutlaştı.

'MÜZAKERE DEĞİL TARTIŞMA'

Ankara özellikle Yunanistan Dışişleri Bakanı Nikos Dendias'ın geçen hafta Yunanistan Parlamentosu'ndan ülkenin karasularının İyon Denizi'nde 12 mile çıkarılması görüşülürken, hükümetin bu hakkını başta Girit olmak üzere Ege adalarında uygulama kararlılığın devam ettiğini söylemesinden rahatsızlık duymuştu. Türk yetkililerin istikşafi görüşmeler hakkında yoğun açıklamalarına karşın, Yunan hükümet yetkililerinden çok fazla değerlendirme gelmemesi dikkat çekmişti. Yunanistan Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü, söz konusu toplantıların 'müzakere değil tartışma' olduğunu ifade etmiş; Yunan heyetinin sorunların çözümü için ortak zemin olup olmadığını görmek için toplantılara katılacağını kaydetmişti. (BBC Türkçe)