Türkeş: Ülkücü kardeşlerim neden İYİ Parti’de olduğumu çok iyi biliyor

Alparslan Türkeş’in kızı, İYİ Parti milletvekili adayı Ayyüce Türkeş, Sinan Ateş cinayetini hatırlattı, ‘Böyle illegal olaylardan bahsedilen bir yerde Türkeş de olamaz, ülkücü misyon da olamaz’ dedi.

Abone ol

ANKARA - İYİ Parti’nin Adana milletvekili adayı olan Milliyetçi Hareket Partisi’nin (MHP) kurucusu Alparslan Türkeş’in kızı Ayyüce Türkeş, İYİ Parti’yi tercih etme sebeplerine, MHP’nin bugünkü durumuna ve Adana’ya ilişkin projelerine dair sorularımızı yanıtladı.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener’in adaylık teklifini tereddütsüz kabul ettiğini anlatan Türkeş, ‘Türkeş misyonunu’ MHP’de göremediğini ve bu misyonu İYİ Parti’de kendisinin temsil edeceğini ifade etti. Tüm Türk milliyetçileri ve ülkücülerinin MHP yönetimine kırgın olduğunu ifade eden Türkeş, Ülkü Ocakları eski başkanı Sinan Ateş cinayetini hatırlatarak, “Böyle illegal olaylardan bahsedilen bir yerde Türkeş de olamaz, ülkücü misyon da olamaz” değerlendirmesini yaptı.

İYİ Parti Adana milletvekili adayı Ayyüce Türkeş’in sorularımıza yanıtları şöyle:

‘TÜRKEŞ MİSYONUNU 21’İNCİ YÜZYILA HAK ETTİĞİ BİÇİMDE TAŞIMALIYDIM’

Türkiye siyasetinde iz bırakmış bir ismin kızı olarak siyasete girmenizin sürpriz olmadığını düşünüyoruz. Öyle mi gerçekten? Siyasete girmeye nasıl karar verdiniz?

Siyasetin içinde doğdum, büyüdüm. Babamın siyasete bakışı, tarzı, tavrı, sözleri hayatımın ışığı oldu. Onun “İnsanlar açlığa, sefalete dayanır ama adaletsizliğe asla katlanamaz. Bu sebeple hukukun üstünlüğünün hakim kılındığı bir ülke gerçekten özgürdür” sözü hep aklımdadır. Ayrıca, babam insanı “Cenab-ı Allah’ın yarattığı en şerefli varlık” olarak görüyordu ve siyasetin de insana hak ettiği bu şerefi hissettirmenin en güzel yolu olduğunu söylerdi.

Türkiye'nin son yıllarda geldiği durum; eski Ülkü Ocakları Başkanımız Sinan Ateş’in güpegündüz, Ankara’nın göbeğinde öldürülmesi ve bu cinayetin üzerine gidilmemesi, sonrasında 6 Şubat depremlerinin sarstığı ülkemizde hükümetin halka yardım elini zamanında ve yeterli olarak uzatamaması beni çok etkiledi. Kendi kendime Türkiye'nin bu zorlu sürecinde “acaba ben ne yapabilirim” diye düşünürken milletvekili adayı olma teklifi alınca “tamam göreve hazırım” diyerek aktif siyasete girmiş oldum.

Hiç zorlanmadım bu kararı alırken. Bu ülkede yanlış giden, insanları temel yaşam standartlarından geride bırakan bir hükümet var. Tüm siyasi muhalefet, toplumun tüm kesimleri değişim isterken ben de bu isteği kalbimin derinliklerinde hissettim. Değişim istiyorum, hak ve hukuk istiyorum ve siyasetteyim. Ayrıca Türkeş misyonunu, Türk milliyetçiliğini 21’inci yüzyıla, Türkiye’nin ikinci yüzyılına hak ettiği bir biçimde yani hak ve hukuk temelli bir yaklaşımla taşımalıydım.

‘AKŞENER’E HİÇ TEREDDÜT ETMEDEN ‘EVET’ DEDİM’

Meral Akşener’le tanışıklığınız nereden geliyor, teklifi ne zaman ve nasıl aldınız? Ne hissettiniz? Nasıl yanıtladınız?

Meral Akşener bugün sadece tüm Türkiye milliyetçilerinin değil toplumun aydınlık yüzünü temsil ediyor. Kendisi beni babamın vefat ettiği zamandan tanıyor. O tarihten beri arada sırada görüşmelerimiz oluyordu. Kendisi bana, “Gel, aday ol” dediğinde hiç tereddüt etmeden “Evet” dedim.

‘TÜM TÜRK MİLLİYETÇİLERİ MHP YÖNETİMİNE KIRGIN’

Neden İYİ Parti’yi tercih ettiniz? İYİ Parti’yi tercih etmeniz ülkücülerde bir kırgınlık yarattı mı, tepki aldınız mı? 

Bana hep bu soruluyor ama ülkücü kardeşlerim, Türkiye’nin gerçek milliyetçileri neden İYİ Parti’de olduğumu çok iyi biliyor. Gerçekten babam Alparslan Türkeş’in açtığı yolda ilerleyen, Türk milliyetçiliğini yeni ve modern dünyada yaşatmak isteyen hiçbir ülkücü kardeşim bana kırgın değil. Adana’da seçim çalışmalarım sırasında sayısız kardeşimle kucaklaşıyorum. Hepsi beni bağrına öyle büyük bir sevgiyle basıyor ki kırgınlık ne kelime. Benimle büyük gurur duyduklarını, geleceğin İYİ Parti’de olduğunu açıkça söylüyorlar. Ayrıca şunu da vurgulamak isterim ki tüm ülkücüler, tüm Türk milliyetçileri MHP yönetimine kırgın.

‘TÜRKEŞ MİSYONUNU MHP’DE GÖREMİYORUZ, BEN İYİ PARTİ’DE TÜRKEŞ MİSYONUNU TEMSİL EDECEĞİM’

Babanızın kurucusu olduğu MHP ile bugün siyaset sahnesinde olan MHP arasında nasıl bir fark var?

Bu soruya Serbest TV’de verdiğim yanıtı tekrar etmek isterim. Çünkü oradaki yanıtım üzerinden sayısız olumlu tepki alıyorum. Bu da benim doğru yolda olduğumu açıkça ortaya koyuyor. Bildiğiniz gibi Alparslan Türkeş, Türkiye’de Türk milliyetçiliği fikrine sahip tabanı belirli bir misyon ve vizyon etrafında toplayan bir liderdi. Gerçekten Türk tarihine damgasını vurmuş bir devlet adamıydı. Sayın Akşener de Alparslan Türkeş’in bu misyon ve vizyonunu benimsemiş, Türk milliyetçiliğini 21’inci yüzyıla daha aydınlık bir şekilde taşımayı kendine düstur edinmiş bir lider.

Maalesef 15 Temmuz’dan sonra MHP’nin AK Parti ile olan birlikteliğinde Türkeş misyonunu MHP’de göremiyoruz. Türkeş misyonunun eksikliği gerçekten Türkiye’nin yapıtaşı olan değerlerde büyük bir boşluk olduğu anlamına geliyor. İşte ben İYİ Parti’de Türkeş misyonunu temsil edeceğim. Buradan yeniden bir güneş doğacak.

“Keşke MHP babamın bıraktığı yerde dursaydı” dediğiniz oluyor mu?

Şimdi İYİ Parti var. Yolumuza İYİ Parti’de devam ediyoruz. Biz şimdi tüm ülkücü kardeşlerimle İYİ Parti’deyiz ve büyüyoruz.

‘AĞABEYİM DAHİL HERKESE BAŞARILAR DİLİYORUM’

Ağabeyiniz Tuğrul Türkeş de AK Parti’de siyaset yapıyor. Türkeş ailesinden bir ismin AK Parti’de olması, bir başka ismin de bu partiye muhalefet ediyor olmasını nasıl okumalıyız?

Bu seçimde farklı farklı adaylar, yarışmacılar var. Ben ağabeyim dahil herkese başarılar diliyorum. Bu seçimde “iyi”ler kazanacak. Bu seçimi kişiler, adaylar üzerinden değerlendirmek yerine ülkenin geleceğine odaklanırsak daha başarılı, daha anlamlı sonuçlar elde edebileceğimizi düşünüyorum. 

‘İLLEGAL OLAYLARDAN BAHSEDİLEN BİR YERDE TÜRKEŞ OLAMAZ’

Türkiye’de kendisini milliyetçi olarak tanımlayan herkes için Sinan Ateş cinayeti önemli bir gündem maddesi. Bu cinayetin aydınlatılmamasını, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin Sinan Ateş’in ismini anmamasını nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu cinayet neden önemli ve MHP neden sessiz sizce?

Sinan Ateş, Türkiye için de Türk milliyetçiliği için de çok önemli bir değerdi. İnşallah 14 Mayıs’tan sonra bu cinayet ivedilikle sonuçlanacak. Ne olursa olsun MHP Genel Başkanı olan birinin, Ülkü Ocakları başkanlığı yapmış birinin vefatında başsağlığı dilememesi anlam verilemeyecek bir durum. Bunun hiçbir açıklaması olamaz. Böyle illegal olaylardan bahsedilen bir yerde Türkeş de olamaz, ülkücü misyon da olamaz. Oradaki harfler benim için sadece alfabedeki M, H ve P harfleridir.

‘ADANA’DA NEREYE GİTSEM BABAMLA İLGİLİ BİR ANI ÇIKIYOR KARŞIMA’

Babanız Alparslan Türkeş 3 dönem Adana milletvekilliği yaptı. Sizde de Adana’nın özel bir yeri olduğunu biliyoruz. Mevcut durum nasıl Adana’da? Sokağı nasıl gözlemliyorsunuz? Adana’nın seçim sonucuna dair öngörünüz ne? 

Bir önceki seçimde Adana’da İYİ Parti 2 milletvekili çıkardı. Şimdi hedefimiz 4 vekil çıkartmak. Türkiye genelinde olduğu gibi Adana’da da tarih yazmak için gece gündüz çalışıyoruz. Sahada bana karşı çok güzel, çok büyük bir ilgi var. Adana’yı, Çukurova’nın kalbini iyileştirmeye kararlıyım.

Türkeş’in kızı olmanızın sahadaki yansıması nasıl, Adanalılar nasıl karşılıyor sizi?

Adana’da bugün müthiş bir sevgi atmosferi var. Coşkuyla karşılanıyorum. İtiraf etmeliyim ki ben bile bu kadarını beklemiyordum. Samimiyetim Adanalılara geçti. Bundan dolayı da çok mutluyum. Adana’da nereye gitsem babamla ilgili bir anı çıkıyor karşıma. Çok duygulu anlar yaşıyoruz tabii.  Beni bağrına basan tüm Adanalılara söz veriyorum, onların daha iyi günler yaşaması için elimden ne geliyorsa yapacağım.

‘ADANA, BİLDİĞİNİZ KENDİ HALİNE BIRAKILMIŞ’

Adana’nın dikkat çeken sorunları neler? Meclis’e girmeniz halinde Adana için atacağınız adımlar neler olacak?

Adana’nın en öncelikli sorunu deprem. En büyük hedefim potansiyel bir büyük depremde bir tek hemşerimin bile kılına zarar gelmesini önlemek. Hem can hem mal güvenliği açısından. 

Adana yıllardır Türkiye’nin 4’üncü büyük şehri olarak anılırken, bugün çok geri sıralara düşmüş durumda. Buradaki insan potansiyeli hiç değerlendirilmemiş. Buradaki verimli topraklar, ticaret açısından merkezi konumu hep göz ardı edilmiş. Adana, bildiğiniz kendi haline bırakılmış. Tüm Türkiye’nin kalkınması için Adana potansiyelinin bu kadar heba edilmiş olması akıl alır gibi değil. 

Ceyhan ve Yumurtalık enerji ve kimya endüstrisinde patlama yapabilecek değerde. Buradaki enerji özel bölgesinin hayata geçmesiyle işsizlik sorununa ciddi manada neşter vurulacak mesela. 

Diğer yandan, burada hem ticaretin hem turizmin işlemesi için çok büyük fayda sağlayan Şakir Paşa Havalimanı kesinlikle açık kalacak. 

Adana’ya dışarıdan gelen göç sebebi ile nitelikli iş gücü, başka yerlere göç etmiş durumda. Suriyelilerle beraber niteliksiz iş gücü, işsizliği katlamış. Suriye’den gelenleri 2 yıl içinde geri göndereceğiz. Böylelikle Adana kendi ekosistemine yeniden kavuşacak. 

‘HEYECANIM O KADAR BÜYÜK Kİ…’

En büyük hayalim de Adana’nın bir liman şehrine dönüşmesi. Üstelik 21’inci yüzyıl normlarında. Sadece topraktan çıkanlarla değil, aynı zamanda katma değerli ürünler üreterek dünya pazarlarına teknoloji ihraç eder duruma getirmek. Örneğin neden Adana’da bir Silikon Vadisi kurulmasın? Biz neden, göç etmiş beyinlerimizi buraya yeniden davet etmeyelim? Neden Adanalı gencim bitirdiği üniversitenin ardından iş bulmak için şehir değiştirmek zorunda kalsın? Neden böyle parlak bir insan kaynağını kendi toprağında tutmayalım? Size daha onlarca projeden bahsedebilirim. Heyecanım o kadar büyük ki…

‘BAŞKANLIK SİSTEMİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ’NİN FABRİKA AYARLARINI BOZDU’

Çok fazla insan bu seçim için “kader seçimi” değerlendirmesini yapıyor. Sizce de öyle mi, öyleyse neden?

Evet ben de ‘kader seçimi’ diyorum çünkü gerçekten bu yanlış başkanlık sistemi Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin fabrika ayarlarını bozdu ve hepimizi mağdur etti. İmparatorluk bakiyesi olan bu coğrafyada bin yıl yaşamış bir millet olarak biz biliyoruz ki güçlendirilmiş parlamenter sisteme dönmek bizim ülkemiz için çok çok önemli. En son yaşadığımız 6 Şubat’taki deprem de bu sistemin çalışmadığının ispatı oldu maalesef. Muhalefet bunun için birleşti. Birleşe birleşe kazanacağımızı ve buna az kaldığını söylüyoruz. Biz, tüm ülkeyi kedere boğan bu kaderi değiştireceğiz.

‘CUMHURİYET’İN İKİNCİ YÜZ YILINDA TÜRKİYE YENİDEN TARİH YAZACAK’

Milletin temsilcisi olduğunuzda neyi değiştirmeyi hayal ediyorsunuz?

Benim en büyük hayalim hukukun üstünlüğünün hakim olduğu, elindeki tüm potansiyelini kullanabilen dünyaya bilimde, teknikte öncü olmuş mutlu bir Türkiye. Bunu olmayacak bir hayal olarak görmüyorum. İYİ Parti olarak hedefimiz bu ve bu çok gerçekçi bir hedef. Biliyoruz ki Cumhuriyet’in ikinci yüz yılında Türkiye yeniden tarih yazacak bir ülke olacak