Tunç Soyer: Siyasetin tok, vicdan sahibi ve namuslu insanlar tarafından yapılması lazım

Tunç Soyer, "Siyasetin tok, vicdan sahibi ve namuslu insanlar tarafından yapılması lazım. Eğer öyle olmazsa insanlığın bu kainatta geliştirdiği demokrasi bir tarafa bırakılır" diye konuştutu.

Abone ol

DUVAR - İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir Doğu ve Güneydoğu Anadolu Derneği’nin düzenlemiş olduğu iftar programında dernek üyeleri ile bir araya geldi.

Tarihi Havagazı Fabrikası'ndaki buluşmada konuşan Tunç Soyer, toplumun bölünmesine yol açanların refahın önüne geçtiğini ifade etti. Başkan Soyer, “İşte o zaman bu topraklarda ortaya çıkan bereket, refah sadece birilerini zenginleştirir, geride kalan büyük çoğunluğu yoksullaştırır. Çok renk, çok ses, çok nefes farklılıkların bir zenginlik olduğunu ifade eder. Bizi birbirimizden ayıran şeylerin bizi zenginleştirdiğini anladığımız zaman o yukarıdakiler bizi o kadar kolay ayrıştıramazlar. Onun için eksik kalan sözcük dayanışmadır. Biz dayanışmayı başaramadığımız takdirde ayrışmaya devam ederiz, ayrıştıkça yoksullaşırız. Hâlbuki bizi biz yapan bu renkliliktir. Bu çok sesliliktir” dedi.

'HEPİNİZİ ALLAH'A EMANET EDİYORUM'

Siyasetin hayatı iyileştirme sanatı olduğunu vurgulayan Başkan Soyer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Fakat bunun böyle olabilmesi için siyasetin tok, vicdan sahibi, namuslu insanlar tarafından yapılması lazım. Eğer öyle olmazsa insanlığın bu kainatta geliştirdiği demokrasi bir tarafa bırakılır. Demokrasi olmadan da zenginleşme olur ama o zaman o toprağın ürettiği refah sadece birilerini zengin eder. Onun dışında büyük çoğunluk yoksullaşır. Bunu da nasıl yaparlar biliyor musunuz? Nefesleri, sesleri, renkleri birbirine düşman ederek. Sözlerimi şöyle tamamlayacağım. Türkiye'nin her yerinden, özellikle Doğu ve Güneydoğu illerinden gelmişsiniz, İzmir'e yerleşmişsiniz, hoş gelmişsiniz. Dilerim bu bereketli, güzelim topraklarda çocuklarınız, torunlarınız huzurla, kardeşçe yaşamaya devam eder. Emin olun demokrasi en çok ayrıştırılanlara, ötekileştirilenlere, hakları gasp edilenlere lazım. Ama bunu mümkün kılmak için dayanışmayı büyütmek lazım. Çocuklarınız, torunlarınız bu topraklarda asla ayrıştırılmasın, asla ötekileştirilmesin. Bunu bütün kalbimle diliyorum. Çünkü bu kadim kültürün insanları olarak sizler İzmir'i zenginleştiriyorsunuz, çoğaltıyorsunuz, büyütüyorsunuz ve hak ettiğinizi alamıyorsunuz. Bu can bu bedende durdukça, çocuklarınızın, torunlarınızın ayrıştırılmaması için, herkesin eşit yaşayacağı bir kenti, bir ülkeyi yaratmak için son nefesime kadar sizlerle beraber çalışmaya devam edeceğim. Hepinizi Allah'a emanet ediyorum. Tekrar teşekkür ediyorum. Dostluğunuz için, kardeşliğiniz için.”