Trump’ın Çin’le yin-yang oyunu

Trump, Xi’ye ‘dostum’ diye hitap ettiğinde, piyasalar gerçekten de paniğe kapılmalı. Zira bu, ticari çekişmeleri ateşlemeye hazırlandığını gösteriyor.

Abone ol

Freddy Gray

Şimdiye dek apaçık ortaya çıkması gerekirdi ama bir şekilde böyle olmadı. @RealDonldTrump vahşice bir şeyler söylediğinde, gerçek Donald Trump’ın mantıklı bir şeyler düşündüğünü ya da tam aksini öne sürebilirsiniz. ‘Başkomutan’, çoğu zaman, kısa bir süre önce sosyal medya hesabında dile getirdiklerinin tam aksini yapar. Twitter’cı Trump yin* (iyi/aydınlık), Başkan Trump ise yang’dır (kötü/karanlık).

TRUMP GERİLİMİ ARTIRIYOR

Birisi, felsefi düalizmi (ikiciliği) icat eden Çinlilerin şimdiye dek bu durumu anlamış olmasından şüpheleniyor. Bu, Trump’ın parmaklarından kayıveren en son duygu patlamalarından, Pekin’in, piyasalara kıyasla daha az ürktüğü anlamına gelebilir.

Geçen hafta sonu G7 Zirvesi'ne katılan Trump, ticaret savaşını kızıştırıyor: Çin’in son tarife (vergi oranları) artışına verdiği yanıt bu oldu. 45'inci Başkanlığın standartlarına göre bile gösterişliydi. Hazine, Çin’in bir “para manipülatörü” olduğunu ilan etti; aslında öyle de.

Başkan, devasa büyüklükteki Amerikan şirketlerine Çin’e bir ‘alternatif bulmalarını emretti.’ Trump, Twitter üzerinden Xi’yi ‘düşman’ diye nitelendirdi; üstelik bunu, Xi’yi ‘dostu’ olarak nitelendirmesinden birkaç hafta sonra yaptı. Dahası, Amerika’ya fentanilin -tehlikeli bir ağrı kesici / uyuşturucu madde- akışını durdurmamaları nedeniyle Çinlileri payladı. Henüz askeri bir tehdit söz konusu değil ama durun bakalım, henüz cumartesi sabahındayız.

Trump’ın tarumar olmuş zihninde, bunların hepsi bir şeyin işareti: Ticari barışın dağılmak üzere olduğunu düşünüyor. New Yorklu emlakçıların başvurduğu hileyi kullanıyor ve onları bir anlaşmaya zorlamak için sorunları çoğaltıyor. Bu, Trump’ın büyük oyunu ve her zaman da öyleydi: Bilinmeyen şey ise Pekin’in onunla bu oyunu oynayıp oynamayacağı. Çinliler diplomatik anlaşma sanatını anlamışlar mıdır?

VERGİ ORANLARINDA BÜYÜK ARTIŞ

Twitter’cı Trump geçen gün ‘sahte’ bilinçaltını ortaya dökmeye başladı: “Benim tek bilmek istediğim şey şu, hangisi daha büyük bir düşman; Jay Powell mı yoksa Başkan Xi mi?” Vay canına!

Bunun ardından 250 milyar dolarlık Çin mal ve ürünlerinde 25 ilâ 30 oranında ve kalan 300 milyar dolarlık kısım için yüzde 10 ilâ 15 oranında bir zam duyurusu yaptı. “Çin’e muhtaç değiliz ve açıkçası, onlar olmasa daha da iyi olurduk,” dedi.

Gürültü patırtıyı görmezden gelin ve bu işin zamanlamasına bir bakın. Başkan bu tweet’leri G7 toplantısına katılmak için Avrupa’ya giderken yazdı. Trump, bu zirvelere giderken her seferinde küresel tansiyonu yükseltiyor. Bu, bugüne dek iyi prova edilmiş bir rutin olageldi. Amerika’nın ticari müttefikleri arasında -küresel düzende bir bozulmayla tehdit ederek- endişe yaratmak istiyor; bu sayede onlar da Çin’e baskı yapabilirler.

‘MADMAN 2.0’ BAŞARIYA ULAŞIR MI?

Trump, ‘madman 2.0’ (çılgın-adam 2.0) teorisinin (bu defa sosyal medya üzerinde) sınırlarını zorluyor. Eğer Pekin’i küresel piyasaları çökertecek düzeyde çılgın olduğuna -2020 yılında tekrar seçilebilmek için güçlü bir ekonomiye muhtaç olmasına karşın- ikna edebilirse, Xi’yi, kendi şartlarını kabul etmeye zorlayabilir.

Geçtiğimiz günlerde Pekin’in, Trump’ın ülkesinde politik bağlamda güçsüz olduğunu düşündüğünü okuduk: Anketlere başka bir gözle de bakabilirler. Hâlâ böyle düşünüyorlar mıdır acaba?

Süper güçlerin arasındaki etkileşim daima büyük ve ürkütücü meseleler içerir. Buna karşın ‘yin ve yang Trump’ kuralı geçerliliğini koruyor. Trump, dostu Xi’yi aradığında, piyasalar gerçekten de paniğe kapılmalı; zira bu, ticari çekişmeleri ateşlemeye hazırlandığını gösteriyor.

Aynı şekilde, Pekin’i, Amerika’nın askerî olmayan cephaneliğindeki her şeyi kullanmakla tehdit ettiğinde, (fal) kartlarında büyük bir gerilim azalışı görünüyor. Peki bir işe yarar mı? Çin, herkesin bildiği üzere, yüzyıllardır bunun hakkında düşünüyor: Bu nedenle, yanıtı uzun süre boyunca öğrenemeyebiliriz.

Yin ve Yang, evrenin ve doğanın işleyiş düzeneklerini anlatan bir öğretidir. İnsanlık tarihinin bilinen tüm bilgi ve dini kaynaklarının üzerinde etkisi olmuştur. Evrenin var oluşunun iyilik ve kötülük, aydınlık ve karanlık arasında süren sonsuz bir mücadelenin eseri olduğunu belirtir.

** Yazının aslı Spectator sitesinden alınmıştır. (Çeviren: Tarkan Tufan)