Trans hükümlü Buse Aydın cinsiyet uyumu ameliyatı reddedilince cinsel organını kesti

Trans kadın Buse Aydın cinsiyet uyumu ameliyatı Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilmeyince cinsel organını kesti. Hastaneye kaldırılan Aydın, şu anda Metris Cezaevi Rehabilitasyon Merkezi’nde tutuluyor.

Abone ol

Bircan Değirmenci

DUVAR - Tekirdağ F Tipi Cezaevinde bulunan trans kadın Buse Aydın cinsiyet uyumu ameliyatı Adalet Bakanlığı tarafından kabul edilmeyince cinsel organını keserek durumu protesto etti.

Müebbet hapse mahkum, 24 yıldır yıldır cezaevinde olan PKK hükümlüsü Buse Aydın cezaevinde uğradığı ayrımcılık ve şiddete karşı verdiği mücadele ile gündemde. Buse Aydın’ın avukatı Eren Keskin Tekirdağ Asliye Hukuk Mahkemesi’nden Aydın'ın cinsiyet değiştirerek kadın kimliği alabilmesi için bir karar aldı ve bu karar kesinleşti. Ancak kesinleşmiş bu karara rağmen, Adalet Bakanlığı Buse Aydın’ın ameliyat olmasını engellemek adına Aydın'ı resmi bilirkişilik kurumu olan Adli Tıp’a sevk etti. Adli Tıp 6. İhtisas Kurulu 'cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından uygun olduğunu ancak bu tür ameliyatların acil ameliyatlar sınıfından olmadığını' belirten bir rapor düzenledi.

Aydın geçmiş yıllarda Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden, 'cinsiyet değişikliğinin ruh sağlığı açısından zorunlu' olduğuna ilişkin raporu almıştı.

Buse Aydın bütün şartları yerine getirmesine rağmen önce Adalet Bakanlığı’nın ardından Sağlık Bakanlığı’nın bu ameliyatın hayati önemde olmadığını belirtmesi üzerine Buse Aydın bedenine zarar verdi. Hastaneye kaldırılan Aydın, şu anda Metris Cezaevi Rehabilitasyon Merkezi’nde tutuluyor. Aydın'ın arkadaşları ve avukatı Eren Keskin İHD İstanbul Şubesi’nde Buse’nin son durumuna ilişkin basın açıklaması yaptı.

'EŞİTLİK İLKESİ İHLAL EDİLİYOR'

Av. Keskin, “Mahkeme, bu ameliyatı olması yönünde bir sakınca olmadığına karar verdi. Ancak Buse hem bir hükümlü, hem de bir siyasi hükümlü. PKK davasından yargılanarak ceza almış. Önce Adalet Bakanlığı engelledi bu ameliyatı. Bakanlık raporla yetinmedi ve bu ameliyatın zorunlu, hayati önemde olup olmadığına yönelik rapor istedi. Buse, Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi’nden böyle bir rapor daha aldı. Bu rapora rağmen bu kez Sağlık Bakanlığı bu ameliyatın hayati önemde olmadığını ve isterse kendisinin bu ameliyatı yaptırabileceğini söyledi. Buse 47 yaşında. Anayasa’nın kanun önündeki eşitlik ilkesinden açıkça yararlandırılmıyor” dedi.

'ULUSLARARASI SÖZLEŞMELER ÇİĞNENİYOR'

Cezaevlerinde bulunan bazı adli trans kadınlar bu uyum ameliyatını gerçekleştirebildiklerini anımsatan Keskin, “Ancak Buse’ninki engelleniyor. Bunun hiçbir hukuki dayanağı yok. Türkiye’nin altına imza attığı son derece önemli bir sözleşme olan İstanbul Sözleşmesi, bu sözleşmeyi imzalayan tüm devletlere toplumsal cinsiyetçi bakış açısının değiştirilmesi görevini yüklüyor. Yine Avrupa Konseyi’nin bu konuda almış olduğu kararlar var. Türkiye bir Avrupa Konseyi ülkesi. Ama Türkiye devleti hem kendi hukukuna aykırı davranıyor hem de altına imza atığı uluslararası sözleşmelere uymuyor. Buse defalarca açlık grevine ve ölüm orucuna yattı. Belki dışarıdaki mücadeleye inandığı için buna ara verdi. Son aldığımız bilgiye göre de kendi bedenine zarar verdi. Şu anda Metris Cezaevi Rehabilitasyon Merkezi’nde. Biz Buse’nin acilen uyum ameliyatının yapılmasını istiyoruz. Çünkü Busenin hayatı söz konusu” dedi. Keskin ayrıca, Sağlık Bakanlığı’nın işlemi üzerine İdare Mahkemesi’ne yürütmeyi durdurma kararı için dava açtıklarını aktardı.

GÜVENLİK GEREKÇESİYLE TECRİTTE

Buse Aydın'ın arkadaşları adına açıklama yapan Derya Özata, Aydın'ın maruz kaldığı durumun trans kadınların hem hapishanelerde hem de toplumsal yaşamda maruz bırakıldığı şiddetin ilk örneği olmadığını belirterek, “Adalet Bakanlığı tarafından aylardır uzatılan bu süreç güvenliklerini sağlanması gerekirken güvenlik gerekçesiyle tecrit koşullarında tutulan trans kadınlara yönelik bütünlüklü bir şiddet politikasına karşı ses çıkartmak gerekiyor” dedi. Hapishanedeki transfobi ve tecrit koşullarının transların psikolojik ve bedensel bütünlüklerini tehdit etmekte ve zarar vermekte olduğunu söyleyen Özata, geçtiğimiz yıl cezaevlerindeki şiddeti ve ayrımcılığı duyurmak amacıyla çeşitli eylemler yapmak zorunda kalan Diren Coşkun ve Esra Arıkan’ı hatırlattı.

Özata, “Buse de bedene uyum süreci için uğraştığı 6 yılda cezaevinde ayrımcılığa maruz bırakıldı. Buse 24 yıldır hapishanede. Bizler Buse yaşasın istiyoruz. Buse’nin yıllardır direndiği bu işkenceye bedensel ve psikolojik gücünün kalmadığını görüyoruz. Buse’nin ameliyat sürecinin bir kez daha sekteye uğratılarak ölüme sürüklenmemesini istiyoruz. Buse, Adalet Bakanlığı’nın keyfi bir tutumla hakkını gasp etmesine tepki olarak bedenindeki hapishaneden kurtulmak için cinsel organını keserek bir eylem gerçekleştirdi. Buse hastaneye kaldırıldı. Şu anda durumu daha iyi” dedi.

DAYANIŞMA AĞI OLUŞTURACAĞIZ

"Buse’nin yaşayabilmesi için bedenindeki hapishaneden de kurtulması için dayanışmaya ve güce ihtiyacı var” diyen Özata, tüm LGBT artılarını ve LGBT Fobi karşıtlarını dayanışmaya çağırdı. Özata söylerini şöyle tamamladı: “Buse’nin yaşadığı süreç ilk değil, hapishanede daha fazla trans kadının kötü muameleye maruz kalmaması için mücadelemiz devam edecek. Buse’den ve diğer trans kadınlardan kamuoyunun haberdar olması için çağrımızı yaygınlaştıracağız." (HABER MERKEZİ)