Trabzonspor doğru oynadı

İlk yirmi dakikalık oyun, Galatasaray’ın endişelerini iki kat artırdı. Odaklanmakta zorlanan Galatasaray’ı bu akışkan ve presli oyun, kısa sürede öz güvensiz hale getirdi. Zaten gelen kırmızı kart da bu özgüvensizliğin yol açtığı disiplinsizlikten kaynaklandı.

Ali Fikri Işık polesar@hotmail.com

Maçın ilk yarısını Trabzonspor doğru bir oyunla sonlandırdı. Daha önceki maçların aksine, Trabzonspor defansı, orta sahayla bitişik oynayarak, top Galatasaray’a geçince geriye doğru anlamsız koşular yapmadı. Geriye doğru anlamsız koşular olmayınca, takım olarak Trabzonspor, kendi kalesinde ciddi tehlikeler de yaşamadı. Bu bitişik oyun özellikle ikili mücadelede Trabzonspor’un Galatasaray’a fark atmasına neden oldu. Orta sahada Galatasaray'ı bir blok olarak karşıladığı için, takım ne geriye doğru koşular yaparak aşırı yoruldu, ne de Galatasaray’ın koridorlara inip oradan tehlikeler yaratmasına izin verdi. Top rakipteyken alan daraltmak, hem ekonomik bir oyuna imkan tanıyor hem de karşı hücumda daha az mesafe kat ederek rakip kaleye gitmeyi garantiliyor.

Trabzonspor alan daralttı ve daralan alan imkanı içinde çoklu pres yapma olanağı buldu. Doğru oyun dediğim hadise de budur. Oyun doğru oynanınca, oyuncuların performansına odaklanmak çok meşru hale geliyor. Özellikle Ekuban ve Ndiaye daha isabetli paslarla oynayabilselerdi, maç ilk yarıda kopardı. İki Abdulkadir ve Sosa ile oyuna başlamak, Trabzonspor’un daha akışkan bir oyun oynamasını sağlıyor. İlk yirmi dakikalık oyun, Galatasaray’ın endişelerini iki kat artırdı. Odaklanmakta zorlanan Galatasaray’ı bu akışkan ve presli oyun, kısa sürede özgüvensiz hale getirdi. Zaten gelen kırmızı kart da bu özgüvensizliğin yol açtığı disiplinsizlikten kaynaklandı. Galatasaray maça amaçsız başlamıştı, 32. dakikadan sonra hedefsiz de kaldı.

Maçın gerçek yıldızı olan Abdulkadir Parmak'tan söz etmek istiyorum. En sonunda söyleyeceğimi en başında söyleyeyim; Abdulkadir Parmak Türk futbolunun yetiştirdiğim ilk ve tek Pirlo’dur. 360 derecelik oyun görüşüne sahip ender oyunculardan biridir Parmak. İki ayağını da aynı oran ve isabetle kullanan büyük bir yetenektir. Oyun ve pozisyon bilgisi uluslararası standardın üstünde ve oyunun iki yönünü hiç zorlanmadan oynayabiliyor. Ayak içleri çok temiz. Her pasın yönü ve şiddeti hayranlık verici nitelikte. Bana kalırsa, Trabzonspor’un en büyük kazancı, bu niteliklere sahip olan bir oyuncuyla geleceğe doğru yürümesidir.

Eğer Trabzonspor inşa edeceği oyunu Abdulkadir Parmak'a temsil ederse, gelecek yıllar Trabzonspor’un olur. Abdulkadir’in pas seçeneklerini doğru algılayan iki dinamik oyuncu, Parmak’a eşlik ederse, Trabzonspor çok rahatlıkla Avrupa'da iş yapar. Çünkü Abdulkadir bir büyük oyunu doksan dakika boyunca idare edebilecek yeteneklere sahiptir. Onun çok grift geçiş oyunları kurgulanabilir, en sıkışık anlarda alternatif pas seçeneği bulmak onun sanki doğal karakteri. Kontra oyunlar için hem uzun paslar atma becerisi hem de derinlemesine yatay toplar atma hüneri çok gelişmiş.

Monopol, dominat bir oyun için de Abdulkadir Parmak, Pirlo ve Xavi rollerini ustalıkla oynayabilir. Uzun zamandır herhangi bir oyuncu için bu kadar kelam etmemiştim. Mahcup olmayacağımı biliyorum. Kısa süre sonra hep birlikte Parmak’ı daha uzun uzun konuşacağımızdan eminim.

Şampiyonluk şansına gelince, bana göre Başakşehir avantajını Trabzonspor’a kaptırmayacaktır.

Tüm yazılarını göster