TİP'li Kadıgil: Meclis, yaşlı, zengin, heteroseksüel erkekler kulübü

Türkiye İşçi Partisi Milletvekili Sera Kadıgil, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin mevcut yapısını eleştirerek, "Meclis dediğimiz yer yaşlı, zengin, heteroseksüel erkekler kulübü" dedi.

Abone ol

DUVAR - Türkiye İşçi Partisi İstanbul Milletvekili Sera Kadıgil, TBMM'deki koltuk dağılımı, Meclis'te karşılaştığı cinsiyetçi söylemler ve önümüzdeki seçimlere yönelik değerlendirmelerde bulundu. Meclis'in "yaşlı, zengin, heteroseksüel erkekler kulübü" olduğunu söyleyen Kadıgil, cumhurbaşkanlığı seçimi için ise "Biz uygun bir aday olduğu müddetçe Millet İttifakı’nın göstereceği adaya oy vereceğiz" dedi.

'GENÇLER VE KADINLAR MECLİS'TE YOK'

Gerçek Gündem'den Miray Tamer'e konuşan Kadıgil, Meclis’teki demografik yapıyı, "Çok açık net bir tablo var. Türkiye nüfusunun yüzde 50’si kadın, Meclis’te kadın vekil oranı yüzde 17, hatta daha da düşük. Türkiye nüfusunun yaş ortalaması 29-30 bantlarında, Meclis’in yaş ortalaması minimum 55. Kadınlar ve gençler açısından Meclis’i yorumlamak için önce Meclis’te kadınların ve gençlerin olması gerekir ki bu yok. Meclis dediğimiz yer hep söylüyorum; yaşlı, zengin, heteroseksüel erkekler kulübü. Böyle bir yer kurmuşlar kendilerine. Zengin olmayan giremiyor. Kadınlara ve gençlere yaklaşımları da; 'İki üç kadın arkadaş gönderin de önde dursun.' Gerçekten böyle bakıyorlar kadınlara. 'Biraz da kadın olsun.' Gençlere hakeza öyle, 'Haydi iki tane de genç olsun.' Niye? 'Gençlere ayıp olmasın.' Gençleri temsil etmek diye bir dert yok, kadınları temsil etmek diye bir dert yok" sözleriyle eleştirdi.

'BİRAZ DİŞ GÖSTERİNCE HAKARETE UĞRUYORSUN'

Meclis'te defalarca cinsiyetçi söylemlerle karşılaştığını söyleyen Kadıgil, şöyle konuştu:

"Adam (AK Parti Manisa Milletvekili İsmail Bilen) bana 'Edepsiz' dedi ya. Bir ben de değil. İşte Filiz abla (Kerestecioğlu) bir şey söylüyor, 'Ama yakıştı mı bir kadına?' deniyor. Böyle bir yaklaşımları var. İnanamıyorlar bile. Bir kadın gelmiş, onun lafının üstüne laf söylüyor, ‘ayar veriyor.’ Evde belki de eşine, kızına, kız kardeşine, annesine kurduğu ve kendini ‘aşırı haklı’ hissettiği ve hatta bu baskıyı kurmazsa daha az erkek hissedeceği şeyler var ya, aynısı Meclis’te de var sanıyor" diye konuştu.

Örneğin çok daha genç yaşlarda oluyor, senin de hoşuna gidiyor böyle ‘Babam gibi seviyorlar beni.’ Hayır baban gibi sevmesinler seni, orada bir sorun var. Bir fikir sunuyorsun, ‘Ya canım benim, çok tatlı, bizim kız.’ gibi bir yaklaşım oluyor. Biraz daha diş gösterdiğinde zaten ipler geriliyor, hakarete uğruyorsun. 'Bir kadın olarak sus'lar başlıyor." 

‘SEN ‘DEVLET MAMA ÜRETSİN’ DEYİNCE ‘APTAL HAYALLERDE YAŞAYAN KOMÜNİST’ OLUYORSUN’

Sokakta insanların kendilerine en çok açlıktan şikayet ettiğini söyleyen Kadıgil, "Eskiden iş isterlerdi insanlar. Bir konu vardır, onu dile getirelim isterlerdi. İnsanlar son zamanlarda bizden yemek istiyorlar. Hakikaten duygulanıyorum. Buzdolabının fotoğrafını gönderiyor mesela, içinde hiçbir şey yok. ‘Belediyeyle konuşup kumanya yollatabilir misiniz?’ diyorlar. Şu an yemek noktasına inmiş durumda. Çocuklar beslenemiyorlar. Hazır çorbayla bebek büyütmeye çalışan aileler var. Dünyanın en saçma şeyi bu; bebekler var, bebek maması üreten fabrikalar var, ama bunların hepsi özel sermayeye ait. Para vermeden bebek maması alamıyorsun, bebek aç kalıyor. Devlet bebek maması üretmiyor. Sen ‘Devlet mama üretsin’ deyince ‘hayallerde yaşayan komünist’ oluyorsun." diye konuştu.

'ANNEM TİP'E GEÇTİĞİMDE 'DUR KIZIM OYLARI BÖLME' DEDİ'

TİP'in gelecek seçimlerde nasıl bir yol izleyeceğini de değerlendiren Kadıgil şunları söyledi:

"En büyük hedefimiz, bu otoriter saray rejiminin sona erdirilmesi. Bununla ilgili Millet İttifakı’yla en küçük pazarlığımız yok. Bu konuyla ilgili şöyle şeyler oluyor; annem de ilk TİP'e geçtiğimde 'Dur kızım oyları bölme' dedi. Kimsenin tereddüt etmesine gerek yok. Biz uygun bir aday olduğu müddetçe, eski AKP’lilerden birini karşımıza ‘umut’ diye çıkarmadıkları sürece, Millet İttifakı’nın göstereceği adaya oy vereceğiz. Bu konuda da İstanbul seçimleri bir referanstır. İstanbul hortumunun AKP adına kesilmesi bizim için o kadar kıymetliydi ki, hiçbir TİP üyesi bir kere bile İmamoğlu ile görüşme yapmadan oy verdi. Yapılması gereken buydu çünkü. Cumhurbaşkanlığı seçimi için de aynı şekilde düşünüyoruz." (HABER MERKEZİ)

RÖPORTAJIN TAMAMI